Gönderen Konu: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı  (Okunma sayısı 5615 defa)

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« : Haziran 05, 2013, 11:44:43 ÖÖ »
 Değerli Meslektaşlarım,

ıçinde yaşadığımız günlerde, Türkiye toplumu tarihi bir kırılma sürecinden geçmektedir. Bu "direnişin" ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olması  ve olayların kısa sürede yatışması  dileğimizdir.

Kendilerine,  LıDEBıR'in  Ataşehir şubesi misyonu biçen mevcut TDUB Yönetimi,  SAHTEKARLIK ÜZERıNE ıNşA EDıLMış, BU AHLAKSIZ VE ADALETSıZ SÖMÜRÜ DÜZENıNı bir gün daha fazla sürdürebilmek için;  bu platformda dile getirdiğim,  içinde kişisel hakaret, şiddete çağrı ve gayri ahlaki sayılabilecek tek bir kelime bile bulunmayan tespit, tenkit ve öneri amaçlı yazılarımdan dolayı, beni disiplin komitesine sevk etmiştir.

şu gerçeği herkes bilsin. TDUB yönetiminin, ne şahsımı ne de bu platformda fikir beyan eden hiç bir meslektaşımı  düşünce ve kanaatlerinden dolayı kınamaya, soruşturmaya ve disipline sevk etmeye hakkı ve yetkisi HUKUKEN yoktur.  TDUB, kamu kurumu niteliğindeki anayasal bir meslek örgütüdür. GESTAPO MERKEZı değildir!  TDUB'U, Gestapo karargahı olarak görenler, bunun da hesabını ayrıca verirler.

Mevcut TDUB yönetimi, bugüne kadar yazılı ve sözlü olarak kendilerine ilettiğim hiç bir yasal talebe cevap vermemiştir! Bu platformda da,  bizlerin dile getirdiği çok ciddi tespit ve iddialar yer almaktadır.  Bu iddiaların  hepsini görmezden gelip, halı  altına süpüren TDUB yönetiminin, bu iddiaları dile getirenleri " CEZALANDIRMAYA"  kalkışması iyi niyet kuralları çerçevesinde açıklanacak bir husus değildir.

TDUB'a gönderdiğim yazılı savunma eklidir.

Bilgilerinize Sunarım,

A.Mesut Tatlıpınar

creacer

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 117
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #1 : Haziran 06, 2013, 03:32:07 ÖS »
"Sonuç itibariyle; konunun ahlaki, beşeri ve medeni boyutu bir tarafa; bir üyenin, içinde kişisel hakaret, şiddette  çağrı  ve/veya  ahlaka mugayir tek bir kelime bile bulunmayan yüzlerce sayfa yazısından, anlam bütünlüğünü bozacak şekilde birkaç paragrafı cımbızla çekerek bu türden bir savunma yapmaya icbar edilmesi dahi, örneğine  faşist diktatörlüklerde dahi rastlanmayacak,  biata dayalı,  arkaik aşiret kültürünün bir ürünü ve hastalıklı bir vakadır. Bilinen adıyla Taliban Zihniyetidir. Kesinlikle çağ dışıdır. Bu nedenle, böylesine utanılacak bir kararın altına  imza atan TDUB yönetim kurulu üyelerini, huzurunuzda açıkça kınıyorum."
Tespitin kralını siz yapmışınız Mesut Bey size böyle bir baskı uygulayan ilgili kişileri kınıyorum hangi çağda yaşadıklarını da merak ediyorum.
Ya şimdi sizin doğruları yazdığınızı düşündüğüm için beni de tespit edip disiplin komitesine verirlermi geceleri uykular haram artık :)
« Son Düzenleme: Haziran 06, 2013, 04:06:10 ÖS Gönderen: creacer »

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #2 : Haziran 06, 2013, 06:03:47 ÖS »
Sevgili Kardeşim Creacer,

Benim de merak ettiğim konu, bu nasıl bir "ayran" kafasıdır? 

Bizler burada, mesleğimizi geliştirmek, disipline etmek  ve saygınlık kazandırmak için üşenmiyoruz, sayfalar dolusu yazı yazıp tespit yapıyoruz, öneri getiriyoruz... Bunları satır satır okuyorlar... Bahsedilen yüzlerce sahtekarlık, namussuzluk iddiasını göz ardı edip; bizleri,  " niye SPK'yı TDUB'u eleştirdiniz diyerek  disiplin komitesine sevk ediyorlar... Niyet;  sırf " KINAMA" cezası verebilmek daha doğrusu SUSTURMAK için... Nereden tutsan, nereden baksan saçmalık...

Ben yurttaşım! TDUB'u da , SPK'yı da, BDDK'yı da hatta Hükümeti bile  istediğim gibi eleştiririm... Sana ne!!!

Herkes şunu kalın kafasına soksun! Ne TDUB yönetiminin ne de Disiplin komitesinin  böyle bir hakkı  ve yetkisi  yok! 
Nasıl düşüneceğimizi, hangi kanaati taşıyacağımızı, kimi eleştirip eleştirmeyeceğimizi, neye inanacağımızı,  kiminle sevişeceğimizi TDUB yönetimine mi soracağız...?

Sen görevini yap... ıddiayı araştır... Kimin söylediğinin ne önemi var?

Ayrıca  hodri meydan!  Delikanlı gibi çıksınlar ortaya, yapsınlar bir toplantı, herkesin huzurunda sorsunlar bize?
Biz de belgeleriyle cevap verelim iddialarımıza...

Bunlar, bu çağda ayıp şeyler... Bunun için biraz kırgınım...


onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #3 : Haziran 07, 2013, 11:28:07 ÖS »
'Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar' durumu yaşanmış. Yanlışlıkları, çarpıklıkları, usülsüzlükleri ve haksızlıkları dile getirmek ne zamandan beri 'disiplin suçu' olmuş?

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #4 : Haziran 08, 2013, 01:46:07 ÖS »
Sevgili Onur,

Anayasa'nın 25. ve 26. maddeleriyle teminat  altına alınan " DÜşÜNCE VE ıFADE ÖZGÜRLÜğÜNÜ"  TDUB yönetiminin tanımaması mümkün değil.
 
Hakkı, hukuku, Anayasayı ve kanunları çiğnemekte yine de ısrar ederlerse; bizden günah gider. Bizleri, bu faşizan yöntemlerle susturamazlar ve sindiremezler! 

Özetle; şaibeli seçimle  işbaşına gelmiş bir yönetim kurulunun böyle  bir kararın altına imza atmış olması zerre kadar umurumda değildir.

Bizim iddiamız; bu mesleğe gönül veren herkesin, kibirden, küstahlıktan, fırıldak çevirmekten vazgeçerek,  birbirimizi kazıklamayı ve sömürmeyi bırakmasıdır. ışimizi "adam gibi" yapacak çareler üretmektir.

Hakkınıza, hukukunuza sahip çıkın... Bu sektörde; ben  de dahil olmak üzere, hiç bir kimsenin hakkınızı çalmasına , emeğinizi sömürmesine müsaade etmeyiniz!

Türkiye'de ki mevcut değerleme sistemi; sahtekarlık ve emek sömürüsü üzerine inşa edilmiştir. Bu sistemin en büyük kurbanı, serbest çalışan değerleme uzmanları değildir aslında. Gerçek kurbanlar; anonim şirket kurmaya mecbur bırakılmış değerleme uzmanlarıdır. Bu harami sisteminin dinamiklerini çözmüş olan herkes bunu apaçık görür.

Kanunlar ve yönetmelikler kutsal metinler değildir. Haklı gerekçeler ortaya koyduğunuzda hepsi kökten değişir. BDDK, SPK ve TDUB dokunulmaz ve eleştirilmez KUTSAL MAKAMLAR değildir. Mevcudiyetlerinin yegane sebebi;  millete, yani bizlere hizmet etmektir. Bizlerin haklarını ve hukukunu, zalimlere, namussuzlara, hırsızlara, hak  ve hukuk tanımazlara karşı korumaktır.

