10 puanlık uzman sorusu - Değerleme Uzmanlığı Lisansı ne işe yarar?

[avensis]

Değerli meslektaşlarım,
Aslında soru açık ve net. Bir çok meslektaşımın benim gibi bu soruya yanıt bulmakta zorlanacağını düşünüyorum. Sebepleri hepimizin malumu:

- Lisanssız elemanların sahada değerleme şirketlerince çalıştırılması ve hatta rapor düzenlemesine birliğimiz TDUB'nin ses çıkartmıyor.

- Lisanssız elemanların tapu, belediye gibi kamu kurumlarında belge ve bilgi temin etmesi, mevzuatta "değerleme uzmanları"nca yapılması gerektiği halde hiçbir kamu kurumu kişilerin lisansı olup olmadığını SORGULAMIYOR. Dolayısıyla değerleme şirketinin kamu kurumlarına verdiği eksper yetki listesindeki çaycı dahil bu incelemeye yapmaya "yetkili" zannediliyor.

- Kredi talep eden müşteriler ve diğer özel müşteriler, değerlemenin (saha incelemesi ve rapor düzenlenmesi) lisanslı ve BDDK'nin yetkili kıldığı değerleme şirketlerince yapıldığını ZANNEDERKEN, halihazır mevcut durumda birçok eleman lisanssız olarak sahaya sürülüyor ve bu suretle oluşabilecek bir değer hatası veya hukuki durumda müşteri mağdur duruma düşüyor. Müşterilerden biri ekspertizi yapan kişinin lisanssız olduğunu iddia edip banka ve değerleme şirketi aleyhine müteselsil dava açsa ve kazansa EMSAL olur diye düşnüyorum.

..ve en önemli soru: Neden lisanssız her isteyen "değerleme uzmanı" kılığına bürünüp bu sektörün cılkını çıkarmış pozisyonda iş sahamıza HAKSIZ REKABET sonucu tecavüz edebilirken, ben neden öğretmen, doktor, mühendis olamıyorum?....  

Bu rezalete ve haksız rekabete kim dur diyecek? Bize zamanında dayatılan ve lisanssız iş yapma olanağının elimizden alınması sonucu verdiğimiz aşırı YOğUN emek ve çalışma sonrası edindiğimiz bu lisans belgesinin ne işe yaradığı nasıl açıklanacak?

Sağduyulu düşünceleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Saygılarımla.

[AZT]

hiç bir işe yaramaz!!!!!!!
TDUB denen arpalığa enayi gibi aidat vermekten başka!!!!
dediğimde......................
kötü adam oluyorum!!!!
bu güne kadar ben faydasını göremedim....
göreni bulursanız ........
banada faydasını anlatsın
şirket sahibi olarak mevcut rakamlarla rapor hazırlamak zorunda kaldığımız sürece de
lisanslı uzmana hiç ihtiyacım yok???!!!!!!!!
MALESEF YOK!!!!!!
OLAMAZDA!!!!!!!
lisanslı uzman çalıştırma zorunluluğu getirilse.!!!........
rapor ücreti en az 600TL olması gerekir!!!!
buda birilerinin işine gelmez???!!!
Hala TDUB de lisanslı uzmanlar asgari ücreti 300TL olarak karar alıyorsa?
yönetim kurulunu şirket sahiplerinden ve bankacılardan seçiyorsa.......
seçenler lisanslı bireyler!!!!!
lisans hiç bir işe yaramaz!!!!!!!
şirket kurmaya yarar o kadar!!!!!!!

[avensis]

Sayın AZT kardeşim,
Dediğin gibi şirket kurmak dışında hiçbir espiris olmadığını düşünüyorum. Peki soruyorum, bunca zaman neden uğraş ve emek verip, kurs parası verip bu lisansı aldık? Her değerleme uzmanı şirket kuracak imkana sahip değil diye lisanssız elemanlar mı piyasayı ele geçirecek?

