Gönderen Konu: Dava Dilekçesi Örneği  (Okunma sayısı 4932 defa)

Emre Ýplikçi

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 1
Dava Dilekçesi Örneği
« : Eylül 20, 2014, 09:58:06 ÖS »
Arkadaşlar 14.08.2014 tarihli resmi gazetede yayınlanan “Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar ıçin Lisanslama Ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” ile ilgili olarak yasal bir müdahale için süremiz 2 ay (14.10.2014) ile sınırlıdır. TDUB tarafından bildiğiniz üzere her hangi bir yasal süreç başlatılmayacaktır. Bu nedenle bireysel olarak dava açmamız gerekmektedir. Ekte dava açmak isteyenler için Gayrimenkul Değerleme Uzmanı arkadaşlarımızın paylaşımlarından alıntı yapılarak oluşturulmuş kendi dava dilekçem bulunmaktadır. Dilekçeler bireysel olarak bulunduğunuz bölgedeki Asliye Hukuk veya ıdare Mahkemesi'ne bırakılabilmektedir. Avukat aracılığı ile dava açılmazsa yaklaşık 250-300 TL harcı olduğunu düşünmekteyim. Berrin GÜRSOY ıPLıKÇı


(YÜRÜTMEYı DURDURMA TALEPLıDıR)   



DANIşTAY (ıLGıLı)  DAıRESı’NE
Gönderilmek Üzere
ıZMıR NÖBETÇı  ıDARE MAHKEMESı’NE


DAVACI   :     ------------------------                              .
                                   
DAVALI   :    T.C.Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu                                     .
                              Eskişehir Yolu 8. Km.No:156 – Ankara

D. KONUSU   :  14 Ağustos 2014 tarih ve 29088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak  yürürlüğe giren Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar ıçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (VII-128.7) ‘in Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı ve Konut Değerleme Uzmanlığı ile alakalı bölümlerinin tümünün, özellikle 6.,7.,9.,10.,11.,12., geçici 4., geçici 5. ve geçici 7. Maddelerinin yürütmesinin durdurulması ile iptalini ve ayrıca tebliğin 10. Maddesinin 2. Fıkrasının Anayasanın 10. Maddesine aykırı olması sebebiyle yürütmesinin durdurulması ve iptali ile 10/2 madde kapsamında verilen lisans belgelerinin iptali ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı ve Konut Değerleme Uzmanlığı ile alakalı bölümlerinin Eski tebliğde (Seri: VIII, No: 34) olduğu gibi devamı.  Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulunun 19.08.2014 tarih 2014/24 sayılı Bülteninde yayımlanan “B. DUYURU VE ıLKE KARARLARI” başlıklı “Kurulun i-SPK.128.7 (17.07.2014 tarihli ve 22/735 sayılı) sayılı ilke kararı” olarak duyurulan “Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Ve Konut Değerleme Uzmanları ıçin Aranan Tecrübe Koşulunun Uygulama Esasları” kararının “Ortak Düzenlemeler Bölümünde üçüncü fıkrada yer alan “Yukarıdaki bentler uyarınca 3 yıllık tecrübe şartını tevsik eden rapor sunamadığı veya diğer şartları taşımadığı için başvurusu kabul edilmeyen adaylar, Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.ş. tarafından düzenlenecek ve içeriği Kurulca onaylanacak mesleki uygulamalı eğitim programına katılmaları ve başarılı olmaları halinde tecrübe şartını sağlamış sayılacaklardır.” bölümünün yürütmesinin durdurulması ve iptali ile bu fıkraya dayanarak tecrübe şartı sağlanmadan  bu kapsamda verilen lisans belgelerinin iptali talebidir.                       .
AÇIKLAMALAR   :
6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesine göre; Bu Kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir.” denilmektedir.
   6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda, Sermaye Piyasası Kurulu’nun görev ve yetkilerinin bir kısmı olarak; 128/a maddesinde “Bu Kanun ile verilen görevler ile bu Kanunun emrettiği uygulamaların yerine getirilmesini ve öngörülen neticelerin sağlanmasını teminen gerekli olan iş ve işlemleri yapmak” 128/f maddesinde; “Halka açık ortaklıklarda görev alacaklar, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemek, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmak ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemek” sayılmıştır.
   Yasanın görev ve yetkileri belirleyen 128. maddesi içeriğinden, ayrıca yasanın 1. maddesinden de anlaşılacağı gibi, davalı Sermaye Piyasası Kurulu’nun görev ve yetkileri doğrudan kamu düzenine ilişkin, öncelikle Anayasa ve yasalara uygun olarak yapılması gereken, güvenilirliği, şeffaflığı, istikrarı, adaleti sağlayıcı olması gereken görev ve yetkilerdir.
Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı özellikle teminata alınacak gayrimenkulün değerinin tespiti ile ilgili olarak eskiden bankacı, emlakçı, alıcı-satıcı tarafından değer verilmesinin oluşturacağı risklerden sakınmak için oluşturulmuştur. Değerleme Uzmanlığı mesleğinde genel kural Sermaye Piyasası Kurul düzenlemeleri çerçevesinde: 1)Gayrimenkul Değerleme Uzmanı: Asgari 4 yıllık üniversite mezunu, Gayrimenkul Değerleme Lisansı Sınavını geçmiş, en az 3 yıllık tecrübe sahibi, her yıl değerleme raporu hazırlamış olmak şartlarına haiz kişilerdir.  Ancak gayrimenkul değerleme uzmanının sahip olması gereken tecrübe şartını taşımayan kişiler de Uzman Yardımcısı sıfatıyla değerleme kuruluşlarında imza yetkisi olmaksızın değerleme faaliyetlerinde bulunarak asgari tecrübe şartlarını tamamlayabilirler. 2) Konut Değerleme Uzmanı: Kurul düzenlemeleri çerçevesinde asgari 4 yıllık üniversite mezunu, Konut Değerleme Lisansı Sınavını geçmiş,1 yıllık tecrübe sahibi olmak şartlarını haiz kişilerdir. Ancak konut değerleme uzmanının sahip olması gereken tecrübe şartını taşımayan kişiler de Uzman Yardımcısı sıfatıyla değerleme kuruluşlarında imza yetkisi olmaksızın değerleme faaliyetlerinde bulunarak asgari tecrübe şartlarını tamamlayabilirler olarak belirlenmiştir.

Bununla birlikte , Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar ıçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (VII-128.7) 14 Ağustos 2014 tarih ve 29088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tebliğ kapsamında Lisans alma şartları ve mezuniyet konusunda kamu düzenine aykırı olan, istikrar ve güvenilirlilik şartlarına uygun olmayan yeni belirlemelerde bulunulmuştur.
Söz konusu tebliğin Lisans Alma şartları Başlıklı 7. maddesinde; “(1) Belirli bir lisansın alınabilmesi için belirlenmiş okul düzeyinde mezuniyet şartının sağlanması ve ilgili lisans sınavında başarılı olunması gerekmektedir.
(2) Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 1 Lisansı ve Konut Değerleme Lisansı için en az 2 yıllık yükseköğretim düzeyinde, diğer tüm lisanslar için ise en az 4 yıllık yükseköğretim düzeyinde eğitim alınmış olması gerekmektedir.” denilmektedir.
Yapılan bu düzenlemeden, lisans almak için gerekli ve zorunlu olan “tecrübe” şartının kaldırıldığı anlaşılmakla, lisans almak için gerekli ve olmazsa olmaz olan “tecrübe” şartının kaldırılması hususunun mesleki kalitede önemli olumsuz etkilere yol açacaktır. Söz konusu tebliğ hükmünün uygulanması durumunda değerleme çalışmalarının hiçbir saha tecrübesine sahip olmayan, sadece teorik bilgiye sahip olan kişilerce yapılması söz konusu olacak ve bu durum da yurt dışı uygulamalarıyla da uyuşmayacağı gibi, Ülkemiz açısından da kamu düzenine aykırılık teşkil edecektir.
Bugüne kadarki uygulamada 3 yıllık tecrübe şartı gerek Sermaye Piyasası Kurulu tarafından ve gerekse BDDK.’nın ilgili yönetmeliği kapsamında tanımlanan bir şart olması ile birlikte, kurumlar tarafından benzer akreditasyon şartları ile de bir bütünlüğü sağladığı görülmektedir. Gayrimenkul değerleme hizmetlerinin faaliyet alanlarının oldukça büyük bir kısmını oluşturan Konut Finansmanı kapsamında yapılan işlemlerde, 3 yıllık tecrübe şartı, sektördeki riskin yönetilmesi anlamında başarılı ve yurtdışı gelişmiş ülkelerdeki örnekleri ile de uyumlu bir uygulamadır.
Bu nedenlerle, söz konusu yürürlüğe giren tebliğin tartıştığımız 7. maddesi, gayrimenkul sektöründeki riskleri ve yine piyasanın alacağı risk katsayısının da artmasına sebep olmuştur.
Tebliğin 7/2. maddesi ile Düzey 1 Lisansı için en az 2 yıllık yükseköğretim şartı, diğer lisanslar için ise en az 4 yıllık yükseköğretim şartı getirilmiş, ancak lisans alabileceklere dair öğrenim görülmüş olması gereken bölümün hangi bölümler olacağı belirtilmemiştir.  Bu durumda, dava konusu tebliğ ile, öğrenimi süresince taşınmaz sektörü ile ilgili hiçbir bilgi almayan, örneğin; BESYO., Sağlık Yüksek Okulu, Felsefe vb. bölüm mezunları da hiçbir tecrübe sahibi dahi olmaksızın lisans alabilecek ve bu durum neticede sektördeki riskleri arttıracak ve neticede kamu düzenine aykırı bir durum ortaya çıkacaktır.
Ülkemizde SPK lisanslı değerleme kuruluşlarının faaliyetlerinin büyük çoğunluğu konut değerlemeden oluşmaktadır. Konut Değerleme Uzmanlığı Lisansının hem tecrübe şartının fiilen kaldırılması hem de iki yıl öğretim veren okullardan mezun kişilerin bu lisansa sahip olması durumunda sektörün mesleki altyapısının dolayısıyla taşınmaz sektörünün ve kamunun ciddi zararlarına neden olacağı muhakkaktır. Yine, aynı şekilde, Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı belgesinde de tecrübe şartının fiilen kalkması sakıncalı sonuçlar doğuracaktır.  Değerleme, uzmanlık gerektiren bir faaliyet olduğundan, tecrübe kaçınılmaz bir koşuldur. 
Yasanın amacına uygun hareket edilmesi, mesleğin gelişmesi, hizmet verilen bankacılık sistemi ve diğer tüm finans kuruluşlarına üretilen değerleme raporlarında riskin azaltılması ve kalitenin artırılması için tecrübe şartının kesinlikle kaldırılmaması gerekmektedir. Meslek ayrımı olmadan her 4 yıllık üniversite mezununun sınavları başarması halinde lisans alıp taşınmaz sektörüne dahil olması ciddi değerleme hatalarına ve buna bağlı olarak da sermaye piyasalarına zarar verecektir. Meslek sınırlaması olmaması nedeniyle, teorik sınavı kazanan ancak örneğin; imar planını okumayı, proje okumayı, taşınmazın yer tespitini dahi yapmayı bilmeyen kişilerin sektöre dahil olması ve bu alanda çalışması büyük zararlar doğuracaktır.
Gayrimenkul değerleme uzmanlığında tecrübe şartının kaldırılmasının, değerleme faaliyetlerinin bağımsız, bilimsel ve donanımlı olmasından büyük fayda sağlayan değerleme hizmeti alıcılarını ve değerleme uzmanı istihdam edecek değerleme kuruluşlarını, SPK. Tarafından çizilmiş olan yasal çerçeveye ek olarak kendi özel tecrübe şartlarını ya da özel akredite şartlarını getirmeye itecektir. Yine, bankaların taşınmaz teminatına dayalı konut ve ticari kredilerinde riskin doğru yönetilmesi, halka açık şirketlerin mali tablolarındaki taşınmazların değerinin doğru tespit edilerek yatırımcıların doğru bilgilendirilmesi gibi alanlar da belirtilen nedenlerle zarar görecektir.
Yine, dava konusu tebliğde, konut değerleme uzmanlığının kapsamı, hangi haller için geçerli olduğu da açıklanmayarak bu uzmanlığın sınırları da belirtilmemiştir. Bu durumda, konut değerlendirme uzmanının, konut değerleme dışında, örneğin; fabrika değerlemesi yapması da söz konusu olabilecek, bu durum uygulamada karışıklığa ve hak kayıplarına neden olacaktır.

Yine tebliğin “Lisanslara Göre Sınav Konuları” başlıklı 9. Maddesinde Konut Değerleme (Uzmanlığı)  Lisansının evvelden 3 olan sınav konusu 2’ye ve Gayrimenkul Değerleme (Uzmanlığı)  Lisansının evvelden 5 olan sınav konusu 4’e düşürülmüş, “ılgili Vergi Mevzuatı” ve “Temel Finans Matematiği ve Değerleme Yöntemleri” gibi değerlemenin başlıca öğeleri sınav konusu olmaktan çıkartılmıştır.
Lisanslara dair yapılan sınavlara başvuran adayların özelikle “Temel Finans Matematiği” konusunda başarısızlık yaşadıkları ve sınav genellemesindeki başarısızlığın en büyük faktörünün “Temel Finans Matematiği” konusu olduğu görüldüğünden, yapılan düzenlemenin ileriki aşamalarda değerleme sektöründe olumsuzluklara sebebiyet vereceği görülmektedir.
Gayrimenkul Değerleme Lisansı sınav konularında, “Temel Finans Matematiği” nin olması şarttır. Özellikle gelir getiren taşınmazların değer tespitinde kullanılan gelir yönteminin uygulanmasında, esası finans matematiğine dayanan kavramların anlaşılarak kullanılması, doğru değer takdirinin yapılması için gereklidir.
Yine, Vergi mevzuatının değerlemeye ilişkin hükümleri, değerlemenin farklı aşamalarında gerekli olmaktadır. Bu konuların tebliğde sınav konusu olarak yer almaması da yasaya, kamu düzenine aykırılık teşkil etmiştir ve telafisi güç hatta imkansız zararlara neden olabilecektir.