Hiç kimseye kişisel hakaret etmeden, şiddete başvurmadan, yazılarımızda genel ahlaka aykırı müstehcen kelimeler kullanmadan  yazmaya ve eleştirmeye devam edelim.

Korkmayın, adınızı soyadınızı açık açık yazın.  Zaman zaman "kalleşçe" muameleye maruz kalsanız dahi, ELEşTıRMEK VE ÇÖZÜM ARAMAK, KANUNEN SUÇ DEğıLDıR!

Sevgilerimle,

A.Mesut Tatlıpınar




kartal07

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 11
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #5 : Haziran 08, 2013, 05:38:16 ÖS »
eleştirilere olan tahammülsüzlük bulaşıcı galiba.. Mesut Bey bildiğimiz yolda aynen devam...Selamlar

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #6 : Haziran 09, 2013, 12:51:36 ÖS »
Sağol Kartal07,

Ben de dahil; hepimiz şarlatanız!!!

Hem kendimizi, hem de milleti  kandırıyoruz.   Türkiye'de; değerleme adına oynanan oyun, tam bir tiyatrodur.

Değerleme Mesleği'nin özü: Bağımsızlık, tarafsızlık ve çıkar çatışmasından uzak kalmaktır. Bu şartlar altında; hiç bir değerleme şirketi, iş aldığı kurumlara karşı bağımsız ve tarafsız davranamaz... Ücretli çalışan hiç bir değerleme uzmanı, patronlara rağmen bağımsız ve tarafsız rapor yazamaz. Çözüm ortağı olarak çalışan hiç bir değerleme uzmanı, sözleşme yaptığı şirkete rağmen bağımsız ve tarafsız rapor yazamaz. Yazsak dahi; bankaları üzmemek için, şirket, o raporu istediği gibi değiştirmeyi kendinde hak olarak görüyor...

Dar bir pazarda; değerleme faaliyetinden başka hiç bir iş yapmasına izin verilmeyen 130 tane şirkete lisans verdiğiniz takdirde,  bu şirketler hayatta kalmak için, akla hayale gelmedik sahtekarlıklar ve düzenbazlıklar yapmaya mecbur kalırlar. Negatif seleksiyon başlar. Sektörde, zaman içinde dürüst olanlar iş bulamaz, yamyamlar, sahtekarlar, düzenbazlar ve  "hallediriz abi" diyenler ayakta kalır. 

Tabiatı icabı, serbest meslek faaliyeti olan değerleme mesleğini ille de şirket çatısı altında sürdürmeyi dayatırsanız, şirket sayısı 1,000' lere ulaşır. Bu sayıyı yasal olarak sınırlayamazsınız...Çözüm ortağı ekspertiz çetelerinden şirketler de rahatsız... Ama, kendilerine dayatılan bu saçma sapan düzen, onları da zincirleme suç işlemeye sevk ediyor.

20 gün kadar önce bir TDUB yönetim kurulu üyesiyle yaptığım özel bir sohbette ; kanun emri olduğu halde, düzenlenen raporların ve rapora imza atanların neden kayıt altına alınmadığını sorduğumda; paralarının olmadığını söyledi... Bunun parayla bir alakası yok. Sıradan bir bilgisayarda,  basit bir "excell" tablosu ile bile bunu takip etmek pekala mümkündür. Mevcut TDUB yönetimi, rapora imza atanların kayıt altına alınmasına direniyor!

Finans kurumlarının; özel değerleme şartnamesi hazırlayıp ihale açmaları da bu sahtekar düzenin bir başka boyutudur. Hangi değerleme şirketi, iş aldığı bankaya karşı bağımsız ve tarafsız davranabilir ki? Davranmaya kalktığında; büyük bir ihtimalle, o kurumdan bir daha iş alamaz...Ya da, hangi şirket, bankaların dayattığı şartname dışında UDES'e uygun rapor hazırlayabilir ki? 

