Değerli meslektaşlarım,
Sözümüzü söyleme yeri olan, genel kurul zamanımız sonunda gelmiş bulunmakta...
ıçinizde bu işe yıllarını vermiş, mesleğimizi yoktan var etmiş büyüklerim ve üstatlarım, benim gibi 5-10 yıl arası tecrübeli olan çok pişmişler ve bizle beraber olan nispeten daha az tecrübeli yeni nesil arkadaşlarım var. Hepinize sesleniyorum!
Ben, Tolga Kot
1977 ıstanbul doğumluyum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Mesleğe 2003 yılında ıstanbul Ünv. SBMYO Emlak Yönetimi mezunu olarak başladım, 2006 yılında Pamukkale Ünv. ııBF ışletme bölümünü bitirmemin akabinde 2006 3. dönem lisanslama sınavlarında tüm modülleri tek seferde vererek lisans almaya hak kazandım. “ışletmeci” değilim, mesleğimin adı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı’dır. 2003 yılından bu yana, ofiste olduğum kısa bir süre haricinde, bilfiil “saha”da değerleme raporu hazırlıyorum. Marmara ve Ege bölgelerinde, 15 il merkezi ve yaklaşık 100 ilçede, yaklaşık 1500 değerleme raporunu ”bizzat” hazırladım, bunlarla beraber önemli sayıda raporda kontrolör olarak katkım bulunmaktadır.
Sizlerin de desteğini arzulayarak; birliğimizin çok önemli olan bu ilk genel kurulunda, Kurucu Yönetim Kurulu’na, “Sorumlu ortak sıfatını haiz olmayan” Gayrimenkul Değerleme Uzmanı olarak adaylığımı koymuş bulunmaktayım. Bu çerçevede, muhtemel kurul üyeliğimde; amaçlarım, savunacağım veya karşı duracağım konular ile ilgili beyanım aşağıdaki gibidir:
1. Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı, bir ek veya dönemsel iş değildir. Başlı başına uzmanlık, tecrübe-nosyon ve etik bir duruş gerektiren, ülke ekonomisinin geleceği için önemli, saygın ve değerli bir meslektir.
2. Sahadan gelen ve sahada çalışanların sıkıntılarını bilen-yaşayan biri olarak öncelikle; özellikle resmi dairelerde karşımıza çıkan olumsuzlukların ve bunların sebebi olan taleplerin engellenmesi adına, kamunun ilgili kurumlarının üst düzey yöneticileri ile sonuç alınana kadar görüşülmelidir. Gerekirse hukuk yollarına başvurmak için bir komisyon kurulmalı ve bu komisyon değerleme uzmanlarının kendilerine ulaşan başvurularını hızlı bir şekilde değerlendirip gereken işleri yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki işini hızlı yapmak adına bir takım belgesiz menfaatler dağıtan ve zaman içinde bunu ahlaklaştıran bir kişi, belli bir dönem sonra kendi menfaat sağlamayı da ahlaklaştırabilir.
3. Sektörümüzün belini büken bir olgu olan; fiyat kırarak iş almak şeklindeki doğru olmayan rekabetin önüne geçecek, işin kalitesi ile rekabeti sağlayacak gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır. Bu durum, sektördeki kurumların gelirlerinin düşük olmasına paralel olarak, çalışanların özlük haklarına da olumsuz olarak yansımakta, firmaların ucuz işgücüne yönelmesini teşvik etmekte, hatta maalesef tarafımdan gözlemlendiği kadarı ile tarafsızlığımıza ve geçmişte olumlu olan algılanışımıza gölge düşürmektedir.
4. Üstteki maddede belirtilen gelirlerin iyileştirilmesi konusu çözüldükten sonra: Değerleme Uzmanlarının kaliteli olarak yapabilecekleri ve/veya kontrol edebilecekleri rapor sayısı artık herkesin malumudur. Bunun üstüne çıkmak beraberinde emek sömürüsü veya başka bir değerleme uzmanının istihdamına engel faktör olarak karşımıza gelecektir. Bu konuda gerekli takibin yapılacağı sistem kurulmalı ve düzenlemeler yapılmalıdır.
5. Belli meslek ve/veya çıkar gruplarının bu işi tekeline almaya çalışması, kendilerinden olmayana çalışma hakkı tanımaması, mesleğimizi küçümsemesi ve kendi mesleklerinin alt kategorisi haline getirmeye çalışmaları gibi meslek şovenizmi olarak tanımlanabilecek uygulamalar kabul edilemez.
6. Bu konuyla ilgili olarak; (lisanslama konusunda yetkili olan kurumun, belli nitelikleri haiz olan kişilere, sınavla ve ince eleyip sık dokuyarak verdiği) resmi lisans belgelerini kabul etmeyen, belli meslek gruplarına imtiyaz vermekte ısrarlı olan gruplar etkisindeki (rapor talep eden) bazı kurumların, haksız ve etik dışı uygulamalarının önüne geçecek düzenlemeler yapılmalıdır. Kamu ve hukuk bilirkişiliği konusunda da olan ve daha katı uygulanan, meslek kayırmacılığının önüne geçecek başvurular ilgili mercilere yapılmalı ve gereken temaslarda bulunulmalıdır.
7. Bazı finans kurumlarının kendilerini işveren, değerleme şirketi ve/veya değerleme uzmanını çalışan/taşeron olarak görme yaklaşımının, değerleme raporlarını üstünden fahiş kazançlar elde etmelerinin, dayatmalarının ve tahakküm oluşturma çabalarının, tehditkâr tavırlarının önüne geçilmesi elzemdir. Bunu yaparak gereken tarafsızlık ve saygınlığın tesis edilmesi, mesleğimiz ve de ülke ekonomisinin geleceği açısından üst düzey önem taşımaktadır.
Herhangi bir değerleme şirketinin, bankanın veya bir çıkar çevresinin adayı değilim. ılle bir tanımlama yapmam gerekirse; bu mesleğe gönül ve emek verenlerin, etik ve kalite anlayışını her şeyin üstünde gören kişilerin adayı ve neticesinde bu inisiyatifin seçtiği yönetim kurulu üyesi olmak istiyorum. Benimle aynı paralelde olan ve destek verecek herkese teşekkürlerimi, hepinize saygılarımı sunuyorum.
