Gönderen Konu: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA  (Okunma sayısı 4375 defa)

Halim Korkmaz

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 5
FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« : Şubat 11, 2013, 02:36:22 ÖS »
Sayın değerleme uzmanı meslektaşlarım,
Öncelikle zor bir ülkede zor bir mesleği seçmeniz ve başarıyla yürütmeniz, tüm zorluklara rağmen başarılı değerleme raporları yapmanız takdire son derece şayandır. Tabi ki bu düşüncelerim işini düzgün yapan ve mesleğini titizlikle yürüten değeri ölçülemez "değerleme uzmanları"nadır.

Ancak görebildiğim ve takip edebildiğim kadarıyla forumda bir çok konudan "son derece şikayetçi"olan bazı meslekdaşlarım malesef "forum kahramanlığı yapmaktan öte bir şey yapmamakta bankaların ve kartelleşmiş şirketlerin burnunu sürtecek hiç bir eylemi gündeme getirmeyip sadece gaz alma babından şeyler yazmaktadır.

Sayfalarca yazı yazmaktansa yapılacak şeyi kısaca yazmayı tercih ederim. Yapılacak şey şudur;

Bu rapor fiyatlarının ve gerek şirketler gerekse tapu ve belediyeler nezdinde çalışma şartlarının; tüm muzdarip değerleme uzmanlarının tamamının katılımıyla işlerin en yoğun olduğu sonbahar vekış aylarında evvel emirde 3 gün iş bırakma, iş yapmama eylemini gerçekleştirmek, sâniyen bu eylemi 1 hafta boyunca tekrar etmek, şartların düzelmemesi halinde sâlisen iş yapmama eylemini şartlar düzelene kadar süresiz devam ettirmektir. Ancak bu söylediğim eylemler basının da dikkatini celbedecek şekilde "kredi alacaklar dikkat!!! kredileriniz zamanında yetişmeyebilir vs.." şeklinde haberlerle desteklenerek gerçekleştirilmelidir.

Yukarıda kısaca özetlediğim eylem planı tüm değerleme uzmanlarının katılımıyla ve eyleme destek verecek yeni fikirlerin ve eylemlerin oluşması halinde sevgili uzmanlarımız "forum kahramanlığından gerçek kahramanlığa adım atmış olacaklardır diye düşünüyorum.

Saygılarımla

auzgur

  • Ziyaretçi
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #1 : Şubat 11, 2013, 02:44:40 ÖS »
Yapılmasının gerçek kahramanlık olacağını söylediğiniz eylemin, sektörün gerçekleriyle örtüşmediğini düşünüyorum.
Forum kahramanlığı yapanlar olduğu doğru ancak önerdiğiniz yöntemin de uygulanabilir dolayısı ile sonuç alınabilir olmadığı aşikar.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #2 : Şubat 12, 2013, 05:43:12 ÖS »
Sevgili Arkadaşım Halil,

Hak mücadelesini , sağlam bir fikri zemine oturtmadan, hedef belirleyip strateji  geliştirmeden , sokağa çıktığınızda sizi hamamböceği gibi ezerler. Bu haksık ve namussuz sistemden şikayetçi olan topu topu 70-80 kişiyiz. şirketlerde ücretli çalışanlar seslerini çıkartmıyorlar. Dün sahada olup bugün 3-5 kuruş para denkleştirerek şirket ortağı olan arkadaşalar saflarını belirlemek için bu hak mücadelesinin sonucunu bekliyorlar.

Taksim, Kızılay ya da Konak meydanında toplanmaya kalksak 13 kişi ya gelir ya gelmez. Sosyolojiik manada "adi kalabalık" bile olamayız. 3 gün işi bıraksak 4. gün aynı işi yine biz yapacağız. ınsanlar, ev almaktan vaz mı geçeçekler? Bu aşamada; değil sokağa, gerilla olup dağa  çıksak bile nafile. 

Yıllardır, yazıp çiziyoruz. Bizler, daha niye feveran ettiğimizi kendi meslektaşlarımıza bile anlatamadık.  3 günde Türk kamuoyuna mı anlatacağız? Vatandaşın tepkisi  eminim ki: " arpaları az gelmiş, aldıkları rüşvet yetmiyor" olacaktır.  Bugün itibariyle yaptığımız iş; vatandaşın gözünde "pezevenlikten" daha değersiz.  Nedenlerini herkes biliyor. 

Ulrike Meinof'un meşhur sözüdür. "Köleler, özgür olmak isteyenlerden nefret ederler." Değerleme camiasında, çatlak ses, vızıltı, oyun bozan damgası yiyerek en çok nefret edilen insanlar bizleriz. Biat etmiyoruz. Önümüze konan  haksız ve hukuksuz her  karara koyun gibi boyun bükmüyoruz. Kimilerine göre asiyiz, dik başlıyız.  Çünkü, her entelektüel gibi sorguluyoruz, gerektiğinde hesap soruyoruz. Üstelik bunu takma isimlerle değil, gerçek kimliğimizle yapıyoruz.  Dünyanın en tehlikeli  suçu olan düşünce suçunu işliyoruz. Çünkü bizler insanız ve düşünüyoruz.

Ben 56 yaşındayım, "dört yanımızın puşt zulası" olduğunu herkesen hatta sizden bile daha çok farkındayım.  Bu fikri mücadeleyi kendimiz için de yapmıyoruz. Bana her gün, haksızlığa uğrayan genç insanlardan  onlarca e.posta geliyor. Sahada, 3 kuruş paraya, hiç bir gelecek ve sosyal güvencesi olmadan günde 15-16 saat  köpek gibi çalıştırılan  gençlerin şikayetlerini dinliyorum.  Günde 2 rapor yazsam da olur yazmasam da olur. Cebime girecek 30-40 lira benim hayat standartımı zerre kadar değiştirmez. ıtiraf edeyim, bu sektörde aktif olarak çalışan en tuzu kuru insan belki de benim.

Bu, "ucuz kaharamalığın (!)" nedeni  para mücadelesi değil. Haysiyet ve onur mücadelesidir. Hukuk mücadelesidir. Bunun da meşru zemini fikir platformlarıdır. Sesimizi yükseltiyorsak; kimseden ulufe, cülus, bahşiş, lütuf beklediğimizden değil. Bu ilkeler ve değerler uğruna yapılan bir mücadeledir.  Ortada çok ciddi bir haksızlık ve hukuksuzluk var.

Bu fikri mücadeleyi küçümsemek, mücaledeyi sulandırmak anlamına gelir. Kusura bakmayın ama  ters köşeden provakasyondur.

Biz, sesimizi yükselten arkadaşalar "şimdilik" bu kadarını becerebiliyoruz. Buyrun, sokakları da siz örgütleyin. Katılmayan namerttir!

A.Mesut Tatlıpınar

 

Halim Korkmaz

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 5
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #3 : Şubat 13, 2013, 05:13:42 ÖS »
Sayın TATLIPINAR,
Öncelikle adım Halil değil Halim, ikincisi gerçekten büyük bilgi paylaşımına sebep olduğu için çok önemli bir görevi yerine getirdiğine inandığım bu değerli forumun üyesi olmak dışında herhangi bir arkadaşlığımız da bulunmamaktadır.

şunu belirtmek isterimki "forum kahramanlığı" derken ben sizi kastetmemiştim ancak madem üzerinize alındınız bende yazınızdaki çelişkileri paragraf paragraf açıklayayım.

Benim eylem planıma cevaben yazdığınız yazıyı irdelerken 2 kısma ayrımak uve staca saklanmış ifadelerle "ne şiş yansın ne kebap" tarzında bir yazı olduğunu daha iyi anlamaya çalışalım.

1- Yazınızda belirttiğiniz rakam ve sayılar malesef birbiriyle çelişmektedir. 1. paragrafta belirtilen şikayetçi olan 70 -80 kişilik topluluk 2. paragrafta meydanlara çıkınca bir anda 13 kişiye düşüyor, denebilirki ne var bunda insanlar gelmek istemeyebilirler. Ancak yazıda 70-80 kişilik hamamböceği olarak tarif edilen topluluk bir anda 13 kişilik "adi kalabalık"a dönüşmektedir. Sayın Tatlıpınar 5. paragrafta ise kendisine günde onlarca mail geldiğinden bahisle büyük bir fikri mücadele yaptığınızı yazmışsınız. bu onlarca maili size 13 kişilik adi kalabalık mı ? yoksa 70-80 kişilik böcek topluluğu mu atmaktadır. Size hergün gelen onlarca maili en az 6-7 farklı kişi atmakta olması lazım bu durumda da ayda 300 üzeri mail almakta sınız, nerden baksanız ayda 200 farklı kişi size mail atmakta olduğu anlaşılmaktadır. Yani burdan çıkan sonuç siz işinize geldiğinde rakamları eksik yada fazla göstererek "maniplasyon" üstadı olduğunuzu ispatlıyorsunuz.