Aynı taşınmaza, bir bankaya göre " satılabilir" bir başka bankaya " satılamaz" olarak değerleme raporu düzenleniyorsa, buradaki  namussuzluğu sistemde aramak gerekir.

Sahada yaşanan kepazeliklerden ve sahtekarlıktan bahsetmiyorum... Bu kepazelikler, neden değil bu ahlaksız ve namussuz  sistemin doğurduğu sonuçlardır.

Peki ne yapmalı: Ne TDUB yönetimi ne de tek tek şirket sahipleri bu yükün altından tek başına kalkamazlar. Sorun çözmenin ilk şartı; sorun olduğunu kabul etmek ve sorunu tarif etmektir.  Kafamızı kuma gömerek, "kral çıplak" diyenleri disiplin kuruluna sevk ederek bu işin altından kalkılamaz...

TDUB, BDDK ve SPK Yönetimleri öncelikle sistemde çok ciddi sorunlar olduğunu kabul etmek zorundadır.
ıkinci aşamada ise; kerameti kendinden menkul LıDEBıR'i ve DUD'u bu işe karıştırmadan, bu işe taraf olan her kesimden temsilciyi aynı masa etrafına toplayarak  sorunu ve çözüm önerilerini enine boyuna tartışmalı ve bir yol haritası hazırlamalıdır.

Her gün sahaya çıkarak, fiilen değerleme faaliyetinde  bulunan bir meslek mensubu olarak  açıkça söylüyorum.  SPK'nın kurduğu sistem bir saatli bombaya dönüşmüştür.  Bu bomba, er ya da geç SPK'nın elinde patlayacaktır.




maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #7 : Haziran 11, 2013, 01:28:09 ÖÖ »
Mesut Bey,

Bir değerleme raporunu yanlış yazdığınız için disipline sevk edilmemeniz önemli. Allah bizlere hatalı rapor yazdırmasın ınşallah.

Yazmış olduğunuz yazıları 2 yıldır takip ediyorum. Mesleki donanımınız ve hukuki araştırmalarınız bizlere ilham veriyor. Mesleğimiz içinde aksayan yerleri keşfediyor ışık tutuyorsunuz. Bu konuda teşekkür ediyorum. Ancak bazı ithamlarınız ve kullandığınız sıfatlar bana göre sözünüzün gücünü düşürüyor.

Sizin daha önce yazmış olduğunuz bir raporda parsel, konum tespitinizdeki hatadan disipline verilmiyorsunuz. Fiyat araştırmasını hatalı yaptığınızdan dolayı da verilmiyorsunuz. Eleştiri dozundan dolayı veriliyorsunuz. Ve bu eleştirileri bizleri aydınlatmak için yapıyorsunuz. Disiplin komitesinin bu hususu dikkate alacağından şüphe duymuyorum.


A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #8 : Haziran 11, 2013, 04:55:03 ÖS »
Üstat,

Teşekkür ederim:=)

"Doz" konusunda haklı olabilirsiniz.  Gördüğümüz, duyduğumuz, şahit olduğumuz öyle vahim haksızlıklar ve hadiseler var ki; terbiyem ancak bu kadarına müsaade ediyor. Disiplin konusunu ise hiç dert etmiyorum... Bulunduğum yaş itibariyle ölümden gayri hiç bir şeyi ve hiç bir kimseyi dert etmem. Ölümden öteye yol yok!

Dile getirmeye çalıştığımız konular; sır da değil, iftira da değil, itham da değil... Herkesin bildiği sorunlar... Bizim  yaptığımız iş; bunları kağıda dökmek.  Çünkü, " söz uçar, yazı kalır". Bir nevi gönüllü divan katipliği yapıyoruz.  Bunlara tahammül edemeyen istifa eder. Hiç kimseyi zorla tutmuyoruz...

