Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı
MADDE 73. - Büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri ve il belediyeleri ile nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyeler; kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine konu olacak alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilir.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve harçların dörtte biri alınır.
Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilân edilebilmesi için; o yerin belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması ve en az ellibin metrekare olması şarttır.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırmasında anlaşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır.
Sınırların tespiti
MADDE 5. - Yeni kurulan bir belediyenin sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde tespit edilir:
a) Eskiden beri beldeye ait sayılan tarla, bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır.
b) Belediye sınırlarını dere, tepe, yol gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması durumunda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir.
c) Belediyenin sınırları içinde kalan ve eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır, mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur.
d) Çizilen sınırların geçtiği yerlerin bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.
Sınırların kesinleşmesi
MADDE 6. - Belediye sınırları, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir.
Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği; belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare amirine gönderilir.
Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.
5582 sayılı KONUT FıNANSMANI SıSTEMıNE ıLışKıN ÇEşıTLı KANUNLARDA
DEğışıKLıK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
"k) ıpotekli Sermaye Piyasası Aracı: ıpotek teminatlı menkul kıymetler, ipoteğe dayalı menkul kıymetler, ipotek finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen hisse senedi dışındaki sermaye piyasası araçları ve konut finansmanından kaynaklanan alacaklara dayalı olarak veya bu alacakların teminatı altında ihraç edilen diğer sermaye piyasası araçlarıdır."
ıpotek teminatlı menkul kıymetler
MADDE 13/A – ıpotek teminatlı menkul kıymetler, ihraççıların genel yükümlülüğü niteliğinde olan ve oluşturulan teminat havuzundaki varlıklar karşılık gösterilerek ihraç edilen borçlanma senetleridir
Varlık teminatlı menkul kıymetler
MADDE 13/B – Varlık teminatlı menkul kıymetler; ihraççıların genel yükümlülüğü niteliğinde olan, alacaklar ve duran varlıkların teminatı altında ihraç edilen borçlanma senetleridir.
Madde 16/9- Saçak Seviyesi: Binaların son kat tavan döşemesi üst kotudur
Tahsisin kaldırılması
MADDE 9 – (1) Tahsis işlemi;
a) Kamu hizmetinin sona ermesi,
b) Taşınmazın tahsis amacı dışında kullanılması veya maliki kamu idaresinin izni olmaksızın üçüncü kişilere kullandırılması,
c) Taşınmazın en az iki yıl boş bırakılması veya hiç kullanılmaması,
ç) Taşınmazın tahsis amacının değişmesi,
d) ımar plânıyla, taşınmazın başka bir amaca ayrılması,
e) Yönetmeliğin 8 inci maddesinde belirtilen tedbirleri alma ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi,
ışgallere karşı koruma
MADDE 8 – (1) Adına tahsis yapılan kamu idaresi, tahsisli taşınmazın işgal ve tecavüzlere karşı korunması ile ilgili her türlü tedbiri almak, işgal ve tecavüz halinde yasal yollara başvurmak ve durumu; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler için defterdarlık veya malmüdürlüklerine, diğerlerinde taşınmaz maliki kamu idaresine bildirmek zorundadır.
f) Tahsis amacının ortadan kalkması halinde,
durumlarında, tahsis yapılan kamu idaresinin görüşü alınmaksızın tahsisi yapan kamu idaresinin merkez veya taşra birimlerince resen kaldırılabilir.
Kuru Mülkiyet : Taşınmazın üzerinde kullanma ve ondan yararlanma hakkı bulunmadan sahip olmaya “kuru mülkiyet” denir. Mülkiyet; kuru mülkiyet ve intifa hakkı olmak üzere ikiye ayrılır. Kuru mülkiyetin değeri taşınmazın değerinin 1/3’üdür. Kuru mülkiyete çıplak mülkiyet de denir. Kuru mülkiyet sahibi taşınmazı kiraya veremez. ıntifa hakkı sahibi kiraya verebilir.
GEMıLER HAKKINDA:
Madde 136 - (Değişik madde: 29/06/1956 - 6763/42 md.)
