Gönderen Konu: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı  (Okunma sayısı 8703 defa)

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Değerli Meslektaşlarım,
Keşke, mesleğin sorunlarının tartışıldığı bu tür platformlarda;  katılımcılar, “nickname” yerine, gerçek kimlikleriyle  görüş bildirse. Hatta, bir de e.posta adreslerini ve fotoğraflarını  eklese. Değerleme mesleği utanılacak bir iş değildir.  Bilakis, gelişmiş ülkelerde hayli saygın bir meslektir.  Bu öneriden beklenen fayda;  değerleme uzmanları arasında mesleki dayanışmayı artırmak, diğer bir deyişle örgütlü mücadelenin önünü açmaktır.
2011 Yılı TDUB verilerine göre; Türkiye’de, 110 adet  lisanslı şirket ve bu şirketlerde görev alan 378 adet lisanslı değerleme uzmanı var. Üretilen rapor sayısı ise takriben 650,000 adet.  Bu uzmanların tamamına yakını idari görevli olup sahaya çıkmıyorlar.  Elimizde kesin veri olmamakla beraber;  üretilen raporların %90’dan fazlası (585,000 adet)  Sözleşmeli Çözüm Ortağı ( Taşeron ) statüsünde çalışan, çoğunluğu lisansız küçük firmalar ve/veya şirketler tarafından hazırlanıyor.
Gelinen noktada;  SPK Lisanslı sermaye şirketleri , BBDK’nın geçtiğimiz yıl uygulamaya koyduğu  yönetmeliğin geçici maddesinden  istifade ederek, kadrosunda  lisanslı  veya  lisanssız uzman istihdam etme gereği duymadan,  gelen  talepleri  gelir paylaşımı  ile doğrudan taşeronlara  aktarmakta ve aktardığı her rapordan  da %50 komisyon almaktadır.  Özetle; Türkiye uygulamasında, lisanslı şirketlerin büyük bir çoğunluğu,  yasa ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde;  KOMıSYONCU şıRKET konumuna düşmüşlerdir.
SPK tarafından ihdas edilen  “Sorumlu Değerleme Uzmanlığı” kurumu ise; pratikte tam bir safsatadır. Birincisi;  pek çok şirkette  “sorumlu değerleme uzmanı” olarak gözüken kişilerin “lisans kiralama” yoluyla şirket bünyesine katıldığı ve fiilen çalışmadıklarıdır. ıkincisi ise; sahada görev yapan ve yazdığı raporun altına imzasını atan değerleme uzmanının rapor sorumluluğu, bir başka değerleme uzmanı tarafından  hangi bilgi ve tecrübeyle   üstlenildiği ciddi bir tartışma konusudur.  Burada  belirtilmesi gereken bir başka husus;  uzmanlıktaki yıl sayısı değil, yazılan rapor sayısı olmalıdır. Dünya’da da yaygın uygulama bu şekildedir.  Örneğin; 2,000,000.-TL üzerindeki raporlara, ancak 3,000 adet sorunsuz rapor üretmiş bir uzmanın - fiilen değerleme yaparak- imza atması  daha makul bir çözümdür.
Değerleme süreci ; yasal mecrasından çıkıp komisyonculuk ( eski deyimle  simsarlık) haline dönüşünce;  yasa, yönetmelik, meslek haysiyeti  ve ahlakı gibi kavramlar tek kalemde silinmekte; simsar şirketler ayakta kalabilmek için mümkün olduğunca çok sayıda rapor üretebilmek  için VAHşı KAPıTALıZM’in bütün enstürmanlarını  fütursuzca devreye sokmaktadırlar.
2012 itibariyle;  Tapu ve Belediye harçları, birim bazında rapor başına alınan ücretleri geçmiştir.  Bazı bankalar  10.- TL tapu harcını ödememektedirler.   Komisyoncu şirketler; harç finansmanın tamamını taşeronlara yıktıkları gibi, bankalar tarafından kendilerine  ödenmeyen tapu harçlarını da taşeron firmalara ödemekten imtina etmektedirler.
Rapor ücretleri ve ödenen harçlar; en iyi koşullarda,  45-60 gün içinde geri dönmesi beklense de çoğu zaman bu süre keyfi gerekçelerle uzamaktadır.
Bu şartlar altında dahi; pek çok  lisanslı şirket,  kendi aralarında sürdürdükleri acımasız rekabetle baş edememektedir. Bir de bunlara  SPK ve BBDK’nın ön gördüğü ağır şartlar eklendiğinde; ödenmiş sermayelerini tüketmişler, nakit akışları sorunlu hale gelmiş  ve bilanço rasyoları  TEKNıK ıFLAS noktasına ulaşmıştır.
SONUÇ :  Mevcut koşullarda; hem meslek ilkelerine  ve ahlakına bağlı kalıp hem de değerleme mesleğini sürdürmek mümkün gözükmemektedir.  Çözüm ortağı olarak çalışan lisanslı uzmanlar piyasadan çekilecektir.  Piyasaya yeni girecek  olan, kural ve yasa tanımaz  çözüm ortakları sayesinde; rapor kaliteleri ve güvenirliği gün be gün azalacak  lisanslı şirketlerin riskleri astronomik mertebede artacaktır. 2012 yılının, iktisadi anlamda çok zor bir yıl olacağı neredeyse kesindir. Lisanslı şirketler arasında süregelen acımasız ve haksız rekabet,  pek çok  lisanslı şirketin kapanmasına  neden olacaktır.
ÇÖZÜM : 
1) Mesleğini  sürdürmek isteyen lisanslı uzmanların,  kısa vadede, banka dışı kaynaklara ( SGK, Bilirkişilik, Vergi daireleri  v.b) yönelmeleri  zaruret haline gelmiştir.
2) Orta ve uzun vadede ise; TDUB, SPK ve BBDK gibi düzenleyici kurumlara karşı örgütlü bir şekilde  başvurarak,  bankalarla bireysel çalışmanın önü açılmalıdır.
3) TDUB içinde daha aktif görev alarak; TDUB’nin  lisanslı şirketlerin değil,  doğrudan üyesi olan Değerleme Uzmanları’nın  hak ve menfaatlerini koruyan, meslek ahlakına ve mesleğin geleceğine sahip çıkan bir yapıya kavuşması için örgütlü mücadele verilmesi gerekmektedir.
4)  Değerleme mesleğini düzenleyen yasa , yönetmelik ve tebliğlerde  gereken değişikliğin yapılarak; sistemin  şirketler yerine doğrudan uzmanlar üzerinden yürütülmesi hususunda baskı grupları oluşturmalıdır.
5) Sektörde, halen kuralsız olarak işleyen  ÇÖZÜM ORTAKLIğI uygulamasının yasal bir zemine oturtularak   değerleme uzmanlığı mesleğinin saygınlığını  olumsuz yönde etkileyen  hal ve hareketler kesinlikle önlenmelidir.
6)  Halen SPK’da  onay aşamasında  bulunan; TUGDES ve Disiplin yönetmeliğinin  yürürlüğe girmesi için TDUB ve SPK nezdinde girişimlerde bulunulması.
7) Kiralık lisansla şirket kurulmasının  ve sahte kimliklerle  değerleme yapılmasının önüne geçilmesi; gerekirse bu hususta sosyal medyada kampanya başlatılarak kamuoyu baskısı oluşturulmalıdır.


akincimus

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 16
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #1 : Şubat 03, 2012, 10:59:15 ÖS »
Öncelikle Sayın Tatlıpınar'a teşekkür edrim. Analiz, güzel teşhis, tahmin vs. hepsi tamam. Kim yapacak?. 1- Yaptırımı olmayan düzenleme düzenleme olamaz. 2- Daha geçen yıllara kadar nufusumuzu bilmediğimiz gibi, şehirlerin nufusu bile tahmin edildiği gibi, değerleme sayıları da tahminden öte değil. 650.000 rakamı inandırıcı değil. Hala TDUB tarafından yapılan 780.000 tahmini de doğru değil. Sadece Halkbank'ın 2011 değerleme raporu 108.000. Ziraat, ış Bankası, Akbank' siz tahmin edin. 3-Yasal düzenleme ve yönlendirme olmadan, ve bu yetkiler denetlenmeden bu meslek Afrika standartlarını geçemez. 4-şunu da iddia ediyorum ki; Devlet tarafından zorunluluklar olmasa, yeni değerleme alanları ( Kamu ve Özel Sektör ) düzenlenmezse kimse gerçek değere ulaşmaya çalışmayacaktır. Yargı bile Değerleme konusunda Değerleme Uzmanlarını tanımamakta ısrar ediyor.

