Gönderen Konu: SPK Liisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ Taslağı  (Okunma sayısı 14440 defa)

creacer

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 117
VARLIK VE DEGER, "TDUB her iki taslak için de üzerine düşeni yapmıştır. Anlayan asgari zeka seviyesine sahip herhangi bir kişi TDUB yazılarını okuduğunda tehlikenin farkına varacaktır. SPK taslakla ilgili bu görüşleri formalite icabı mı istiyor kafa mı buluyor anlamış değilim. Ancak, Kurt kuzuyu yemek isteyince her halükarda yermiş. SPK, gözüdönmüş bir iştahla bu değişiklikleri yapmaya çalışıyor. Bu saatten sonra bu işin bütün vebali SPK'nın üzerindedir......"

TDUB'un görevi üyelerinin haklarını korumaktır. TDUB'un yapabileceği görüş bildirmekle sınırlı değildir. Üyelerinin haklarını korumak amaçlı Mahkemelere dava açabilir. Görüş yazısı dikkate alınmadığında atılacak adım hukuki sürecin TDUB tarafından başlatılması böylece üye aidatları da bir işe yaramış olur.

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Gayrimenkul lisans alma şartlarının hafifletilmesi mesleğim kalitesini düşürür iddiasındaydım.
Aşağıdaki paylaşım mesleğin kalitesinin düşürülmesinin ne olduğu konusunda herkesi aydınlatacak  bir örnektir.
Olayı duyan bir arkadaşımız paylaşmış.

--------------------------------------------------------------
Eksperin Dünyası
ıstanbul /bahçelievler tapuda bır olay yaşandığı ıddaa edılıyor bugun...

Arsıv görevlisi mehmet beyden birsey ogrenıldı.

Proje ıcın dosya numarasini öğrendiğimiz bolumde eksper olduğu iddiaa edılen ve gerceklık payı belirlenmemıs bır kısının resmı muhuru caldıgı kameralarla tespıt edıldıgı ve takıp edılerek beledıye ımar mudurlugunde yakalandığı bilgisi alınmıstır...

Bu nedenle arşiv de sıkı yonetım baslamıstır...
Akıbetı bellı olmayan ne idüğü belirsiz bu kısının eksper oldugu ıddaa edilerek sızın meslegınızden ve sızın arkadaşınız denılerek onun yaptıgını sız cekeceksınız denılerek bızden bazı belgeler ıstıyorlar ve bırı eksık olsun gostermıyorlar...

Yetkı belgesı
Banka talep formu
Dıgıtal ortamdakı takbıs
Kimlik fotokopisi

Bırde bı ekleyelım ıstedık GBT ve Savcılıktan temyiz kagıdı  

Yapan kısı cezalandırılır...
Sucu neyse verılır...

Bu kadar belgeye ne gerek var bı yetkı belgesı ve takbıs yetmıyormu dıyen ekspere kapıda sızın aranızdan bırı yaptı cezasını sız cekeceksınız dıyerek korıdorda bagırmak ve bunun ustune vatandasın ısınıde kasıtlı agırlastırarak ekspere karşı doldurmak hos bır hareket degıl.
Korıdorda vatandas ekspere soz ıle saldırıyor sebebı ıse memurların eksperlerı olumsuz gostermesı...

1-Emlakcı degılız... (kalıtelı danışmanları tenzi ediyorum)
2-Insaatcı yada müteahhit değiliz...(tenzi ederek )
3-ıs takipçisi degılız...
4-hırsız hıc değiliz...

Emın olun farklı ınsanlar topluluguyuz...

Eksperın muhurle ısı olmaz, yada bu ısı yapan eksper bıle olsa bireyin hur ıradesı ıle yaptıgı ısı kuruma sırkete sektore yada yetkılı eksperlere maal edemezsınız...

Sektorumuz ıste Spk ve Bddk gıbı kurumlar sayesınde kalıtesını her gecen gun yıtırmeye devam edıyor...
Bız resmıyet aracı olan projelerı ıncelemek ıcın kurumları gezıyoruz...
Muhur calmak ıcın degıl...

Daha mılyonlarca kelıme sarf edilebilir ancak sektor vasat bır noktaya çekiliyor bılgınıze...

