Gönderen Konu: ULUSLARASI DEğERLEME STANDARTLARI  (Okunma sayısı 3643 defa)

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
ULUSLARASI DEğERLEME STANDARTLARI
« : Şubat 25, 2013, 09:42:40 ÖS »
8.2.2. SERMAYE PıYASASINDA ULUSLARARASI DEğERLEME STANDARTLARI HAKKINDA TEBLığ

 

(Seri: VIII, No: 45)

 

(6/3/2006 tarihli ve 26100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

 

Tebliğ değişikliklerine ilişkin liste:

1- (25/8/2006 tarihli 26270 sayılı Resmi Gazete’de "Sermaye Piyasasında Uluslararası Değerleme Standartları hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" Seri: VIII, No: 48 yayımlanmıştır.)

 

Amaç

Madde 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, sermaye piyasası mevzuatına tabi ortaklıkların, sermaye piyasası kurumlarının ve ihraçcıların sermaye piyasası mevzuatı uyarınca yaptıracakları değerleme işlemlerinde verilen değerleme hizmetlerine ilişkin esasları belirlemektir.

 

Kapsam

Madde 2 – (1) Sermaye piyasası mevzuatı uyarınca yapılan değerleme işlemlerinde, değerlemeyi yapanlar, Tebliğin (1) nolu ekinde yer alan Uluslararası Değerleme Standartlarına aynen uymak ve bunları uygulamak zorundadırlar.

 

(2) Kurulca yapılan diğer düzenlemeler ile ekli standartların uyumlu olmadığı durumlarda öncelikli olarak Kurulun diğer düzenlemelerine uyulur.

 

Dayanak

Madde 3 – (1) Bu Tebliğ 2499 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (o), (r) ve (t) bentleri ile 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.

 

Yürürlük

Madde 4 – (1) Bu Tebliğ 1/5/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

Madde 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.

NOT: Lisanslı Değerleme şirketleri , Sermaye Piyasası kurallarına tabidir. 

 

 

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: ULUSLARASI DEğERLEME STANDARTLARI
« Yanıtla #1 : Şubat 25, 2013, 11:03:35 ÖS »
ULUSLARASI DEğERLEME STANDARTLARI hususunda mangalda kül bırakmayan SPK önce değerleme uzmanlarını koruyan standartlar yayınlasın ister gönül.

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: ULUSLARASI DEğERLEME STANDARTLARI
« Yanıtla #2 : Şubat 25, 2013, 11:21:38 ÖS »
Sayın TATLIPINAR,
tam da Alman başbakanı Sayın Angela MERKEL’in ülkemize gelmesi ve Başbakanımız Sayın R. Tayyip ERDOğAN ile AB konularında görüşme yaparken açtığınız konu çok önemli. Uluslararası Değerleme Standartları iyiki gündeme gelmedi. Zaten gelse de önemli değil. Türkiye’de bu standartların hepsi ve daha fazlası milimi milimine uygulanmıyor mu ki?


Bakın uygulandığını size ispatlayayım:

“Madde 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.
EK
Uluslararası Değerleme Standartları
Amacı ve Kapsamı

Uluslararası Değerleme Standartları çerçevesindeki yapılan değerlemeleri kullananlar, BUNLARIN YÜKSEK ETıK DEğER STANDARTLARINA SAHıP UZMAN PROFESYONELLER TARAFINDAN HAZIRLANDIğINDAN EMıN OLABıLMELıDıRLER.”

Bu hüküm aynen uygulanmıyor mu? Galiba ülkemizde veri toplamayı kesinlikle lise mezunları yapmıyor. Çözüm ortaklarının tamamı lisans belgesi veya lisans üstü eğitim almış kişiler değil mi? Bir eksper yanına 2 de sanal diploma ile 3 ayrı firma ile anlaşıp, aynı bankadan 3 ayrı kişi üzerinden sürekli iş toplanmıyor bizim ülkemizde.  Ayrıca bizim ülkemizde 2 yıllık mezunlar lisanslı şirketlerle çözüm ortaklığı anlaşması da yapmıyor ZATENNN.

“Davranış Kuralları
1.0. Giriş
Uluslararası Değerleme Standartları’na uygun Değerleme işlemlerinin temeli, peşin hüküm ve bencillikten uzak, raporları açık ve yanlış yönlendirmelere yol açmayan, değerleme anlayışına temel teşkil eden tüm konuları açıklayan, DÜRÜST VE EHıL PROFESYONEL DEğERLEME UZMANLARI TARAFINDAN YAPILMASIDIR. Değerleme Uzmanları, değerleme mesleğine olan kamu güvenini sürekli olarak arttırmalı ve korumalıdırlar.”

Bu konuda da şüphe bulunmuyor galiba.

“5.1.10.1 Her bir uygunluk beyanında aşağıdaki hususlar teyit edilmelidir:
• Değerleme Uzmanı, mesleki eğitim şartlarını haizdir;
• Raporda belirtilenlerin haricinde hiç kimse bu raporun hazırlanmasında mesleki bir yardımda
bulunmamıştır.”

Eee bu maddeye de kesinlikle uyuluyor. Raporların hazırlanmasında kimse kimseye yardım etmiyor. Sesten hızlı özel uçaklara binerek aynı gün içinde bir Zonguldak’taki, bir Kars’taki, tekrar Edirne’deki gayrimenkülleri görüyor, raporlarını hazırlıyor, onaylamıyor muyuz? Bunda ne var canım. Biz neler neler başarırız. Yeter ki fırsat verilsin.