           Söz konusu Tebliğin 10. maddesi ile Sermaye Piyasası Kurulunda Bilişim personeli olarak çalışanlar dışındakilere sınavsız Lisans Belgesi verilmesi ve diğer lisans sahiplerine şart koşularak 3 yılda bir yapılması öngörülen  “Lisans Yenileme Eğitimi”nden muaf tutulmaları sağlanmıştır. Bu durum da Anayasa’nın 10. maddesinde geçen Kanunlar Önünde Eşitlik ilkesine, Avrupa ınsan Hakları Sözleşmesi’ne (ınsan Hakları Ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ılişkin Sözleşme'ye Protokol No. 12-madde 1) aykırılık teşkil etmekte olup, bu maddenin de iptalini talep etmekteyim.

Tebliğin 11. maddesinde, “Sınavların yapılması ve başvuru esasları” adı altında, Lisans sınavlarının elektronik ortamda ve/veya yazılı olarak gerçekleştirilebileceği, Sınavların elektronik ortamda yapılması durumunda Sınav Kurulu tarafından farklı başvuru esasları belirlenebileceği belirtilmiştir. Lisans sınavlarının, elektronik ortamda yapılması durumunda suiistimallere açık olabileceği, sınav sonuçlarının şaibeli olabileceği muhakkaktır. Bu denli önemli bir sınavın elektronik ortamda yapılması Anayasaya, kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil edecektir.

Ayrıca söz konusu tebliğin 12. Maddesi ile “Sınavlarda başarılı sayılmak için sınav konularının her birinden 100 üzerinden en az 60 alınması ve tüm sınav konularından alınan notların aritmetik ortalamasının en az 70 olması gerekmektedir” şeklindeki düzenleme “Sınavlarda başarılı sayılmak için sınav konularının her birinden 100 üzerinden en az 50 alınması ve tüm sınav konularından alınan notların aritmetik ortalamasının en az 60 olması gerekmektedir” şeklinde değiştirilerek sınav notları 10 puan aşağı çekilmiş ve sonucunda Geçici 4. Madde ile not ortalaması nedeniyle başarılı olamayanların yeni belirlenen not ortalaması şartlarını taşımaları halinde sınavda başarılı sayılacakları belirtilmiştir. Lisansların değerini düşürmemek, istikrarı sağlamak için, sınavlarda başarılı sayılmak için evvelki uygulamanın devam etmesinin sağlanması açısından söz konusu maddelerin iptalini talep etmekteyim.         

Yine aynı tebliğin geçici 7. maddesinde; “Bu Tebliğin yürürlük tarihinden önce, Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanlığı Lisansı, Kredi Derecelendirme Uzmanlığı Lisansı, Konut Değerleme Uzmanlığı Lisansı ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansı için başvuran ve bu lisansların sınavlarının bir kısmından veya tamamından başarılı olan adaylar için de bu Tebliğden önceki mevzuat hükümlerine göre lisans belgelerinin verilmesi aşamasında aranan tecrübe koşulu aranmaz.”  denilmekle, Gayrimenkul Değerleme (Uzmanlığı) Lisansı ve Konut Değerleme (Uzmanlığı) Lisansı için aranmakta olan 3 yıllık tecrübe şartı kaldırılmıştır.Bu durum da yine Anayasamızın 2.maddesine, Avrupa ınsan Hakları Sözleşmesine, kazanılmış hakların korunması ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.   
         
