Bir hesap yapalım: yılda 700.000 değerleme raporu hazırlanıyor. Günde 2250 adet. Bir uzman günde 2 raporu rahatlıkla hazırlar. Yani 1125 değerleme uzmanı yeterli. Uzman sayısı konut değerleme ile birlikte 2500’e ulaştı. 122 şirket var. Bunlarda 7 uzman olduğunu varsalım (5 ortak 2 kadrolu çalışan.) 850 kişi yapar. Zaten rakam 2000 ‘e ulaşıyor. Sorun kamuda çalıştığı halde kendisini lise mezunu ile bir tutan sisteme girmek istemeyen değerleme uzmanlarında. Aldıkları maaş gelirini bu ortamda kazanamayabilirler. Bu sebeple de haksız sayılmazlar.
TDUB’un yapacağı en önemli iş: sahada değerleme uzman sayısını artıracak ortamın yasallığını sağlamaktır. Bu ortam oluşur ise, uzmanlar hangi şehirde eksik var ise oraya gidip yerleşir. Arz-talep dengesi kendiliğinden kurulur. Bir taraftan da marjinal şirket sayısı azalır.
Bugünkü sistemde, Bankalar: işlerimiz lise mezunu veya başkası ile bir şekilde yürüyor diye ses çıkartmıyor. Böylece değerleme ücretleri hep aşağıya doğru iniyor.
şunu açıkça söylüyorum: Alın teri ile alınan LıSANSIN, sahada hiçbir önem ve etkisinin bulunmamasında kesinlikle KUL HAKKI vardır. Bizler adına yetki kullananlar bu vebalin altında ne yapacaklar merak ediyorum.
