Bu tespitleri her kim kaleme aldıysa eline sağlık...Arkadaşımız, mevcut sorunlarımızı gayet medeni bir şekilde dile getirmiş...
Türkiye'de değerleme uzmanlarının sorunları ile ilgilenmesi gereken iki tane "sözde" çatı örgütü var. Birisi DUD diğeri TDUB'dur...
DUD, STÖ statüsünde bir örgüt olduğu için sınırlı sayıda üyeye karşı sorumludur. Bu sorunlara ister muhatap olur isterse olmaz...
Ama, kuruluş yasası ve statüsü gereği; TDUB bu soruların ve sorunların asli muhatabıdır. Bu metinde dile getirilen sorunların hiç birisi hayali değil hepsi gerçektir...Lütfen, birbirimizi kandırmayalım. Ya hep birlikte ortaya bir çözüm iradesi koyalım ya da yeni SPK tasarısının yasalaşmasını beklemeden TDUB'u kendi irademizle tasfiye ederek bu komediye bir son verelim. Herkes başının çaresine baksın.
Sektörde, 10 yıldır değerlemecilik oyunu oynanıyor. Gelinen noktada; lisanslı şirketler bankaların oyuncağı olmuş durumdalar... Gırtlaklarına kadar riske battılar. Büyük bir fedekarlıkla işini yapmak isteyen pek çok idealist genç insan da; lisanslı şirketlerin, şube müdürlerinin hatta zırcahil mahalle emlakçılarının şamar oğlanına dönmüş vaziyetteler... Belediye ve sair resmi kurumlardan bilgi almaya gelen Avukat'ların karşısında süt dökmüş kedi gibi duran bazı görevliler, ekspertiz için geldiğinizi öğrendiklerinde, her bir dosya için fahiş meblağlarda harç ödememize rağmen bizlere adeta " hayvan" muamelesi yapıyorlar. Herkes haddini bilmek zorundadır. Hiç kimsenin hiç bir kimseye, hiç bir gerekçeyle böyle davranmaya hakkı yoktur. Bıçak kemiğe dayanmıştır.
Bu sorun; sadece çözüm ortaklarınınn sorunu da değildir... Topyekün değerleme camiasının sorunudur... Bugün işleri tıkırında gözüken pek çok şirket sahibi arkadaşımız, sahada yapılacak çok küçük bir hata yüzünden yarın tepetaklak olabilirler. Hiç kimse, bu benim sorunum değil diye kafasını kuma gömmesin...Sıradaki kurban siz olabilirsiniz. Tehlike çanları herkes için çalıyor! Yedi sülalenizle birlikte ömür boyu çalışsanız bile, ödeyemeyecğiniz borçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Başbakanla mı, ilgili bakanlarla mı, BDDK ya da SPK başkanlarıyla mı kiminle görüşülecekse görüşelim. Ne kırk çeşit fırıldak çevirmeye, ne de Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu meslek, Almanya'da, Fransa'da , ıngiltere'de 100 yıldır nasıl yapılıyorsa Türkiye'de de öyle yapılsın... Birbiriyle çelişen, ne dediği anlaşılmayan onlarca tebliğ ve yönetmelik yüzünden; ne UDES'i, ne bir türlü çıkmayan TUGDES'i ne BDDK ve SPK tebliğlerini hiç kimsenin taktığı yok...Her finans kurumu, kendi işine geldiği şekilde şartname hazırlıyor, kendi işine geldiği şekilde rapor tanzim ettiriyor. Maşa olarak da lisanslı şirketler kullanılıyor.
Taşınmaz değerlemesi ciddi bir iştir. Ya bu iş adam gibi yapılır ya da hiç yapılmaz!
Teşekkür ederim.
A.Mesut Tatlıpınar
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı