Ben de bir kaç kelime karalayım dedim. Öncelikle şunu belirteyim lisansımı henüz almış değilim. Ancak işim oldukça kolaylaştı bir terslik çıkmazsa son sınavda mevzuattan 60 almam yetiyor. Bunun dışında sektördeki ilk 5 lisanslı firmadan birinde yaklaşık 5 senedir çalışıyorum. Hazırladığım raporların sayısını bile bilmiyorum. Bunların içinde entegre tesisler, özelleştirme idaresine yapılmış fabrikalar, turistik tesisler, limanlar, akaryakıt istasyonları, plazalar vs. ne isterseniz var. Yani iyi-kötü kendimce tecrübeli sayılırım. Bu işi sektördeki ilk insanlardan öğrendiğim için kendimi şanslı hissediyorum.
Bu girizgahtan sonra kişisel görüşlerimi madde madde dile getirmek istiyorum.
1- Lisans Hadisesi: şimdi bu değerleme işi için lisans gerekli, bunda kimsenin aksini söylediği yok sanırım. Ancak lisanslı ve tecrübesiz kişi mi daha iyidir yoksa lisanssız ve tecrübeli kişi mi daha iyidir sorusu yumurta/tavuk ikilemine benziyor. Sonuçta ehliyeti olmayan araba kullanamıyor. Bu nedenle gün gelecek ve lisanssız olan kişiler çözüm ortaklığı yapamayacaklar. şu an için lisanslı kişi sayısı mevcut ihtiyaca cevap vermediği için böyle bir uygulama söz konusu değil. Sonuçta sınavı veren herkes bu işi en iyi biliyor demek değil. Ben matematikten 68 aldım, vergiden 88. Demek ki ikisini aynı oranda iyi bilmiyorum.
2- Kamu Çalışanları: Kamu çalışanlarının lisans alma durumu pek doğru işlemiyor. 3 seneye ait 3 rapor gösterip lisans almak pek doğru değil. Bunun için bence sene de adet bazlı rapor hazırlama zorunluluğu gelmeli. Mevzuatı çok iyi biliyor olması iyi bir eksper olacağı anlamına gelmez. Sene de mesela 100 rapordan 300 rapor hazırlamalı ki gerçekten 3 senelik mesleki tecrübe kazansın. SPK nın koyduğu 3 senelik tecrübe mevcut sistemde hiç bir işe yaramıyor. Peki DSı'deki memur sene de nasıl 100 rapor hazırlasın sorusu akla geliyor. Bunu da devlet baba çözsün. Kendi bünyesindeki ıvır zıvır her yerin raporunu hazırlatsın memurlara. Adamlar bu işle iştigal olsun. 3 raporla bu iş olmaz.
3- ımza Sorunu: Lisanslı eksperler bence de belirli bir kota dahilinde direk bankalardan iş almalı, ancak sektörün içindekiler bilir ki lisanslı arkadaşımız ofisinden çıkmadan raporu askeri ücretle yanında çalıştırdığı lise mezunu arkadaşlara hazırlatıyor. Sadece imzasını atıp geçiyor. Bu tür lisans sahibi sorumsuz kişilerin önüne geçilmeli. Ben kendimi tecrübeli olarak görüyorum. Tapuda, belediyede öyle çocuklar görüyorum ki dosyayı hiç incelemeden 10 tane fotoğraf çekip gidiyorlar. Taşınmazın üzerindeki tutanaklar vs. hiç incelenmiyor. Bu çekilmiş 10 fotoğraf üzerinden lisanslı eksperimiz ofisinden çıkmadan raporu hazırlıyor. Bu şekilde çalışan insanları çözüm ortaklığı yaptığı firmalara ve bankalar şikayet etmeliyiz. Türk insanının klasik pasifliğini ve sosyal bir bütün olarak hareket edememesini devam ettirirsek daha çok canımız yanar. Bu bahsettiğim şey kimsenin ekmeğiyle oynamak değildir. Asıl onlar sizin ekmeğinizle oynuyor. Bir SPK lisanslı arkadaş tanıyorum günde 10 rapor hazırlıyormuş. Yanında 3 tane elemanı var onlar gidip herşeyi yapıyorlar. Bu sadece imza atıyor. Adam bir gün içinde hem 200 km batıda, hem 200 km doğudaki bir ilçede rapor hazırlamış görünüyor
Başka bir SPK lisanslı arkadaşım 3 senedir daire, dükkan raporundan başka hiç bir şey hazırlamadı. Her büyük işte apışıp kalıyor. Lisans sihirli değnek değil yani.
4- Meslek durumu: SPK 4 yıllık herkes lisans aldığında bu işi yapabileceğini söylüyor. Ancak firmalar genelde harita, mimar, şehir bölge vb. mezunlarını arıyor. Hepsinin birbirine göre üstünlükleri olabilir ama yapılan işte farklı disiplinlerin çalışma presiplerini bir arada çalıştırabilen herkes başarılı olacaktır.
5- Çözüm ortaklığı: Ben maaşlı çalıyorum ancak çözüm ortaklığı yapan birdünya arkadaşım var. şu anki durum malesef rezaletten ibarettir. Lisanslı biri ile lisansız birisi hakkında hiç bir fark yok. Madem fark olmayacak o zaman bu insanlar neden lisans aldı. 2011 Ocak öncesi lisanssız durumdayken aylık 50-60 rapor hazırlayan arkadaşımın şimdi lisansı var ama 10 rapor yapamıyor. Burada birileri bir yerlere çomak sokuyor. Lisanslı şirket kurup iş almakta kolay değil. O durumda olan arkadaşlarım da var.
