Gönderen Konu: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı  (Okunma sayısı 8701 defa)

kartal5027

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 30
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #15 : Şubat 28, 2012, 11:55:45 ÖÖ »
Önder Bey haklısınız, BDDK ya mail atalım ne kadar cok kişiden mail giderse o kadar etkili olur...

acar

  • STANDART
  • GOLD ÜYE
  • **
  • İleti: 131
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #16 : Şubat 28, 2012, 01:48:07 ÖS »
Yukarıda bahsedilen konu hakkındaki yazılarda dikkatimi çeken bir durum var. Bankalar bddk ya tabi. Bddk da tebliğinde bankalara değerleme hizmeti verecek firmaları ve değerleme uzmanı vasfını tanımlamış. Bddk tebliğindeki geçici maddeyi kaldırdığında spk listesindeki firmalar veya spk lisanslı şahısların bankalara değerleme hizmeti verme açısından bir anlamı kalacak mı. Geçici madde kalktığında sadece bddk listesindeki firmalar bankalara hizmet verebilecek. Spk listesindeki firmaların bddk için şimdilik olsa da geçici maddeyi kaldırdıklarında bir faydası olacak mı. Firmalarda raporlara imza atacak kişilerde spk lisansı olması gibi bir şart aranacak mı. Bddk tebliğinde değerleme uzmanının tanımında; 4 yıllık ünv. mezunu ve 3 yıllık tecrübeli kişi olarak belirtilmiş, tanımda spk lisansı olması gerektiği konusunda bir bilgi yok. Tebliği okuduğumuzda geçici madde kalktığında bir firmanın spk listesinde olması yada olmaması, şahıslarında spk lisansı olması veya olmaması bir anlam ifade edecek mi. Bddk kendi listesindeki firmalar dışında (spk listesinde olsa bile) firmalara bu işi yaptırmayacağı anlaşılmıyor mu.
Sonuç olarak bankalara değerleme hizmeti vermek için bddk listesinde yer alan bir firma olma şartı var. Ve bddk ya göre değerleme uzmanının spk lisansı olmasına gerek yok. 3 yıllık tecrübe ve 4 yıllık ünv. mezunu olunması yeterli. Bu durumda bddk dan, spk lisanslı kişilerin tek başına bankalardan direk iş almasını istemek çok kolay olmaz gibi. Bddk tebliğinde; listesindeki firmaların kalite güvence sistemi sorumlusu olarak bir yönetim kurulu üyesi atamasını istiyor ve bu üye hiçbir icrai görevde bulunmamalı diyor. Yani şirketin ortaklarından ve yönetim kurulu üyelerinden biri hiç bir işle uğraşmayacak hiç bir raporda hiçbir şekilde imzası olmayacak sadece şirketin işleyişini kontrol edecek.Ve bu kişi değerleme uzmanı vasıflarına sahip olmalı diyor. şuan piyasadaki büyük 5-10 firma dışında bu istek çok çok lüks bir durum değil mi. Bu kadar katı bir madde koyan bir kurum bu işi spk lisansı olan şahıslara bireysel olarak yaptırması bence çok zor.
Konuşulan konuyla alakalıdır diye buraya yazdım ama bu konuda ne düşünüyorsunuz.

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #17 : Mart 03, 2012, 12:12:55 ÖÖ »
Yazılanları okuyorum da, hep aynı kısır döngü içerisinde benzer sitemler yazıp duruyoruz. Ana fikrimiz aynı. Sonuç ise yok.
Bu konuda ortak akıl ile harekete geçmek galiba şart oldu.

1-   Mevcut sistemde çözüm ortağı adı altında Anadolu’nun dört bir tarafında lisansı bulunmayan eksperlerin hazırladıkları raporlara, Değerleme şirketlerinin Ankara’da ıstanbul’da çalışan uzmanları gerekli olan imzayı atmıyorlar mı? Peki uygulamada, bu lisanslı uzman nasıl oluyordu aynı gün içerisinde hem Kaysede’ki, hem Trabzon’daki, hem de Edirne’deki gayrimenkulü görmüş gibi denetim sorumlusu olarak imza atabiliyor? Bu husus hukuki bir sorun teşkil etmiyor mu? Bu konuda ORTAK AKIL ile hareket edip, eğer hukuki bir sorun teşkil ediyor ise, buyurun birlikte itirazları başlatalım. ıtirazlardan sonuç alamaz isek, mahkemelere dava açalım.

2-   Bizlerin içinde bulunduğu temel sorun ile ilgili olarak, REKABET KURULUNA gidebilir miyiz?

3-   Artık yazışmaları BDDK, SPK ‘ya değil, TBMM ve Başbakanlığa yapmak daha uygun olmaz mı?

4-   ıçimizden 300 kişi değil, 50 SPARTALI çıkarsa, meslekteki 1800 kişinin hakları teslim edilir kanaatindeyim. Eğer Bölge ıdare Mahkemeleri’ne dava açılması gerekiyor ise, dava ve avukat masrafları için ben varım. Hukukçu değilim. Ama şuna inanıyorum: sistemin mevcut işleyişinde sanki bir hukuki sorun var ama biz göremiyoruz. Bunu gören bir hukukçu iyi bir nokta yakalar ise, bir de KORKUM var. Türkiye’nin finans sistemi çökebilir. Gülmeyin çok ciddiyim. Ya bir de lisansı bulunmayan eksperlerin hazırladıkları raporların iptali gündeme gelir ise, siz bir de bunu düşünün. Unutmayın HUKUK SOSYAL MATEMATıKTıR. Hem ülkemi seviyorum, hem de mesleğimi.

5-   Resmi Gazete’nin 1 Kasım 2006 tarih ve 26333 sayılı nüshasında yayımlanan, Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin 3. Maddesinin (ı) bendi şu şekildedir: “Değerleme faaliyeti ile iştigal eden personel: Değerleme kuruluşu tarafından değerleme yapmak üzere istihdam edilen, en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim görmüş, bankacılık, bağımsız denetim veya mahkemelerde bilirkişilik de dahil olmak üzere değerleme konularında en az üç yıllık tecrübeye sahip ya da değerleme konusunda yurt içinde veya yurt dışında yetkili kurumlar tarafından verilen mesleki yeterlilik sertifikalarına sahip olan kişileri ifade eder.” Bu yönetmeliği hangi mevzuat ile nasıl by-pass ediyorlar? Bir sonraki düzenleme, bir öncekinden mutlak iyi olması gerekir. Bu maddeden hukuki bir şey tutturabilir miyiz?

6-   Sürekli yazışma yapmanın büyük faydası var. ıçinde çözüm önerisi sağlam olan metinler gönderelim. Yazışmalar hukuki temele dayanmalı. Yazacağımız metinler için sizlerden buraya fikirlerinizi dökmeniz önem arz ediyor. Sistemi tıkamadan çözüm önerisi üzerinde tek bir noktaya hedeflenelim. Bana göre en önemli konu, 500.000 TL.’ye kadar yapılacak olan değerlemede lisanlı uzman banka ile direkt çalışabilmeli. Eğer bu mümkün değil ise, aylık ilk 50 iş o il sınırlarında ikamet eden, lisanslı uzmana yönlendirilsin. Bu iki teklifte sistemi tıkamaz. Bilakis lisansı bulunmayanları da harekete geçirir. ımtihana daha çok önem verirler.

7-   Ve en önemlisi. Allah rızası için genel kurula katılımı artıralım. Sonra dövünüp durmanın bir anlamı yok.   

Selamlar

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #18 : Mart 03, 2012, 02:40:51 ÖÖ »
Ahmet Bey,

Duyarlılığınız için öncelikle teşekkür ederim. ıdare Hukuku derslerinde öğretilen ilk kural; "ıdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir" ıkinci kural ise; yasalar hiyerarşisidir. Tüzük, yönetmeliğe, yönetmelik yasaya, yasalar anayasaya, anayasa da uluslararası anlaşmalara aykırı hükümler içeremez. Özetle; kamu adına hareket eden hiç bir kişi ve kurum keyfi karar alamaz, uygulama yapamaz.  Bunları belirtmemde ki amaç; yargısal sürecin, her yurttaş için anayasal bir hak olduğuna dikkat çekmekti. Başta Birlik Statüsü olmak üzere;  SPK ve BBDK tarafından çıkartılan bazı tebliğlerin 5585 sayılı yasa ile çelişkili olduğu kanaatini ben de taşıyorum. Ancak, bu çelişkileri bertaraf etme görevi de; yasa ile yine TDUB'a verilmiştir.

Bugün itibariyle sektörün esas sorunu;

1) Bazı lisanslı şirketlerin, ticari ahlak, meslek kuralları, yasa, yönetmelik ve tebliğleri hiçe sayarak başıbozuk  tavır sergilemeleri haksız rekabete tevessül etmeleri,
2) Çözüm Ortaklığı olarak adlandırılan "Taşeron" uygulamasının, hiç bir yasa ve kuralının olmaması,
3) Mevcut TDUB yönetiminin, yasanın verdiği hak, görev ve yetkilerin hiç birini yerine getirememiş olması,
4) Sermaye şirketlerinin, TDUB üzerindeki hegemonyasının kırılmasıdır.

Bu aşamada; meslek mensuplarının ilk görevi TDUB'a işlerlik kazandırmak olmalıdır. Sorunlar, medeni ölçüler içinde hareket edilerek müzakere yoluyla çözülmelidir.

Aşağıda yer alan  TDUB amacı, görev ve yetkileri işlerlik kazandığında; herkesin şikayetçi olduğu, pek çok sorun da kendiliğinden çözülecektir.



Birliğin amacı ile görev ve yetkileri:

MADDE 7-

(1) Birliğin amacı; gayrimenkul piyasasının ve gayrimenkul değerleme
faaliyetlerinin gelişmesini, Birlik üyelerinin dayanışma ve değerleme faaliyetlerinin
gerektirdiği özen ve disiplin içerisinde çalışmalarını, üyelerin mesleki menfaatlerinin
korunmasını, haksız rekabetin önlenmesini, mesleki konularda üyelerin aydınlatılmasını
ve eğitilmesini sağlamak üzere Kanun ve bu Statü ile verilen görevleri yerine getirmektir.
Birlik bu amaçları gerçekleştirmek üzere aşağıda belirtilen görevleri yerine getirir:

a) Gayrimenkul piyasasının ve gayrimenkul değerleme faaliyetlerinin gelişmesini
sağlamak üzere araştırmalar yapmak, eğitim ve sertifika vermek, üyelerin sicil bilgilerinin
tutulmasını sağlamak.

b) Birlik üyeleri tarafından yürütülen faaliyetlerin adil ve dürüst olması, iş ahlakının
ve Birlik üyelerinin dayanışma ve mesleğin gerektirdiği özen ve disiplin içerisinde
çalışmalarının sağlanması için sermaye piyasası mevzuatında belirlenen niteliklere
aykırılık teşkil etmeyecek şekilde değerleme standartları ve meslek kuralları oluşturarak
SPK’ya bildirmek.

c) Haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli tedbirleri alarak SPK’ya bildirmek.