Eksperlere sorulmus tapuda ve goruntulerı ızleyen eksperler tanımamıs kısıyı, her ne kadar cantalı vb olarak bıze benzese de.
Beledıyede arsıv gorevlısı eksper olarak adlandırmıs...

Durumun akıbetı bilinmiyor, ıddaa ne kadar gerçek takıp edılıyor...
Sadece ustumuze atılan ıftıradan ıbaret...
---------------------------------------------------


Önemli bir nüans var: ilgili sayfa ve kamudaki birçok şahıs Değerleme uzmanı kavramı yerine, değerlemeyi yapmaya talip olan her önüne geleni eksper sıfatıyla algıladığı müddetçe, yani eksperliğin esasen resmi bir yetkinlik ve sorumluluk belgesine (lisans) dayandığını hatırlamadığı müddetçe daha çok hor görülme, saygınlığın yerle bir edilmesi ve kurunun yanında yaşında yanması durumları yaşanır!

O yüzden bu durumu garipsemeyelim.

M.BENAN KILIÇ

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 7
Malumun ılamı.

Tebliğin adı: SERMAYE PıYASASINDA FAALıYETTE BULUNANLAR ıÇıN LıSANSLAMA VE SıCıL TUTMAYA ıLışKıN ESASLAR.

Değerleme sektörü açısından kimler bu konuda faaliyette bulunuyor: Özelikle sahada görülen; "Askere gidene kadar bu işi yapacağım, üniversite harçlığımı çıkarıyorum, dandik üniversitenin dandik  fakültesinden mezunum, bizim iş sahamız kısıtlı, onun için bu işe girdim." diyerek çalışan yüzlerce  ucuz iş gücü emekçileri.

SPK bakıyor değerleme piyasasına, gerekli gereksiz herkes burada o zaman diyor ki; bizim görevimiz sermaye piyasasında faaliyette bulunanları kayıt altına almak yani sicil tutmak değil mi? O zaman  sınav konularını azaltayım, sınav geçme notunu düşüreyim, konut değerleme  lisansı eğitim şartının iki yıla indireyim, mesleki tecrübe şartını kaldırayım da  piyasada çalışan kim varsa hepsini kayıt altına alayım.Zaten eksperim diyen herkes bu işi yapmıyor mu?

Yani malumun ilamını yapıyor. 

Neye şaşırıyoruz ki? Sanki tüm değerleme faaliyetlerini bugüne kadar sadece lisanslılar yapıyordu da şimdi durum daha kötüleşiyor muş gibi davranmanın bir anlamı yok.

TDUB yönetimi de görüş bildiriyor SPK'ya. Efendim bu tebliğ böyle olursa, piyasada ki kalite düşer gibi. Ya hu değerleme sektöründe kalite ne zaman oldu da şimdi düşecek. Sen değil miydin, TAKBıS projesi gündeme geldiğinde tapu da proje incelemelerinin sadece değerleme uzmanları yapacak olması nedeniyle türlü dalavereler ile piyasa da kim var ise proje inceleme yapmasına imkan veren. Sen değil miydin mevcut çarpık düzeni sitende içinde kimlerin olduğu belli olmayan "takbis proje inceleme" butonu açarak ilk kılıfına uyduran. şimdi SPK çıkmış biraz daha  sektörün içine edeyim diyor. Ne var bunda?   

Tebliğ yasalaştığı an mevcut hukuk tanımaz, arsız, seviyesiz düzen kayıt altına alınarak devam ettirilecek ve bizler yine tatlı tatlı rapor yazmaya devam edeceğiz.

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Yunus Suresinin 100. ayet meali: "Allah, pisliği (huzursuzluğu-azabı)i aklını kullanmayanların üzerine kor."

Hayırlı ramazanlar.

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70


Bir Allah'ın kulu da çıkıp; 'ARKADAşLAR, BıZ BU DEğışıKLıKLERı şUNUN şUNUN ıÇıN YAPMAK ıSTıYORUZ. AMACIMIZ şUBUR BUDUR' demiyor. Sayın yetkililer bu kadar adam burada feryat figan ediyor. KÖR MÜSÜNÜZ SAğIR MISINIZ? yoksa siz ne derseniz deyin bi bildiğimizi yaparız mı diyorsunuz. Bir tane adam gibi açıklama yapacak yürekli bir insan yok mu kurumunuz bünyesinde?

