Gönderen Konu: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!  (Okunma sayısı 23158 defa)

UZMAN01

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 11
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #30 : Ocak 29, 2014, 11:33:41 ÖÖ »
Saygıdeğer Değerleme Uzmanı Meslektaşlarım,

Sektördeki bozulmayı görmüş ve sektörden çekilmiş lisanslı bir değerleme uzmanı olarak yazıyorum.

Bahsettiğimiz protokol sadece e-devlet üzerinden alınmış tapu kaydına istinaden proje incelemesi yapmak için hazırlanmış yanlış yorumlamıyorsam. Yine yanlış yorumlamıyorsam e-devlet üzerinden alınmış belgelerle yapılacak tapu incelemesini muhakkak suretle lisanslı değerleme uzmanı yapacak denilmekte. Yani lisanslı şirkette çalışan lisansı olmayan değerleme uzmanı bile tapuda proje incelemesi yapamayacak deniyor yanlış anlamadıysam. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 21.01.2014 tarihli yazısında bunun kontrolünü TDUB yapar diyor. Tapu memuru da TDUB'un sitesinden lisanslı değerleme uzmanları sorgulamasını yapar deniliyor. Buraya kadar hemfikiriz sanırım ve TDUB sitesinde lisanslı olmayan değerleme uzmanlarını yayınlayarak protokole uymuyor. Bunda da hemfikiriz. TDUB'un yaptığı usulsüzlüğün müeyyidesini başka konularda tartışabiliriz.

Fakat gözden kaçırdığımız bir husus var sanırım, belirtmek isterim. Evet e-devletten inceleme yapacak olanlar lisanslı değerleme uzmanı olacak ama bu protokol e-devletten sorgulama yapmadan tapu dairelerine giderek talep açtıran sonra harcını yatırarak takyidatını alan ve proje incelemesini (eski usul) yapanlara değinmiyor ve yasaklamıyor. Yani, tapu dairelerinde proje incelemesi yapan lisanssız kişiler eski usulden inceleme yapan değ. uzmanları olabilir. Bu uzmanları  gördüğümüz zaman ilk anda "usulsüz iş yapılıyor" dememiz gerekiyor.

Tabii çözüm ortaklarından, firmaların e-devletten aldığı belge ile proje incelemesi yapanların olması kuvvetle muhtemel. Sanmıyorum ki arşiv memurlarının çoğu TDUB'un sitesine girip de kontrol yaptığını. Nasıl olsa gelenler tanıdık diye, bir de takbis çıkartma derdinden kurtuluyorum diye işine bile geliyordur. Bu usulsüzlükler de ancak şikayet ile giderilebilinir. Zaten takbisi e-devletten kimin aldığı proje incelemesinin kimin yaptığı kayıtlardan görülebiliyor.

Bu şikayetlerin artması sonucunda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü baktı baş edemiyor, protokolü askıya alabilir veya iptal edebilir. Ha!, ben demiyorum ki aman şikayet etmeyin de elimizdeki şu kolaylıktan da mahrum kalalım, yine bankalara harç yatırmak için sıraya girelim. Benim tercihim "bir şey usulsüz olacağına, usulüne uygun olsun varsın biraz daha yorulalım"dır.

Bu yazıyı yazmaktaki amacım bu protokol ile bazı meslektaşlarımın "Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün lisanslı olmayan değerleme uzmanlarına arşiv incelemesine hiçbir surette izin vermediği" anlayışı yerleştiği içindir. şu an böyle bir durum mevzu bahis değildir. Ha lisanslı bir uzman  olarak arşiv incelemesinin sadece lisanslı uzmanların yapacak olması işimi gelir, ben de sektöre geri dönerim. Ama dediğim gibi henüz böyle bir uygulama mevcut değildir.

ıtirazlarımızı yapacaksak, hukuki yollara başvuracaksak daha sonradan haksız duruma düşmemek için bu durumun göz ardı edilmemesi kanaatindeyim.

Saygılarımla...

ankaraa

  • Ziyaretçi
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #31 : Ocak 29, 2014, 11:51:26 ÖÖ »
Sn. Uzman01,
Ben açıklamanızı okudum. Lakin şu konuyu merak ediyorum. 21.01.2014 tarihli genelgeyle, 09.10.2013 tarihli genelge yürürlükten kaldırıldı.
21.01.2014 tarihli genelgenin kapsamı dışında kalan işlemlerle ilgili olarak ise 21.01.2014 genelgenin 5. maddesinde şu açıklama mevcut:
"Elektronik ortamda kayıt görüntülememesi, sisteme giriş yapılamaması vb. nedenlerle sistemin kullanılamaması veya SPK lisanslı gerçek ve tüzel kişilerin elektronik ortam dışı bilgi ve belge alımına yönelik istemlerin de ise, halen yürürlükte bulunan 14.09.2009 tarihli duyuruda belirtilen belgelerin müdürlüklerimize sunulması durumunda istemin karşılanması gerekmektedir."
14.09.2009 tarihli duyuru, yukarıdaki açıklamada da belirtildiği üzere, SPK lisanslı gerçek ve tüzel kişilerin elektronik ortam dışı bilgi ve belge alımına yönelik.
O halde, şimdi size sorabilir miyim, lisanslı olmayanlar hangi duyuruya/genelgeye istinaden gidip değerleme kapsamında tapudan belge talebinde bulunacak. Yani mevzuatta böyle bir şey düzenlenmemiş iken -bildiğim kadarıyla şu anda düzenlenmiş değil- bu söylediklerinizin dayanağı nedir?
Bu konunun böyle olmasını istemek ayrı bir konu açıklamalara mer-i hukuku dayanak yapmak başka bir konu. Kimse konuşulanları yanlış anlamasın, burada, yaşananların doğru anlaşılmasını temin etmeye çalışıyoruz. Yoksa şahsen benim düşüncemde çok daha farklı bir sistem mevcut.

Ayrıca, "Ha lisanslı bir uzman  olarak arşiv incelemesinin sadece lisanslı uzmanların yapacak olması işimi gelir, ben de sektöre geri dönerim." cümlenizi çok önemsediğimi belirtmek isterim. Yapılan düzenlemelerin mesleği ne hale getirdiğini göstermesi açısından bence bu cümle oldukça manidar.

« Son Düzenleme: Ocak 29, 2014, 12:07:14 ÖS Gönderen: ankaraa »

SADÝ

  • STANDART
  • **
  • İleti: 48
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #32 : Ocak 29, 2014, 01:38:02 ÖS »
       Sayın;
                 Ankaraa,

        Görüşlerinize aynen katılmakla birlikte,14/09/2009 tarih'li  talimat'da/duyuru'da önceki yazımda da belirttiğim üzere Lisanssız şirket çalışanları tarafından söz konusu belgeler Tapu Müdürlüğü'ne hitaben şirket tarafından yazılmış ve yazının içeriği'nde şirket görevlisinin ismini belirten üst yazı ibraz edildiği'nde her türlü belge ve bilgiyi alacaklarını düşünüyorlardı ve bu talimatın özünü kavrayamayan,Lısanslı Gayrimenkul Uzmanı'nın ne olduğunu bilmeyen Tapu çalışanlarına yutturuyorlardı.Ancak,mevzuata hakim bir Tapu çalışanı yetkilisi  ayrıca SPK'nın Lisanssın ibraz edilmesi gerektiğini beyan ediyordu.Bu konudaki mevzuatı bilmeyen tapu çalışanı iyi niyetle bu yetkisiz kişilere her türlü belge ve bilgiyi veriyordu.(şirket Lisanssız çalışanı Biz şu Tapu MÜdürlüğü'nden bu belgelerle her türlü bilgi ve belgeyi aldık,itham ederek " siz neden zorluk çıkarıyorsunuz" diyorlardı.Benim tereddütüm,14/9/2014 tarhli talimatın içeriğini anlamayan Tapu çalışanlarına,şirket lisanssız çalışanlarının  tekrar aynı safsatalarla,kandırmalarla ve taciz ederek,şikayet ederim tehditiyle korkutarak bilgi ve belge alınmasıdır.
         Ayrıca,mail adresime  gelen  mesajlarda ; şirket temsilcisi ‘nin kim olduğu,lisanslı-lisansız çözüm ortaklığı  ile şirket arasında yapılan sözleşme gereğince,çözüm ortaklığının şirketin temsilcisi olup-olmadığı  ve şirket yetkilisi tarafından noterde verilen vekaletnamedeki vekilin mi  şirket temsilcisi olup-olmadığı soru konusu edilmekte  ve bu  konuda  tereddütler oluştuğu yönünde görüşler bulunmaktadır.
          TKGM’nin 21/01/2014 tarihli talimatta belirtilen belgelerin yanında,Tapu Kanunu’nun 2.maddesi gereği’nce ;Ticaret şirketleri merkez veya şubelerinin bulunduğu Ticaret Sicil Memurluğu’ndan alacakları yetki belgesi veya temsil belgesi’nde ismi ziktedilen kişiler şirket temsilcisidir.ışbu  belgelerden birini  şirket temsilcisi olduğunun tevsiki açısından  Tapu Müdürlüğü’ne  ibrazla mükelleftir. Ayrıca,şirket yetkilisinin SPK lisanslı Gayrimenkul  Değerleme Uzmanı’nı noterde vekil tayin etmesi durumunda Ticaret Sicil Memurluğu’ndan alacağı belgenin vekaletnameye müstenit olarak eklenmesi gerekmektedir.      SAYGILARIMLA
       

ankaraa

  • Ziyaretçi
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #33 : Ocak 29, 2014, 01:54:04 ÖS »
Sn. SADı,
"TKGM’nin 21/01/2014 tarihli talimatta belirtilen belgelerin yanında,Tapu Kanunu’nun 2.maddesi gereği’nce ;Ticaret şirketleri merkez veya şubelerinin bulunduğu Ticaret Sicil Memurluğu’ndan alacakları yetki belgesi veya temsil belgesi’nde ismi ziktedilen kişiler şirket temsilcisidir.ışbu  belgelerden birini  şirket temsilcisi olduğunun tevsiki açısından  Tapu Müdürlüğü’ne  ibrazla mükelleftir. Ayrıca,şirket yetkilisinin SPK lisanslı Gayrimenkul  Değerleme Uzmanı’nı noterde vekil tayin etmesi durumunda Ticaret Sicil Memurluğu’ndan alacağı belgenin vekaletnameye müstenit olarak eklenmesi gerekmektedir." şeklindeki açıklamanızı, değerleme sisteminin mevcut aktörlerini kullanarak tekrar anlatmanızın, konuya tam hakimiyeti bulunmayan ve bu platformu çeşitli sebeplerle takip edenlerin konuyu daha iyi anlaması bakımından çok faydalı olacağını düşünüyorum.
Paylaşımınız için teşekkür ediyorum.

fikret8082

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 51
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #34 : Ocak 29, 2014, 05:01:45 ÖS »
TKGM  her çalışanına ayrı bir şifre verip birbirlerinin yerine sisteme girmesini önlerken Takbis sistem sorumluluğunu taşıyamayan  bazı şirketlerin sorumlu değerleme uzmanlarının sadece kendilerine verilen şifreyi tüm çalışanları ve çözüm ortaklarına verdiği öğrenildiği için bu kararı aldığını zannediyorum.

Takbis sorgulama sistemi başlayınca çözüm ortaklarının yanında çalıştırılan gençler adeta  buharlaştı..

SPK tebliğinin tüm uğraşlara kulislere  rağmen aynen Kurulda onaylanıp yasalaşması için Devlet Bakanı Ali Babacan'ının masasında beklemesi bile SPK nın Değerleme sektörüne verdiği önemi göstermektedir. 

TKGM ben kaydı lisanslı değerleme uzmanına veririm projeye de o kişi bakar mantığı ile  sorumluluğu üzerinden atıyor.

TDUB sahada çalışan üyelerinin il ve ilçe sırasına göre listesini yayınlamıyor.

Neden TKGM den son üç yıllık il ve ilçelerde yapılan ipotek işlem sayısını isteyip planlama yapmıyor. Sektörün olmazsa olması budur. Defalarca birliğe arkadaşlar e mail atmasına rağmen derdimizi anlatamadık.
 

SADÝ

  • STANDART
  • **
  • İleti: 48
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #35 : Ocak 29, 2014, 11:10:48 ÖS »
Sayın;
                   Fikret8082,

         Bakınız,”TKGM ben kaydı lisanslı değerleme uzmanına veririm projeye de o kişi bakar mantığı ile  sorumluluğu üzerinden atıyor.” mantığına kısmen katılıyorum.Çünkü,TKGM sorumluluğu üzerinden atmıyor,aksine sorumluluğu üzerine alıyor,mevzuat dahilinde gerçekçi ve hakkaniyetli olmak  gerekir.TKGM ve TDUB arasında yapılan protokol gereğince;TKGM tarafından verilen yetki tamamen Kamu Tüzel Kişiliğine haiz sivil toplum kuruluşu olan TDUB’ne ait olup,üyesi bulunduğu SPK lisanslı değerleme uzmanlarına münhasıran çıkarılmış ve tamamen lisanslı üyelerinin menfaatine yönelik bir protokol olmakla beraber,21/01/2014 tarihli TKGM’nin talimatı da SPK lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanları’nın lehine aşikar olduğu halde,TDUB’nin tamamen tasarrufunda bulunan ve  SPK lisanslı olmayan veya lisanssız şirket temsilcisi olmayan ve ayrıca birlik üyesi olmayan kişileri,şirketin verdiği bilgileri doğru olarak kabul edip,sisteminden SPK lisanslı Değerleme Uzmanı/şirket temsilcisi olup-olmadığını sorgulamadan,TKGM’ye sanki sisteme girmeye yetkili imiş /SPK lisanslı değerleme uzmanıymış/lisanssız şirket temsilcisiymiş gibi bildirerek/tensip ederek,M.K.’un 1020.maddesine ve hüsnüniyet karinesine mugayir hareket ediyorsa,(internet sayfasındaki proje inceleme modu’ndaki isim listesi SPK lisanslı’lıları ve şirket yetkililerinin yanında,lisanssız çalışanlarını iltihak ediyorsa) ki tamamen iddiadır(Aksini ispat mükellefiyeti vardır).Sözkonusu olan Tapu  Müdürlüğü yetkilisi/çalışanı değil,kamu tüzel kişiliğine haiz kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olarak(Türkiye Barolar ve Noterler Birliği,TMMOB olduğu g.b.)hukuki,cezai ve mali sorumluluğu vardır.Ancak,bahsi geçen sivil toplum kuruluşları gibi her ne kadar adı “……..Birliği” olsada,konfedarasyon(yukarıdaki örneklerde olduğu gibi) niteliğinde bir kamu tüzel kişiliği değidir.Aksine,kanundan gücünü alsada;varlığını üyelerinin maddi destekleri ile sağlayan ve tüzel kişiliğini kaybetmemek için mücadele eden bir kamu tüzel kişiliği sözkonusudur.Bu nedenle,iyi veya kötü olarak da nitelendirsek,sivil toplum kuruluşu olarak hasbelkader kurulan sivil toplum örgütü olarak,bizim birliğimizdir.BU nedenle birliğimize sahip çıkmamız ve gücüne güç katmamız için maddi-manevi destek vermemiz gerekmektedir.Lisanssız olan mühendislerin kendine özgüveni olarak lisanssızları tercih etmesinin sebebi de bir sivil toplum kuruluşuna mensup olmalıdır.(Kötüleme anlamında değil)
     TKGM ile TDUB arasında yapılan protokolün,her iki tarafıda hukuki,cezai ve mali sorumluluk yönünden  bağlayıcılığı nedeniyle (önceki yazılarımda bahsettiğim üzere) sorumluluk tamamen TDUB’ dedir.Hiçbir kimsenin TKGM’nü suçlamaya da hakkı yoktur.Belki biraz ağır olacak ama,Suçluyorsa da 21/01/2014 sayılı talimatın lafzını ve ruhunu kavrayamamış demektir.(bu mesleği bilfiil icra eden göreve yeni başlayan Tapu memuru ile yıllarını vermiş bir tapu uzmanı’nın kıyaslanamayacağı anlamında) 
      TKGM bir kamu kurumu olarak mevzuatı tam anlamıyla uygulayan,istisnai ciddi bir kurumdur.Bütün kamu kurumları TKGM gibi ciddi,mevzuat dahilinde hareket eden,iş sahiplerinin memnuniyetini azami seviyeye çıkarmak için mücadele eden ve bu yönde plan-proje üreten,haklıların mağduriyetini gidermek için mevzuat dahilinde takdir yetkisine dayanan inisiyatif kullanan bir kamu kurumu olsa hiçbir kamu kurumunda sorun kalmaz.Ancak,bunun yanında bilhassa Tapu Çalışanlarının hiçbir menfaat beklemeksizin maddi ve manevi fedakarlıklarından kaynaklanan kaliteli hizmet sözkonusudur.   
         Bu yüzden,kendileri SPK lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı olmakla beraber,belirli maddi güce sahip olup,şirket kurup sonra da aslını inkar eden yani lisans almış olan kişileri hakir gören,sadece ticari ilişkilerini gayri kanuni de olsa,menfaat ve etik olmayan davranış  içersinde tasavvur eden,hatta lisans alan kişileri suçlu sayan,lisanssız çalışanlarını sanki hukukiymiş gibi övmekle bitiremeyen zihniyetlerin,yaptıkları hukuksuzlardan dolayı suç işlediklerini birgün kendilerinede hukukun lazım olacağını en kısa zamanda idrak etmelerini temenni ediyorum.Ayrıca,TKGM’nin satış,ipotek v.s. işlem nevi ve sayısının açıklanması gibi bir sorumluluğu bulunmamakta olup,TDUB,TKGM’den talep ederse TKGM’nin veri tabanından aldığı verileri kendi sayfasında yayınlar.(TKGM SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanlarının savunucusu olan sivil toplum kuruluşu olmayıp,bir kamu kurumudur.) SAYGILARIMLA         

creacer

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 117
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #36 : Ocak 30, 2014, 09:15:57 ÖÖ »
TDUB yönetiminde bulunan Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Sadi Beyin:"Bu yüzden,kendileri SPK lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı olmakla beraber,belirli maddi güce sahip olup,şirket kurup sonra da aslını inkar eden yani lisans almış olan kişileri hakir gören,sadece ticari ilişkilerini gayri kanuni de olsa,menfaat ve etik olmayan davranış  içersinde tasavvur eden,hatta lisans alan kişileri suçlu sayan,lisanssız çalışanlarını sanki hukukiymiş gibi övmekle bitiremeyen zihniyetlerin,yaptıkları hukuksuzlardan dolayı suç işlediklerini birgün kendilerinede hukukun lazım olacağını en kısa zamanda idrak etmelerini temenni ediyorum." sözünü okuyup anlayabileceğinize kanaatim olmadığından size benden nacizane tavsiye,  gidin paranıza kıyın bir türkçe çeviri yapan profesyonel tutun size bu sözlerde hangi anlamlar yüklü detaylı anlatsın...
« Son Düzenleme: Ocak 30, 2014, 09:17:35 ÖÖ Gönderen: creacer »

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #37 : Ocak 30, 2014, 11:52:30 ÖÖ »
Sadi Bey,

Haram para tatlıdır. Ama, bereketi olmaz. Haydan gelen huya gider…

Olayın, hukuki ve cezai boyutu harfi harfine bahsettiğiniz şekildedir. Hadisenin bir de ekonomik boyutu var. Biz meslek mensuplarının, mütemadiyen maruz kaldığımız bariz hak ve hukuk ihlallerini iyi analiz edebilmek için,  meselenin iktisadi boyutuna da bakmak gerekir. Burada en belirleyici unsur; yukarıda zikrettiğim gibi,  kolay ve zahmetsizce kazanılan haram paradır.

SPK ve BDDK’nın sağladığı orantısız” imtiyazlar”  sayesinde; değerleme sektöründe,  de-facto sayılabilecek  OLıGOPOL bir piyasa oluştu.
 