ç) Kendisine mevzuatla verilen veya SPK tarafından belirlenen konularda
düzenlemeler yapmak, yürütmek ve denetlemek.

d) Bu Statüde öngörülen disiplin cezalarını vermek.

e) Mesleki gelişmeleri, idari ve yasal düzenlemeleri izleyerek üyeleri aydınlatmak,
mesleki konularda ilgili kurum ve kuruluşlara görüş bildirmek ve ilgili konularda üyeleri
temsilen ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak.

f) Değerleme uzmanları arasında mesleki dayanışmayı güçlendirmek.

g) Bölgesel ve ülke genelinde gayrimenkul değerleri konusunda istatistikler
oluşturmak ve yayımlamak amacıyla gayrimenkul bilgi merkezi kurmak.

ğ) Birliğe iletilmesi zorunlu olan konut finansmanı kapsamında yapılan
değerlemelere ilişkin bilgilerin, Birliğe gönderimine ilişkin usul ve esasları belirlemek.

h) Üyeleri arasında veya üyeleri ile müşterileri arasında değerleme hizmetleri
konusunda uyuşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak; bu amaçla, hakem listesi
oluşturarak, tarafların mutabakatı halinde hakem veya hakemleri atamak suretiyle 1086
sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde tahkim hizmeti vermek.

ı) Üyelerin, müşterilerine verdikleri hizmetler karşılığında tahsil edecekleri ücret ve
masrafların tutarlarına ve sınırlarına ilişkin esasları belirlemek ve SPK’ya bildirmek.

i) Üyeleri hakkında yapılan şikayetleri değerlendirmek ve yapılan işlemin
sonuçlarını SPK’ya bildirmek.

j) Yabancı ülkelerin, değerleme konusunda faaliyet gösteren dengi kuruluşları ile
her türlü işbirliği yapmak.

k) Amacıyla ilgili konularda, ulusal veya uluslararası mali, iktisadi ve mesleki
kurum, kuruluş ve ortaklıklara üye olmak ve/veya hissedar olarak katılmak.

(2) Birlik, alacağı kararlarda ve yapacağı düzenlemelerde Kanuna, bu Statüye,
SPK’nın yönetmelik, tebliğ ve kararları ile ilgili diğer mevzuata uymakla yükümlüdür.

(3) SPK, mevzuata aykırılık tespit etmesi halinde Birlikten, yapılan düzenlemelerin
iptal edilmesini veya düzenlemelerde değişiklik yapılmasını isteyebilir.

(4) Birlik üyeleri, bu madde kapsamında Birlik tarafından talep edilen her türlü bilgi
ve belgeyi vermekle yükümlüdür

çetingenç

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 37
SAYIN MESLEKTAşLARIM GÖRÜşLERıNıZE KATILIYORUM
SEKTÖRÜN HıZMET KALıTESıNıN BU KADAR DÜşÜRÜLMESıNıN SEBEBLERı
şıRKETLERıN ÇOğUNUN ışLERı ÇÖZÜM ORTAKLARINA HAVALE EDEREK SEKTÖRE KALICI YETışMış ELEMAN KAZANDIRMAMASI
SPK LıSANSLI OLAN  TAPU-KADASTRO MÜDÜRÜ-BANKA MÜDÜRÜ-MıLLı EMLAK MÜDÜRÜ V.S GıBı MAKAMLARDAN GELMış DEğERLEME SEKTÖRÜ ıLE DOLAYLI VE DOLAYSIZ ıLğıSı BULUNAN KışıLERıN SıSTEMDEN ADETA DIşLANMASI SONUCU ÇOğU ARKADAşIMIZ GURUR MESELESı YAPMIş ÇOğUDA şıRKET KURANLARIN BıZDEN FAZLA NE ÖZELLığı VAR DÜşÜNCESıYLE 20-25 şıRKETTE KALMASI GEREKEN SAYI 115 ÇIKMIş YIL SONUNA KADAR 150 FıRMAYA ÇIKACAğI HER KESıN GÖRÜşÜDÜR.
BAZI şıRKETLERıN SORUMSUZLUğU SEKTÖRÜ BU DURUMA DÜşÜRMÜşTÜR.SıZ EMEKLı OLMUş LıSANSLI ARKADAşLARA ÇÖZÜM ORTAKLIğINDA BıLE şANS TANIMAZSANIZ 30 YAşIN ÜSTÜNDEKı LıSANSLILARI SEKTÖR DIşINA ıTMEYE ÇALIşIP ADETA KARDEşıM EMEKLı OLMUşSUNUZ GıDıN PıCAMALARINIZI GıYıN EVıNıZDE OTURUP TELEVıZYON SEYREDıN DERCESıNE MUAMELE EDERSENıZ O ARKADAşLARDA BıRLEşıR şıRKET KURAR GıDER BANKA GENEL MÜDÜRLÜKLERıNE SıZıN 250 TL+%KDV YAPTIğINIZ ışı 200 TL KADAR ıNDıRıR SONUCUNADA HEPıMıZ KATLANIRIZ.
LıSANSLI ARKADAşLARIN SEKTÖRDE HALEN FııLEN ÇALIşANLARININ %30 BıLE BULMADIğI HALDE TÜM ıLANLARDA TEKNıK OLAN OLMAYAN ALAYLI MEKTEPTı AYRIMI YAPARSANIZ SONUÇ BU OLUR.AYRICA ıNşAAT MÜHENDıSı,MıMAR,şEHıR PLANCISI,HARıTA MÜHENDıSı TEKNıK KışıDıR BUNLAR HATA YAPMAZ DÜşÜNCESıNDE OLAN BAZI EKSPERTıZ BRıM YÖNETıCıLERı şU ANA KADAR YANLIş VE HATALI RAPOR DÜZENLEYENLERıN MESLEK GRUPLARINA BAKSIN TEKNıK OLARAK ADLANDIRILAN ARKADAşLARIN ELBETTEKı DAHA ıYı KAVRAMASI OLACAK AMA AşIRI ÖZGÜVEN YETERLı ıNCELEMEME SONUCU HATALAR ÇIKMAKTADIR.
SONUÇ OLARAK  2012 YILINDA OLMASSADA 2013 YILINDA SEKTÖRÜN 20-25 FıRMA HARıCıNDE SONU OLACAğI KANAATı ÇOK ARDADAşIMDA BULUNMAKTADIR.
ÇÖZÜM ORTAKLARINA GELıNCEDE  BEN EMEKLıYıM ÖRNEğıN AYLIK 20 ış BENı KURTARIR AMA ÇOğUNLUğUNUN MıMARLIK MÜHENDışLıK VE HARıTA BÜROSU VAR  YANLARINA 3-4 LıSE MEZUNU 18 YAşINDA ÇOCUK ALIYORAYLIK 90-100 ışıDE  ELLERıNE 1 ER MAKıNA VERıYOR GÖNDERıYOR EKSPERTıZE BUNLARIN VEBALı BUNLARA ış VEREN şıRKETLERDEDıR.ış VERDıKLERı ÇÖZÜM ORTAKLARINA BELıRLı ARALIKLARLA RAPORUN DÜZENLENDığı YERLE KONUMU ÖZELLıKLERıNı SORSUN AGıTMEDıKLERı MEYDANA ÇIKAÇAKTIR.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Katkınız için teşekkür ederim. Sektörde, şimdilerde daha az ifade edilmeye başlanılan yaygın meslek şovenzmi; sadece değerleme uzmanlığı mesleğine değil mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı mesleklerine de örtülü bir hakarettir aslında.