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Statünün 16. Maddesinde, TDUB yönetim kurulunun 7 üyesinin nasıl ve kimlerden seçileceği  anlatılıyor. Aday olmanın şartları var. 4 uzman şirketlerden, 2 kişinin de aday öneri komitesinin işaret edeceği yakışıklı veya güzel biri olması gerekiyor. 1 tanesinin de, biz garibanlardan aday olma şansı bulunuyor. şimdi sistemi çalıştıralım: TDUB’ta 7 üyenin 4’ü şirketlerden. Bunlar, bankalardan işin gelmesi için banka yetkililerine ziyaretlerde bulunan ve iş isteyen kişiler değil mi? Tebliğ taslağı, mevzuat değişikliği gibi hususlarda, değerleme uzmanlarının haklarını savunacak olurlar ise, bu husus da bankaların hoşuna gitmez ise, nasıl tutum sergileyecekler. Burada ironi yapmıyorum. Gerçeği önünüze sunuyorum. Ben de şirket temsilcisi olarak yönetim kurulu üyesi olsam: belki sesim kısılır, üyelerin menfaatleri ile bankaların gözünden düşmeme arasında bocalayabilirim. Üyeleri savunsam, şirketime iş gelmeyebilir. şirketimin iş kapasitesini artırmayı düşünsem, iç acılar yaşarım. Allah yardımcıları olsun.
 
Mesleğimizle ilgili, çözüm önerilerimiz hep askıda kaldı. Yürürlükteki mevzuata göre, benim hakkım bal gibi yeniyor. Temsil ettiğim şirketten bir iş geldikten sonra, 5 işin başka şirketlerdeki lisansı olmayanlara dağıtılmasını bekliyorum. Zaten onlar da, 160 km mesafedeki ilçeye, çoğunlukla yardımcılarının yardımcılarını gönderiyorlar. Lisansım ayaklar altında ezim ezim eziliyor. Kimse ilahi adalet huzurunda benden helallik istemesin.

Bu işin tek çözümü, Çevre ve şehircilik Bakanlığı bünyesine Taşınmaz Değerleme Genel Müdürlüğü kurulmasıdır. Değerleme uzmanlarına noterlik müessesesi gibi bir şekil şartı getirilmelidir. Noterler nasıl çalışıyor ise, bizler de aynı şekilde görevimizi yaparız. Sayımız yeterli mi değil mi, o zaman belli olur. Hakkari’den Edirne’ye uzmanların nasıl şehir kapıştığını, müşahede ederiz.

Gecenin en karanlık anı, güneşin doğmasına en yakın andır. Belli mi olur, Allah dualarımızı bu mübarek ayda kabul eder, mesleğimizde adaletli bir sistem kurulur. Lütfen herkes bildiği en güzel duaları okusun.  


« Son Düzenleme: Temmuz 15, 2014, 02:01:36 ÖÖ Gönderen: maras46 »

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Sayın M.Çağlayan'dan aldığım bir mailin son iki paragrafını, sizlerle paylaşıyorum:

ıktisat mezunu arkadaşım mesleğinde nasıl yükseleceği konusunda bir prof hocasına danışıyor. Üniversite profu cevap yazmış. E-postanın özeti şu. "Yükselmek için istediklerini ver" diyor. Masalarının diyeti çok büyük. 


Nasıl ki bir ailede yaramaz kardeşin sıkıntısını uslu kardeş çekiyorsa. Toplumda maddi hırsları uğruna her şeyi bir yana atan kişilerin sıkıntısını da bizler çekiyoruz. Yazdığınız yazı henüz aklını kullanamayacak yaştaki tüm memleketimin çocukları için yazılmış olsun.

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70

Son duyumlara göre SPK, tebliğ taslağındaki tecrübe şartının kaldırılması saçmalığından vazgeçiyormuş.

Aklın yolu bir. Düzene girmeye başlayan sektörü saçma sapan kararlarla dağıtmaya gerek yoktu zaten. Geç de olsa farkına varmaları olumlu bir gelişme, tabi duyumlar doğru çıkarsa.