seyyah

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 23
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #2 : Şubat 03, 2012, 11:49:49 ÖS »
Sayın Tatlıpınara kesinlikle katılıyorum.
AYR?MENKUL DE?ERLEME UZMANLI?I

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #3 : Şubat 04, 2012, 12:50:14 ÖS »
Sevgili Kardeşim Akincimus,

Velev ki  1,000,000 değerleme yapıldı.  Bu neyi değişterecek ki... Israrla altını çizdiğimiz husus; DEğERLEME UZMANLARININ SORUNLARINI, YALNIZCA DEğERLEME UZMANLARI ÇÖZERLER !  Hiç kimseden medet ummayalım. Bu, ne bankaların, ne şirketlerin ne BBDK'nın ne de SPK'nın sorunu. Lisanslı şirket ortağı arkadaşlarımız iflas etmeden ayakta kalmak ; değerleme işi yapan meslektaşlarımız ıNSANCA  koşullarda çalışmak ve ıNSAN GıBı yaşamak istiyorsa, hukuk kuralları içinde kalarak, demokratik hak arama yollarını sonuna kadar zorlamak zorundadır. Klişe ifadesiyle; "HAK VERıLMEZ, ALINIR!"  Herkes şunu bilsin: Hiç bir kurum ve hiç bir kimse; değerleme uzmanlarının haklarını kendilerine altın tepsi içinde sunmayacaktır!  Mesleğimize hep birlikte sahip çıkalım. Mesleğimizin saygınlığına gölge düşürmeyelim.   Bu mücadelede; herbirimiz , açık, şeffaf ve dürüst olmak zorundayız.  Sizden ricam, profilinize gerçek isminizi koymanız, e.mail  adresinizi ve fotoğrafınızı eklemenizdir.

Sevgilerimle,

A.Mesut Tatlıpınar
Lisanslı Değerleme Uzmanı

Tunç Demirtaş

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 128
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #4 : Şubat 05, 2012, 03:01:40 ÖS »
Moral bozmak gibi olacak ama ben belediyede proje bakarken diğer eksper arkadaşlara "kolay gelsin" dediğimde uzaylı görmüş gibi şaşırıyorlar. Yani özetle birbirine selam vermekten bile çekinen insanlar nasıl bir araya gelip hakkını arayacak şüpheliyim. Umarım birlik olup hareket edilir ve sorunlara çözüm bulunur.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #5 : Şubat 05, 2012, 10:51:35 ÖS »
Teşekkür ederim Tunç Bey,

Bu platformda fikir beyan eden arkadaşlarımızın; tıpkı, sosyal medyada gerçek isimlerini kullandıkları gibi, burada da gerçek isimlerini kullanmaları, dayanışma ve yardımlaşma kültürünün oluşmasına katkı sağlayacayacağını umuyorum. Gerçek kimliğinizle yazıştığınız için şahsen teşekkür ederim.

Bir bakıma haklısınız...Sadece bu söylediğiniz olay değil; pek çok yakışsız hatta terbiyesizce denilebilecek davranışlara ben de şahit olmaktayım. Aslında bu sektörde, bir kişinin yaptığı terbiyesizlik dolaylı olarak  herkesi etkiliyor. Mesleğin saygınlığı ve güvenilirliği  zedeleniyor. Hal böyleyken;  sektörede fiilen çalışan lisanslı uzmanların neredeyse tamamına yakını; sahada hangi fırtınaların koptuğundan habersiz, kendi fildişi kulelerinde oturmuş halde,  birilerinin sorunlarını çözmesini bekliyorlar. Sorunlar kendiliğinden çözülmeyecektir. Hatta günbegün daha da katlanılmaz bir hal alacaktır.