Meslek, bir insanın hayatını kazanmak için mesaisini harcadığı iştir. ınşaat mühendisliği eğitimi almış bir kimse, elan değerleme uzmanlığı yapıyorsa; o kişi artık inşaat mühendisi değil değerleme uzmanıdır. Ticaret yaparsa tüccardır. Taksicilik yaparsa da taksicidir. Çünkü; gerçek inşaat mühendisi, sadece inşaat mühendisliği işiyle iştigal eder.

Bu türden çirkin demagojik tartışmaları ortaya atanlar; sektör çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları hakkında kılını bile kıpırdatmazken; çalışanları bu şekilde bölerek, asıl tartışılması gereken sorunları gölgelemeyi ve üstünü örtmeyi amaçlamaktadırlar.

3,000 den fazla düzgün rapor üretmiş, üstelik lisans almış meslek mensuplarına ,sektörün içinden ya da dışından; hiç bir kimse,  lisans eğitiminin menşei konusunda spekülasyon yapamaz. Bunu yapanlar, en hafif ifadesiyle; terbiyesizdir, ahlaksızdır, menfaatperesttir. Ya da kirli hesapları vardır.  Bu, nedenle müsterih olunuz. Tavsiyem, genç arkadaşlar bu çirkin oyunlara gelmesinler. Birlikte hareket etme ruhunu zedelemesinler.

Bahsettiğiniz bir diğer husus; şahsi kanaatim, BBDK'nın- şayet ihbar ve suç duyurusu değilse- kendi tebliği ile ilgili bireysel başvuruları dikkate almayacağı yönündedir. Bu tür değişiklik talepleri, tutarlı bir rapor ekinde  TDUB aracılığı ile iletilmelidir.

Bu nedenle, lütfen genel kurula mutlaka katılınız.

Sevgilerimle,

A.Mesut Tatlıpınar

çetingenç

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 37
SAYIN MESLEKTAşIM  GENEL KURUL TOPLANTISININ CUMA-CUMARTESı -PAZAR GÜNLERıNı ıÇEREN EN AZ 3 GÜNLÜK PANEL SEMıNER ÇALIşTAY BENZERı TÜM SORUNLARIN VE ÇÖZÜMLERıN MASAYA YATIRILDIğI TOPLANTI şARTTIR. AYRICA SEKTÖRÜN SORUNLARINI  BÖLGESEL DEğıL TÜRKıYE GENELıNDE ÇÖZMEYE ÇALIşALIM.
ÖRNEK BEN VE ARKADAşLARIM 6 SPK LıSANSLI DEğERLEME UZMANI VE EMEKLı TAPU KADASTRO MÜDÜRLERı OLARAK PROJE BAKMADAKı SORUNLARIMIZI VE ZAMAN KAYBINIZI  MESLEKTAşLARIMIZ OLAN TAPU MÜDÜRLERıYLE GÖRÜşTÜK KENDıLERıNE TEşEKKÜR EDERıZ.ADANAYA GELDığıNıZDE TAPU MÜDÜRLÜKLERıNDEKı ARşıV VE ÇALIşMA ORTAMINI GÖRMENıZı ıSTERıM.
TAPUYA GıDıYORUZ ARşıVDE HER MÜDÜRLÜKTE 3 EKSPERıN AYNI ANDA ÇALIşABıLECEğı MASALAR VE KOLTUKLAR KONULMUş ADA PARSELı SÖYLÜYORUZ ANINDA TAKYıDATLI TAPU KAYDI ÇIKIYOR ANINDA PROJE MASAMIZA GELıYOR RESıMLERıNı ÇEKıYORUZ GEREKLı ıNCELEMEYı YAPIP AYRICA BANKADA 1-2 SAAT BEKLEMEDEN DıREK TAPU MÜDÜRLÜğÜNÜN POST MAKıNASINA KREDı KARTINI TAKIP 10TL HARCIMIZI YATIRIP EN FAZLA 20 DAKıKADA ışıMıZı BıTıRıP TEşEKKÜR EDıP ÇIKIYORUZ.BUNA RAğMEN ış YÜKÜ ADANA DAN ÇOK AZ OLAN BAZI ıLÇELERE GıDıYORUZ HAFTANIN BELıRLı ğÜNÜ PROJEYE BAKTIRIYORLAR BENCE HANğı KURUM OLURSA OLSUN DEğERLEME MESLEGıNESAYğI GÖSTEREN SORUNLARI ÇÖZENLERE TEşEKKÜR ETMELı ÇALIşMA şARTLARIMIZI ZORLAşTIRANLARIDA GENEL MÜDÜRLÜğE BıRLıK KANALIYLA BıLDıRMEMıZ GEREKTığıNE ıNANIYORUM BU TÜR UYğULAMALARIN 5-6 ıLDE DEğıL TÜRKıYE ÇAPINDA YAYğINLAşMASI ıÇıN BıRLığıN TKGM NEZDıNDE DAHA AKTıF ÇALIşMASI GEREKMıYORMU.