2- 1. paragrafta hamambözeği gibi ezilebilecek olan topluluk 2. paragrafta "adi kalabalık" seviyesine yazınızın son bölümünde ise "sesini yükselten arkadaşlar" seviyesine yükselmektedir. Bu farklı tanımlamalar sizin yine işinize geldiğinde bu topluluğu farklı farklı görebildiğinizi kanıtlamaktadır.

3- ilk 3 paragrafta verdiğiniz mesaj sakın sokağa çıkmayın ezerler, mahvederler iş bıraksak bile 4. gün yine işi biz yapacağız ee madem yapacaksak niye bırakıyoruz anlamına gelen yani "ölümü gösterip sıtmaya razı eden" bir haleti ruhiyye içerisinde olduğunuzu gösteriyor. Ayrıca aman ha bu eylem yanlışını yapmamız halinde bunu basın yoluyla milletede anlatamayız arpaları az geldi diyerek zalimlere "öcü" postuda giydirmeyi ihmal etmemişsiniz.

4- 4 ve 6 arası paragraflarda ise hemen ezilenlerin safına geçip "onurlu mücadele veriyoruz o yüzden sevilmiyoruz" moduna giriyorsunuz. Ayrıca bu mücadeleyi kendin için değil o ezilen ve yazınızın il bölümünde farklı farklı tanımladığınız topluluk için yaptığınızı yoksa 30-40 lira için yapmadığınızı beyan etmişsiniz. Burada da bir rakam oyunu var günde 1-2 rapro yazan insan ayda en az 30 rapor yapar, çözüm ortağı olarak çalışan birisi 30x110 = 3.300 TL minimum kazanır. Bu rakam aylık olarak ciddi bir kazançtır. Bu durumda hayat standardınızı zerre kadar değiştirmeyecek 30 - 40 lira mı doğru yoksa aylık  3.300 lira mı?

5- Ayrıca TDUB yönetimine yedek üye olduğunuz ve karşılığında aldığınız huzur parasıda sizim hayat standardınızı zerre etkilemeyecek değilmi?

6- TDUB yönetimine bu kadar karşı yazılar yazarken aynı zamanda yönetimde olmak ve bu kararı alanlarla birlikte hareket etmek yazınızda ki ruh halinizin bir tezahürü olsa gerek

7- Yazının en son dölümünde sokakları örgütleyin katılmayan namerttir şeklindeki kısımda yine "ucuz forum kahramanlığı"nı elden bırakmadığınızın açık bir delili

Sonuç: Ben ilk yazımda belirttiğim gibi "sokağa çıkalım, eylem yapalım" falan demedim aksine " 3 gün sokağa çıkmayalım, rapor yazmayalım, bankalar o 3 günde para satamasın o zaman burunları nasıl sürtülüyor görsünler" dedim yani bankalar milletin parasını kendi paraları zannedip hem millete hemde millete hizmet edenler ettikleri zulmün hesabını versinler dedim bi de bu yolu deneyelim dedim o kadar.

Saygılarımla



A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #4 : Şubat 13, 2013, 06:35:32 ÖS »
Halim Bey,

Burası , herkesin eşit şartlarda fikir beyan ettiği bir tartışma platforumu. Herkesin fikri kendini bağlar. Bu tür gereksiz polemiklerle birbirimizi yıpratmayalım.  Hiç kimse, kimseye kendini beğendirmek zorunda değil.  Ya da kabul ettirmek zorunda değil. Söyleyecek sözü olan buyursun söylesin. 

Yapılmasını önerdiğiniz iş bırakma eylemi geçtiğimiz aylarda yapıldı. Yeterli katılım olmadı.  ışler falan da aksamadı. Sistemi disipline etmek  ve gaspedilen haklarımızı geri almak içib başka fikirleriniz varsa buyrun söyleyin...Ama, iş bırakma eylem fikrinizi beğenmedim. Kendi adıma desteklemiyorum. Destekleyenler varsa  elbette yapabilirsiniz.  Burası özgür bir ülke.