Sizin şahsınızda, konuya taraf olan herkese soruyorum: Değerleme adına yapılan pek çok işte sahtekarlık ve düzenbazlık var mıdır, yok mudur?

Bu soruya, hep bir ağızdan  ve dürüstçe "HAYIR YOKTUR" diyemiyorsak; bunun sorumlusu  ve çözüm mercii TDUB yönetimidir...

şeriatın evliyası olacağımıza, hakikatin kafiri oluruz.

ısteyen beni, bin kere disiplin kuruluna  sevk etsin... Yine de; hakikatin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Bu camiada, er ya da geç  harami saltanatı yıkılacaktır!

Sevgi ve saygılarımla,

A.Mesut Tatlıpınar

Tunç Demirtaş

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 128
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #9 : Haziran 13, 2013, 11:13:39 ÖÖ »
Mesut Bey; (Mesut Abi)

Yazdıklarınızı ilgiyle takip ediyorum. Sistemdeki yanlışları gerek tecrübe gerekse mevcut donanımınız ile net bir şekilde işaret ettiğinizi ve çözümler önerdiğinizi görüyorum. Yazdıklarınız nedeniyle disiplin kuruluna sevk edilmenizi ise ancak Türkiye'de olur şeklinde özetleyebilirim.

Umarım bu süreci sorunsuz atlatırsınız.

Sistemde "çarpıklıkların daniskası" olduğu aşikar. Başınıza gelen bu olaydan benim anladığım tek şey sistem hakkındaki olumsuzlukların herkesin malumu olduğu ve çeşitli mecralarda yüksek sesle konuşulmaya başlandığıdır.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #10 : Haziran 13, 2013, 06:41:53 ÖS »
Sevgili Kardeşim Tunç,

Sadece  bizim sektörün sorunlarının çözülmesinde değil, hayatın hemen her alanında geçerli olan sorun çözme yöntemi; öncelikle açıklık, dürüstlük ve samimiyettir. Bunun da ilk şartı insanları dinlemektir. Bir de, kapalı kapılar arkasında dalavere çevirmeyeceksiniz!  Yalana, dolana, nifaka  tevessül etmeyeceksiniz!

Hiç bir kronikleşmiş sorun, bugünden yarına elbette çözülmez...Ama bu durum, ortaya bir çözüm iradesi konulmasına ya da yol haritası çıkarılmasına  engel değildir.

Hiç kimsenin, cebine girecek üç kuruş fazladan haram para için, genç insanların umutlarını söndürmeye, hayallerini  karartmaya ve geleceklerini çalmaya hakkı yoktur.

Burada yüzleştiğimiz çirkin ve zorba tavır  benim şahsi meselem değildir. Esasında bu mesele, sizler gibi hayata yeni başlayan genç meslektaşlarımın meselesidir.

Açıkça söylemem gerekirse; kariyer bağlamında herhangi bir korkum ya da gizli bir hesabım yok. Olamaz da... Her şeyden evvel, dünya görüşüm buna izin vermez... Üç paralık menfaat uğruna, hayatım boyunca savunduğum değerleri inkar edecek değilim...ınceldiği yerden kopar!

Doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmadan, hiç bir kimsenin ya da hiç bir kurumun, geleceğinizi çalmasına, umutlarınızı tüketmesine izin vermeyiniz... Her konuda olduğu gibi,  bizim mesleğimizin de tek bir ana hedefi olmalıdır. O da; bu mesleğin standartlarını,  muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma ülküsüdür. Bu hedefe kilitlenirseniz, karşınızda hiç bir şarlatan duramaz, çil yavrusu gibi etrafa dağılırlar.