Bir başka tespitte; şu an sahada çalışan arkadaşlarımızın tamamına yakını, ınsan Kaynakları uzmanlarının "Y-Generation" diye tanımladıkları özelliklere sahip.  Çalışmayı sevmeyen, özgüvensiz, sorumluluk almaktan kaçan, bencil, kısa vadeli hedeflere odaklı. Ama, 2008 global krizinden sonra bütün dünyada deniz bitti... Neo- liberal  politikalar iflas etti. ıçinden geçtiğimiz süreç herkes için çok acıması olacaktır. Özellikle de hayatlarını yeni kuracak genç arkadaşlar için...  ınsan gibi yaşamak istiyorlarsa; hem kendilerini geliştirip bir an evvel lisanslarını alacaklar, hem de mesleki menfaatlerini korumak için  örgütlü mücadele yapmasını öğrenerek,  dayanışma ve yardımlaşma içinde olacaklar. şimdiye kadar kendilerine dayatılan  "köşe dönme" odaklı bireysellik ve bencilliği ön planda tutan  neo-liberal progandaların hepsini unutsunlar.  Hayatın gerçeği " Kan, ter ve gözyaşıdır"  .   Mücadele kültürü, dayanışma, birlik ve beraberlik  dışında, genç arkadaşlarımın ne yazık ki  başka kurtuluş şansları yoktur!

huckleberry

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 26
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #6 : Şubat 06, 2012, 05:02:59 ÖS »
Ben bu sektöre ilk adımımı attığında SPK listesinde 25 civarında şirket vardı ve  o zamanlar dahi fiyatların çok düştüğünden,bu fiyatlara değerleme yapılmayacağından bahsediliyordu.Bugün listede 113 şirket var.Demek ki insanlar para kazanabileceğini düşünüyor ki hala yeni şirketler listeye girmeye devam ediyor.Bu kadar şikayete rağmen hala yeni şirketler kurulması bunu gösteriyor. Hiç kimse bankaları suçlamasın. Biz kendi ayağımıza kurşun sıkıyor,kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz.Geçen yıl  TDUB Genel Kurul toplantısına 1200 üyeden 150 si katıldı.Yanı %12,5 i.Bir zincir ancak en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.Kimse kimseyi kandırmasın 113 şirketin bir araya gelip ortak karar alması imkansızdır.Maalesef bu düzen böyle sürüp gidecek. Güçlü olan, oyunu kurallarına göre oynayan ayakta kalacak, kalamayan da silinip gidecek.Değerleme işi de okuldan yeni mezun olmuş,tecrübesiz gençlerin üzerinde kalacak ve  gençlerin üç kuruş paraya sahaya sürülmesiyle devam edecek. Ha bu bir gün bir yerden patlayacak, o zaman da çok kişinin canı yanacak ama bu kısa vadede mi olur uzun vadede mi bilemem.   

abdullah3012

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 42
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #7 : Şubat 07, 2012, 12:57:38 ÖS »
Merhaba;
Burda yazılan her konuya katılıyorum. Sektörün çalışma zorlukları, maliytler, finansman sorunu vs vs. Çözüm önerileride çok güzel ancak bu sorunlar pek çözülebilecek gibi gözükmüyor ne yazıkki. Artık herkes kurt gibi ne kadar iş yaparım nasıl ayakta kalırım, nasıl geçinirime bakıyor. Bunları başarabilen zaten sorunlarıda kafasına takmıyor. Ben 2 senedir sektördeyim lisans almayada hak kazandım Ancak bu sorunlar nedeniyle özelliklede finansman, paray alamam sebepleri ile bu işi bırakmayı düşünüyorum. O kadar emek harcıyorsunuz çalışıyorsunuz hazırladığınız raporlarda bugüne kadar sorun çıkmıyor ama halen rezillik çekiyorsunuz. Ne anladım ki ben bu işten. Neymiş dürüstlükmüş, neymiş düzgün rapor hazırlamak gerekliymiş, neymiş çabuk rapor hazırlamak gerekliymiş, neymiş yekin insanlar veya lisanslı kişiler bu işleri yapması gerekliymiş. Geçin bunları. Bugün bu gibi şeyleri umursayan yok arkadaş. Kimse raporun doğruluğuna dürüstlüğe falan baktığı yok. Paraya bakıyor herkes. Fiyat herkesin istediği gibi ise gerisi boş. Ya yenilemeler geliyor. Gidip yere bakıyorsunuz ve yerin yanlış olduğunu tespit edip bankaya bildiriyorsunuz ama hiç bir yaptırım yok. Halen o raporu yazanlar iş gidio. Sırf neden yüksek yazıyor die. O yüzden bu sorunları düzeltebilecek birileri olabileceğini pek pek düşünmüyorum, olsayda zaten ilk önce rapor ücretlerini değiştirmekte dirayetli bir duruş gösterilirdi. Bankalar utanmasalar bedevaya yaptıracaklar artık. ınşallah düzelir bu sorunlar ama bence umut yok.
Saygılar.