Taşınmaz malların satışına ait olan hükümler, gemi siciline kayıtlı gemiler hakkında da tatbik olunur. Bu hükümlerde geçen (Tapu sicili) tabirleri, gemi sicilini ve (ırtifak hakkı) tabiri ise sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını anlatır.
c) Komisyonun Görevleri:
Komisyon; değer tespit çalışmalarını, özelleştirilecek kuruluşun niteliği, gördüğü hizmetin özelliği, gelecekteki nakit akımı potansiyeli, faaliyette bulunduğu sektör ve pazarın özellikleri, sahip olduğu sınai, ticari ve sosyal tesisler, makine araç ve gereçler, teçhizat, malzeme ve hammadde ile yarı mamul ve mamul madde stokları, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, vasıfları ve hali hazır durumları, senetli ve senetsiz bütün alacak ve borçları ile bilumum hak ve yükümlülükleri ve özelleştirilecek kuruluşa uygulanacak özelleştirme yöntemini de dikkate alarak uluslararası kabul görmüş olan; indir-genmiş nakit akımları (net bugünkü değer), defter değeri, net aktif değeri, amortize edilmiş yenileme değeri, tasfiye değeri, fiyat/kazanç oranı, piyasa kapitalizasyon değeri, piyasa değeri/defter değeri, ekspertiz değeri, fiyat/nakit akım oranı metotlarından en az (Değişik ibare: 03/08/2003-4971/5 md.) ikisini uygulamak suretiyle yürütür. (Değişik ibare: 03/07/2005-5398/5 md.) Değer tespit sonuçları, kuruluşun özelleştirme işlemi tamamlanarak devir sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kamuoyuna duyurulur. Özelleştirme programındaki kuruluşun özelleştirme işlemlerini bu Kanunun 4 üncü maddesinin son fıkrasına istinaden yürütmesi durumunda; değer tespiti işlemleri, ilgili kuruluşun karar almaya yetkili organlarının kararı ile kuruluş ita amirinin başkanlığında oluşturulacak komisyon tarafından bu bentte belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır.
C) (Değişik bent: 03/04/1997-4232/2 md.) ıhale Komisyonlarının Oluşumu ile ıhale Usul ve ışlemleri
Bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemleri bu Kanuna göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütülür.
3194 SAYILI ıMAR KANUNU ıLE BAYINDIRLIK VE ıSKAN BAKANLIğINA VERıLEN PLANLAMA YETKıLERı
YETKı GÖREV VE SORUMLULUKLAR
Bakanlığımız Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü;
- ımar Kanunu ve yönetmeliklerine ilişkin düzenlemeleri yapan ve bunların yurt çapında, şehirlerde ve kırsal alanlarda planlama ve yapılaşmada, uygulanmasına yön veren;
- Kamu yatırımlarına yönelik her tür ve ölçekteki planları hazırlayan ve onaylayan;
- Kıyılar ve kıyı yatırımları ile ilgili KKÇ, imar planlama ve onay işlemlerini yürüten;
- Afet bölgelerindeki her tür ve ölçekteki planları hazırlayan ve onaylayan;
- Belediyelerin Mücavir Alan taleplerini inceleyerek, sonuçlandıran;
- Gecekondu önleme bölgelerinin ilan, planlama, uygulama ve tahsis işlemlerini yerine getiren; Belediye ve köylerle ilgili proje hizmetlerine yardım sağlayan;
- Yapı müteahhitlerinin sicil ve yeterlilik belgelerini düzenleyen (kamu-özel-yurt içi–yurtdışı);
- Bakanlık içi ve dışına; ilgili kuruluşlara, yerel yönetimlere, belediyelere, halka ve çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitimler düzenleyen;
teknik bir ana hizmet birimidir.