A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #22 : Mart 04, 2012, 01:25:38 ÖÖ »
Çetin Bey,

Son 2-3 yıldır, TKGM bünyesinde yapılan reorganizasyon ve modernleşme çalışmaları ıstanbul'da da eskiye oranla işleri hayli kolaylaştırdı. Yine Genel Müdürlüğün genelgeleri doğrultusunda; özellikle "genç memur" arkadaşlar hayli yardımcı oluyorlar. Ama, her ilçede Tapu Müdürü'nün takdirine göre, uygulamalar  farklılık gösterebiliyor. Bazı tapu müdürlüklerinde projeden fotoğraf çektirilmiyor. Bazılarında POS cihazı var, pek çoğunda yok.
ıstanbul'da hemen hemen her ilçede proje incelemek için masalar mevcut. Tıpkı belediyelerde olduğu gibi; saat ve gün kısıtlaması olanlar da var olmayanlar da... Ama, iş planlaması iyi yapıldığı takdirde bu tür kısıtlamalar pek sorun yaratmıyor.

Tapu ve belediylerde yaşanan asıl sorun; eski deyimle yol, yordam, edep, usül ve erkan bilmeyen bazı deneyimsiz genç arkadaşların, sabırsız, fevri kimi zaman da görevli memur arkadaşlara karşı takındıkları "hakarete varan" tavırlarının  bütün meslek mensuplarına mal edilmesidir. 

şahsen, 4 yıldan fazla bir süredir hemen hergün sahaya çıkan bir meslektaşınızım. Uzun yıllar özel sektörde yönetici olarak çalışmanın verdiği alışkanlıkla; resmi dairelerde karşılaştığım genç arkadaşlarla her fırsatta sohbet etmeye ve onların fikirlerini öğrenmeye çalışırım. 

şimdiye kadar edinidiğim intibaları özetleyecek olursam;
 
1 ) Sektörde ortalama çalışma/ kalma  süresi  2-3 ay. Tapu ve belediylerde, sürekli yeni yüzlerle karşılaşıyorum.
 Uzman (!) olarak sahada dolaşanların yaş ortalaması 22-23 . Çoğunluk askerlik yapmamış ve daha evvel herhangi bir iş tecrübesi yok.
2) Sınava girip lisans almayı ve bu meslekte kalıcı olarak kariyer yapmayı düşünenlerin sayısı parmakla gösterilecek kadar az.
Sınava girip 1-2 modülü verenler de,  5-6 ay sonra şirketlerin bünyesinde rapor kontrolorü olarak çalışmayı düşünüyorlar / çalışıyorlar.
3) Ücretlerin azlığından ve çalışma koşullarının ağırlığından yoğun şikayet var. Bu yüzden, değerleme mesleğine "geçici iş" gözüyle bakılıyor.
4) Değerleme, henüz kendi mesleğinde iş bulma ve çalışma imkanı bulamamış yeni mezun mimar, mühendis ve şehir plancısı gençlerin "mecburiyetten" yaptıklarını düşündükleri bir iş alanı olarak görülüyor.
4) BBDK tebliğinde 3 yıl tecrübe şartı aranmasına rağmen, sahada çalışan eksperlerin ortlalama tecrübe süresi 1 ay bile değil.
5) Lise mezunu bile olmadıkları halde, sadece takyidat bakıp, proje fotoğrafı çeken eksperlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla
6) Benim çalıştığım bölgelerde neredeyse karın tokluğuna görev yapan 500'den fazla eksper olmasına rağmen; hem lisanslı olup hem de sahada fiilen değerleme yapan uzman  sayısı 4 -5 kişiyi geçmiyor.
7) Sahada görev yapan eksperlerin, kılık kıyafet, hal ve hareketleri hatta diksiyonları  değerleme uzmanlığı mesleğinin saygınlığına gölge düşürecek mertebede dikkat çekiyor.
8) Hemen hemen hiç bir şirkette oryantasyon ya da meslek içi eğitim yok. Takyidat bakmasını bilmeyen hatta getirilen projenin yanlış proje olduğunu fark etmeyen eksperlere (!) rastladım.  ( En son geçen hafta;  genç bir arkadaş dosyadan çıkartıp masa üzerine bıraktığım avan projeyi yanlışlıkla kendi projesi zannederek fotoğrafladı)
9) sahada çalışnaların; değerleme ilkeleri, mesleki mevzuat, mesleki terminoloji  ve gayrimenkul piyasası konusunda da hayli yetersiz olduklarını söylemeye gerek yok. ırtifak'la ıttifak'ı karıştıran eksper sayısı azımsanmayacak kadar çok.

