Üstadım,
5 yıldır bu platformadki tartışmaları takip ediyorum. Ne vakit sistemin namussuzluğunu eleştiren ciddi bir konu gündeme gelse; belli kişiler, gündemi saptırmak ya da konuyu sulandırmak için, hep aynı üç konuyu tartışmaya açıyor.:=)
Bunlardan birincisi; "Kim bu işi daha yapar?" Geyiğidir. Genç arkadaşlarımdan ricam saçma sapan kibirlerle artık bu oyuna gelmemeleridir. Mühendis olmanız, mimar olmanız, işletmeci ya da iktisatçı olmanız hiç kimsenin umurunda değildir. Bu sektörün ihtiyacı, sesini çıkartmadan, hakkını hukukunu aramadan, üç kuruş paraya, günde 15 saat köpek çalışacak genç bedenlerdir.
ıkincisi, çözüm ortaklarında Lisanslı- Lisansız ayırımıdır: Bu geyikten murat edilen amaç ise; iti ite kırdırma politikasıdır. Kimse üzerine alınmasın. Buradaki it, bütün gün sahada alınteri döküp sonra sabahlara kadar rapor yetiştirmek için çabalayan , aradan 3 ay geçtiği halde masraflar dahil parasını almakta zorlanan biz " düzüm ortakları" oluyoruz.
Bizler burada, bu şekilde birbirimize düşer bu saçma sapan tartışmaları yaparsak " Keriz uyanmamış" oluyor, sektörde dönen dolapları, yaşanan namussuzlukları, kartelleşme ve tekelleşme oyunlarını gözardı edeceğimiz zannediliyor.
Üçüncü geyik ise; bankaların namussuzluğu ve düşük rapor ücretleridir. Bu vak'ada bankalar namussuz değildir. Hatta gereğinden bile fazla masumdur. Namussuz olan, haksız rekabet yaparak bankalara düşük değerleme ücreti teklif eden şirketlerdir.
Üstadım, sizin bu oyunlara gelmediğinizi ve gelmeyeceğinizi biliyorum. Ama genç arkadaşlarımızdan bir kere daha rica edelim. Bu oyuna gelmesinler. Sazan gibi her konuya cevap vermesinler. Bu tür sanal tartışma platformlarında, kimin hangi amaçla kimin değirmenine su taşıdığını anlamak zor değil.
Mühendisler de, mimarlar da, şehir plancıları da, işletmeci, iktisatçı ve diğer bütün branşlardaki kardeşlerimiz, bu mesleğe gönül vermiş lisans almış ya da alacak olan bütün arkadaşlar, hepimizin amacı namusumuzla, emeğimizle, alın terimizle hayatımızı kazanmak, geleceğimize güvenle bakmaktır. Birbirimize çelme takmayı bırakalım artık. Kolej sınavında değiliz, Hiç kimse kimsenin rakibi değil. Herkes rızkını yer.
Gelin; modern dünyada olduğu gibi Türkiye'de de değerleme uzmanlığı mesleği bağımsız olarak yapılmasının yollarını açalım. Kazancımızın yarısını naylon şirketlerle paylaşmayalım. Maaşlı çalışmak isteyen arkadaşlarımız insanca koşullarda çalışsınlar. ınsan haysiyetiyle bağdaşan ücretler alsınlar. Değerleme Uzmanlığı mesleği Türkiye'nin en saygı duyulan ve özenilen mesleklerinden biri olsun. Bunları tartışalım.