Bu kadar saçma sapan bir mevzuat ve düzenin olduğu başka bir ülke yok. EN AZINDAN lisanslı olan biz değerleme uzmanlarına bankalarla direkt sözleşme yaparak çalışma hakkı tanınsa ve mevzuat adam edilene kadar lisanssız elemanlar bu haktan mahrum bırakılsa bir nebze teselli olabilecek bir çözüm geliştirilemez mi? Zira rapor ücretleri zaten KOMEDı düzeyinde.

Ben veya birkaç kişi bir araya gelip (TDUB önemsemese bile) başta rekabet kurulu ve BDDK, SPK nezdinde olmak üzere mahkemede bu konuda dava açıp hakkımızı savunamaz mıyız?

[AZT]

Sayın avensis,
MALESEF!!!!!?
bütün yazdıklarınıza katılıyorum!!!!!!
MALESEF!!!!!!
yıllar önce, ........
yani gerçekten değerleme uzmanlığı yapabildiğim zamanlarda....
çevremdeki genç arkadaşları değerleme uzmanı olarak yetiştirmek ve lisans almaları için teşvik ederdim!!!!!!!!
ve sektöre yüzden fazla eleman yetiştirdim.
kimi lisans aldı kimi almadan devam ediyor........
inanın vicdan azabı çekiyorum.
artık kimseyi değerleme uzmanlığı için teşvik etmiyorum!!!!!!!!
zamanında ettiklerimde bana şimdi umarım lanet okumuyorlardır!!!!!!
bence okuyorlar....
ben TDUB ne dava açtım ama...........................
hiç umudum yok malesef.......
her zaman dediğimi malesef tekrar etmek zorundayım.
DEğERLEME UZMANLARI HER şEYE DEğER BıÇıYOR AMA.........
KENDıNE DEğER BıÇEMıYOR!!!!
ancak skor yaparız bu kafayla...
nitelikli rapor yerine!!!!

[Mattio]

Sevgili arkadaşlar,

Sektörümüz ülkemizde çok köklü bir maziye sahip değil. Daha 10 senelik bile bir geçmişi yok. şuan mesleki itibarımızın çok yüksek olmadığı malesef ki acı bir gerçek. Gerek bankaların bize karşı olan acımasız ve saygısız duruşları, gerekse resmi dairelerdeki görevlilerin bizi kaale almayan ve saygı duymayan halleri sektördeki arkadaşlarımızın ortak sorunları. Sektör dışında birisine ne iş yaptığımızı izah ettiğimizde insanlar ne iş yaptığımızı bile anlamıyor hatta çoğu kişi mesleğimizi emlakçılıkla bağdaştrıyor. Ancak çok köklü bir maziye sahip olmayan mesleğimizin zaman geçtikçe tab ki hepimizin ortak gayret ve çabalarıyla belli bir düzeye erişeceğini düşünüyorum. Tabi ki bu kolay olmayacak ama pes etmek te olmaz. Hepimizin çok emeği var bu sektörde. Mesela bir üniversitemiz Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı diye 4 senelik bir lisans programı açtı. Birçok üniversite yüksek lisans programları açtı. Mesleğimiz artık yavaş yavaş ülkemizde oturuyor. Ama biz kuruluş safhasında olan ve en sancılı döneme şahit olan kişileriz. Sabretmek ve istediklerimiz elde etmek için çabalamak gerektiğini düşünüyorum. Ama hepbirlikte...

[Tunç Demirtaş]

Mattio'ya katılıyorum. Her şey bir anda olmuyor. Sen haritacısın ben işletmeciyim tartışması yerine "Gayrimenkul Değerleme Uzmanı" ünvanı altındaki kişilerin başta bu forum olmak üzere birlik olması gerekiyor.

[UZMAN01]

Hala TDUB de ...................
yönetim kurulunu şirket sahiplerinden ve bankacılardan seçiyorsa.......