Manzara bu... Bu tablodan nasıl bir sonuç çıkartılır bilmiyorum...  Kişisel olarak bu sektörden çok fazla maddi beklentim yok... Ayda yapabileceğimiz iş sayısı maksimum 40-45 adet...ıstanbul'da sadece 4 ilçede çalışıyorum. Çözüm ortağı olarak mesleği başladığım ilk günden beri iş bulma sorunu da yaşamadım. Beni asıl kaygılandıran husus; Değerleme Uzmanlığı Mesleği'nin her gün biraz daha saygınlığını ve güvenirliğini yitirmesidir. Amiyane tabirle; mesleğin ayağa düşmesidir.  Bu kadar yazıp çizmemizin nedeni de; hem kendimizin hem de bu camiada çalışan herkesin yaptığımız işe saygı duyması gerektiğine olan inancımızdır.  Daha açık ifadesiyle; artık bu iş "para" meselesi değil "namus" meselesidir bizler için.

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #23 : Mart 07, 2012, 01:17:42 ÖÖ »
Sayın Tatlıpınar:
Öncelikle değerli bilgilerinizden dolayı teşekkür ediyorum.

ımtihanı kazandıktan sonra kartvizit bastırmak istedim. Örneklere baktım. ımzalara baktım ve hep şöyle unvan kullanılmış:
-Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı
Yani bu şu demek mi oluyor: Bu meslekte lisansız da değerleme uzmanları var. Bizler lisanslıyız, onlar lisanssız. Ama ikimizde değerleme uzmanıyız(!)

Ben bugüne kadar, şu şekilde bir örneğe rastlamadım:
-Tıp Fakültesi Mezunu Dr. Ali Kaya
- Diplomalı Eczacı Ali Kaya

Bizlerin de kartvizitinde veya imza yerlerinde LıSANSLI unvanı neden kullanılıyor? Buna iten sebepler nedir? ışe buradan başlanır ise doğrular ortaya çıkar. Kendine eksper diye imza yeri açanlar ne kadar hukuki bir iş yapıyorlar?

Sayın Tatlıpınar: Değerleme şirketlerinde bulunan sorumlu değerleme uzmanlarının, bir gün içerisinde Türkiye’nin dört bir tarafındaki işlere nihai imzayı atması ne kadar hukukidir?

Ayrıca bizler mesleki bir disiplinden geçerek uzman olduk. Lisansı bulunmayan, çözüm ortakları ile aynı kefeye bırakılmamız, hiçbir farkın gözetilmemesi, REKABET KURULU’nun ilgi alanına girer mi?
 Selamlar

ekspermuhendis

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 49
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #24 : Mart 07, 2012, 11:36:53 ÖÖ »
Değerleme raporlarına değerleme uzmanı ünvanı ile imza atanların bu ünvanı hangi yasal gereklere uyarak aldıklarını bunu kendilerinde nasıl hak gördüklerini, lisans almak için uğraşmış sınavı geçmiş ve yeterli tecrübeyi sağlamış olan uzmanlar ile kendilerini nasıl aynı kefeye koyduklarınıda sorgulamak gerekebilir. Değerleme uzmanlığını ve yapılan işi bu derece basite indirgemenin sebepleri nelerdir?
Değerleme uzmanlığı ile ilgili mevcut olan yasal düzenlemelere uyulmadığını sektördeki herkes bilmekte ne SPK'nın nede BDDK'nın değerleme uzmanı tanımlamasına uymayan yüzlerce kişinin kimi raporlara imza atarak kimide atmadan mesleği icra etmektedirler.  Başkasının yaptığı işe kendi imza atanlar, yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadan kendini değerleme uzmanı ilan edip değerleme raporları düzenleyenler ve düzenlettirenler önünde sonunda bunun sıkıntısını çok acı bir şekilde yaşayacaklardır diye düşünüyorum.
Lisanslı uzmanlar lisanslı olmanın ayrıcalığını şirket ortağı olmadan veya lisanslarını kiraya vermeden hissedememektedirler.  Çözüm ortakları ise değerleme raporları düzenlemek yanında diğer (mühendislik, mimarlık vb.) işlerini devam etmekte değerleme işini ek bir iş olarak görmektedirler. Oysaki şirket bünyesinde çalışan uzmanlar başka bir işle iştigal edememekte yaptıkları bir hatanın lisanslarının iptaline bile yol açabileceği bilinmektedir.
Olaylara herkes kendi tarafından baktığı için, bütün net bir şekilde görülememekte ve sağlıklı tespitler yapılamamaktadır. Değerleme uzmanlığı mesleğinin prestijinin bu kadar düşük seviyelerde olmasında sektördeki hemen hemen hereksin az veya çok katkısı var olduğu düşüncesindeyim. Bankalara hızlı iş yapacağım derken etik değerlerden devamlı ödün verenler, teknik konulara gerekli hassasiyeti göstermeyenler, kendi yapmadığı işin altına imza atanlar, kaliteli ve yetrli rapor düzenlemeyenler mesleğin prestijini, saygınlığını ve kalitesini düşürmeye devam etmektedirler. 
şirket sahibi, çözüm ortağı, kadrolu çalışanı, banka görevlisi vb. herkesin aynı gemide olduğunun bilinci ile hareket etmesi gerekir.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ahmet Bey,