Yıllık ciro miktarı takriben yıllık 250 milyon lira…”Takriben” diyoruz, çünkü; sektörle ilgili hiçbir istatistiki veriye ulaşamıyoruz. Bu rakam, gayri safi milli hasıla içinde ciddiye alınamayacak kadar küçüktür.  Yine tahminlerimize göre; bu cironun %75’ine tekabül eden, yani 190 milyon lirası,  sayıları  20-25 arasında olan lisanslı şirketler tarafından paylaşılmaktadır. Geriye kalan 60 milyon lira ise,  yedek kulübesinde oturan – çoğu, bizler gibi  taşeronluk yapmaktadır-  sayıları 90 ila 100 kadar lisanslı  şirket arasında pay edilmektedir.
 
Açık, şeffaf ve her an hesap verebilir kişi ve kurumların faaliyet gösterebileceği  “sözde” sermaye piyasalarına tabi bu sektörde; açıklığın A'sı, şeffaflığın ş'si denetimin de D'si yoktur. Her yıl kaç adet rapor düzenlendiği, bu raporların hangi şirketler üzerinden geçirilerek, hangi uzmanlar tarafından imzalandığı, şirketlerin ne kadar ciro elde ettiği ve ne kadar vergi verdikleri, gerçek hissedarlarının  kimler olduğu, karlılık oranları, istihdam istatistikleri ve benzeri verilerin de SPK KANUNU ve TÜRK TıCARET KANUNU gereği,  kamuya açık ve şeffaf olması icap eder.
 
Başlangıçta; amme menfaatleri gözetilerek ihdas olunmuş bir meslek kolu; gelinen noktada,  kamu hizmeti ifa etme misyonundan git gide  uzaklaşarak, imtiyazlı  ticari şirketlerin  “Pazardan Pay Kapma” savaşına dönüşmüştür. Pazarın hacmi, bu savaşın daha da ahlaksız, namussuz, acımasız , gaddar ve vicdansız olmasına neden olmaktadır. Bu yüzden, hiçbir kurala riayet edilmemektedir.

Hasbelkader, uzun yıllar uluslararası faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerde yöneticilik yaptım.  Karargahlara yakın konumda olduğumdan, olup  bitenlerin hep farkında oldum. Alman ya da Amerikan sermayeli büyük ölçekli bir şirkette; herhangi bir konuda, müşterilerle ya da tedarikçilerle bir ihtilaf vuku bulduğu zaman,  ilk bakılacak yer “sözleşmedir.”  Sözleşmede, şayet açık bir hüküm varsa; kimse kimseye, “ben bunu uygulamıyorum, git mahkemeye ver.” Demez. Ya da, yaptığınız bir uygulamada veya aldığınız bir kararda; “kanunun falanca maddesine göre” dediğiniz vakit,  o tartışma bıçak gibi kesilir.

Küreselleşme olgusu, bütün toplumları ciddi bir ayrışmaya zorluyor. Ya hukuk devleti olur, saygın milletler ailesi içinde yerinizi alırsınız ya da ceberut devlet olur şamar oğlanı muamelesine layık görülüsünüz.  Devletinize terör çetesi, vatandaşlarınıza hamamböceği muamelesi yapılarak, sizi hiç kimse insan yerine koymaz.

Sonuç itibariyle; mevcut TDUB yönetiminin, TKGM’nün yayınlamış olduğu bahse konu genelgeyi duyurmaması, müspet veya menfi  bir açıklamada bulunmaması  ve en nihayetinde de üyesi olmayan 3. şahıs gerçek kişilerin isimlerini listeden çıkararak uygulamamasının;  bırakınız kanunsuz ve hukuksuz olmasını,  hem biz üyelere hem de muhatap TKGM’lüğüne yapılmış bir saygısızlık olarak addedilebilir.

Umarım, Yönetim çok yakın bir zamanda bu konuyu gündemine alarak,  gereken açıklamaları ve icraatları yapar…

Saygılarımla,

A.Mesut Tatlıpınar

auzgur

  • Ziyaretçi
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #38 : Ocak 30, 2014, 03:37:34 ÖS »
Arkadaşlar yaşananlar hepimizin gözünün önünde cereyan ediyor. Özellikle bu yaşananlardan sonra artık hiç kimsenin mevcut yönetim şeklini savunamayacağını düşünüyorum. Elbette Birliğimizin yıpratılmaması gerekir. Zira şahıslar geçici, hizmet etme noktasında kurumlar kalıcıdır. Bu itibarla bir kez daha, değerleme sektörüyle ilgili olan yahut ilgilenmeyi düşünen herkesi özellikle bu konu altında yapılan tüm paylaşımları dikkatle incelemeye ve bildiklerini bu forum dışında da, bir uyanışa sebebiyet vermesi için bilmeyenlere anlatmaya davet ediyorum.

