Yazılanları okuyorum da, hep aynı kısır döngü içerisinde benzer sitemler yazıp duruyoruz. Ana fikrimiz aynı. Sonuç ise yok.
Bu konuda ortak akıl ile harekete geçmek galiba şart oldu.
1- Mevcut sistemde çözüm ortağı adı altında Anadolu’nun dört bir tarafında lisansı bulunmayan eksperlerin hazırladıkları raporlara, Değerleme şirketlerinin Ankara’da ıstanbul’da çalışan uzmanları gerekli olan imzayı atmıyorlar mı? Peki uygulamada, bu lisanslı uzman nasıl oluyordu aynı gün içerisinde hem Kaysede’ki, hem Trabzon’daki, hem de Edirne’deki gayrimenkulü görmüş gibi denetim sorumlusu olarak imza atabiliyor? Bu husus hukuki bir sorun teşkil etmiyor mu? Bu konuda ORTAK AKIL ile hareket edip, eğer hukuki bir sorun teşkil ediyor ise, buyurun birlikte itirazları başlatalım. ıtirazlardan sonuç alamaz isek, mahkemelere dava açalım.
2- Bizlerin içinde bulunduğu temel sorun ile ilgili olarak, REKABET KURULUNA gidebilir miyiz?
3- Artık yazışmaları BDDK, SPK ‘ya değil, TBMM ve Başbakanlığa yapmak daha uygun olmaz mı?
4- ıçimizden 300 kişi değil, 50 SPARTALI çıkarsa, meslekteki 1800 kişinin hakları teslim edilir kanaatindeyim. Eğer Bölge ıdare Mahkemeleri’ne dava açılması gerekiyor ise, dava ve avukat masrafları için ben varım. Hukukçu değilim. Ama şuna inanıyorum: sistemin mevcut işleyişinde sanki bir hukuki sorun var ama biz göremiyoruz. Bunu gören bir hukukçu iyi bir nokta yakalar ise, bir de KORKUM var. Türkiye’nin finans sistemi çökebilir. Gülmeyin çok ciddiyim. Ya bir de lisansı bulunmayan eksperlerin hazırladıkları raporların iptali gündeme gelir ise, siz bir de bunu düşünün. Unutmayın HUKUK SOSYAL MATEMATıKTıR. Hem ülkemi seviyorum, hem de mesleğimi.
5- Resmi Gazete’nin 1 Kasım 2006 tarih ve 26333 sayılı nüshasında yayımlanan, Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin 3. Maddesinin (ı) bendi şu şekildedir: “Değerleme faaliyeti ile iştigal eden personel: Değerleme kuruluşu tarafından değerleme yapmak üzere istihdam edilen, en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim görmüş, bankacılık, bağımsız denetim veya mahkemelerde bilirkişilik de dahil olmak üzere değerleme konularında en az üç yıllık tecrübeye sahip ya da değerleme konusunda yurt içinde veya yurt dışında yetkili kurumlar tarafından verilen mesleki yeterlilik sertifikalarına sahip olan kişileri ifade eder.” Bu yönetmeliği hangi mevzuat ile nasıl by-pass ediyorlar? Bir sonraki düzenleme, bir öncekinden mutlak iyi olması gerekir. Bu maddeden hukuki bir şey tutturabilir miyiz?
6- Sürekli yazışma yapmanın büyük faydası var. ıçinde çözüm önerisi sağlam olan metinler gönderelim. Yazışmalar hukuki temele dayanmalı. Yazacağımız metinler için sizlerden buraya fikirlerinizi dökmeniz önem arz ediyor. Sistemi tıkamadan çözüm önerisi üzerinde tek bir noktaya hedeflenelim. Bana göre en önemli konu, 500.000 TL.’ye kadar yapılacak olan değerlemede lisanlı uzman banka ile direkt çalışabilmeli. Eğer bu mümkün değil ise, aylık ilk 50 iş o il sınırlarında ikamet eden, lisanslı uzmana yönlendirilsin. Bu iki teklifte sistemi tıkamaz. Bilakis lisansı bulunmayanları da harekete geçirir. ımtihana daha çok önem verirler.
7- Ve en önemlisi. Allah rızası için genel kurula katılımı artıralım. Sonra dövünüp durmanın bir anlamı yok.
Selamlar