Sermaye Piyasası Kurulu Bülteni’nde, 2014/24 sayı ile 19.08.2014 tarihinde yayımlanan, Sermaye Piyasası Kurulu’nun  17.07.2014 tarih,22/735 sayılı ilke kararı kendi içinde tezat teşkil etmekle beraber, ilke kararı, yine SPK’nın 14.08.2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan  iptalini talep ettiğimiz ''Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar için Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” ile de tezat teşkil etmektedir. şöyle ki ; ılke kararında Gayrimenkul Değerleme Uzmanlarının asgari 4 yıllık Üniversite mezunu ve 3 yıl tecrübe şartı, Konut Değerleme Uzmanlarının ise  asgari 4 yıllık Üniversite mezunu ve 1 yıl tecrübe şartını genel kural olarak koyduktan sonra, Ortak Düzenlemeler kısmında 3. Fıkrada,  Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.ş tarafından düzenlenecek  uygulamalı eğitim programına katılmaları ve başarılı olmaları halinde tecrübe şartını sağlamış sayılacakları şeklinde açıklama yapılarak, genel kural çürütülmüş, ilke kuralı adeta yok hale getirilmiştir.
17/07/2014 tarihinde alınmış gibi gösterilen ilke kararının Ortak Hükümler Kısmının 2. Maddesinde,   iptalini talep ettiğimiz, 14/08/2014 tarih’li Resmi Gazete de yayımlanan  “''Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar için Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” e atıfta bulunulması, 17/07/2014 tarihli ılke Kararının; iptalini talep ettiğimiz Tebliğ’in resmi gazetede yayımlanmasından sonra  geçmiş tarihli olarak  alındığını açıkça ispatlamaktadır. Bunun yanında ılke Kararında her iki Lisans içinde asgari 4 yıllık üniversite mezunu olması şartı getirilmiş iken, iptalini talep ettiğimiz tebliğde Konut Değerleme Lisansında bu kurala uyulmayarak öğrenim şartı 2 yıla düşürülmüş ve ilke kararı ile tebliğ arasında çelişkiye yol açmıştır.                                .     
               Kamu Kurumlarındaki Genel Kural; Söz konusu kurumca alınan ılke Kararlarından sonra oluşturulacak ve hayata geçecek  aynı konudaki tebliğ, yönetmelik, genelge,talimat v.s. hükümlerinin birbirinle örtüşür olması,birbirine zıt olmamanın yanında, hatta tartışmaya açık izafi  kavramların dahi kullanılmaması asıldır.Ayrıca,çıkarılan tebliğde bahsedilen tecrübe şartlarını ikmal edenlere Uzmanlık sıfatının devamı ve bir takım avantajlar sağlanması gerekirken,aksine Uzmanlık sıfatı/ünvanı haksız ve hukuksuz olarak ellerinden alınarak iki günlük mesleki uygulamalı eğitimle eşdeğer tutulmuştur.Bu durum,Anayasanı eşitlik ilkesine tamamen aykırı olduğu gibi piyasa şartlarında haksız rekabete ve meslek grubu içersinde çatışmaya sebep olacaktır.             
                                  .
        Yukarıda açıklanan hususların bir çoğu TDUB. tarafından, tebliğin Resmi Gazete’de yayımlanması öncesinde görüş olarak Sermaye Piyasası Kurulu’na bildirilmiş ancak hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmamıştır.
 TDUB’un da tebliğin yayımlanması öncesindeki taslağın en çok üzerinde durduğu, tanımını ve tarifini yapmadığı noktada  “yardımcı” pozisyonunda çalışanlardır. Ancak, Tebliğin 6.,10,geçici 5. maddelerinde “…Lisans sahibi bir personele bağlı olarak yardımcı olarak…”  Yardımcı personelin Lisanslı kişinin nezaretinde çalışabileceği vurgulanmıştır. ılke Kararının 7.sayfasında dip not olarak düşülen yazıda “Yardımcı” sıfatının kimlere deruhte edildiği açıklanarak, “Yardımcı” sıfatının, sınavı kazanıp da, tecrübe şartını tamamlamayanlara verilen unvan olduğu, bu kişilerin imza yetkisi olmaksızın değerleme faaliyetlerinde bulunarak asgari tecrübe şartını tamamlayabilecekleri açık ve net olarak belirtilmiştir. Bu durumda  tabi ki sınavı kazanıp da tecrübe şartını yerine getiremeyenler de bir an önce SPL.A.ş.’nin mesleki uygulamalı eğitimine katılıp, lisans alacaktır.Böylelikle gelinen noktada, Lisanslı olanların haricindekiler bu mesleği tek başına  fiilen icra edemeyeceklerdir.Yardımcılıktan, kolaylaştırılmış sınav ile çıkarılan kişiler de ehil hale getirilecektir.Neticede Uzman Yardımcılığı da isim olarak kalmaktan öteye bir işe yaramayacaktır.   .
Yeni tebliğlere önlem olarak SPK adı ile özdeş lisansa sahip kişilerin yeni uygulamada nitelik farklılıklarına karşın, bazı bankalar kendilerine düzenlenen değerleme raporları için tecrübe yılı şartı getirmeye başlamışlardır. Bu da piyasadaki işleyişe uygun olmayan tebliğe karşı dava açmamızdaki haklılığı göstermektedir.