ÖNDER1123

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 9
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #8 : Şubat 07, 2012, 04:07:17 ÖS »
Sayın, Tatlıpınar
Görüşlerinizi bizimle paylaşmış olduğunuz  yazınıza sonuna kadar katılıyorum,  destekliyorum ve teşekkür ediyorum. Değerleme Uzmanları Birliği takip ettiğim kadarıyla Lisanslı firmalar tarafından yönetilen veya yönlendirilen kurum olarak çalışmakta. Biz bireysel anlamda (Çözüm ortaklığı olarak) çalışan değerleme uzmanlarının sorunlarıyla pek alakadar olamamaktadır. Ülkemizde sesinizi duyurabilmenin en etkin yolu STK (dernek) olarak faaliyet göstermektir.  Bu konulara duyarlı sizin gibi arkadaşlar öncülüğünde kurulabilecek dernek vasıtasıyla sesimizi gerekli yerlere daha iyi duyurabileceğimizi sanıyorum.
 Değerleme Uzmanı Önder ıNEYıCı

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #9 : Şubat 08, 2012, 12:15:16 ÖÖ »
Değerli Arkadaşlar,

Değerleme mesleği ile ilgili sorunlarımız bugünden yarına elbette çözülmeyecektir. Sorun çözmenin ilk kuralı; sorunu tarif etmektir. Bir de, kendimizin dışında hiç kimseden medet ummadan ortaya çözüm iradesi koymaktır. Sorunu tarif etmek için de, fiilen bu mesleği yapan, kendini “ değerleme uzmanı” olarak gören herkesin,  özgürce fikir beyan etmesi  gerekir. Kısaca; ortak akıl üretmek zorundayız.  Elbette hukuk kuralları içinde kalarak, demokratik hak arama yollarını sonuna kadar zorlamalıyız.  Değerleme mesleği,  5585 sayılı yasa kapsamında düzenlenmiştir. Bu yasaya dayanılarak,  SPK ve  BBDK  tarafından;  ağır yaptırımlar da ihtiva eden muhtelif tebliğler yayınlamıştır.
 
Bana göre, birinci sorunumuz;  hem yasanın amir hükümleri hem de tebliğlerde  yer alan şekil şartları  ( Lisans ve/veya  4 Yıllık Üniversite Mezunu olmak ve 3 Yıllık tecrübe koşulu) kesinlikle uygulanmamaktadır.  Eline fotoğraf makinesi alan, sırtına çanta takan herkes,  kendine “DEğERLEME UZMANI”  süsü verip sahaya çıkmaktadır. Bütün bunların, lisans iptaline kadar varan  çok ağır cezai müeyyideleri olmasına rağmen;  etkili bir denetim olmadığı için bazı lisanslı şirketler, bu kurallara riayet etmemektedirler.
 
Sahte isimlerle ve sahte kimliklerle değerleme yapılmaktadır. Bu durum, orta vadede mesleğin saygınlığına ve güvenilirliğine gölge düşürecektir.  Asıl risk altında olan ise lisanslı şirketlerdir.  Bu teşhisimizin doğurduğu bir diğer vahim sonuç; sektörde, doğrudan ya da taşeronları aracılığıyla ucuz ve niteliksiz işgücü çalıştıran şirketler, hem niteliksiz ve düzmece rapor hazırlayarak sektörü zora sokmakta,  hem de haksız rekabet yaparak  rapor ücretlerinin yıllardır komik mertebede kalmasına neden olmaktadırlar.
 