Sayın Azt

Zannımca en önemli haksızlık, adaletsizlik bu ifadede yatıyor. Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği yönetim kurulu seçim şekli adaletsizdir. Benim bu yönetim şeklinden anladığım danışıklı dövüşten başka bir şey değil. Değerleme uzmanları niçin 2 kategoriye ayrılıyor? şirket sahibi sorumlu değerleme uzmanı ve sorumlu olmayan diye. Yönetim kurulu SPK'nın gösterdiği 1 üye, şirket sahibi 3 üye, şirketlerde sorumlu olmayan 3 üyeden müteşekkil. Yani sahada çalışanları, asıl emek sarf edenleri; 7 kişilik kurulda en fazla 3 üye temsil edebilir. SPK kontenjanından olan üye ile şirket sahibi 3 üyenin menfaatleri çoğu konuda ortak. Bu sebeple bu yönetim kurulu sermayeye hizmet ediyor.
Asıl emek sarf edenin hakkını korumaktan aciz. Bu arada mevzuatta "Sorumlu Değerleme Uzmanı Sıfatına Haiz Olmayan Değerleme Uzmanı" olarak 3 üyenin seçiminde de şirketler kendi adaylarını seçtiriyor. şu anki yönetim kuruluna bakınca anlaşılıyor zaten. Denilebilir ki sahada çalışanlar örgütlenin kendi adaylarınızı seçtirin. Amenna... Seçimlere katılmayan üyeler oylamaya katılırsa bu gerçekleşir ama 7 kişilik kurulda en fazla 3 kişi seçilebilir. Azınlıkta kaldığından seslerini duyuramaz.
Sayın AZT bir şirket sahibi olduğunuz halde bu konuyu vurguladığınız ve öz eleştiri yaptığınız için sizi tebrik ediyorum.

[maras46]

TDUB'un olağanüstü genel kuruluna kaç üyenin katıldığını biliyor musunuz? Orada iradesini ortaya koymadan, burada böyle konu başlığı atmak ne kadar doğru? Bulunduğum şehirde mimari projeler daha bundan 10 yıl önce, inşaat mühendislerince çizilir, imza için kargo ile il merkezine gönderilir orada 50 TL. karşılığında imza atılıp resmiyet kazanırdı. Ama mimarlar ısrarla bu konunun üzerine gittiler, şimdi işler normalleşti. Değerleme mesleğinin şu anda itilip kakılmadığını kimse söyleyemez. Bu bir süreç meselesidir. Ben kısa vadede ümitli değilim. Ama orta vadede herşeyin düzeleceğine inanıyorum. Yeni çıkan Sermaye Piyasası Kanunun karşı taraflarca sindirilmesi biraz zaman alacak. Bakın görün 300 TL.nin üzerindeki fiyatlara raporlar yazılacak. Ne yazık ki, mevcut fiyatlara yazılan raporların kalitesi de oldukça düşüyor. şu an da lise mezunu bile olmayan kişilerce incelemelerin yapıldığına şahit oluyoruz. Daha dün yaşanan bir olayı aktarayım: Belediyedeki görevliye "abi bu dosyadaki evraklardan hangisinin fotografını çekeceğim" diyen bir eksper yardımcısının getirdiği bilgilerle raporlar yazılıyor. Evet bu fiyata bu kalite(!). Geçen hafta iki ayrı gayrimenkulün itiraz edilmesi sonucu değerleme raporarını yazdım. Müşterilere büyük haksızlık yapıldığına şahit oldum. Kimi aşırı yüksek, kimi aşırı düşük olabiliyor. Bunların hepsinin aşılacağına inanıyorum. Öncelikle değerleme uzmanlarının sahada daha fazla görev yapmasını sağlayacak düzenlemenin getirilmesi şarttır. Bu güzel siteye yaptığımız eleştirilerin altına çözüm önerilerimizi de eklersek daha faydalı olacağı kanaatineyim. Saygılarımla.

[ekspermuhendis]

Değerli arkadaşlar yazılanların birçoğuna katılıyor ve destekliyorum. Aslında lise mezunlarının eksperlik yapması, üniversite mezunlarının ise gerekli tecrübe süresini bile sağlamadan eksperlik yapması, yasal olarak yasaklanmış olmasına karşın denetimsizlikten, uygulamadaki zorluktan ve anlaşılan bütün tarafları RAHATSIZ ETMEDığıNDEN yasal olmayan uygulamalar devam etmektedir.