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Sayın Ahmet Göçer (maras46) hocamın değerli tespit ve önerisinin büyük kısmına katılıyor ve teşekkür ediyorum. Bununla birlikte 'sakınca' teşkil eden bir kısmı irdelemek ve endişelerimi arz etmek isterim. Ahmet Bey'in model önerisinde yer alan ifadeye göre:

Bu işin tek çözümü, Çevre ve şehircilik Bakanlığı bünyesine Taşınmaz Değerleme Genel Müdürlüğü kurulmasıdır. Değerleme uzmanlarına noterlik müessesesi gibi bir şekil şartı getirilmelidir. Noterler nasıl çalışıyor ise, bizler de aynı şekilde görevimizi yaparız. Sayımız yeterli mi değil mi, o zaman belli olur. Hakkari’den Edirne’ye uzmanların nasıl şehir kapıştığını, müşahede ederiz.

Öneri ilk başta adil ve doğru gibi görünüyor ama yine suistimale açık endişe veren birkaç husus var. LıHKAB'ların durumunu hatırlayın. ılk LıHKAB sınavını başarıyla vermiş, düzenini kurmuş, ekibini belirleyip bismillah deyip faaliyete başlayan harita mühendisleri arkadaşların birçoğunun düzeni düzmece bir itiraz sonucu tekrar sınava sokulmaları ve yeniden bölge, şehir dağıtımına tabi tutulmaları suretiyle yerle bir edildi. Dönemin ÇS Bakanı E. Bayraktar, TKGM ve odalar bu konuda çok eleştirildi. Zaten sınavı vermiş ve faaliyette bulunan harita müdendisi LıHKAB sahiplerinin birçoğu, yeni sınav, yeni dağıtım ve sektör revizyonu ayağına bürolarından oldular. Aynı şekilde, zaten seneler önce sınavı kazanmış ama devlet tarafından alenen kandırılmış ve haksızlığa maruz bırakılmış Değerleme Uzmanları, Taşınmaz Değerleme Genel Müdürlüğü gibi bir şaibe dolu devlet biriminin yine şaibe dolu dağıtım sistemine tabi olmaları, hattâ ve hattâ tekrar sınava tabi tutulma ihtimalleri sonucu, olası bir tekrar sınav aksiliğinde eski kazanılmış haklarını dahi kaybetme riskini taşıyor olmaları söz konusudur.

ılaveten, zaten senelerdir korsan değerlemeye göz yuman devletin, en merkeziyetçi anlayışı dikte ettiği bu dönemde, kendisine yakın kişilere şehir ve bölge dağıtımında imtiyaz tanıma olasılığı yüzde 90'dır.

Kısacası, adil ve sistematik, somut bir değerleme mekanizmasının bir nevi devlet atamasına bırakılması bence faciadır. Bunun yerine kanımca en mantıklı olan;
Kronolojik olarak, şehrin değerleme uzmanı ihtiyacına göre belirlenen kontenjan dahilinde, lisansı belgesini en önce almış kimler varsa bu arkadaşların sırasıyla geçmişten bugüne kadar ilgili statüye sokulmasıdır. Çünkü, zaten yıllar önce lisans almış uzman, yıllar boyu mağdur kalmış olup, hizmet  vermeye talip olduğu şehir ve bölgenin uzmanları arasında kontenjan hakkına sahip öncelikli kişidir. Bu adilane öncelikendirme ve uzmana şehir tahsis algoritmasının 2014'ün Türkiye'sinde direkt devlet eliyle sağlıklı yapılmasına ihtimal vermiyorum.

Daha alternatif yöntemlerde üretilebilir.
« Son Düzenleme: Temmuz 21, 2014, 02:29:22 ÖS Gönderen: onur85 »

