TDUB
"Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği kanunla kurulmuş, tüzel kişiliği haiz, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 40/D maddesine dayanılarak, Bakanlar Kurulu’nun 30.10.2009 tarihli kararı ile kabul edilen Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsü 17.12.2009 tarih ve 27435 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Birliğin 26.05.2010 tarihinde gerçekleşen kuruluş genel kurulunda yedi kişiden oluşan yönetim kurulu ve üç kişiden oluşan denetim kurulu seçimleri gerçekleştirilmiş ve böylece Birlik faaliyete geçmiştir.
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’nin üyeleri sermaye piyasası mevzuatına göre gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip olan değerleme uzmanlarından oluşmaktadır.Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği, gayrimenkul piyasasının ve gayrimenkul değerleme faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak üzere araştırmalar yapmak, eğitim ve sertifika vermek, Birlik üyelerinin dayanışma ve mesleğin gerektirdiği özen ve disiplin içinde çalışmalarına yönelik meslek kurallarını ve değerleme standartlarını oluşturmak, haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli tedbirleri almak, kendisine mevzuatla verilen veya Kurulca belirlenen konularda düzenlemeler yapmak, yürütmek, denetlemek, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsünde öngörülen disiplin cezalarını vermek, ilgili konularda üyeleri temsilen ilgili kuruluşlarla iş birliği yapmak, mesleki gelişmeleri, idari ve yasal düzenlemeleri izleyerek bu konuda üyeleri aydınlatmakla görevli ve yetkilidir.
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’nin kuruluşu ile birlikte, değerleme mesleğini icra eden meslek mensupları birlik ve dayanışma sağlayabilecekleri, mesleki standartları ve ilkeleri kendi kendilerine belirleyebilecekleri bir çatıya kavuşmuştur. "
Yukarıdaki satırlar, bana ait değil.
www.tdub.org.tr sitesinden alınmıştır. TDUB yönetimi yakında 3. yılını dolduracak. Garip bir tezat eseri; TDUB kurulduktan sonra, hem yaptığımız işin itibarı hem de gelirimiz dramatik bir şekilde düştü. Çünkü, bazı lisanslı değerleme şirket sahipleri TDUB'u kendi arka bahçeleri olarak görmekten kendilerini alıkoyamadılar. TDUB yönetiminde ve denetimide söz sahibi olmak için olmadık dalavereler çevirdiler. Bunun da semeresini kat be kat aldılar. Kasaları, bizlerin emeğinden ve alınterinden çalınan haram paralarla doldu.
Nacizane eski bir finans uzmanı olarak; bu süre içinde kendi maddi kaybımı hesapladım. TDUB yönetimleri, TDUB'un sırtından sermaye şirketlerine doğrudan çıkar sağlamak için , uygulanması imkansız asgari ücret belirlemeye kalkışmaları ve bunu da ellerine yüzlerine bulaştırmalarının bana maliyeti, 3 yılda takriben 100,000.-TL olmuştur.
Bu para, TDUB, yönetimlerinin "CAMBAZA BAK" dalavereleriyle benim cebimden çalınmıştır. Çünkü TDUB, benim de hakkımı koruyan gerçekçi ve uygulanabilir bir asgari ücret tarifesi yapmaya yanaşmamıştır. Hala da yanaşmamaktadır. Bu sahte; asgari ücret tiyatrosunun asıl amacı; naylon sermaye şirketlerine bizlerin sırtından haksız kazanç sağlamaktır.
Sevgili dostlar, kendi aramızda giriştiğimiz saçma sapan polemikleri bırakalım. şu soruya hep birlikte cevap arayalım:
TDUB yönetimi, neden bütün üyelerini kapsayan, uygulanabilir bir asgari ücret tarifesi yayınlamıyor?
A.Mesut Tatlıpınar