    Piyasadaki uygulamada Bankalar değerleme raporunun her aşamasını belirlemektedir. Lisanslı Firmayı da, Lisanslı Firmanın eksperini de bankalar belirlemektedir. Banka eksperden resmi dairelerde bilgiye ulaşmadaki güçlüklere rağmen bir günde rapor beklemekte ve pek çok ayrıntıyı belirlemektedir.  Bankalar, kendilerine hitap etmeyen eksper ve firmaları herhangi bir hukuki yaptırım olmadan elemektedir. Hatta kimi zaman onaylamadıkları raporun ücretini de ödememektedir. Emlakçılar da komisyon alabilmek için her taleplerinin kredilendirilmesini istemekte, ekspertiz raporu yüzünden işi olmazsa, eksperi bankaya şikâyet etmektedirler. Bankanın özellikle şube personelleri de "müşteri kaybetmemek" ya da "yeni müşteri kazanabilmek" ya da " hedeflerini tutturabilmek" için "doğru değeri yazan eksperi " değil de "müşteriyi üzmeyecek değeri yazan eksperi" istemekte ve bunu da "Müşteri memnuniyeti" kılıfına sokmaktadır. ıstediği krediyi alamayan müşteriler ile emlakçılar, şube personeli beraber banka genel müdürlüğü üzerinde güçlü bir lobi oluşturmaktadırlar. Düşük ücretler nedeni ile çok iş yapmaya zorlanan eksper aynı zamanda aşırı rekabet ve baskı altın banka taleplerine uygun iş yapmaya zorlanmaktadır. Bankalar sözleşme imzaladıkları Lisanslı firmalara hiç bir taahhüt vermedikleri gibi firmalardan bir sürü taahhüt istemektedirler. Lisanslı firmalar da sahadaki ekspere (lisanslı veya değil) aynı şekilde davranmaktadır. Sonuçta sistem en zayıf halka olan sahadaki eksper üzerinden yürümektedir. Bu da sahada çalışanların işin devamına güven duymalarını engellemekte, sadece bu işi yaparak geçinebileceklerine olan inancı sarsmakta ve bu da bu işi profesyonel olarak sürekli yapmayı imkânsız kılmaktadır. Hal böyle iken yeni tebliğler ile en zayıf halka genişletilmektedir.
Ayrıca piyasada uzman enflasyonu olmasının yanı sıra, değerleme yapamayacak nitelikte kişilerin şirket kurma şartlarını yerine getirebilecek olmaları nedeni ile şirket enflasyonu da yaşanacak, haksız rekabet uygulamaları ve kalitesiz raporlar artacaktır.
Piyasada değerleme raporlarında en önemli unsurlar LıHKAB’ların yaptığı gibi yer tespiti ve yasal evraklarının doğru tespiti ve yorumlanması iken, son senelerde yanlış yer tespiti yapılmış ve yasal evakları yeterince incelenmemiş raporlar ortaya çıkmaktadır. Yeni tebliğler ile yanlış yapılan değerlemeler nedeni alınan risklerin faturası halka kesilecektir.
Tecrübe şartını sağlayarak lisans almış olan uzmanların geçen süre içerisinde şirket kuramaması, personel olarak çalışanların lisans tazminatından mahrum kalması gibi maddi kayıplarının tazmin edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bu uzmanların daha zor konular ile sınava girmek, yüksek ortalama gerektiren eski sınavların ortalamasını tutturamamak, sınava birden fazla kez girmek, yol ve sınav ücreti, zaman kaybı, deneyim şartını beklemek, bazı bankalardan iş alamamak vb kayıpları bulunmaktadır. Yine dava konusu tebliğle, Kamulaştırma vb davalarda üç yıllık deneyimleri nedeni ile Değerleme Uzmanı belgesi kabul görüp Mülk Bilirkişiliği yapan uzmanlar mağdur edilmiştir. Konut Değerleme Uzmanları’nın hepsi Gayrimenkul Değerleme Uzmanı olmuştur.
Müvekkile verilmiş olan Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Belgesi kıdem, işi yapmaya ehil olma vb.ni kanıtlar hale gelmekten uzaklaşmıştır.   Daha da önemlisi piyasaya adeta ehliyetsiz şoförler sürülmeye başlanmıştır.
Yine özetle, Davalı kurulca yapılan düzenleme ile SPK çalışanlarına sınavsız lisans belgesi verileceği ve eski düzenlemeye göre sınavda not ortalaması nedeniyle başarısız sayılanların yeni şartları sağlamaları halinde Lisans belgesi alabileceği; yine Konut değerleme ve Gayrimenkul Değerleme (Uzmanlığı) Lisansı için aranan 3 yıllık tecrübe şartının kaldırılması nedeniyle Tecrübe şartını sağlayamayanların da yeni düzenleme göre Lisans alabilecekleri; Konut değerleme uzmanlığı için 4 yıllık yüksek öğretim olan eğitim şartının 2 yıllık yüksek öğretime düşürülmesi nedeniyle ilk açılacak sınava 2 yıllık yüksek öğretim mezunlarının başvurabileceği ve Yine aynı tebliğin 5. Maddesi ile “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansı” ve Konut Değerleme Uzmanlığı Lisansı”  değiştirilerek “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” ve “Konut Değerleme Lisansı” olarak yeniden tanımlanmış ve geçici 1. Madde ile denklik tanınarak eski lisans belgelerinin değiştirilebileceği belirtilmiştir. Bu madenin daha önce Lisans Belgesi harcı yatırarak Lisans belgesi almış olanlara ek bir mali külfet getireceği ve Lisans Belgesi üzerinde yer alan Lisans numarasını kullanmaları nedeniyle belge numaralarının değişmesi halinde çeşitli sıkıntılara sebebiyet vereceği,
Yapılan düzenlemeler çerçevesinde sınavsız ya da tecrübe şartı gerçekleşmeden veya not ortalamasında yapılan 10 puanlık düşme nedeniyle Lisans Belgesi verilmeye başlanmış olup bu kapsamda Lisans Belgesi alan kişiler fiilen çalışmaya başlamıştır.
   Gelinen son durumda, dava konusu tebliğ maddeleri yasa ile Sermaye Piyasası Kuruluna tanınan düzenleme yapma yetkisinin sınırlarını aşan bir nitelik taşımaktadır,  ayrıca içeriği itibariyle söz konusu tebliğin uygulanması kamu yararına aykırı bir nitelik de taşımaktadır.