TDUB yönetimi artık bu konuya duyarsız kalmamalı. Hemen bir açıklama yapılmalı. TKGM'nin, hatayı fark ederek 09.10.2013 tarihli yürürlükten kaldırdığı genelge yerine ihdas ettiği kuralları ihtiva eden 21.01.2014 tarihli genelgenin gereği TDUB yönetimi tarafından acilen yerine getirilmelidir. TKGM yetkililerinin Birliğimize duyduğu güven suistimal edilmemelidir. Çünkü, Takbis Proje ınceleme linki altındaki isimlerin birçoğunun Lisanslı Değerleme Uzmanı olmadığı gerçeğini bizden de TKGM yetkilerinden de saklayamazsınız. Onlara elinizle teslim ettiğiniz liste ilerde bunun en büyük kanıtı olacak çünkü. Burada konuşulanların sır kalacağı sanılmamalı. Hukuki süreç başlatılmadan ve Birliğimiz daha fazla yara almadan Meslek Birliğimizin yönetim kadrosuna yaptığım çağrıyı tekrarlıyorum.

TDUB yönetimini,
1-Meslek mensuplarını, duyurmaktan imtina ettiği TKGM yazısı hakkında bilgilendirmeye,
2-TKGM ile yapılan protokol kurallarına göre şekillendirilmesi gerekirken, böyle yapılmayıp lisanslı olmayanların isimlerinin de gayri meşru şekilde eklendiği aşikar olan TDUB'un resmi internet sitesindeki "TAKBıS Proje ınceleme" başlığı altındaki proje inceleme yetkisi verilen lisansız kişilerin isimlerini, bu listeden derhal çıkarmaya, - daha şeffaf bir süreç sonrasında, üyelerinin hakkını gözetecek, mesleğin ve meslek mensuplarının gelişmesini sağlayacek, mesleği herkesin kurtulmak istediği bir sömürü düzeni olmaktan çıkarıp gençler tarafından tercih edilebilecek düzeye getirecek ve gizlenmesi gerekmeyecek - en azından muhataplarına bu niyetlerle yola çıkıldığı duygusu veren - düzenlemeler yapmaya -
3-Değerleme uzmanlarından ve TKGM' den, "sehven" yapılan işlem dolayısı ile özür dilemeye davet ediyorum."
« Son Düzenleme: Ocak 30, 2014, 03:42:50 ÖS Gönderen: ali11 »

asyadegerleme

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 44
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #39 : Ocak 30, 2014, 04:14:30 ÖS »
Bu işler görevini kötüye kullanıp yetkisiz kişilere proje resmi çektiren 3-5 arşiv memurunun canı yanmadan soruşturma geçirmeden sona ermeyecek.

ankaraa

  • Ziyaretçi
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #40 : Ocak 30, 2014, 05:15:17 ÖS »
Sn. asyadegerleme,
Bu konu altında anlatılan hukuksuzluk, görevini kötüye kullanıp yetkisiz kişilere proje çektiren arşiv memurlarının bu hatalı tavrından kaynaklanmıyor. Anlaşılıyor ki, paylaşımları belki vaktiniz olmadığı için okumamışsınız. Tapu çalışanı gelen kişinin lisanslı olup olmadığını nereden bilsin. 21.01.2014 tarihli genelgede proje incelemesi yapmaya yetkili kişinin, lisanslı değerleme uzmanı olması isteniyor ancak tapu çalışanının proje incelemek üzere gelen kişinin lisanslı olup olmadığını www.tdub.gov.tr adresindeki "Tapu proje inceleme" başlığı altında isminin çıkıp çıkmamasına göre değerlendirmesini/bu bilgiyi buradan edinmesini istiyor.

Halbuki "Tapu proje inceleme" başlığı altında ismi bulunanların çoğunluğu kesin olarak lisanslı değerleme uzmanı falan değil. Mevzu bu konu etrafında tartışılıyor.

Arşiv uzmanları arasında her meslek erbabında olduğu gibi hata yapanlar çıkabilir. Ancak buradaki durum bununla kıyaslanmayacak ölçüde vahimdir.

Birde, www.tdub.gov.tr adresindeki "Tapu proje inceleme" sayfasında istenen bilgilerin hemen altına, "Lütfen bilgileri eksiksiz ve doğru giriniz..." yazmışlar, biz bilgileri doğru giriyoruz ama sonuç yanlış çıkıyor.

bk. http://www.tdub.org.tr/takbis-proje-inceleme.html
« Son Düzenleme: Ocak 30, 2014, 05:34:48 ÖS Gönderen: ankaraa »

creacer

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 117
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #41 : Ocak 30, 2014, 05:41:07 ÖS »
Sn. Ankaraa : "Tapu çalışanı gelen kişinin lisanslı olup olmadığını nereden bilsin" demişsiniz. Tapu görevlisi gelen kişiye, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin üyelerine verdiği Değerleme Uzmanı  Kimlik Kartını göster demesi yeterli, kart üzerinde lisans numarası tc kimlik numarası lisans sahibinin resmi herşey var. Sol elle sağ kulak gösterilmez. Hiç yoktan TDUB'a üyelik aidatı yatıranla yatırmayan arasında bir ayrım olduğunu hissederiz bizde tapu görevlisi sayesinde :)  
« Son Düzenleme: Ocak 30, 2014, 05:50:15 ÖS Gönderen: creacer »