Sevgi ve Saygılarımla,

A.Mesut Tatlıpınar


Exper

  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 277
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #11 : Haziran 14, 2013, 07:39:33 ÖS »
Mesut bey bazı konularda anlaşamasakta bu konuda gerçekten üzüldüm. Bu ülkede demokasinin gereği olarak herkezin fikir ve düşüncelerini özgürce beyan edebilmesi gerekir. Ayrıca forumda ben disiplin komitesine sevk edilecek bir şey paylaştığınızıda düşünmüyorum. Bu olay, ülke ve kamu kurumları olarak daha çok almamız gereken yol olduğunu göstermektedir. Siz bu olaydan daha da güçlenerek çıkacaksınız eminim.

auzgur

  • Ziyaretçi
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #12 : Haziran 25, 2013, 08:43:52 ÖÖ »
Eleştirilmekten neden çekinilirki. Doğru yol tutanının eleştirilmesi, güzergahından şaşmamasını sağlar diye düşünüyorum. Tabi onun da bir dozu olmalı.
Öyle zannediyorum ki sizin eleştirilerinizden önce Onur Bey'in aşağıdaki yazısı ve bunun gibi niceleri sorgulanmalı ve gereği yapılmalıydı.

"Değerli meslektaşlarım,
Türkiye'nin önde gelen bankalarından birinin, 9.3.2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan "GAYRıMENKUL DEğERLEME ASGARı ÜCRET UYGULAMA ESASLARI"nı hiçe sayarak ve iş verdiği lisanslı değerleme şirketinin hak ettiği ücreti yasaya aykırı şekilde, yasanın öngördüğü gibi değilde kendi keyfiyetleri doğrultusunda eksik ödediğini içeren bir örnek ve beraberinde ibretlik bir sorum olacak:

Aynı sanayi imarlı ada içerisinde yer alan 2185 metrekare alanlı bir fabrika ve arsası ile komşusu olan yine aynı ada içerisinde 2 adet komşu sanayi imarlı parselin değerlemesi şu şekilde ücretlendirilmiştir:

Fabrika ve arsası: 750 TL
Aynı adadaki Komşu parsel 1: 450 TL x %5
Aynı adadaki Komşu parsel 2: 450 TL x %5
Genel rapor bedeli: 795 TL...

Tabi çözüm ortağına bu 3 işin bedeli işin %50'si olan 397,50 TL kalıyor.

şimdi bu "köklü" bankanın, bu 3 değerleme çalışmasına dair, aynı adada olsa bile asgari ücret tarfiesinde hiçbir şekilde yer almayan "aynı adadaki birden fazla parsele ilişkin değerleme ücreti" kavramını, sanki aynı parselde birden fazla konutu değerliyormuş gibi parsel başına %5 rapor bedeli takdir etmesi kanunsuzluk değil midir? Bu bankalar neden asgari ücret tarifesini uygulamıyor? Bunun bir denetimi yok mudur? şirketler neden haklarını aramıyorlar? Bu kadar kul hakkı yenmez. Üstelik bu "köklü" bankanın yetkilileri bu tarifenin BDDK tarafından dayatıldığı YALANINI beyan ederek bir komediye daha imza atmışlardır.  Oysa bilindiği gibi rapor ücretlerine ilişkin asgari ücret tarifesi TDUB tarafından hazırlanmış ve SPK onayı ile resmi gazetede 9.3.2013'ye yayımlanmıştır.

Bu ücretlendirmenin kanuna aykırılığı, ne kadar doğru olduğu konusunda yorum yapabilecek arkadaşlar varsa sevirinim.

Özelden ulaşan arkadaşlara banka/şirket adı vererek konuyu detaylandırabileceğimi belirtmek isterim.

Saygılarımla...

Onur"

maras46

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 212
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #13 : Haziran 27, 2013, 07:32:21 ÖS »
Sayın ab

Bahsettiğiniz konuda kesinlikle haklısınız. Ben de yaptığım işlerde bu ücretlendirme tarifesi ile karşılaşıyorum. Ücret tarifesi yıllık belirleniyor. Yeni ücret tarifesi zamanı hep birlikte bu konuda yazışmalar yapmak zorundayız.