ULUSLARARASI DEğERLERLEME STANDARTLARININ ülkemizde uygulanmadığı konusunda şüphesi olan var mı? Üstelik UDES’e kalite getirdik. ÇÖZÜM ORTAKLIğI diye bir kavramı dünyaya biz kazandırmadık mı? UDES’i hazırlayanlar gelsin de farklılık görsün.


şaka bir tarafa, 2001 yılı krizinden ders çıkarmış olsa idiler, uygulama bugün böyle olmazdı. Allah ülkemize bir daha o krizleri yaşatmasın. Ama değerleme sektörünün ciddi gözden geçirilmesi konusunda da gecikme yaşanmasın.

Lisanslı uzman sayısı 2500’e yaklaştı. Sahada 100 kişiden fazla uzman var mı? Neden acaba? Kiralık diplomalar, şirket sayısında yaşanan enflasyon, 2 yıllık mezun çözüm ortakları daha neler neler. Allah ülkemizi korusun.


Yemin ederim ki yaşanan gelişmelerden Başbakanımızın haberi yok. Eğer olsa yer yerinden oynar.



« Son Düzenleme: Şubat 25, 2013, 11:30:48 ÖS Gönderen: maras46 »

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: ULUSLARASI DEğERLEME STANDARTLARI
« Yanıtla #3 : Şubat 26, 2013, 12:18:53 ÖÖ »
Değerli Üstad,

Ben, yorum yapmadan sadece iki noktayı dile getirdim. Birincisi; UDES'in Türk değerleme mevzuatında yer aldığını, ikincisi de değerleme uzmanının vasıflarının ne olması gerektiğini bu platforma taşıdım.

Siz ve ben bu meselede dış kapının mandalı bile sayılmayız.  Bizim sorunlarımız, kişisel olarak addedilebilir. Bu ülkenin bir yurttaşı olarak; kamu düzeniyle ilgili her türlü aksaklığı dile getirmek ve bunları tartışmaya açmak her Türk vatandaşı gibi bizim de hakkımız.

%40, %50, %60 saçmalığını tartışmıyorum bile. Mesele, kökten ahlaksız. Oranları tartışmak bu ahlaksızlığı meşrulaştırmaktan öteye bir anlam ifade etmez. Lisanslı şirketler kendi ürettiği değerden bana %50 vermiyor. Ben, kendi bilgi, beceri ve emeğimle ürettiğim değerin yarısını, lisanslı şirketlere "HARAÇ" olarak veriyorum. Farzedin ki Türkiye'de tek bir lisanslı şirket yok. Biz yine değerleme yapar, raporumuzu yazarız.

Keşke imkan olsa da; SPK Denetleme Daire Başkanı ile  Kurumsal ıletişim Daire başkanını yanımıza alıp yarım gün sahaya çıkabilsek.  SPK adının, kimler tarafından nasıl ırzına geçildiğinin, Türk vatandaşlarının "SPK Lisansı" maskesi altında nasıl kandırıldığını gösterebilsek.  Her yıl, yaklaşık 500-600 bin kez  Türk vatandaşlarının karşısına, ekmeğin fiyatını bile bilmeyen  bıyığı yeni terlemiş gençler "SPK Lisanslı Uzman" diye çıkartılıyor.  Bırakınız mesleki eğitimi; adab-ı muaşeret kuralları adına dahi,  hiç bir ön eğitime tabi tutulmayan bu gencecik çocuklar vatandaşla, tapu dairesi memurlarıyla, emlakçılarla muhatap ediliyor. Vatandaş, elbette işin iç yüzünü bilmiyor. Bilmek zorunda da değil. Vatandaşı ilgilendiren, cebinden çıkan 600-700 TL para.

Hasbelkader şirket kurmuş arkadaşlar; "bu meslek, masa başında değil sahada yapılır" dediğimiz zaman aptal aptal yüzümüze bakıyorlar. Bıyık altından bizlere gülüyorlar. 10 Milyon dolar sermaye de koysanız, son tahlilde artı değeri üretecek olan sahadaki tek bir kişidir. Amerikalılar da, ıngilizler de , Almanlar da geri zekalı değil. 100 seneden fazla bir süredir  bu işi yapıyorlar. TEGOVA'nın da   UDES'in de merkezinde "değerleme uzmanları" var. Modern dünyada; bütün sistem, sahada bizzat değerlemeyi yapıp, kanaat ortaya koyacak "insan" üzerine inşa edilmiş.  Bu söylediklerime inanamayan varsa; açıp UDES'i bir kere okusun.

Dünyanın en köklü, en büyük değerleme organizayonu RICS'in de üyeleri gerçek kişi değerleme uzmanlarıdır. Emek yoğun bir meslekte ne yaparsanız yapın; insan emeği sömürmeden, sahtekarlık ve düzenbazlık yapmadan para kazanamazsınız. şirketler açısından; bu işte para kazanmanın tek yolu ucuz iş gücüdür. Hiç bir ahlaki ve insani değere sahip olmayan tecrübesiz insanları sahaya sürdüğünüzde ise; hata da, rüşvet de, yolsuzluk da kaçınılmazdır. 25 Lira yevmiye ile sigortasız çalıştırdığınız çocuk, mahalle emlakçısının cebine sıkıştırdığı 50 TL'ye hayır demez. Diyenler var elbette, onları tenzih ediyorum. Bu yüzden; SPK'nın tesis ettiği Türk Değerleme Sistemi kendi kendini imha etmeye programlanmış bir saatli bombadır. Acilen tedbir alınmazsa; bu bomba, SPK'nın elinde patlayacaktır.