14.08.2014 tarih 29088 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Sermaye Piyayasında Faaliyette Bulunanlar ıçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ(VII-128.7) Anayasanın eşitlik ilkesine, kazanılmış hakların korunması ilkesine aykırı olup yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açma zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKı SEBEP VE DELıLLER: Anayasa 2.,10. Maddeleri, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, Avrupa ınsan Hakları Sözleşmesi’ne (ınsan Hakları Ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ılişkin Sözleşme'ye Protokol No. 12-madde 1) ve sair ilgili mevzuat.

TALEP SONUCU: Yukarıda açıkladığımız ve Sayın Başkanlığınızca re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle;
            Yayımlanan dava konusu tebliğin başta Anayasa olmak üzere, kanun ve yönetmeliklere, AıHS.’e aykırı olduğu; söz konusu tebliğin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğacağı, bunun önüne geçilmesi amacıyla; 14 Ağustos 2014 tarih ve 29088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak  yürürlüğe giren Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar ıçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (VII-128.7)’de geçen Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı ve Konut Değerleme Uzmanlığı ile alakalı bölümlerinin tümünün, özellikle 6.7.,9.,10.,11.,12., geçici 4., geçici 5. ve geçici 7. Maddelerinin tamamının öncelikle YÜRÜTMESıNıN DURDURULMASINI, sonrasında tebliğin tümünün ve belirttiğimiz maddelerinin ıPTALıNE karar verilmesini,
Ayrıca tebliğin 10. Maddesinin 2. Fıkrasının, Anayasanın 10. Maddesine aykırı olması sebebiyle öncelikle YÜRÜTMESıNıN DURDURULMASINI, sonrasında ıPTALıNE, yine 10/2 madde kapsamında hali hazırda verilen lisans belgelerinin de ıPTALıNE karar verilmesini talep etmekteyim,
Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı ve Konut Değerleme Uzmanlığı ile alakalı bölümlerinin Eski    tebliğde (Seri: VIII, No: 34) olduğu gibi devamına;
           Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulunun 19.08.2014 tarih 2014/24 sayılı Bülteninde yayımlanan “B. DUYURU VE ıLKE KARARLARI” başlıklı “Kurulun i-SPK.128.7 (17.07.2014 tarihli ve 22/735 sayılı) sayılı ilke kararı” olarak duyurulan “Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Ve Konut Değerleme Uzmanları ıçin Aranan Tecrübe Koşulunun Uygulama Esasları” kararının “Ortak Düzenlemeler Bölümünde üçüncü fıkrada yer alan “Yukarıdaki bentler uyarınca 3 yıllık tecrübe şartını tevsik eden rapor sunamadığı veya diğer şartları taşımadığı için başvurusu kabul edilmeyen adaylar, Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu A.ş. tarafından düzenlenecek ve içeriği Kurulca onaylanacak mesleki uygulamalı eğitim programına katılmaları ve başarılı olmaları halinde tecrübe şartını sağlamış sayılacaklardır.” bölümünün öncelikle YÜRÜTMESıNıN DURDURULMASINI, sonrasında ıPTALıNE ve bu fıkraya dayanarak tecrübe şartı sağlanmadan bu kapsamda hali hazırda verilen lisans belgelerinin de iptaline  karar verilmesini saygıyla talep ederim. .09.2014 

