TDUB, GERÇEK Kışı DEğERLEME UZMANLARI ıÇıN YAYINLANACAK 2014 YILI ASGARı ÜCRET TARıFESı HAKINDA GÖRÜş VE ÖNERıLERıMDıR.
Bu yazı metninde yer alan düşünce ve ifadeler, yazarın kişisel görüş ve kanaati olup 3.kişileri bağlamaz. Metinde beyan edilen görüş, düşünce ve kanaatler T.C Anayasasının 25. Maddesi kapsamında açıklanmış olup, her türlü müdahaleye yeltenenler hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunulacaktır.GıRış ve GEREKÇE:06.12.2012 tarih ve 6362 sayıyla Resmi Gazete’de yayınlanan Sermaye Piyasası Kanunu'nun 76. maddesinin 6. Fıkrasına göre;
“Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği üyelerinin vereceği değerleme hizmetlerine ilişkin ücretlerin tutarlarına ve sınırlarına ilişkin esaslar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinin görüşü alınarak her yıl Kurul tarafından belirlenir. Kurul tarafından belirlenen yıllık asgari ücret tarifesi Resmî Gazete’de yayımlanır.”Denilmektedir.
Bu madde ve uygulamada yaşanılan aksaklıklar aşağıda irdelenmiştir.
1- SPK KANUNUN 76. MADDESı 6. FIKRASINDA YER ALAN HAK, LıSANSLI SERMAYE şıRKETLERı TARAFINDAN HAKSIZ VE HUKUKSUZ OLARAK GASP EDıLMış MıDıR?Evet, gasp edilmiştir. Gasp edilmeye de devam edilmektedir.
Kanun koyucu, bu fıkranın hem lafzında hem de ruhunda; başkaca hiçbir yoruma mahal vermeyecek bir şekilde, yıllık asgari ücret tarifesi hak sahiplerinin, münhasıran birlik üyesi gerçek kişi değerleme uzmanları olduğunu apaçık ifade etmiştir.
Bu haksız iktisapla ilgili olarak; bugüne kadar, TDUB ve SPK nezdinde yapılan bütün sözlü ve yazılı itirazlarımız ile hak arama taleplerimiz dikkate alınmamıştır.
ış bu kanun maddesiyle teminat alınan asgari ücret uygulamasından, birlik üyesi olan ve bağımsız çalışan gerçek kişi değerleme uzmanları istifade etmemişlerdir / edememişlerdir. Aynı hak ihlali devam ettirildiği takdirde 2014 yılında da edemeyeceklerdir.
2- SPK TARAFINDAN YAYINLANAN ASGARı ÜCRETTEN KıMLER ıSTıFADE ETMEKTEDıR.TDUB ve SPK idaresi açıkça ifade etmemiş olsa da; 2013 yılı fiili uygulamasından anlaşılacağı üzere; bu liste halen TDUB üyesi olmayan tüzel kişi sermaye şirketleri için çıkarılmaktadır. TDUB tüzel kişiliği ve TDUB üyeleri kanuna karşı hile vasıtası konumuna düşürülerek, banka ve finans kurumlarıyla hizmet sözleşmesi yapmaya mezun ve imtiyazlı kılınan tüzel kişi sermaye şirketleri bahse konu SPK kararının asli muhatabıdırlar.
2013 yılı içinde, finans kurumlarına verdikleri hizmetlerde bu tarifeyi harfiyen baz almışlardır.
3- SPK ıDARESı, LıSANSLI SERMAYE şıRKETLERı ıÇıN ÖZEL BıR HıZMET TARıFESı YAYINLAYABıLıR Mı?Evet yayınlayabilir. Emsal EPDK tarifeleri.
Tıpkı EPDK uygulamasında olduğu gibi, SPK idaresi de, 6362 sayılı kanuna eklenecek bir madde ile; sadece kendi mevzuatına tabi lisanslı tüzel kişi sermaye şirketleri için hizmet bazında birim hizmet tarifesi yayınlayabilir.
4- şıRKET ORTAKLARININ TAMAMI LıSANSLI DEğERLEME UZMANI OLSA DAHı, TÜZEL Kışı LıSANSLI SERMAYE şıRKETLERı, GERÇEK Kışı UZMANLAR ıÇıN YAYINLANMIş ÜCRET TARıFLERıNı AYNEN UYGULAYABıLıRLER Mı?Hayır, uygulayamazlar. şirket, tüzel kişiliği hukuken ayrı bir şahıstır. Ortaklar bu hukuki şahsı sadece temsil ederler.
Birincisi, ilgili kanun gereği bu tarife sadece gerçek kişi birlik üyesi değerleme uzmanları için yayınlanmaktadır.
ıkincisi; ciddi ve güvenilir bir kamu kurumu olan SPK’nın kanuna karşı hile saikiyle, bir avuç lisanslı şirkete “kıyak” yapması ya da yapmış olması düşünülemez.
Üçüncüsü; böyle bir uygulama kanuna karşı hile sayılarak 4054 sayılı Rekabet kanununun 4. Maddesinin alenen ihlali demektir. Bu maddenin cezai müeyyidesi ise; dudak uçuklatacak boyuttadır.
5) 4054 SAYILI REKABET KANUNUN MEşHUR 4. MADDESı GEREKÇESıNDE NE YAZMAKTADIR? 4054 sayılı kanunun 4. Maddesinin gerekçesinde;
“….Anlaşmanın yazılı veya sözlü olmasının önemi yoktur. Teşebbüsler arasında bir anlaşmanın varlığı tespit edilemese bile teşebbüsler arasında kendi bağımsız davranışları yerine geçen bir koordinasyon veya pratik bir işbirliği sağlayan doğrudan veya dolaylı ilişkiler de eğer aynı sonucu doğuruyorsa yasaklanmıştır.
Böylece teşebbüslerin kanuna karşı hile yolu ile rekabeti sınırlayıcı uygulamaları meşru göstermeleri engellenmek istenmiştir. Çoğu zaman teşebbüsler ortak sorunlarıyla ilgilenmek üzere aralarında tüzel kişiliği olan veya tüzel kişiliği olmayan birlikler oluştururlar. Bu birlikler zaman zaman üyeleri arasında rekabeti önleyerek üyelerinin daha fazla kazançlar elde etmelerine hizmet edici kararlar alabilirler. Bu gibi kararlar da rekabet sistemine aykırıdır ve yasaklanmıştır.”Denilerek, sermaye şirketlerinin hiç bir gerekçeyle, TDUB asgari ücret tarifesinin arkasına saklanarak “fiyat karteli” oluşturamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
6) SPK LıSANSLI DEğERLEME şıRKETLERı, BU ÜCRET TARıFESıNı GASPEDEREK BAşKA HANGı KANUNLARI ÇığNMEKTEDıRLER?ılk akla gelen Türk Ticaret Kanunu’nun 56. ve takip eden maddeleridir.
Lisanslı Sermaye şirketleri, lisanslı değerleme uzmanları için yayınlanmış fiyat tarifesini, sanki kendileri için hazırlanmış fiyat tarifesi gibi kullanmaya ve gerçek kişileri fiilen bu tarifeyi kullanmaktan alıkoyarak, gerçek hak sahiplerini mahrum ve mağdur ettikleri takdirde haksız rekabet fiili gerçekleşmiş olur.
Haksız rekabet; doktrinde şu şekilde tarif edilmektedir:
“
Yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (mer’i kanun), dördüncü faslında 56. madde ve devamı maddelerinde haksız rekabet hükümleri düzenlenmektedir. Mer’i kanunda haksız rekabet; aldatıcı hareket veya iyi niyet kurallarına aykırı olarak iktisadi rekabetin her türlü suistimali olarak tanımlamaktadır. Kanun koyucu yürürlükteki düzenlemeye göre rakipler arası rekabet prensibini benimsemiştir. Ayrıca haksız rekabetin varlığı için dürüstlük kuralına aykırılığı tek başına yeterli görmemiş, iktisadi rekabetin suistimali koşulunu da birlikte aramıştır.”Yine, kanun koyucu , 6. Fıkra kapsamında TDUB ve BDDK’nın görüşlerinin alınacağını maddeye eklemiştir. BDDK 2011 yılında almış olduğu bir kararla, bankalara ve finans kuruluşlarına verilecek değerleme hizmetinin sadece SPK lisanslı tüzel kişi sermaye şirketlerinin yetkili olduğunu belirterek, yine SPK tarafından sınava tabi tutularak yetkilendirilmiş gerçek kişi değerleme uzmanlarının doğrudan bu kuruluşlara hizmet vermesinin önünü kapatmıştır. Bu haksız kararın pratikte doğurduğu yolsuzluk ve usulsüzler bu yazının konusu olmadığı için irdelenmeyecektir. Ancak, bu olgu da Türk Ticaret kanununa göre haksız rekabetin konusunu oluşturmaktadır.
7) SPK ıDARESı, 2013 YILI ASGARı ÜCRET TARıFESıNE ESAS KARARA; DAHA ÖNCEKı YILLARDA HıÇ SÖZÜ EDıLMEYEN 6. NUMARALI MADDEYı NEDEN EKLEMışTıR?“MADDE-6: Birlik üyelerinin, değerleme hizmetini tümüyle başka bir Birlik üyesine devretmeleri ancak müşterileriyle yapacakları değerleme hizmeti sözleşmesinde buna izin veren bir hüküm bulunması şartıyla mümkündür. Bu halde, ekli tarifede belirlenen asgari ücretin en az %50’sinin hizmet alınan diğer Birlik üyesine ödenmesi şarttır. Bu kapsamda ödenecek ücret ve masraflar ile bunların ödenmesine ilişkin esaslar değerleme hizmeti veren Birlik üyesi ile hizmeti devralan Birlik üyesi arasında yapılacak yazılı sözleşmede önceden belirlenir.”
Diyerek; yukarıda maddeler halinde tadat edilen hukuksuzluğu ve garabeti aşmak için bu madde konulmuştur.
SPK BıRLıK ÜYESı DERKEN KıMı KASTETMEKTEDıR?
SPK idaresi; birlik üyesi olarak kimi veya kimleri kastettiği açıkça anlaşılmasa da, bu maddeden; lisanslı sermaye şirketlerin kastedilmediği aşikardır. Meri mevzuat ve hayatın olağan akışı içinde madde ele alındığında ise; burada örtülü olarak; bankalarla sözleşme yapma imtiyazına haiz, tüzel kişi sermaye şirketlerinin kastedildiği zannedilmektedir. Lisanslı şirketler, uhdelerinde bulunan değerleme taleplerini, dilerlerse tarifede yazılı ücretlerin %50’sini ödeyerek birlik üyesi gerçek kişi değerleme uzmanlarını TAşERON olarak kullanabileceklerdir. Fiiliyatta da durum zaten böyle uygulanmaktadır.
9) SPK, EN AZ %50 RAKAMINI NASIL VE NERDEN BULMUşTUR? BUNUN BıR FORMÜLÜ VAR MIDIR?
Cevap: Bilinmiyor
10) BU TARıFEYı KANUNSUZ BıR şEKıLDE BAZ ALAN LıSANSLI SERMAYE şıRKETLERı , BıRLıK ÜYESı OLMAYAN GERÇEK Kışı YA DA şıRKETLERLE TAşERONLUK SÖZLEşMESı ıMZALAYABıLıRLER Mı?
Bu karara göre; hayır. Öz düzenleyici kamu otoritesi olan SPK, bu maddede açıkça, “uygulamana göz yumduğum asgari ücret tarifesini; işi ancak bir başka birlik üyesine devrettiğin zaman kullanabilirsin, 3. şahıs taşeron birlik üyesi değilse sen de bu tarifeyi kullanamazsın.” Demektedir.
Özetle; bu maddeden çıkarılabilecek sonuç ; birlik üyesi olmayan gerçek ve tüzel kişilerle taşeronluk anlaşması yapılamayacağıdır. Yine uygulamada; SPK idaresi ve TDUB yönetimi kanunun emrettiği denetim görevlerini bilhakkın ifa etmedikleri için, sermaye şirketleri neredeyse fotoğraf çekmeyi bilen herkesle taşeronluk anlaşması yapmıştır.
Kanaatimize göre; böyle bir ifade ve uygulama şu vahim sonucu doğurmuştur.
SPK idaresi; bu madde ile; zımmen de olsa, kendi denetimindeki lisanslı sermaye şirketlerinin rekabet kanununun 4. Maddesini ihlal etmelerine yol açmıştır.
a) SPK’nın lisans verdiği şirketler, SPK yönetiminin örtülü icazetiyle fiyat karteli oluşturmuşlar ve rekabet kanunun 4. Maddesini ihlal etmişlerdir.
b) SPK tarafından yayınlanan ve BDDK yönetmeliğinde de esas alınan UDES ilkeleri yok sayılarak, SPK ve BDDK yönetmelik, karar ve tebliğlerinde yer alan şartları taşımayan liyakatsiz ve yetkisiz kişilerce düzenlenen değerleme raporları hukuken yok hükmündedir. Sorumlu değerleme uzmanlarının usulen imza atmış olmaları, bu nev’i DÜZMECE raporları meşrulaştırmaz. Dolayısıyla, binlerce usulsüz raporla taşınmaz teminatı alınmış ve milyarlarca lira kamu kaynağı kredi olarak kullandırılmıştır.
c) Bu haksız ve hukuksuz uygulama sonucunda; taşınmaz değerleme mesleğine sadece bir rant alanı olarak bakan; değerleme lisansına sahip olmayan kimi sermayedeler tarafından kurulmuş bazı şirketlere; TDUB üyesi gerçek kişi değerleme uzmanları, kazançların %50’sini bırakmak zorunda kalmışlardır. ( 2013 yılı içinde takriben 450 adet değerleme rapor bedeli karşılığında 67,500.-TL bu madde kapsında benim cebimden alınarak bu sermeye şirketlerine aktarılmıştır.) Bu haksız ve hukuksuz uygulamanın yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda; her yıl takriben 100 milyon Türk lirası haksız kazanç olarak lisanslı sermaye şirketlerine aktarılmaktadır. Bunun karşılığı olarak da; değerleme sektörü ahlaki açıdan her yıl biraz daha irtifa kaybetmektedir.
11) ÜCRETLı ÇALIşAN DEğERLEME UZMANLARI ıÇıN ASGARı ÜCRET TARıFESı YAYINLANMASI GEREKMEZ Mı?
Sektörün disiplin altına alınarak cazip bir meslek haline getirilmesi açısından mutlak surette gerekir. 2014 yılında yayınlanacak tarifeye mutlaka lisanslı şirketlerde bordrolu olarak çalışan değerleme uzmanı ve uzman yardımcıları için de uygulanabilecek asgari ücret tarifesi yer almalıdır.
SONUÇ:
TDUB ve SPK nın ortaklaşa yayınladığı asgari ücret tarifeleri, uygulama aşamasında kendi içinde muvazaa barındırmaktadır.
ÇÖZÜM ÖNERıSı:
Tek sermayesi güven, bilgi ve dürüstlük olması gereken bir mesleğin yasal çatısı TDUB’UN, üyeleri için yayınladığı asgari ücret tarifesinde bile bu denli aleni muvazaa olması, üstelik bu muvazaanın SPK ve BDDK gibi iki güzide kamu otoritesinin bilgisi dahilinde yapılıyor olması, bu ülkenin istikbali için hayra alamet bir durum olmadığı kesindir. Bu tablo, haksız ve hukuksuz olmasından da öteye, her şeyden önce ayıptır.
Ne bizlere, ne SPK’ya , ne BDDK’ya ne de TDUB’a yakışmamaktadır.
Bu ayıbı temizlemek için; bütün bu alengirli tarifelerden vazgeçip, hiç değilse 2014 yılı için, her türlü muvazaadan ari, bütün değerleme uzmanlarını bağlayan uygulanabilir ve gerçekçi bir fiyat tarifesi yayınlanmalıdır.
Konut + Dükkan = 200.-TL
Aynı parsel de ilave = %10-15
Diğer kalemleri isteyen istediği gibi doldursun.
şayet bu muvazaalı uygulamanın devam edilmesinde ısrar edilecekse; 6. Maddede yer alan %50 rakamının, nispeten adil bir seviye olan %70 rakamına çekilmesi önerilir.
SPK idaresi lisanslı şirketler için ister özel tarife yayınlasın; isterse serbest rekabete ( Serbest rekabet SPK’nın varoluş nedenidir) açarak isteyen istediği fiyatı versin. Bu ikisi de olmuyorsa gelin bu türden alengirli işlere cevaz vermeyen ve asla müsaade etmeyen, güvenilir, dürüst ve adil yeni bir sistem kuralım.
A.Mesut Tatlıpınar
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı
NOT: TDUB yönetimi aleyhine açılan rekabeti ihlal davasının sonuçlanıp sonuçlamadığı hakkında herhangi bir bilgim bulunmamaktadır. TDUB yönetiminin bu davanın seyri hakkında üyelerini bilgilendirmesi, tabi olduğumuz SERMAYE PıYASASINDA geçerli olan açıklık ve şeffalık ilkesi gereğidir. Bu davanın seyri, asgari ücret tarifesini de yakından ilgilendirmektedir.