Demek ki çözmemiz gereken  birinci mesele;  yasa ve tebliğlerde yer alan şartları taşımayan kişilerin sahaya çıkmalarını engellemek olacaktır.  Bunun bir devamı olarak da; üzerine iş atanmadığı halde “Mustafa Hanım”  ya da “Ayşegül Bey” sahte kimliğiyle ortalıkta dolaşan, KORSAN  “ değerleme uzmanlarını” çalıştıran şirketleri,  kamuoyuna teşhir etmektir.  TDUB, SPK ve BBDK’nın yapmak istemediği denetimi, bu sahtekarlıklardan doğrudan zarar gören,  meslek mensupları  olarak bizlerin yapması gerekecektir
.
Kısa vadeli ikinci esas sorunumuz ise;  TDUB’un,  değerleme mesleğinin ve değerleme uzmanlarının sorunları  ile uğraşmak yerine; kuruluş yasasına ve statüsüne aykırı bir şekilde;  değerleme şirketlerinin çıkarlarına angaje olmuş olmasıdır.  Bu platformda tartışmak zorunda kaldığımız sorunları, TDUB çatısı altında ya da TDUB’un  Web sitesinde tartışma imkanımız “görünmez bazı eller tarafından “ engellenmektedir. Bunun çözümü de; kendini ve mesleğini  ciddiye alan herkesin, TDUB genel kuruluna katılmasından ve inisiyatif almasından geçmektedir.

Bu vesile ile; bizlere bu tartışma  imkanını veren değerlemeuzmanlari. net yönetimine ve  tartışmalara katılarak, bizlerle düşüncelerini paylaşan değerli meslektaşlarıma teşekkür ederim.

A.Mesut Tatlıpınar
Lisanslı Değerleme Uzmanı

mmc

  • YENİ ÜYE
  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 11
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #10 : Şubat 25, 2012, 07:08:13 ÖS »
Ben de bu sektöre tam 5 yıldır çalışmaktayım. Bu beş yılın tamamını kadrolu olarak çalıştım ki görevlerim içerisinde kontrolörlük ve yöneticilik de bulunmakta. Ancak geldiğim şu noktada görüyorum ki, benim lisanslı ve deneyimli bir uzman olmam nedeni ile maliyetimi yüksek bulan firmalar, kadrolu olarak çalıştırmak açısından problem yaşıyorlar. Sonuç olarak çözüm ortağı olarak hizmet vermeye başladım ve gördüm ki firmalar tamamen sürümden kazanmaya yönelik çalışma yöntemleri izlemektedir. Rapor için alınacak çıktılar, ödenecek harçlar, yol masrafları tamamen çözüm ortağına yüklenmiş durumda. Bu noktada çözüm ortağı olarak çalışan be ve benim gibi tüm arkadaşların yazdığı her rapor başına eline geçen ücret, 50-60 TL civarında olmakta. Tabi muhasebe giderleri, bağkur ödemelerini de düşünecek olursak durum ortada. Ben harita mühendisiyim, yıllarımı bu mesleğe vermiş ve asıl mesleğim olan harita mühendisliğinden ve sektöründe çok uzakta kaldım. Ne için, kocaman bir hiç için. Bugün iş yaparken bakıyorum lise mezunları, teknikerler kimi ararsanız var bu işi yapan, gelin görün ki işin acı tarafı bu o kadar aşikar olmuş ki iş ilanlarına bile teknikerler girmiş durumda. Ben lisanslı bir uzman olarak bu işi bırakmanın ucundayım. Lütfen herkes nisan ayında yapılacak olan genel kurula katılsın ve bu işi bu  noktadan alıp yukarıya götürebilecek birilerine oy versin. En önemlisi de şirket patronlarına değil lisanslı herhangi bir uzmana oy verelim, Bundan daha kötüsü zaten olmaz

seyyah

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 23
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #11 : Şubat 25, 2012, 10:19:24 ÖS »
nisanda bütün arkadaşları genel kurula bekliyoruz o zaman.
AYR?MENKUL DE?ERLEME UZMANLI?I