Ücret tarifesi konusunda şu husus önemlidir:
-Türkiye Değerleme Uzmanlarıının ücret tarifesi, meslek ihdas olduktan 11 yıl sonra Kanun gereği Resmi Gazetede ilk defa yayınlandı. Ücret tarifesi öncesi bir banka aynı işe 110 TL., başka banka 150 TL. ödüyordu. şu anda en azından konut değerlemesinde 150 TL. standardı yakalandı.

-Mevcut ücret tarifesinde benimde iki farklı eleştirim olacak. Aynı binada çoklu değerleme ücretinin +%5 olması son derece komik. Harcanan emek ile %5 ücret kıyaslanamaz. Diğer eleştirim ise; arsa değerlemesi neden 225 TL., de konut değerlemesi 150 TL. Yine harcanan emeğe bakıyorsunuz. Birine 5 saat emek veriliyor. Diğeri ise 3 saatte tamamlanabiliyor. Burada en mantıklı olan konut değerlemenin emeğine göre ücretinin gözden geçirilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca binalarda çoklu değerlemede ilave B.B. için en az +15 olması mantıklıdır.

Kanun ortada. Resmi Gazeteye ne gönderirsen onu yayınlarlar. Yeni fiyat belirleme zamanı TDUB zaten bizlerden görüş soracak. Bunları izah etmemiz gerekli.

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: TDUB DEğERLENDıRME VE DıSıPLıN KOMıTESı
« Yanıtla #14 : Haziran 28, 2013, 11:39:22 ÖÖ »
Sayın ab

Bahsettiğiniz konuda kesinlikle haklısınız. Ben de yaptığım işlerde bu ücretlendirme tarifesi ile karşılaşıyorum. Ücret tarifesi yıllık belirleniyor. Yeni ücret tarifesi zamanı hep birlikte bu konuda yazışmalar yapmak zorundayız.

Ücret tarifesi konusunda şu husus önemlidir:
-Türkiye Değerleme Uzmanlarıının ücret tarifesi, meslek ihdas olduktan 11 yıl sonra Kanun gereği Resmi Gazetede ilk defa yayınlandı. Ücret tarifesi öncesi bir banka aynı işe 110 TL., başka banka 150 TL. ödüyordu. şu anda en azından konut değerlemesinde 150 TL. standardı yakalandı.

-Mevcut ücret tarifesinde benimde iki farklı eleştirim olacak. Aynı binada çoklu değerleme ücretinin +%5 olması son derece komik. Harcanan emek ile %5 ücret kıyaslanamaz. Diğer eleştirim ise; arsa değerlemesi neden 225 TL., de konut değerlemesi 150 TL. Yine harcanan emeğe bakıyorsunuz. Birine 5 saat emek veriliyor. Diğeri ise 3 saatte tamamlanabiliyor. Burada en mantıklı olan konut değerlemenin emeğine göre ücretinin gözden geçirilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca binalarda çoklu değerlemede ilave B.B. için en az +15 olması mantıklıdır.

Kanun ortada. Resmi Gazeteye ne gönderirsen onu yayınlarlar. Yeni fiyat belirleme zamanı TDUB zaten bizlerden görüş soracak. Bunları izah etmemiz gerekli.

ab ve maras46 dostlarıma kesinlikle katılıyorum. Asgari ücret tarifesindeki konut başına %5 ücret oranı son derece suistimale açık ve komik. Yüzde 10-15'den aşağısı zaten anlamsız zira verilen emek, hesaplar, emsal tespitleri ve rapor tanzimi ve işlemlerin bedeli bu kadar komik olmamalı. Tdub'yi kutlamak lâzım. Yakında 'aynı parsel üzerinde birden fazla konut değerlemesi için uzmanlar bankaya üzerine para verecekler' diyecekler diye bekliyorum.

Tabi ab kardeşimin bahsettiği ve diğer alt forumda ele aldığım sanayi imarlı 3 taşınmazın değerlemesini bu kapsama alan, ve bu suretle emek, hak sömürüsünü maksimize eden 'zeki' banka yetkililerine ne demek lazım? Takdir sizlerin.