Bakanlığımızın Teşkilat Yasası 180/209 sayılı KHK ya göre görevlerimiz ise aşağıda özetlenmektedir;
- Çeşitli özellik ve ölçekteki imar planlarının ve şehir alt yapı tesislerinin projeye esas standartlarını hazırlamak,
- Sivil savunma bakımından çeşitli harp silahı ve vasıtalarının tesislerine karşı hangi yer, tesis ve binalarda ne tip ve nitelikte sığınak yapılacağına ilişkin esasları tespit etmek ve bu esasların belediye imar planlarına konulmasını sağlamak ve uygulamanın takibini yaptırmak,
- Bakanlık merkez ve taşra teşkilatının eğitim planını hazırlamak, yayınlamak ve uygulanmasını izlemek; hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasında, personelin yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi amacıyla seminerlerin, kursların düzenlenmesinde yardımcı olmak, eğitim merkezleri açmak ve yönetmek, burs işlerini yürütmek,
- Bakanlık hizmetlerine ilişkin bilgilerin bir sistem içinde toplanıp kullanılması amacıyla bilgi işlem ve değerlendirme çalışmaları yapmak, elde edilen bilgilerin dağıtımını sağlamaktır.
Yukarıda sayılan görev ve sorumluklarımız öncelikle 3194 sayılı ımar Kanununda ifade edilmekte olup, aşağıda kısaca anılan kanunla verilen yetkilerimiz sıralanmaktadır;
- Bir kamu hizmetinin görülmesi amacıyla resmi bina ve tesisler için gerektiğinde re’sen imar planı yapmak, yaptırmak, onaylamak (9.madde)
- Birden fazla belediyeyi ilgilendiren imar planlarını gerektiğinde re’sen yapmak, yaptırmak, onaylamak (9.madde)
- Belediye mücavir alan tekliflerini incelemek, onaylamak (45.madde)
- 3194 sayılı ımar Kanun’un 44/J Maddesine göre çıkarılan ımar Planlarının yapımını yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşları Yeterlilik Yönetmenliği esaslarına göre Yeterlilik Belgesi vermek,
- 3194 sayılı ımar Kanun’un 44/i Maddesine göre Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Harita Müteahhitlik Karnelerini düzenlemek,
- Otopark, Sığınak ve Kapıcı Dairelerine ilişkin düzenlemeleri yapmak (36, 37 ve 44. maddeler)
- Planlı ve plansız alanlarda ifraz, tevhid ve parsel büyüklüklerine dair düzenlemeleri yapmak (7, 15 ve 44. maddeler)
- ımar düzenine ilişkin tanımları oluşturmak (5. madde)
- Yapı ruhsat işlerini düzenlemek (21. madde)
- Yapıların esaslarını belirlemek (33. madde)
- Plansız alanlarda uygulamalara ilişkin düzenlemeleri yapmak (7. madde)
- Diğer Fen Adamlarının görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektir. (38 ve 44. maddeler)
Genel Müdürlüğümüzün diğer mevzuatla verilen görevleri ise şunlardır;
- 442/3367 sayılı Köy Kanunu çerçevesinde köy yerleşim planlarını incelemek, görüş oluşturmak, onaylanmak üzere genel müdürlük ve/veya bakanlık makamına sunmak,
- 7269/3194 Sayılı Kanun uyarınca Afet bölgelerinde her tür ve ölçekteki planları yapmak ve onaylamak,
- 6551 sayılı Kanun ve kanuna ilişkin tüzük gereği patlayıcı madde imal ve depolama alanlarına ilişkin imar planlarını onaylanmak üzere genel müdürlük ve/veya bakanlık makamına sunmak,
- 2873 sayılı Milli Parklar Kanununa göre 1/1.000 ölçekli imar planlarını onaylanmak üzere genel müdürlük ve/veya bakanlık makamına sunmak,
- 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu çerçevesindeki iş ve işlemleri yapmak,
- 5234 sayılı kanun çerçevesinde verilen görevleri yapmak (ıstanbul Haydarpaşa limanı),
- 5279 sayılı kanun çerçevesinde verilen görevleri yapmaktır.(karayolları ile ilgili
ıMAR PLANLARINA ıTıRAZ
b) ımar Planları; Nazım ımar Planı ve Uygulama ımar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar
CıNS DEğışıKLığı (cins tashihi)
Tanım : Bir taşınmaz malın cinsinin, yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapısız hale; bağ,bahçe, tarla vb. iken arsa veya arazi iken, bağ bahçe vb. duruma dönüştürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan işlemdir.
Eşya hukuku, Medeni Hukuk dalıdır ve Medeni Kanun'un 4. kitabıdır. Kişilerin eşya üzerindeki mutlak haklarını (ayni haklar) düzenler. Eşya, bağımsız nesne olarak maddi bir varlıktır.
