Haluk Bey, haklısınız.
Değerleme işi gerçekten de şirazinden çıktı... Elle tutulacak yeri kalmadı.
Bu genelgenin bir tek izahı var; TKGM, değerleme uzmanlarının kat irtifakına esas mimari proje incelemesini engellemek istiyor.
Türkiye genelinde % 10'lar seviyesinde olan trampa riskli ve/veya projesiyle uyumsuz yapı stoğu "kredi dışı" kaldığı için; bazı mihraklar, basit bir mantıkla ve bilinçsizce kaleme alınmış bu A-4 saçmalığını resmi yazışmalara konu yaptırmış olabilirler.
Bu sorun, artık bizlerin değil Hükümetin ve Sayın Bakan Erdoğan Bayraktar'ın sorunudur. Değer takdiri konusunda ihtisaslaşmış değerleme uzmanlarını devre dışı bırakmak, ancak karanlık niyetli kişilerin işi olabilir.
10 yıl önce değerleme mesleğini düzenlemeye soyunan SPK'ya havlu attırılmıştır... Gelinen nokta tam bir fiyasko ve hezimettir.
Son zamanlarda "değerleme" diye halka yutturulan raporlar (!) BDDK ve SPK tebliğlerine göre değil, bir avuç emlakçı mafyasının ve şube müdürünün keyfine göre düzenlendiğini herkes bilmelidir artık.
Taşınmaz ekonomisnde ve kamu düzeninde çok önemli bir işleve sahip olması gereken Türk değerleme sektörü; tam anlamıyla bir saadet zincirine ve soygun düzenine dönüşmüştür. Türk Milleti, aslında 100-115 liraya yaptırılan ekspertiz için 600-800 TL ödeyerek soyulmaktadır. ıktisadi gücünün ve ödeyebileceği taksit miktarının çok üzerinde bankalara borçlanmaktadır. Bu balon, ABD ve Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de er ya da geç patlayacaktır. Ne yazık ki bunun hesabını verecek olanlar ne banka müdürleri ne de emlakcılar olmayacaktır. Fatura, zavalı lisanslı şirketlerin sorumlu değerleme uzmanlarına çıkarılacaktır.
Neredeyse bütün belediyeler dosya başına 75-100 TL arasında harç alarak nemalanmaktadır. Emlakçı mafyası, teminata konu olmayacak taşınmazalara dahi %100 kredi sözü vererek bankalar tarafından gizlice nemalanmaktadır. Sözde lisanslı şirketlerin tamamına yakını, sahada hiç personel çalıştırmadan ve hiç bir finansal riske girmeden "Çözüm Ortaklığı" palavrası altında bu kirli çarktan nemalanmaktadır. BDDK, yeni çıkardığı yönetmelik değişikliği ile sokaktan geçen hemen herkesin değerleme raporu hazırlayabileceğini iddia etmektedir. Kasıtlı ve yanlış kredilendirme sonucu yüz binlerce mülk hızla yabancı bankaların eline geçmektedir. Türkiye ekonomisi, hızlı bir şekilde "Emlak Balonu" tuzağına sürüklenmektedir. Bu kirli oyunlara karşı çıkması gereken kurum TDUB ise; kurulduğu günden beri bu kirli çarkın bir parçası ve kuklası haline getirilmiştir.
Her birimiz sorumlu birer yurttaş olarak dilimiz döndüğünce hükümeti uyarmalyız. Bu kirli kirli oyuna acilen son verilip tedbir alınmazsa; çok yakında Türkiye ekonomisi de küresel mortgage krizinin kurbanı olacaktır. Durum, bu denli vahim ve ciddidir...
Arz olunur...
A.Mesut Tatlıpınar
Değerleme Uzmanı