Fikret Bey,
Bahsettiğiniz konu hem sektörün geleceği hem de değerleme uzmanları açısından önemli. Lisanslı ya da lisansız pekçok firma ve şirket tarafından; bu şekilde toplanmış binlerce CV, diploma var. Diyelim ki; lisanslı şirketlerin kaydı kuydu bulunmaktadır. Ama, kim oldukları, ne iş yaptıkları hatta maksatları meçhul pek çok kişi, firma ya da tabela şirketi bu platformda dahi NAYLON ıLANLAR vererek lisans, diploma, cv, fotoğraf, savcılık belgesi hatta dijital imza topluyorlar. Yeterince hayat tecrübesi edinmiş biri olarak; genç arkadaşlarımı tekrar tekrar uyarmak istiyorum. Kötü niyetli kişilerin eline geçecek bu türden kişisel bilgi ve belgeler insanların başını ciddi manada belaya sokar.
Geçtiğimiz yıl; TDUB listesinden telefonuma ve mail adresime ulaşan pek çok şirket yetkilisi ve şahıs; beni de arayarak, belge göndermemi ve sözleşme yapmak istediklerini belirtiler. Halen çalışmakta olduğum şirkete ilavaten; sadece, SPK ve BDDK listesinde yer alan iki şirketle daha sözleşme yaptım. Ancak, aradan 5-6 ay geçmesine rağmen her iki şirketten de olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş olmadı. Bu platforma yazdığım bir mesaj üzerine; şirket yetkilileri beni arayarak; bankadan iş alamadıklarını bu yüzden de iş gönderemediklerini bildirdiler. Her iki şirketten de; imzaladığım sözleşmeyi ve gönderdiğim belgeleri geri istedim. Bu ahlak dışı uygulamanın görünmeyen bir diğer tarafı ise; günlük iş kapasitemizi düşünerek, her isteyen şirketle sözleşme imzalamıyoruz. Bu naylon sözleşmeler, belki de gerçekten iş yapmak isteyen şirketlerin taleplerini geri çevirmemize neden olmaktadır.
Özetle; Türk değerleme sisteminde çözüm ortaklığı uygulmasıyla ilgili olarak yapılmış herhangi bir yasal düzenleme yoktur. SPK ve BBDK listesinde yer şirketler de dahil; bilaistisna pek çok şahış ve firma bu alanı sonuna kadar istismar etmektedirler. Lisanslı şirketlerin, lisans, diploma, Cv toplayıp, naylon sözleşmeler yaparak bankalara bildirmesi, yüzlerce kişiyi kendi kadrosunda çalışıyormuş gibi göstermesi; kesinlikle, hem insan haysiyetine hem de meslek ahlakına aykırı bir davranıştır. Bu davranış; kişilik haklarımıza alenen yapılmış bir saldırıdır. insana, SERMAYE MUAMELESı yapılması anlamına gelir. Masum bir tarafı yoktur. SPK'nın, BDDK'nın hatta TDUB yönetiminin bu çirkin uygulamaya mutlak surette müdahale etmesi gerekir.
Kısa vadede; en radikal çözüm, baştan aşağı istismar ve sahtekarlık müessesine dönüşen, hiç bir yasal dayanağı ve düzenlemesi olmayan çözüm ortaklığı uygulamasının derhal kaldırılmasıdır. Değerleme işinde çalışmak isteyen lisanslı veya lisansız herkes, lisanslı şirket bünyelerinde istihdam edilerek kayıt altına alınmalı ve sicilleri tutulmalıdır.
Ya da; çözüm ortaklığı sistemi, en kısa sürede yasal bir çerceveye oturtularak istismar ve sahtekarlık kurumu olmasının önüne geçilmelidir.
En alt sayfada; çözüm ortalıklığı bölümünde bu konu tartışmaya açılmıştır. Katkıda bulunursanız sevinirim.
Saygılarımla,
A.Mesut Tatlıpınar