Mülkiyet hakkı eşya üzerinde en geniş ve sınırsız ayni haktır. Sınırlı ayni haklar ise irtifak hakkı, rehin hakkı, taşınmaz yükünden doğan hak'tır. Kişisel irtifaklar, intifa hakkı, üst hakkı ve oturma hakkıdır. Diğer ayni haklar rehin hakkı borçlu veya üçüncü kişilerin malları üzerindeki haklardır ve taşınmaz/taşınır olarak ikiye ayrılmaktadır. ıpotek, taşınmaz rehnine girer.
Eşya üzerindeki haklar zilyetlik ve tapu sicili kavramlarıyla açıklanır. Zilyetlik, kişinin eşya üzerindeki eylemsel egemenliğidir. Tapu kütüğü, eşya üzerindeki ayni hak ilişkilerini gösteren resmi bir kütüktür. Kadastro denilen ölçme sistemiyle, taşınmazlar bu kütüğe kaydedilir. Her taşınmazın (parsel) kütükte bir sayfası bulunur. ışlemler bu sayfada işlenir, tescil edilir. Satış, devir, ipotek işlemlerini Tapu Müdürü yürütür ve sayfada gösterir. Arazi parçaları ya parsel olarak, yahut kat mülkiyeti olarak sicilde işlenir.
D) Devre Mülk Hakkının Sona Ermesi
Devre mülk hakkının sona erme sebepleri şöyle sıralanabilir:
1- ızale-i şüyuu (KMK md.63),
2- Devre mülke konu binanın veya bağımsız bölümün yok olması (KMK md.47 f.I kıyasen),
3- Anlaşma (MK md.923 kıyasen, MK md.707),
4- Devre mülk haklarının bir kişide toplanması (KMK md.46 f.II kıyasen),
5- Taşınmazın mesken niteliğini kaybetmesi,
6- Devre mülk hakkının sağladığı menfaatlerin ortadan kaybolması (MK md.709 kıyasen),
7- Devre mülk hakkının süresinin dolması,
8- Diğer sebepler (Kamulaştırma, KMK md.46 vd. nedeni ile kat mülkiyetinin veya kat irtifakının sona ermesi, taşınmaz mülkiyetini terk).[139]
TRAMPA
a) Açıklama ve ıstenen Belgeler
Trampa, bir malın başka bir malla değiştirilmesidir (BK.232). Değiştiri¬lecek mallar taşınır veya taşınmaz mal olabilir.
Trampada değiştirilecek malların değerlerinin birbirine eşit olması şart değildir. Değerler arasında eşitlik olmadığı takdirde, aradaki fark bir miktar para ödenerek denklik sağlanabilir. Tapu sicil müdürlüğünün trampada değerleri eşitlemek konusunda bir müdahale yetkisi yoktur. Değerlerin eşit olmadığından bahisle akdi yapmaktan kaçınması da mümkün değildir. Değer eşitliği için ödenecek bir bedel işlem sırasında peşin ödenmeyecekse, ileride ödenecekse bunun için kanuni ipotek tesis edilebilir.
Farklı il ve ilçelerde bulunan taşınmaz malların trampa yapılması mümkündür. Bu halde trampa istemi taşınmazların bulunduğu il veya ilçelerden herhangi birinde yapılabilir. ıstemin yapıldığı tapu sicil müdürlüğünce, diğer ilçe tapu sicil müdürlüğünden kayıt örneği ve yetki istenerek işlem sonuçlandırılır ve kendisinden yetki istenen müdürlüğe işlemin hukuki dayanağını teşkil eden belgelerin ve resmi senedin tasdikli birer örneği bir yazı ekinde gönderilir. Bu yazıyı alan müdürlük tarafından yazı yevmiyeye alınarak gerekli tescil işlemi yapılır (TST.36, TKGM.Gn.1491).
Taşınmaz mallarla, araba, silah, at gibi taşınır malların da trampası mümkündür. Trampanın kamulaştırma suretiyle yapılması da mümkündür.
I - Ortaklığın giderilmesi:
Madde 7 - Kat mülkiyetine veya kat irtifakına tabi olan gayrimenkulde ortaklığın giderilmesi istenemez.