L ile m harflerini karıştırmam konusunda haklısınız. Bazen, hızlı okuma eğitimi almanın kurbanı oluyorum. Bu tür tapaj hataları  da yapıyorum. Kusuruma bakmayın. " Arkadaş " kelimesi konusundaki alınganlığınız ise anlamadım. Ben, değer verdiğim meslektaşlarıma, şahsen tanışmasak da  "arkadaşım" diye hitap ederim.  Benim için herhangi bir sakıncası yok. Size, Halim Bey diyebilirim.

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #5 : Şubat 13, 2013, 10:04:59 ÖS »
Halim Bey, mesleğimiz ile ilgili fikirleriniz çok nitelikli. Ancak Sayın Tatlıbal'a kullandığınız uslüp için aynı şeyleri söyleyemem.

Burası mesleğimizin sorunları ile ilgili önemli bir merkez haline geldi. Tüm yazılar birbirinden güzel. Herkes kralların üzerinde elbise olmadığı söylüyor ama krallar aldırmıyor pek.

ış bırakma eylemi keşke gerçekleşmiş olsa idi.
TDUB yönetim kurulu toplantıları oluyor, burada konuşulan konularla ile ilgili orada pek kimsenin sesi neden çıkmıyor? En başta katılım çok zayıf. Katılımın zayıf olmasını gören kesim ise, bunlar herşeye razı, şartları biz belirleyelim neden demesin ki. TDUB'un 2 genel kurul toplantısına katıldım, birinde üyelerin 1/4'ü, diğerinde ise 1/8'i ancak katıldı. Birliğimize sahip çıkmaz isek, birlikten nasıl destek bekleriz.

TDUB'un bizler için samimiyetle çırpındığından şüphe duymuyorum. Ama gücü sınırlı. Karşısında ülkenin en güçlü sermaye sahipleri var. Kanun ve mevzuatlar ortada, ama neyazık ki durumumuz da ortada.

Mart-Nisan aylarında ücretlerin kesinlikle artacağına ilişkin duyum almıştım. ınşallah gerçekleşir. Eğer bu da gerçekleşmez ise, kanunların uygunlaması ile ilgili bir gurup gönüllü arkadaş durumu dava edip edemeyeceğimizi ciddi bir şekilde masaya yatıralım. Eğe sonuç alınacak ise bu davayı açalım. Ayrıca devletin birçok denetleme mekanizmaları var. SPK kanunu çıktı. Bu kanundan güç alarak bu mekanizmaları çalıştıralım.

Kendi adıma söylüyorum; BDDK'ya 3, SPK'ya 3, TDUB'a 5, Başbakan'a 2, TBMM Plan ve Bütçe Komisyon üyelerine 1 defa sorunlarımız ile ilgili yazı gönderdim. Başbakanlığa gönderdiğim yazıya SPK cevap verdi. Gönderdiğim yazılardan bir sonuç aldım mı "hayır". Ama yazmaya devam edeceğim. Lütfen buraya yazdıklarımızın özetlerini bu makamlara ısrarla gönderelim. Hepsi 1 adet A4 kağıt, 3 kuruşluk kargo masrafı.

Bu tartışmalar nihayetinde dinamik bir yapıya sahip olduğumuzu gösteriyor. Gelecekten ümitliyim. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.

Exper

  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 277
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #6 : Şubat 14, 2013, 10:49:09 ÖÖ »
Halim Bey sizin bu soylediğiniz olay gerçekleştrilmeye çalışıldı ve site takipçileri tarafından çok uygulanabilir birşeymiş gibi destek aldı.  Ben o zamanda böyle bir şeyin olamayacağını, bunun ütopyadan öte gidemeyeceğini soyledim.  Mesut Beyden alıntı olarak

"Sağlam bir fikri zemine oturtmadan, hedef belirleyip strateji  geliştirmeden , sokağa çıktığınızda sizi hamamböceği gibi ezerler"

lafına tamamen katılıyorum. Sizin grev hakkınız varsa işvereninde lokavt hakkı var. Sizin karşınızda 2.sınıf bir işletmecilik yok Türkiyenin en büyük sermaye şirketleri ve onlarında arkasında BDDK ve Bankalar Birliği gibi köklü kuruluşlar ve avukatlar ordusu mevcut. Bunların haricinde  en büyük engel ise başına buyruk çözüm ortakları. nerede, kaçtane , nereye bağlı oldukları belirsiz binlerce insandan bahsediyoruz. Bunları bir çatı altında toplamadan nasıl organize edebilirsiniz? Hadi ettiniz rekabetin bu kadar yoğun olduğu, herkez iş kapma yarışı içinde olduğu bir ortamda, hergün yeni mezun arkadaşların aramıza katıldığı konjüktürde nasıl destek alacaksınız?  Sistem en başından çarpık gelişti, bir ucube olarak  ilerlemeye yaşamaya devam ediyor. Arkanızda en azından TDUB u almadan hiç bir başarı sağlamayazsınız. Bakın en azından dıyorum TDUB bile yetmeyebilir. Çünkü TDUB şu anda evin en küçük çocuğu muamelesi görüyor. Sürekli yeni kanunlar çıkıyor düzeltilmeye çalışılıyor. Ama sistemin bozuk çarkları değiştirilmiyor, çalışmayan çarkları çalışmaya zorlayıcı önlemler alınıyor. Diyelimki TDUB dan lisanslı uzman olarak böyle bir şey için destek istediniz. Ne olur biliyormusunuz. Gülerler hemde nereleriyle . Çünkü şu anda TDUB Lisanslı Uzmanlara hizmet etmiyor. Lisanslı Firmalara hizmet ediyor. Lisanslı uzmanların lisansını değerlendirebilmesi için en ufak bir girişimleri bile olmadı, tahminimde olmayacak. Bakın en basitinden ben şunu isterim, tamam çözüm ortakları değerleme yapsın tabiki yapacaklar. Fakat Ticari gayrimenkuller için lisans şartı zorunlu tutulsun. Çok kolay uygulanabilirliği ve mantıklı bir istek  en azından benim açımdan. Ben bunu TDUB a soylesem sonuç alabilrimiyim tabiki hayır. Çünkü firmaların istemeyeceği bir olay. Fazla sözü uzatmadan    

Mevcut şartlarda ne sağlam bir fikir oluşturabilirsiniz, ne de örgütlenemediniz için strateji uygulayabilirsinz. Anca sokağa çıkarsınız. Ondanda sonuç alamdan dönersiniz  diyorum ve kaçıyorum

Hepinize Saygılar
« Son Düzenleme: Şubat 14, 2013, 10:58:01 ÖÖ Gönderen: Exper »

UZMAN01

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 11
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #7 : Şubat 14, 2013, 12:35:32 ÖS »
Çünkü şu anda TDUB Lisanslı Uzmanlara hizmet etmiyor. Lisanslı Firmalara hizmet ediyor. Lisanslı uzmanların lisansını değerlendirebilmesi için en ufak bir girişimleri bile olmadı, tahminimde olmayacak.


ışte olayın özü.

TDUB'un 7 kişilik icra kurulu şu şekilde oluşuyor:

1 kişi Sermaye Piyasası Kurulu Tarafından Aday Gösterilen Değerleme Uzmanı
3 kişi Sorumlu Değerleme Uzmanı (Yani şirket ortakları)
3 kişi Sorumlu Değerleme Uzmanı Sıfatına Haiz Olmayan Değerleme Uzmanı (Bu uzmanlar şirket bünyesinde de çalışabilir, şirket bünyesinde de çalışmayabilir, bankalarda da görev alabilir, kamuda da görevli olabilir)

Bu karar alma mekanizmasının şirket- değerleme uzmanı çatışmasında şirketlerin çıkarına çalışmayacağını söylemek safdillik olur. 3 kişi zaten şirket sahibi. 1 kişi SPK kontenjanından hangi grubun yanında olacağı aşikar. Kalıyor değerleme uzmanının çıkarını koruyacak 3 kişi. Yani % 57,14 - %42,86 oy oranı şirketler lehinde.

Kalıyor 3 kişi diyoruz ama ufak bir araştırma yapalım bakalım son yönetimde "Sorumlu Değerleme Uzmanı Sıfatına Haiz Olmayan Değerleme Uzmanları" hangi kurumlarda çalışıyor.

Örgütlenmeyi başka platformlarda aramaya gerek yok. Daha biz kendi birliğimizde örgütlenememişken başka hesaplara girmek garip oluyor kanımca.