EK:  Lisans Belgesi Fotokopisi                                             Davacı
       -
                                                                                               
     


.                       
« Son Düzenleme: Eylül 20, 2014, 10:02:50 ÖS Gönderen: Emre ıplikçi »

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: Dava Dilekçesi Örneği
« Yanıtla #1 : Eylül 24, 2014, 01:30:27 ÖÖ »
Sayın meslektaşım,
Dilekçeniz teknik olmuş. Çok güzel. Bir avukat eli değmiş galiba. ızin verirseniz, buradan bazı alıntılar yaparak bende dava açacağım.
Mesleğimizin kariyeri adına yapmış olduğunuz bu mücadelenden dolayı sizleri tebrik ediyorum.
Ahmet GÖÇER
Kahramanmaraş

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70
Ynt: Dava Dilekçesi Örneği
« Yanıtla #2 : Eylül 25, 2014, 04:10:35 ÖS »

Sayın mcaglayan ve Emre ıplikci;

Mesleğin onurunun korunması adına emek vererek yazdığınız dilekçelerden dolayı tebrik öderim. Özellikle, birebir görüştüğümüz için yakından tanıdığım mcaglayan bey'i meslekten ekmek yemediği halde bu mücadeleyi vermesinden dolayı kutlamak gerektiğini düşünüyorum.

Mesleği bizzat yapan ve bu sektörden ekmek yiyen birçok arkadaşımızın sessiz kaldığı bu ortamda sektörden ekmek yemeyen birinin canla başla mücadele etmesi ise sektör adına en üzücü durum olsa gerek.

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: Dava Dilekçesi Örneği
« Yanıtla #3 : Eylül 29, 2014, 12:50:44 ÖÖ »
Sayın Çağlayan'ın önderliğinde, hazırladığımız dilekçemizi ınşallah bu hafta Danıştay'a vereceğiz. Sonuç kazan-kazan gibi. Bu dava kaybedilir ve tebliğ sonucundan da olumsuz etkilenme söz konusu olur ise, yüklü tazminat kazanma şansı ortaya çıkıyor. Ancak avukat arkadaşlar davanın büyük ihtimal kazanılacağı yönünde fikir beyan ettiler.
Hayırlısı.

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70
Ynt: Dava Dilekçesi Örneği
« Yanıtla #4 : Ekim 10, 2014, 09:17:49 ÖÖ »

Türkiye şartlarında biraz erken ama açılan davalardan bir gelişme var mı?

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70
Ynt: Dava Dilekçesi Örneği
« Yanıtla #5 : Ekim 31, 2014, 06:13:30 ÖS »

Davalar ne aşamada bilen var mı?

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70
Ynt: Dava Dilekçesi Örneği
« Yanıtla #6 : Kasım 18, 2014, 03:13:11 ÖS »

BU NE DERıN SESSıZLıK BÖYLE???   KıMSEDEN SES ÇIKMIYOR ARTIK.