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #12 : Şubat 27, 2012, 12:23:14 ÖS »
Sayın Tatlıpınar ve diğer arkadaşlara yürekten katılıyorum.
Anadolu’da lisanslı bir uzman olarak yaşadıklarımı anlatsam, imtihana girenler belki de etkilenebilir. Ben lisanslı olduğum için çok titiz davranıyorum. Ama lisanssız çözüm ortakları işlerini artık fotoğrafçı çıraklarına dahi yaptırıyorlar. Yani özetle, ortopedi doktorları ile kırık çıkıkçılar yarışıyor. Hem de yasal süsü verilerek.
Bir de empati yapalım. Yani sistemin yerine kendimizi koyalım. Bugün Malatya’nın doğusunda kaç tane lisanslı uzman bulunuyor. Bu kadar uzman ile, tüm Türkiye’ye nasıl hizmet vereceksiniz? Evet sistemin kafasını karıştıran husus bu? Birleşik kaplar prensibi uygulanır ise, aslından bunun çözümü var. şöyleki:
-   Öncelikle Sayın Tatlıpınar ve buradaki bir çok uzmanın üzerinde durduğu “Lisanslı Uzman banka ile direkt anlaşma yapabilsin” kuralı mutlaka uygulanmalı. Burada yine empati kuralım ve yani bu işe bir limit getirilsin. Örneğin 300.000 TL.’ye kadar olan değerleme işlerinde bu kural geçerli olsun. 300.000 TL. üzeri şirketlere gitsin. Eğer bu kural uygulanacak olur ise, büyük şehirde bulunan bir uzman, haritadan kendisine il seçip rahatlıkla oraya yerleşebilir. Birleşik kaplar prensibi böylece uygulamaya girer.
-   şu anda kamuda görev yaparken, lisansını kazananlar sahaya inmiyorlar. “Akşama kadar 50-60 TL. için mi koşturacağız” diyorlar. Bunların sahaya inmesi demek, hem sektördeki açığı kapatacak, hem de kamu alanında ayrılacakları yere istihdam oluşacak. Bunun için lisanslı uzmanın bankalarla direkt çalışması gerekir.
-   Hepimizin ikametgah adresi var. Bulunduğumuz il sınırındaki ilk 50 iş uzmanlara yönlendirilmiş olsa, zaten sıkıntı kalmaz. Bugünkü bilişim sektöründe bunun proğramını yapmak hiç te zor değildir. Bu teklif eğer kabul görür ise, yine bileşik kaplar prensibi çalışır.
-   Bir ilde, lisanslı uzman ikamet etmiyor ise, mevcut sistem aynen devam etsin. Zaten yeni lisansını alan kişi belki de o ile yerleşir.
-   Sonuç olarak insanlar daha çok doğduğu yere değil, doyduğu yere yerleşir.
Bugünlerimiz sıkıntılı geçiyor ama ben gelecekten ümitliyim. Çünkü, bu ülkede sistem kurmak, kurumsal yapı oluşturmak her zaman sabır gerektiriyor.
Burada bir konuya daha değinmek istiyorum. Her bankanın ayrı bir değerleme rapor formatı var. Kimisi rapordaki temel kriterlerle yetinir iken, kimisi de dairede yaşayanların neredeyse ayakkabı numaralarını istiyor. 2012 yılında tüm değerlemeler için, tek bir sistem getirilemez mi? Bu konuda fikirleriniz nelerdir?
Tüm arkadaşları saygıyla selamlıyorum.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #13 : Şubat 27, 2012, 04:47:54 ÖS »
Bahsettiğiniz sistemin benzeri ABD ve Kanada'da uygulanıyor. Orada da kademeli sistem var. Ama, o ülkelerde lisansı olmayanlar, değil değerleme yapmak taşınmazın önünden bile geçemezler. Buna tevessül edenler sorgusuz sualsiz sahtekarlıkla suçlanarak hapse atılır. Türkiye'de benzer sistem mühendisler, avukatlar, doktorlar ve diş hekimliği gibi mesleklerde de var. Avukat olmayan, hatta avukat olsa dahi baroya kayıtlı olmayan hiç bir kimse cüppe giyip mahkemelerde dava ve iş takibi yapamaz. 

Türkiye taşınmaz değerleme modeli en başından yanlış kurgulanmıştır. Türk sistemi ıNSAN ODAKLI değildir.  Bu yüzden de değerleme uzmanları hem lisanslı şirketler hem de bankalar tarafından konu mankeni olarak görülmektedir. Acilen tedbir alınmazsa  sistem toptan çökecektir. 