Bağımsız bölümler, bağımsız bir gayrimenkul gibi dava ve takip konusu olabilir bunlarda ortaklığın giderilmesi istenebilir.
II- Öncelikle satınalma hakkı:
Madde 8 - (Değişik birinci fıkra:13/4/1983 - 2814/3 md.) Kat mülkiyeti kurulmuş bir gayrimenkulün bağımsız bölümlerinden birinin veya, kat irtifakı bağlanmış arsa payının satılması halinde diğer kat maliklerinin veya irtifak hakkı sahiplerinin öncelikle satın alma hakkı yoktur.
Bir bağımsız bölümün paydaşlarından birinin kendi payını başkasına satması halinde öteki paydaşlar, öncelikle satınalma hakkını kullanabilirler.
Sözleşmede bu maddenin aksine hüküm konulabilir.
KAYNAK HAKKI (MK. 756, 837)
a) Açıklama
Kaynak, kaynayan su demektir. Medeni Kanun kaynağın ayrı bir mülkiyeti olamayacağını, kaynadığı arazinin bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) olduğunu kabul etmiştir (MK.756).
Arazinin sahibi olan kimse kaynağın da sahibi sayılır. Kaynak araziden ayrı olarak iktisap edilemez. Ancak bir kimse arazisinden kaynayan sudan başkala¬rının yararlanmasına izin verebilir. Bu izin ancak bir irtifak hakkı şeklinde yapılabilir ve bu irtifak hakkına kaynak hakkı denir.
Demek ki kaynak hakkı; başkasının arazisinden kaynayan sudan yararlanmak hakkıdır. Bu yararlanma, bağ, bahçe, tarla sulama, inşaat veya içme suyu temin etme, çiftlik hayvancılığı, sulama, alabalık yetiştirilmesi gibi amaçlarla olabilir.
Kaynak hakkı su alma, sudan yararlanma veya suyun belli bir yere (örneğin bir tarlaya) akıtılması şeklinde olmaktadır.
b) şahsi ve Arzi Kaynak Hakkı
Kaynak hakkı arzi veya şahsi irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bir şahıs lehine kurulmuşsa buna şahsi kaynak hakkı, bir taşınmaz lehine kurulmuşsa buna arzi kaynak hakkı denir.
Arzi veya şahsi olsun, aksi taraflarca sözleşmede kararlaştırılmadıkça kay¬nak hakkı başkalarına devredilebilir ve miras yoluyla intikal eder (MK. 837).
Ancak resmi senette başkasına devredilemeyeceği ve mirasçıya geçme¬yeceği kararlaştırılabilir.
Eğer bu hak müstakil ve daimi nitelik taşıyorsa tapu sicilinde ayrı bir sayfaya taşınmaz gibi tescil edilebilir (MK.837).
ırtifak hakkı, bir gayrimenkul üzerine diğer bir gayrimenkul veya kişi lehine tesis edilen kullanma ve yararlanma hakkıdır.
ırtifak hakkının kurulması için resmi senet düzenlenerek tapu siciline tescil yapılması zorunludur. Aksine hüküm olmadıkça, mülkiyet hakkının kazanımı (ıktisap) ve tesciline ilişkin hükümler, irtifak haklarının kazanımı ve tescili için de uygulanır. Bir taşınmaz aleyhine başka bir taşınmaz lehine kurulan irtifak hakkına "Arzi ırtifak Hakkı" (Taşınmaz ırtifakı) denir. Belli bir taşınmaz lehine kurulduğu için, yararlanan (Hakim) taşınmaza sahip olan, irtifak hakkına da sahip olur. Buna karşılık, yükümlü (Hadim) taşınmazı sonradan iktisap edenler de bu yükümlülüğe katlanmak zorundadır. Bir şahıs (Gerçek Kişi/Tüzel Kişi) lehine kurulan irtifak hakkına da "şahsi ırtifak Hakkı" denir. ıntifa hakkı ve sükna hakkı (Oturma Hakkı) şahsi irtifak haklarındandır; geçit hakkı ile kaynak hakkı ise bir şahıs lehine kurulabildiği gibi (şahsi), bir taşınmaz lehine (Arzi) de kurulabilir.