şirket ortağı olmayan, etik kurallara uyarak lisansını kiraya vermeyen, TDUB' ne aidatını ödeyen ve SPK mevzuatının bütün sınırlamalarına tabi olan  sadece değerleme işi ile uğraşan lisanslı uzmanlar ile değerleme uzmanı vasfını taşımadan bu işi yapan(kimileri işleri lise mezunlarına yaptırmaktadır) ve bunun yanında diğer ticari faaliyetlerini sürdüren kimseler arasında bankalar/şirketler tarafından şu anda hissedilir bir fark görülmemektedir.  Ne birlik tarafından nede ilgili kurumlar tarafından bu konu ile ilgili herhangibir yaptırım veya ceza uyugulanmamaktadır. Hal böyle olunca herkesin yaptığı yanına kar kalmaktadır.

şirket kuracak veya ortak olacak maddi imkana sahip olmayan Garibim lisansını almış uzmanlar ise, Lisans almak için, hem hakkıyla tecrübe şartını sağlamış, hem sınavı geçmiş, hem birliğe düzenli olarak aidatını ödemiş(ödediği aidatın ne faydası olduğunu bilmeden veya herhanigbir ayrıcalık yaratmadığını bilerek[/i]) ancak haksız rekabete, itibar kaybına, haksızlığa ve yetersiz kazançlara maruz kalmış ve kalmaktadır. Tabi lisansını aldığı ve yıllarca emek verdiği bir meslek olduğu içinde meslekten kopması kolay olmamaktadır.  

[creacer]

Arkadaşlar yukarda yazılanların hepsini okudum. Malesef ülkemizde kayıda düştünmü sürekli vermek zorunda kalıyorsun. şuan piyasada lisansı olmadan değerleme yapanları kablo atıp elektrik çekenlere benzetebiliriz bizim açımızdan. Bizler lisanlarımızı almışız bütün kurallar bize çalışıyor yıllık üyelik aidatını ödemek zorundayız. Ama kablo atan elektrik parası ödemez denetimden uzaktır hicbir kural onu bağlamaz lisansını riske atacak yönetmelik olmadığı için ha pardon lisansı da olmadığı için kaybedecek hiçbirşeyi yoktur. O ogünkü kazancına bakar... Bugünkü piyasa koşullarında haksız rekabet lisanını almış kişiler aleyhine işlemektedir kanaatim budur. Bunada lisanslı şirketler çanak tutmaktadır onlar için lisanslı lisanssız önemli değil aldıkları işi birileri yapsında kim yaparsa yapsın nasıl olsa aynı parayı veriyorlar hatta lisansı olmayanlara daha az veriyorlardır.

[onur85]

Bütün yazılanlar son derece doğru. Lisans belgesi şirket kurmak dışında hiçbir işe yaramıyor ve şirket kuracak gücü olmayan lisans sahibi uzmanlar ise ya piyasadan siliniyor ya da sömürü düzeninin içinde hakkı yene yene geçim mücadelesi veriyor. Halbuki 'değerleme' sektöründe lisansını bileğinin hakkıyla eline alan hiçbir uzman Türkiye dışında yok çözüm ortaklığı yok şirketmiş gibi saçma dayatmalara maruz kalmıyor. Üstelik diğer ülkelerde bırakın çözüm ortaklığı ve şirketleşme dayatmasını, 'appraiser' diye geçen kişiler arasında 'lisanslı' ve 'lisanssız' diye bir ayrım da yok, çünkü hepsi zaten lisanslı. Bu da kepazeliğin Türkiye'de ne boyutlarda olduğunu gösteriyor.

Biraz iddialı olacak ama hak yerini bulana kadar organize biçimde iş bırakma veya yavaşlatma yapmamız fayda sağlayabilir diye düşünüyorum. Sonra neden batık krediler arttı, yolsuzluklar arttı diye düşünsün yetkili kurumlar ve bankalar. Bir nusubet bin nasihattan yeğdir olayı...