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #42 : Ocak 30, 2014, 07:54:17 ÖS »
Sn. Ankaraa : "Tapu çalışanı gelen kişinin lisanslı olup olmadığını nereden bilsin" demişsiniz. Tapu görevlisi gelen kişiye, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin üyelerine verdiği Değerleme Uzmanı  Kimlik Kartını göster demesi yeterli, kart üzerinde lisans numarası tc kimlik numarası lisans sahibinin resmi herşey var. Sol elle sağ kulak gösterilmez. Hiç yoktan TDUB'a üyelik aidatı yatıranla yatırmayan arasında bir ayrım olduğunu hissederiz bizde tapu görevlisi sayesinde :)  

Sayın creacer,
Sorunda bu zaten. TDUB kimlik kartı mazallah bir işe yararda lisanslı lisanssız kimlermiş hepsi deşifre olur diye korkan taraf, yine bu kimliği veren birliğin ta kendisi malesef. Bunu ben demiyorum, politikaları, uygulamaları ve tüm uzman meslektaşlarım diyor. Trajikomedi de burada. Bu nedenle, yok listeymiş, yok cartmış yok curtmuş, yok proje inceleme linkiymiş falan, bunların hepsi arada kalan TKGM'yi manüpüle etmek için uydurulmuş örtüler. TKGM'nin yayınladığı genelgede TDUB kimlik kartı ibrazı zaruri kılınacaktır denseydi, olay büyük ölçüde çözülmüştü. Kafa karışıklıkları, sağ kulağa sol elle ulaşma çabaları bu çaba esnasında yaşanan hukuksuzluklar, sorunlarda olmayacaktı.

Tabi bu tarz bir talimatın neden halâ pratiğe müdahil edilmediği hususuda son dönemin moda tabiriyle 'manidar'dır.
« Son Düzenleme: Ocak 30, 2014, 11:19:06 ÖS Gönderen: onur85 »

SADÝ

  • STANDART
  • **
  • İleti: 48
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #43 : Ocak 30, 2014, 11:44:23 ÖS »
               Değerli;
                            Meslekdaşlarım,

        Lisanssız   şirket çalışanlarının,TDUB'nin internet sayfasının,proje inceleme kısmında lisanssız olan kişilerin isimlerinin olduğunu müşahade ve tesbit eden arkadaşlar var.Doğrusu ben hiç karşılaşmadım.Büyük şehirlerde de olsa kşmşn bu işi yaptığını,kimin lisanslı olup,olmadığını hangi şirkette tam zamanlı veya parça başı(Çözüm ortaklığı) çalıştığını bilir.Bir çok arkadaşın da beyan ettiği gibi,sorgulama neticesinde o kişinin ismi listede çıkıyorsa ve diğer istenilen evrakı müsbiteleride tamamsa,Tapu yetkilisinin/çalışanının burada yapacağı bir şey yok.Ancak,bildiği/tanıdığı veya kendisinin hasbelkader tesbit ettiği lisanssız olupta ismi listede olan kişi varsa "Haksız yerede olsa şikayet edildiğim başım ağrımasın diye;bu seferlik yardımcı oluyorum,bir dahakine olamam,çünkü bu hak lisanslulara tanınmıştır"diyebilir.Bunu da deyecek kişinin lisanslı Değerleme Uzmanı olması gerekir.Çünkü,artık herkes attığı adımdan eminde olsa korkar hale geldiğini müteaddit defalar tesbit ve müşahade ettim.Ancak,lisanslı Değerleme Uzmanı arkadaşlarda yüzde yüz haklı oldukları konuda böyle ilgisi olmayan kişilere bilgi verildiğini tesbit veya müşahade ettiği'nde yazılı olarak şikayet etmesinde veya en zından hukuksuz uygulamanın Tapu Müdürü'ne şifahi olarak bildirilmesi, yapıcı yöne teşvik edilmesi yönünde faydalı olacağını düşünüyorum.Sadece bu konuda değil,her konuda güncel hayatımızda da Haksızlıklar ve hukuksuzluklar karşısında sustuğumuzda "Sıranın birgün bizede geleceğini" unutmamız gerekir.Lisanssa haiz olan kişiler olarak sorumluluklarımızı/borçlarımızın idrakindeyiz ancak,haklarımızın aranmasında iyi niyetli insanların mağduriyet karşısında sükut kaldığı ve Allah'ından bulsun dediği gib sessiz kalmamalıyız. Hernekadar, bu konudaki sorumluluk ve yetki TDUB'ne de ait olsa da,böyle bir hassas konuda yani her türlü hukuki vecibeyi yerine getirip,kisanssını almış hüsnüniyetle çalışıp,ekmeğini kazandığı bir iş kolunda yapılan hukuksuz ve haksız eylem karşısında,lisanslı değerleme uzmanları olarak bir dilekçe yazarak ve altına imzamızı koyarak sistemin TKGM'nin denetimine sunalım.Bunun,TDUB'ne karşı etkili olacağını düşünüyorum.Çünkü,TKGM verilen bu dilekçeyi yürürlüğe koymak zorunda ve gereğini yapmakla mükelleftir.Birliğin suistimali karşısında yazılı bildirimleriz  TKGM'ye denitim hakkını tesis eder,diye düşünüyorum.Burada yazılanların birilerinin takip etmesi önemli değil,bunu yazılı hale getirdiğimiz ve altına imza koyduğumuz takdirde mağduriyetimiz ciddiyet kazanacak ve çözüm bulacaktır.SAYGILARIMLA       

