ılke olarak; değerleme sektörünün disipline edilmesi şarttır. Ama, mevcut şirketlerinin bir kaç istisna dışında ne sermaye yapıları ne de şirket sahiplerinin iş idaresi konusundaki bilgileri yetersizdir.
Asıl kurutulması gereken bataklık, SPK'nın dizayn ettiği Türkiye'de ki mevcut değerleme sistemdir. Bu sistem; haksız, rekabet, sahtekarlık ve namussuzluk üretmektedir. Sorunun kaynağı bizatihi sistemin kendisidir. BDDK'da kendi değerleme yönetmeliğini bu çarpık ve şaibeli sistem üzerine inşa etmiştir.
Sertifikasyon varsayımı; siyaset bilimi terminolojisinde, "DIVIDE AND RULE" böl-yönet olarak bilinir. Türkçe, tam karşılığı da "iti ite kırdırmaktır." Değerleme kisvesi altında yapılan rant temelli ahlaksız sistemi tartışmak yerine lisanslı-lisanssız uzman tartışması yapmak hedef saptırmaktır.
Önce, doğru dürüst muhasebe sistemi bile olmayan, hesabını kitabını bilmeyen, toplam 3 ay sahada çalışmış lisanssız elemanlara rapor kontrol ettiren, tepeden tırnağa kalitesizlik ve bilgisizlik abidesi sözde lisanslı şirketleri tartışalım.
Böyle bir kararı SPK da, TDUB'da tek başına alamaz. Önce ortaya sağlam bir insan kaynakları envanteri , sonra da makul bir gerekçenin koyulması gerekir. Sektöre, yeterince şaibe bulaşmıştır. Envanteri ve gerekçeyi görmeden bu konuda fikir beyan etmeyi kendi adıma doğru bulmuyorum.