Değerleme uzmanlığı mesleği; gelişmiş ülkelerde, dürüstlük, tarafsızlık, uzmanlık ve güven  üzerine inşa edilmiştir. Emek yoğun olarak yapılan bir kamu görevidir. Çünkü, finansal teminata konu bir taşınmazın değerini belirlemek ticari bir iş değil, doğrudan kamu adına yapılan bir iştir.  ışin tabiatı icabı; ne bankalar ne de lisanslı sermaye şirketleri "işveren konumunda"  olamazlar.  ışi talep eden ve değerleme ücretini ödeyen aslında tüketicidir.  Doğru ve tarafsız bedel tespiti aynı zamanda devleti de doğrudan ilgilendirir. Bunun böyle olduğu kentsel yenileme kanunu çıktığında daha açık ve seçik idrak edilecektir. Kamulaştırma mağdurları Türkiye'nin kanayan bir yarasıdır. UDES'e göre; Değerleme Uzmanı, tüketiciye karşı da "bağımsız ve tarafsız" olmak zorundadır.  Oysa, Türkiye uygulamasında; bazı bankalar mahalle emlakçılarıyla anlaşmakta, emlakçılar da tüketiciye %100 kredi sözü vererek görevli değerleme uzmanı ile bedelin yüksek yazılması hususunda  pazarlık yapabilmektedir. ışinizi doğru düzgün ve dürüst yapmak isterseniz; emlakçı sizi bankaya şikayet etmekte ve iş emlakçının istediği bedeli yazan -muhtemelen lisansız -bir başka kişiye verilebilmektedir. 

Aslında en büyük risk altında bulunan grup, lisanslı sermaye şirketleridir. Pek çoğu, palyatif çözümlerle ve taşeron simsarlığı ile ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu geçici bir çözümdür. Toplumun, değerleme şirketlerine ve değerleme uzmanlarına güveni gitgide azalmaktadır. Gayriciddi ve yetkin olmayan kişilerlerle muhatap olan tüketicinin, bankalara ödediği fahiş "ekspertiz ücretleri" sorgulanır hale gelmiştir.

Bu aşamada; değerleme uzmanlarının asıl sorunu para değil, mesleğin saygınlığını ve güvenillirliğini  yeniden tesis etmek olmalıdır. TUGDES ve Disiplin yönetmeliği derhal yürülüğe girmeli,  sermaye şirketlerinin TDUB yönetiminde 3 kişi ile temsil edilmesi kaldırılmalı, sistem, insan odaklı olarak sil baştan yeniden inşa edilmelidir. Bunun için de; herkesin, gereken çabayı göstermesi ve katkıda bulunması gerekmektedir.

ÖNDER1123

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 9
Ynt: 2012 YILINDA DEğERLEME MESLEğıNıN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERıLERı
« Yanıtla #14 : Şubat 28, 2012, 10:34:29 ÖÖ »
Çoğunluğu ıstanbul’da kurulmuş olan firmaların bir kısmı  Anadolu’da  lisanssız değerleme uzmanları ile bir kısmı ise iki yıllık mezun teknikerler ile ekspertiz hizmeti yapmaktadır.  SPK Lisansı alarak değerleme uzmanı olarak çalışmak biz değerleme uzmanları için hiçbir şey ifade etmemektedir.  Biz SPK lisanslı değerleme uzmanlarının hiçbir fonksiyonu kalmamaktadır. Ancak şirket kurmamız halinde lisansımız işe yaramakta onun dışında lisansımızı kullanacak bir durum bulunmamaktadır.  Bulunduğumuz bölgelerdeki lisanslı  kişiler ile yerel lisanslı değerleme şirketleri kursak dahi bir çok banka Türkiye geneli iş yapan firmalarla çalışmak istemektedir. Firmalarda   çalışan değerleme uzmanlarının lisans zorunluluğu zaten yok, bizler çözüm ortaklığı olarak çalıştığımızda ise  ancak ücretin yarısını alabiliyoruz.  Emek yoğun çalıştığımız işin bütün sorumluluğunu   imzalattıkları sözleşmelerle üzerimize atan  firmalar  oturdukları yerden emeğimizin yarısına ortak olmaktadırlar. En azından  konut kredilerinde veya belli meblağlarla sınırlandırılabilecek  ekspertiz raporlarının, SPK Lisanslı değerleme uzmanları tarafından bankalardan  direk iş alarak  veya  yerel SPK Lisanslı Değerleme firmaları kurularak bu firmaların kuruldukları bölgeler içinde faaliyet gösterebilmesini sağlayacak  düzenlemenin yapılması doğru olacaktır. Lütfen bununla ilgili taleplerimizi BDDK vb. kuruluşlara iletelim. Bu konularda sesimizi doğru yerlere ulaştırmak için birbirimizi yönlendirelim...