Mevcut duruma göre: lisanslı değerleme uzmanının, lisansı olmayan expere karşı mevcut uygulamada en küçük bir pozitif ayırımı yoktur. Bankalar 300 TL. +KDV ye razı olurlar ise, bunun yarısı çözüm ortaklarının eline geçer. Lisanslı uzmana fazla ücretin verilmesi mümkün değil. Eğer çözüm ortağı olan lisanslı uzmana fazla ücret verilir ise iş yönlendirmezler. Ancak küçük çaplı işlerin lisanslı uzmanlar tarafından direkt bankalara yapılması belki sağlanabilir. Sürat açısından da faydalı olur. Ama bunu düşünecek ve uygulayacak iradeyi ortada göremiyorum.
Hani bazen "MUZ CUMHURıYETıNDE Mı YAşIYORUZ" diye klişelişmiş muhalefet söylentisi varya, başka hususları bilmem de bizim meslekte bu sözün haklılığını reddetmek çok zor. Çünkü lisanslı uzman ile lisansı olmayan kişi arasında en küçük bir ayırım yok. Nerede kaldı ULUSLARARASI DEğERLEME STANDARTLARI? Lisansını kiraya verenlerin daha çok gelir elde ettiği bir sistemde söylenecek söz bitmiştir. Benim yaşadığım şehir il merkezine 160 km. mesafede. Aylık 20 kadar değerleme işi yapıyorum ve yaptığım işler beğeniliyor. Çünkü çok titizim. Ama piyasa payım herhalde %10 değil. Üstelik diğer eksperler 320 km. yol kat ediyor. Yani bir sistem kurulup, şu şehirde uzman varmış, oradaki işlerin önceliği uzmana ait olmalı diye bir uygulamaya gidilmeden, sistemdeki KUL HAKLARININ hesabı herhalde AHıRETTE GÖRÜLECEK. Bu konuyu Başbakanlık, SPK, BDDK ve TBMM'ne ilettim. Benim üzerinde vebal kalmadı. Gerisini hakkımızda yetki kullanan makamlar düşünsün. Vallahide ahiret var. Billahide ahiret vaaarrrr. Yüz defa hacca gidilsede, sabahlara kadar ibadet edilse de KUL HAKKININ hesabı çok zor. Yasal kul hakkı değeri ile mevcut durumdaki kul hakkı değeri arasındaki farkın hesabı mutlak sorulacak...