6- Mesleki sorumluluk sigortası: şirketler bunu yaptırıyor zaten. Lisanslı çözüm ortakları da bunu yaptırmalı. Bankalar her ne kadar kredi vermek için hep yüksek değerlerin yazılması için tacizde bulunsalarda işler ters gittiğinde raporu hazırlayan kişiden başka suçlu yoktur. Hem bankaların bizi tercih etmesi için hem de yapılan işin arkadasında durulacağının resmi ispatı olduğu için lisanslı birinin kurduğu küçük bir ltd. şti. bile olsa bu sigortayı yaptırmalı.
7- Bilirkişi sorunu: Davalarda bilirkişi olarak görevlendirilen kişilerin %99'unun bu işle alakası yok. Bilirkişi raporlarının çoğunu görünce gülmekten kopuyorum. Yerine gittik tespit ettik şu kadar eder şeklinde raporlar. Ben firmam ile bir dava için rapor hazırladım hakim cep telefonumdan arayıp bunca yıllık hakimim böyle ayrıntılı, güzel bir rapor görmedim diye tebrik etti. Ancak bilirkişilikte hakimin yetkisine bırakılmış bir durumda. Bu işleri de lisanslı kişi/firmaların yapması gerekir. her inşaat mühendisi bilirkişi olamaz. Bir inşaat mühendisi tanıdığım abim var. Her bilirkişi raporunda danışmak için beni arıyor.
8- Tapu memurları: 5 sene öncesine göre çok yol kat edilmiş olsa da hala olayı anlayabilmiş değiller. Döner sermayeye para yatırmamıza rağmen hala bazı tapularda rica minnet takyidat durumu öğreniyoruz. Temiz deyip geçiyorlar. Beyanlar vs. ne tür şeyler olabileceği hakkında en ufak fikirleri yok. Bazısı imzalı çıktı veriyor bazısı söylemeye bile üşeniyor. Bayındırlık bakanlığı tarafından tüm tapulara aynı yazı gidiyor ama her tapu müdürü farklı yerinden anlıyor yazılanları. Bir ilçede tapu müdürü projeye bakmam gerektiğinde sen bakamazsın sahibi bakar dedi. Yer tespitini ben yapacağım adam ne anlar yer tespitinden adam kasap. Ben dananın etinden nasıl anlamıyorsam o da projeden anlamaz.
9- Banka şubelerinin devreden çıkması: Bu sektörde atılan tek doğru adım bu oldu. Çalıştığım bankalardan bir tanesinin inşaat emlak müdürü eğer seni şubeden arayan olursa kapat suratına. Senin muhattabın benim dedi. 2-3 sene öncesinde her rapor sonrası müşteri temsilcisi arkadaşın telefonlu tacizlerine maruz kalan eksperler artık bu işten kurtuldu. Böylece banka şube müdürlerine "kaç istersen yazarım abi" diyen uyanık eksperlerin önü kesilmiş oldu. Bu işin tarafsız bir işlem olduğunu hala anlayabilmiş değiller.
10- Rapor fiyatı: Bu da başka bir rezalet. Bazı bankalar tapuda belediyede ödediğiniz harçları bile ödemiyor. şirketler 350,-TL diye karar aldı 2 gün bile uygulayamadılar. Bu kadar küçük bir sektörde (kişi sayısından bahsediyorum) birlikte hareket edilemiyorsa yarın öbürsü gün hiç birlikte hareket edilmez. Benzin, harç vs ile zaten firmalara bir şey kalmıyor. Bu nedenle firmalar rapor sayısını yükseltip sürümden kazanmaya çalışıyor. Sürümden kazanmak bu işin etiğine ters bir durum. Rapor sayısı artıp birim rapor fiyatı düştükçe raporların kalitesi de düşer.
11- ışin ciddiyeti: Bu işin ciddiyetini insanlara anlatmak bizim görevimiz. Gerek giyim kuşam gerekse mesleki duruşumuz ile bunu biz sağlayacağız. Tapudaki takipçiler kadar değerimiz yok milletin gözünde. Tapu memurları onlar ile kankalar ellerinden gelse bizi kapıdan sokmayacaklar. Bankalar ve kredi müşterileri zaten kredi önündeki engel olarak görüyor eksperleri.
12- Maaşlar: Rapor birim fiyatı düşünce bu maaşlara da yansıyor tabiki. Maaşların da durumu iç açıcı değil. mesela kendimden örnek vereyim SPK ve BDDK lisanslı firmada çalışıyorum. Lisansımı bugün yarın alacağım. Lisans alınca maaşım 2 ye katlanmayacak. Belki aferin lan deyip 250 TL zam yapılacak. Ayda 250 TL daha fazla kazanmak için mi bu kadar masraf, çaba? Temizlikçi geliyor eve GÜNDE 80 TL alıyor kadın. Bir de hanfendiyi akşam evine bırakıyoruz. Peki lisans aldım artık kendi kanatlarımla uçma vakti diye mi düşünmek lazım. Bu sefer işten ayrılıp kendi LTD şTi 'ni mi kuracaksın? Kurunca iş alamıyorsun ki!!!
Not: Kimseyi yermek için bir şeyler yazmış değilim. Yanlış anlama olursa şimdiden özür dilerim. Ben, kendim dahil sektör ile ilgili bir kaç şeyi paylaşmak istedim.