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Onur Bey,
ılgilinize teşekkür ederim. Ön lisans mezunlarına lisans belgesini verme hazırlığı yapan  bir sistemin bu işten artık elini çekmesi şart. Bu gömlek SPK’ya, BDDK ve TDUB’a büyük geliyor. Hepsinin işleri güçleri var. Önemli faaliyet yürütüyorlar. Bizler de sık sık başlarını ağrıtıyoruz. Bu ağrının dinmesi için, vatandaş tapusunu eline alır, taşınmaz değerleme bürosuna gider, değerleme raporunu hazırlatır. Sonra rapor numarasını ziyaret ettiği bankalara verir, onlar da krediyi hangi şartlarda vereceğini müşteriye bildirir. Olay budur. Bu öneriyi geliştirmek mümkün. Mesela Taşınmaz Değerleme Genel Müdürlüğünü Çevre şehircilik Bakanlığı bünyesinde değilde, DıYANET işlerine bağlı bir daire başkanlığı olarak da kurmak mümkün. (Üzülerek bu şakayı yapıyorum.) Kime güveneceğiz bende bilmiyorum. Sırtımızı TDUB’a dayadık, TDUB kendi sitesinde lisansı olmayanların tapuda proje incelemesi için isimlerini yayınladı. Yazının geldiği şu an var ya, öyle güzel hikayeli örnekler verebilirim ki, ama Ramazan ayı ve terbiyem müsaade etmiyor.

Onur bey, bir şekilde yeni bir sistem kurulmalı. Ortam giderek kötüleşiyor. Herkesin başı ağrıyor. Adamlar lise mezunlarını sahada koşturup, para kazanma çarkını kurmuşlar. Bu konuda aklı yeten herkesten çözüm önerilerini üst makamlara yazmalarını diliyorum.  Bugün de benim hakkım yenildi. 160 km. mesafeden lise mezunu değerleme uzmanlığı nişanesi sahipleri, değerlemelerini yapıp gittiler. Lisansım bir kez daha ayaklar altına alındı. Ezilen-çiğnenen benim lisansım değil, SPK kanun ve mevzuatları olmuyor mu?

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Bu şehirde lisanslı uzman boş vaziyette oturur iken, iş atamasını lisansı olmayan kişiye atama cür'etini sergilemek, TBMM'nin çıkarttığı kanunları, SPK'nın mevzuatlarını tanımıyorum/takmıyorum, var mı diyeceğiniz manasına gelmiyor mu?

Yoksa bazı kanunlar, mevzuatlar arada sırada çiğnenebilir de bizim mi haberimiz yok?


onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ahmet Bey, sonuna kadar görüşlerinize ve yeni ve adil bir sistem kurulması gerektiğine inanıyorum. ESASEN, biz sınava girerken ve lisans almak için çaba verip bu yoldan geçerken, mevzuat ve kanunlar bize uygulanabilir ve adilane şekilde SPK tarafından empoze edildi. Alenen ortada ciddi bir kandırılma, ters köşeye yatırılma ve kul hakkına tecavüz fiili mevcut. Dediğiniz duruma bende devamlı (hattâ son 3 haftadır) ağır şekilde maruz kalıyorum. Tapu müdürlükleri "eksper" sıfatıyla kendini tanıtan kişilerle dolup taşarken ben boş pozisyonda vakit öldürüyorum. Bunun direkt olarak kul hakkı ile ilgisi yok mu? Bunu SPK/BDDK yanıtlasın.

Bunun yaptırımına ve ilgili kurumların büründükleri pozisyona gelelim. Herkes burada bas bas elinden geldiğince ve sosyal medyada tepkisini en güzel şekilde dile getiriyor. Kanunlar uygulanmıyor. SENELERDıR hukuksuzluk ve adaletsizlik çemberinde "değerleme tüccarlığı" mentalitesi kapsamında işler yarı-illegal şekilde yürütülmeye çalışılıyor. Yarı-illegal diyorum çünkü raporların lisanssız elemanlarca düzenlememesine dair kesin ve açık bir hüküm yok. şirket sahipleride bu açıktan faydalanıp sizin tabir ettiğiniz lise ve önlisans mezunu kişilere değerleme yaptırtıyorlar. ılaveten, BDDK tebliğinde "değerleme uzmanı" tanımı içinde SPK'nın "değerleme uzmanı" tanımı değiştirilmiş ve açık bir trajikomedi ile "değerleme uzmanı" sayılacak kişiyi SPK'yı hiçe sayarak şu şekilde tanımlayabiliyor:

1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri
Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.