Son tdub olağan kongresinde sanırım kayıtlı 1600 civarında (Yanılıyorsam düzeltilmesini rica ederim) lisanslı değerleme uzmanı vardı. Kongreye 500 civarında bir katılım vardı sanırım. şu anda 122 adet lisanslı şirket bulunuyor. şirket bünyesinde 122*5=610 lisanslı değerleme uzmanı çalışmak zorunda. Bazı firmalarda beşin üzerinde lisanslı değerleme uzmanı istihdam ediliyor ama çoğu firmanın lisansı kiralama yoluna gittiği için seçimlerde şirketlere oy kullanacak aktif kişilerin sayısını 610 almak mantıklı olur.

Geriye 1600-610 = 990 kişinin şirketlerle organik bağı bulunmuyor.

ılk tahlilde bu 990 kişiyi örgütlemek, bir şekilde seçimlere dahil etmeyi sağlamak daha hayırlı olacaktır. Gerçi yönetimde ağırlığı olmayacağı için değerleme uzmanının çıkarını koruması imkansıza yakın olacaktır ama bazı şeylerin değişmesine ön ayak olacağı aşikardır.
« Son Düzenleme: Şubat 14, 2013, 12:38:19 ÖS Gönderen: UZMAN01 »

creacer

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 117
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #8 : Şubat 14, 2013, 02:42:01 ÖS »
Olayın Özü=Gerçek Kişilerin Tüzel Kişiliklere boyun eğdirilmesi   Tüzelkişilk menfaati>Gerçek Kişi Menfaati  matematiksel olarakta böle modelleyebiliriz ...

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #9 : Şubat 14, 2013, 06:24:28 ÖS »
Sevgili Arkadaşlar,

Yine de teşekkür ederim. Arı kovanına çomak sokan herkes, zaman zaman her türlü iftiraya ve provokatif saldırıya maruz kalabilir.  Hatta, yazıştığımız  sanal platform bile ara sıra saldırıya uğruyor.  Buna, hepimiz hazırlıklı olmalıyız. Kimlik kontrolü yapma  imkanımız yok. Bu yüzden, provakasyon kuşkusu  duyduğum hiç yazıya doğrudan cevap vermemeyi tercih ediyorum. Sadece şunu bilmenizi isterim. TDUB  yönetim kurulunun Yedek Üyeleri'nin hiç bir yetki, sorumluluk ve söz hakları yoktur, kesinlikle yönetim kurulu toplantılarına katılmazlar , huzur hakkı adı altında tek bir kuruş  almazlar.

Türk değerleme sektörü, kendisine acilen çeki düzen vermediği takdirde, topyekün uçurumdan yuvarlanacaktır. Bu felaketin sorumlusu elbette biz olmayacağız. Bizler, sadece içinde debelendiğimiz çirkefe ayna tutmaya çabalıyoruz.. Elimizden başka bir şey gelmiyor.  Dilimiz döndüğünce yanlışların ve çelişkilerin altını çiziyoruz.

Haram kazanç ve insan ististamarı üzerine inşa edilmiş hiç bir sistem uzun süre ayakta kalamaz. Meşhur sözdür: "Zulüm ile abad
 olanın ahireti berbad olur."  Gitgide, yoldan çıkıp namussuzluk ve ahlaksızlığı kendine şiar edinmiş  bir sektörde, kazanılan paranın hiç kimseye hayrı dokunmayacaktır.

Bir vakitler karşı saflarda yer almış olsak da; merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun çok sevdiğim bir sözü vardır: "Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız,  bir hayat için,  fırıldak olmanın anlamı yoktur."

Bilerek, isteyerek ve kasten; insanların emeğine, gençlerin geleceğine, fakir fukaranın cebindeki üç kuruş paraya göz dikenlere bin kere lanet olsun. Kasalarına giren her kör kuruş;haram, zehir, zıkkım olsun.  Ben, hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum.

Söyleyeceğim son söz budur.

Sevgilerimle,

A.Mesut Tatlıpınar


UZMAN01

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 11
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #10 : Şubat 14, 2013, 07:22:04 ÖS »
Olayın Özü=Gerçek Kişilerin Tüzel Kişiliklere boyun eğdirilmesi   Tüzel kişilk menfaati>Gerçek Kişi Menfaati  matematiksel olarakta böle modelleyebiliriz ...