Rekabet Kurulu daha çok marka tecavüzü ve kartelleşme gibi kurumsal rekabet ihlalleri vb konularıyla ile ilgilenir. Ama, değerleme sektöründe bugün yaşananlar hem idari hukuku  hem de ceza hukuku kapsamına girmektedir.  Sektörle ilgili çıkartılan yasa, yönetmelik, tüzük ve tebliğlerde birbirbirleriyle çelişen çok sayıda hüküm bulunmaktadır. Sektörde; binlerle ifade edilebeilecek boyutta sahte rapor, sahte imza, sahte değerleme uzmanı bulunmaktadır.  Bunların her biri; (her rapor için) nitelikli dolandırıcılık,  güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, yetki ve görev gaspı suçlarını oluşturabilir. Çünkü yapılan eylemler; bankalardan kredi çekmek amacıyla,  yasa, yönetmelik ve tebliğlerde yer alan amir hükümler ihlal edilerek, sahte kimlikli yetkisiz kişler tarafından  yapılmaktadır. Ama, pek çok kimse bunun normal bir ticari davranış olduğunu zannediyor.

Umarım, bu yüzden hiç kimsenin canı yanmaz...

Exper

  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 277
Son yazılanlara açıkca şaşırıyorum. Siz sektöre direk lisanslı olarak başladınız herhalde, yada lisansı alınca kendinizi farklı bir konumda görmeye başladınız? Lisansız olarak bu işi yapan arkadaşları hor görmenin yada onları ayrı bir kefeye koymanın ne gereği var? Bu işe gönül vermiş lisansız insanlar veya lisans almayı hedefleyen genç arkadaşlar olamazmı? Genel takıntı şu galiba lisanslılarda Değerleme Uzmanı yazsın, olmayanlarda Değerleme Uzman Yardımcısı yazsın. Statükoculuğun gereği yok. Sorun burada lisanslı veya lisansız olayı olmamalı. Hangisini tercih edersiniz lisanslı olup lise mezununamı iş yaptırması yoksa 2-5 yıl deneyimi olup her türlü çalışmayı kendisi yapmasınımı? Evet tapuda sürekli yeni yüzler görüyoruz bunun sebebi lisansız kişilermi? Hayır. Lisansı alan arkadaşlar direk ya denetmen kadrosuna geçmesi veya eleman alıp artık tapu ve belediyeler ile ugraşmamak için genç arkadaşlar istihdam etmesidir. şimdi herkez gerçekçi olsun bu fiyatlar ile mimar muhendis istihdam etmek im-kan-sız. Mevcut sistemde para kazanmak istoyorsanız belli bir iş potansiyeline sahip olmalısınız. Örnek vermek gerekirse ortalama 30-35 iş yapıldıgını ve banka ucretlerini düşünürseniz  stopaj ve masraflardan sonra ortalama 3000-4000-TL para kalmakta ( Firma sayısından dolayı iş hacmindeki daralmayı  dikkate almıyorum bile) verilebilecek maksimum maaş 1000-TL sigorta masraf vırt zırt derken aldıgınız personel ile birlikte neredeyse elinize kalan maas personel ile aynı. Eğer 1000-TL ye muhendis mimar çalışırsa onada yazık boşa okumuş demektir. Bu şartları oluşturan bankaların kendisidir.Zaten bu durumda bankanın işine gelmektedir. Piyasada kaliteye değer verilmemektedir. 2 günde rapor hazırlayan lisanslı uzmandan ise fotokopi makinası gibi rapor üreten lise veya yuksek okul mezunları tercih edilmektedir.Bankaların istediği sadece hız, sahada hakkıyla çalışan uzmanın hem saha çalışması, hem rapor yazımı, hemde resmi işlemleri yaparak hızlı rapor üretmesi imkansızdır. Yukarıda belirttiğim ekonomik şartlardan dolayı resmi işlemleri vasfısız elemanlar, raporu ise uzmanlar hazırlamaktadır. (çevremde gördüğüm) Ben burada suçlunun bankalar ve yapılan yasal düzenlemeler oldugunu savunuyorum. Mevcut şikayetlerin mevcut ekonomik şartlar altında düzelmesi imkansızdır.Lise mezunu memnun, bankalar memnun, uzman memnun, BDDK memnun neyi tartışiyoruz

-Benim düşünceme göre bu olay sadece şu maddeler ile düzelebilir. Oda sektöre sekte vurur

1)Resmi kurumlardan sadece lisanslı eksperlere bilgi verilmesi (tüm vasıfısız personeller piyasadan silinir)

2)Fiyatların makul seviyeye ulaşması (1.madde ile birlikte lisanslı uzmanların sahaya inme oranını artırır)

3)Sadece lisanslı firmaların değil, lisanslı eksperlerinde bağımsız olarak iş alabilmeleri sağlanmalıdır. (Ticari kazanç artacağı için mesleki itibarda o derecede ve mesleğe olan talebinde artacağını düşünmekteyim.Ayrıca 2. maddenin tamamlayıcı unsurudur.)