14.08.2012 tarih ve 28384 sayılı tebliğ, resmi gazetede yayımlanmıştır:
“ı) Değerleme uzmanı: Değerleme kuruluşu tarafından değerleme yapmak üzere
istihdam edilen, en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim görmüş, bankacılık, bağımsız
denetim, sigorta eksperliği veya mahkemelerde bilirkişilik de dahil olmak üzere
değerleme konularında en az üç yıllık tecrübeye sahip ya da değerleme konusunda yurt
içinde veya yurt dışında yetkili kurumlar tarafından verilen mesleki yeterlilik
sertifikalarına sahip olan kişileri,”


Gördüğünüz gibi, BDDK'nın milyar liralara teminat veren Türk bankacılık sektörüne ve değerleme sektörüne empoze ettiği tanımda, SPK'nın bize edinmemiz yönünde telkinde bulunduğu ve alenen zamanında şart koştuğu "SPK Lisansı" nın adı-sanı geçmiyor. "Mesleki yeterlilik sertifikaları" ifadeside açık bırakılmış ve SPK Lisansına açık bir atıfta bulunulmamış bir ifade niteliği arz ediyor. Bu nasıl bir mevzuat, nasıl bir hukuk anlayışı?

Aslında hep aynı yere geliyoruz. Bir ton çelişki, yanlışlık ve bozukluk mevcut. Bunun kasten yapıldığına inanmak istemesemde şu son puan barajının düşürülmesini, 2 yıllıklara konut değerleme uzmanlığı konusunda lisans kolaylığı ile tecrübe şartının kaldırılmasını içeren son SPK tebliğlerini göz önüne alınca ciddi olarak kasıt olduğunu görmemek elde değil. Amaçlanan ülke çıkarları ve sektörel saygınlık, mesleki kalite değil, belli bir kesime ve kişilere yasal otoriteyi kullanarak/sulandırarak çıkar sağlama üzerine kurulu. Bunu göndereceğimiz yazılarla, hele hele hiçbir şekilde sözü geçmeyen TDUB'nin girişimleriyle aşabileceğimizi düşünmüyor, yargı makamının olaya el atmasının daha somut bir farkındalık arz edeceğine inanıyorum.

Çünkü mevcut durumda, TDUB/BDDK/SPK/ve malesef TKGM personellerinin kanun/mevzuatları uygulamadıkları veya UDES'e göre tanzim edilmesi gerektiği gibi Türkiye'de tanzim etmedikleri bariz bir realite.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Temmuz 21, 2014, 08:41:24 ÖS Gönderen: onur85 »

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70

Bu keyfilikleri yapanların ancak yargı karşısında hesap verecekleri günlere az kaldı.

Biz burada konuşaduralım, SPL yeni duyuru ile tecrübe şartını sağlayamayanlar için Ağustos ve Eylül'de eğitim planlamış.

Ne diyelim artık, Allah'ınızdan bulun.

Bu kadar insanın ahını alırken hiç mi utanıp arlanmıyorsunuz?????

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
2001 batık banka krizinde, dünyanın ileri gelen ekonomi yazarları: "Bu büyüklükteki bir kriz için, Türkiye'de çok az sayıda intihar-boşanma vs olayı yaşandı" diye ülkemizdeki olumsuz olay sayıları için eleştiride bulunmuşlardı.


Allah göstermesin, eğer değerleme raporlarının hatalarından kaynaklanan bir finansal kriz yaşanır ise, ekonomi yazarları ülkemiz için galiba fazla eleştiride bulunmazlar. Çünkü eğitim süresini 2 yıl kısalıyor,  tecrübe süreci 3 yıldan 2 güne iniyor. ışi sağlama mı almak istiyorlar yoksa (!)


4 yıllık eğitimi,2 yıla, 3 yıllık tecrübe sürecini 2 günü indirerek, ne yapmaya çalışıyorlar sizce?
« Son Düzenleme: Temmuz 22, 2014, 12:37:28 ÖS Gönderen: maras46 »

VARLIK VE DEGER

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 70

Ben artık bu kurumların iyiniyetli olduğuna inanmıyorum.

Amaç, değerleme sektörünü pasifize ve vasıfsız hale getirip ülkeyi soyup soğana çevirtmek istiyorlar gibi geliyor bana.

3 yıllık tecrübe şartı 2 güne, 4 yıllık fakülte şartı 2 yıllık MYO düzeyine niye insin yoksa???