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: TDUB BUNU NEDEN DUYURMADI!!!
« Yanıtla #44 : Ocak 31, 2014, 02:25:15 ÖÖ »
Öncelikle birbirinden nitelikli yazıları buraya aktaran tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ama birazda sitemim var:

Burası ağlama duvarına dönüştü. Lisanslı arkadaşlar, kongrelerde neredesiniz? Her kongrede, her üyenin söz alıp-konuşma yetkisi var. Ara sıra kongrelerde elime mikrofonu alırım, burada yazılanların özetini konuşurum ama destek göremem. (Mesut Bey istisna) Lütfen istirham ediyorum, kongre ve toplantılara katılalım.

2 ay önce Ankara’da yapılan TAKBıS bilgilendirme toplantısına katılmıştım. Toplantıda yaptığım konuşmadan sonra da, TDUB yöneticileri tarafından ciddi eleştiri aldım. Ama burada yazı yazan arkadaşların birinden, orada destek göremedim. Ve üzülerek ifade ediyorum, siz burada lisanslı uzman mı, lisansı olmayan çözüm ortağı mı proje inceleme tartışması yaparken, Ankara’daki toplantıda, TKGM’den gelen 2 üst seviye bürokrattan bir şirket sahibi eline mikrofon alarak şu istekte bulundu: “Çözüm ortaklarımızın yanında çalışan yardımcı personellerin de proje incelemeleri konusunda TKGM’nün bizleri kırmayacağını umuyoruz ve yardımlarını bekliyoruz.”  Hemen burayı kanun, yönetmelik maddeleri ile doldurun.

Dernek kuralım dedim. Destek göremedim. Üst  seviye siyasi ve bürokrat ziyaretlerinde bulunalım dedim. Yine destek göremedim. Bu tekliflerim her zaman geçerlidir. şimdi de diyorum ki, olup bitenler ile ilgili, hukuki süreç başlatalım. Bu konuda maddi manevi üzerime düşeni yapmaya hazırım. Ancak Anadolu’nun küçük bir şehrinde yaşıyorum. Buradan hukuki süreci başlatmam zor. Fakat yaşadığım haksızlık devam eder ise, tek başıma da yapabilirim.

Bana bu satırları yazdıran sebepleri, TDUB’a bir bir ilettim. Lisanslı uzmanın, sahada çoluk çocuğa ezdirilmesi bu satırları yazdırıyor. Kimsenin rızkında gözüm yok. Ama haksızlığa da tahammülüm yok. Bugün bana iş ataması yapılmadı. Hayırlısı derim. Ama lisanslı uzman boş oturur iken, bugün şehrimdeki değerleme işleri lisansız uzmanlara atanıyor ise; bu konu ilahi makama havale edilmez mi? Bizler adına yetki kullanıp ta işi bu noktaya getirenler, yarın mahşerde “elektrikler kesildi ders çalışamadım” mı diyecek? Ne cevap verecek. Helallik vermek o kadar kolay mı?

ışin bir hukuki boyutu, bir de realitesi var. Evet yarın tüm işler lisanslı uzmanlara yönlendirilse, Malatya’nın doğusunda kaç uzman var? Veya yaşadığımız şehirdeki tüm işler bizlere atansa, bir günde 10 işin altından kim kalkabilir? SPK, BDDK ve TDUB; olaya samimi bir şekilde yaklaşıp, lisanslı uzmanlara pozitif ayırım yapmalıdır. Aslında buna pozitif ayırım denilmez. Bizler hakkımızı alacağız. Yetişemediğimiz işler ile ilgili, sahada uzman sayısı artana kadar geçecek sürede işler çözüm ortaklarına da yaptırılabilinir. Her zaman arzuhalciler-avukatlar örneğini veririm. Avukatın olmadığı şehirlerde hakim karşısında yemin eden bir arzuhalci, dava vekili sıfatını kazanabiliyordu. ıçinde bulunduğumuz süreç buna benziyor.

Tebliğ taslağına iki madde eklense, tartışmalar burada biter: 1) 1000 m2 üzeri arsalar, binalar, 10.000 m2 üzeri tarlalar, o şehirde lisanslı uzman var ise lisanslı uzmana yaptırılır. 2) Lisanslı uzman, bir bankaya, 4 lisanslı şirket ile anlaşma yaparak çalışabilir.

“Neyin hayır, neyin şer olduğunu Cenab-ı Allah bilir.” Belki de mevcut durum hakkımızda hayırlısı. Belli olmaz yarın delinin teki; “ben yılda şu kadar iş yapacak iken, bu işler lisansız kişilere şu kanunsuzluklar ile atındı” diye bir dava açar da kazanır ise, bu davanın örneği ile sahada çalışan 120 uzman da ihya olur. 

“Devletin kağnısı tavşan avlar.”