4)BDDK tarafından öncelikle çalışmayı yapan uzmanın lisanslı uzman olması istenmeli, teşfik edilmelidir.(Yani bankaya 1 gunde 3 talep geliyorsa 2 tanesi lisanslı uzmana 1 tanesi lisanssız uzmana gönderilmeli, böylece lisansız arkadasların da tecrube şartını tamamlaması sağlanabilir.)

acar

  • STANDART
  • GOLD ÜYE
  • **
  • İleti: 131
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #27 : Mart 08, 2012, 09:51:01 ÖÖ »
Sektörde bankalar, değerleme firmaları, çözüm ortakları, lisansız uzmanlar gibi bir çok grup var ve herkes kendi penceresinden bakıp çözüm üretiyor bence. Sektörde çok ciddi sıkıntıların olduğunu herkes kabul ediyor. Ama çözüm yolu olarak herkesin istekleri farklı. Bankalar hariç sektördeki herkes ücretlerin yükselmesini istiyor. Bankalara sorsanız onlarında cevabı "ücretleri yükseltelim ama yapılan işin kalitesinde bir değişiklik olacak mı. Yapılan işin kalitesi ortada iken niye daha fazla ücret ödeyim" şeklinde olur. Bankalar 350lira alt limiti kabul etselerdi yapılan işlerin kalitesinde bir değişiklik olacak mıydı, aynı kalitede, aynı vasıfsızlıkta eleman istihdam edilmeye devam edilmeyecek miydi. Aynı iş için daha fazla ücret alan firmalar bu aldıkları ücreti çalışanlarına, çözüm ortaklarına ne ölçüde yansıtacaklardı. Bu soruları da sormak lazım. Bir firma bir çözüm ortağı ile anlaşırken (geçen sene 350 taban fiyat uygulaması gündemde iken) "%50 ile çalışırız, fiyatlarda değişiklik olması durumunda oranı tekrar konuşuruz" şeklinde cümleler kurduğunu biliyorum. Yani aynı iş için bankadan alınan ücret 250liradan 350liraya çıktığında aradaki farkın çözüm ortağına yansıtılmayacağını ifade etmeye çalışıyor bir nevi. Tabi bu örnek bence istisna, bunun tam tersini düşünen bir çok firma var. Bunun yanında çözüm ortaklarının da aldıkları ücretlerin yükselmesi durumunda yaptıkları işin kalitesi ne oranda değişecek buda tartışılır. Her kesimin kendine göre doğruları var, kendine göre olmazsa olmazları var, kendine göre taviz verebileceği konular var bence. Ama herkesin ortak fikri sektörde ciddi sıkıntı olduğu. Bu sıkıntının çözümü için her kesimden insanların bir araya gelerek ortak bir yol bulunup sonuca varılması gerekir. Sadece bankalar, sadece firmalar, sadece çözüm ortakları tek başına bir şeyleri değiştirmeye çalışması bence uygun değil ve mümkün değil. Bence Birlik yönetiminde her kesimden insanlar olmalı, bankalardan, firma yöneticilerinden, firma çalışanlarından, çözüm ortaklarından uzmanlar birlikte bu işe bir çözüm bulmalı. Diğer türlü yapılmaya çalışılacak düzenlemeler hep bir engelle karşılaşır.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #28 : Mart 08, 2012, 11:30:37 ÖÖ »
Sevgili Exper Kardeşim,

Keşke size gerçek adınızla hitap edebilseydim. Eğer siteminiz bana ise; hiç bir mesajımda Lisanslı-Lisansız ayrımı yapmadım. Dünya görüşü olarak da; emeği ile geçinen ve hayata tutunmaya çalışan genç arkadaşlarımı hiç bir zaman hakir görmem. Bilakis, elimden geldiği kadar bilgi ve deneyimleri onlarla paylaşırım. Ama, bütün bu iyiniyetli bakış açımız; yoldan geçen herkesin, eline fotoğraf makinesi alıp sahaya çıkmasını mazur görmemiz anlamına gelmez.

Değerleme uzmanlığı dahil, yeryüzünde ki her mesleğin; bir kuralı, adabı, usulü ve haysiyeti vardır. Israrla vurgulamaya çalıştığımız husus; çözüm ortaklığı uygulamasının, çözüm ortaklarının yapabileceği işlerin hatta birlikte çalışacakları kişilerin vasıflarının  yasal düzenlemeye muhtaç olduğudur.

Kendinizi herhangi bir kredi müşterisi yerine koyun. Bankaya müracaat ediyorsunuz. Banka sizden 750-800 TL ekspertiz ücretini peşin alıyor. Talebi ıstanbul'daki X şirketine gönderiyor. X şirketi de; gelen talebi, Değerleme Uzmanı ınşaat Mühendisi Mustafa Bey'e atıyor. Mustafa Bey, kendi adına atanmış işi, yanında çalıştırdığı 17 yaşındaki Lise mezunu Lale hanıma delege ediyor. Ama, raporda ve yazışmalarda adı geçen kişi hep ınşaat Mühendisi Mustafa Bey. Siz, müşteri olarak bankaya ödediğiniz 750.-TL'yi,  yetkili ve deneyimli bir uzman tarafından greçek değerleme yaptırmak için ödediniz.  Mustafa Bey'i beklerken; karşınızda 17 yaşındaki Lale Hanım'ı gördüğündüzde, aldatıldığınızı ve dolandırıldığınızı düşünmez misiniz? Niye, boşu boşuna  750.-TL ödediğinizi sorgulamaz mısınız?  Bu ülkede, Cennet'ten arsa satın alacak kadar zeka özürlü insanlar elbette var. Ama, Türk Milleti'nin tamamı salak değil.  Savcılığa " banka beni dolandırdı" diye yapılacak bir suç duyurusu, bu sistemin, domino taşı gibi yıkılmasına neden olur. Bugüne kadar yapılan bu tür şikayetler, ekspertiz ücretleri iade edilerek örtbas edildi. Bu, bundan sonra da böyle olacağı anlamına gelmez. Bu nedenle; çözüm ortaklığı uygulaması bir an evvel yasal bir çerçeveye oturtulmalıdır.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #29 : Mart 08, 2012, 11:33:51 ÖÖ »
Sevgili Acar,

Teşekkür ederim. Görüşlerinize aynen katılıyorum.

Sevgilerimle

A.Mesut Tatlıpınar