Dünyanın kuralıdır (belki de sorunu): Aslında haklı olan güçlü değildir, güçlü olan haklıdır. Karşı çıkan olmazsa güçlü olan “Nalıncı keseri gibi kendine yontar”. Buradaki durumumuz da bu maalesef. Bağımsız bağlantısız değerleme uzmanının karşısında şirketler ve daha ötesi bankalar var. ışin garibi şirketlerin sahipleri de değerleme uzmanı fakat anlık çıkar uğruna bankalar ile hareket ediyorlar. şimdilik kar ediyorlar bakalım, ileride rapor ücretleri düşürüldüğü zaman ne olacak çok merak ediyorum. Çoğunluk rapor ücretlerinin  artmasını bekliyor ama maalesef bu hayal; ücretler düşmese bile yatay seyrinde gidecek. hatta marjinal bir iki banka ücretleri düşürebilir. bakınız, örnek: bir kamu bankasının geçtiğimiz yılın ortasında rapor fiyatlarını düşürmesi. Ve o ücretlere raporlar hazırlanıyor son hız. Dışarıdan bakan bir göz ne düşünür: O fiyatlarla kar ediliyor ki yapılıyor, demek önceden bu eksperler fahiş para kazanıyormuş. 

Hakkımızda hayırlısı

creacer

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 117
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #11 : Şubat 15, 2013, 09:55:20 ÖÖ »
Ben bankacı olsam ve bu formu takip etsem 1 rapor ücretinin 125 - 150 + Kdv aralığında olmasına kanaat getiririm. Çünki iş verdiğim şirketler aynı işi 125-150 +kdv ile yaptırıyorlar bu kısımdan sonrası aracı kuruma gidiyor :) yani çiftçi üretir yollar halci depolar satar halci aracılık yaptığı için çiftciden fazla kazanır...
Çiftçilerin kooperatifleri vardır şahıs gayrimenkul değerleme uzmanının haklarını korumak için kurulmuş TDUB vardır ama onlarda halci olduklarından halcilerin menfaatlerini korurlar...
« Son Düzenleme: Şubat 15, 2013, 09:58:27 ÖÖ Gönderen: creacer »

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #12 : Şubat 15, 2013, 12:31:09 ÖS »
Ben bankacı olsam ve bu formu takip etsem 1 rapor ücretinin 125 - 150 + Kdv aralığında olmasına kanaat getiririm. Çünki iş verdiğim şirketler aynı işi 125-150 +kdv ile yaptırıyorlar bu kısımdan sonrası aracı kuruma gidiyor :) yani çiftçi üretir yollar halci depolar satar halci aracılık yaptığı için çiftciden fazla kazanır...
Çiftçilerin kooperatifleri vardır şahıs gayrimenkul değerleme uzmanının haklarını korumak için kurulmuş TDUB vardır ama onlarda halci olduklarından halcilerin menfaatlerini korurlar...

Klasik bir bankacı tabii ki öyle düşünür. Zira malumunuz tüm bankalar içinde bulunduğumuz dönemde kâr rekoru kırdıklarını beyan ettiler. E tabi bu rekoruda 125 tl ödeyerek aldıkları değerleme hizmetinin bedelini müşteriden 650 tl olarak tahsil ederek kırıyorlar. Fahiş kâr denilebilir.

şirketler sektöre girdikten sonra adalet ve gelir uçurumu tavan yaptı. Zaten bankaları koruyan mevcut lahmacuncu Bddk başkanı yüzünden de bu uçurum kapanmaz. Galiba en iyisi işi bırakıp ve yavaşlatıp banka ve şirketlerin kendi yarattıkları Frankestein'nın sonuçlarına yine kendilerinin katlanmalarını sağlamak.

Halim Korkmaz

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 5
Ynt: FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA
« Yanıtla #13 : Şubat 16, 2013, 10:07:54 ÖS »
Sayın TATLIPINAR ve sayın meslekdaşlarım,

Sayın TATLIPINAR'ın yazısına mukabil gönderdiğim cevapta amacını aşan ifadeler varsa öncelikle kendisinden sonra bu forumdaki herkesten "özür dilerim"

Cevabi yazımın başında da belirttiğim üzere bu konuyu gündeme getirirken Sayın TATLIPINAR'ın şahsını muhatap almamıştım. Kendisini, değerleme uzmanlarının sorunlarına adadığına inandığım Sayın TATLIPINAR'a mücadelesinden dolayı defaten tebrik ve takdirlerimi sunarım.

"Sonuç elde etmek için ne tür haklı, hukuki ve dürüst bir yol izlememiz gerekiyorsa o yolu izleyelim ve kazanalım" ortak amaç budur. Birlikte hareket eder ve dürüst çalışırsak sonuç alacağımıza inanıyorum.

Saygılarımla