EN ıYı EKSPER EN ÇOK DEğER YAZAN EKSPER Mı?

[maras46]

Kredi oranlarının düştüğü ve işlerin yoğunlaştığı bugünlerde, gündemdeki konu: "EN ıYı EKSPER EN ÇOK DEğER YAZAN EKSPER Mı". Ne yazık ki, sistemde denetim mekanizmasının olmaması, freni olmayan ve yokuş aşağı giden bir araç gibi hal aldı. Mesleğimizde kim en çok değer takdirini yapıyor ise, el üstünde tutuluyor. Hadi %5 belki %8-9 fark olabileceğini varsayılım. Ama %30-50 arasında fark var ise, bu konu çok düşündürücüdür.

SPK'nın hazırladığı tebliğ taslağından sonra, bazı şirketler hazırlıklarını yapıyor galiba. Sahada şu an lisansı olmayan uzman yardımcıları; lise mezunu uzman yardımcısının yardımsı kadrolarını genişletme çabasındalar. Bu çaba sonuç verdi. En çok değer yazan şu anda el üstünde tutuluyor.

 Bu ülkenin en zeki, IQ'su en yüksek insanları SPK ve BDDK'da çalışsın. Finans sisteminin sigortası olan değerleme mesleğini bir düzene sokamasınlar. Ben eskiden üzülüyordum. şimdi acımaya başladım.

şahsım adına, başbakandan başlayarak ilgili her kademeye durumu bildirdim. Sorumluluğumu yerine getirdim.

Allah göstermesin yokuş aşağı bu gidişte ınşallah frene ihtiyaç olmaz!..

[ÇÇR]

  Değerli Maraş46, görüşlerine katılıyorum. Sahada çalışırken en yüksek değeri verdirmek için uğraşanlar, emlakçı, talep sahibi ve banka personelidir. Normal rayiç değerini dahi versen, bu kişiler senin istenmeyen eksper olarak lans etmeye çalışıyorlar. Diğer tarafta lisansız olarak bu işi yapanlar hiçbir cezai müeyyideye tabi olmaksızın değeri yüksek yazmakta ve yukarıdaki 3 lünün isteği yerine gelmektedir.Kredi çeken herhangi bir sıkıntıya düştüğünde bankaca takibe alınan krediler bankalara sıkıntı olmakta ve bir kaç gün önce verilen cezalar verilmektedir. Bundan 10 gün kadar önce bir banka müdürü kredileri düşük yazdığımı ifade ederek genel müdürlüğüne beni ve şirketimi ihbar ederek kredi vermekte sıkıntılar olduğunu ifade etmiştir. Bundan bir kaç ay önce emlakçının birisi benim değidiğim fiyatı yazarsan yeri görmeye gideriz ifadesini kullandı. Bizde hiçbir zaman yeri görmeden gerçek değerinin dışında bir değer yazamayacağımızı belirtmemiz üzerine iş benden alındı. Bunun üzerine bankanın genel müdürlüğüne ve TDUB'a olayı bildirdim. şirket bana niçin böyle yaptığımı söyledi ve sitemde bulundu. Daha sonra şirket ilgili bankadan daha fazla iş geldiğini ifade etmiştir. TDUB'ta yönetim kurulunda dilekçeyi gündeme almış sonucunu bekliyorum.
  Bu gibi olayları muhtelif çözüm ortaklarınında yaşadığı kanaatindeyim. Ancak diğer tarafta bol kepçe olan eksperler kanaatimizce tercih edilmekte ve işleri dolayısıyla daha iyidir.
  Dediğiniz gibi bu olayları ilgili yerlere hatta üst düzey bakan seviyesine kadar götürerek şikayet mercini çalıştırmaktadır. Konuyu güzelce anlatan bir dilekçe ile ilgili bakan Ali Babacan'a 50-100 tane dilekçenin gitmesiyle etkili olacağı kanaatindeyim.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Değerli Kardeşlerim,

Aşağıdaki  ilan; bu sitenin "iş arayanlar" bölümünden alınmıştır. Tek bir kelimesini bile ben uydurmadım . Ayıp olmasın diye, ilanı verenin adını yazmadım.  Türkiye'nin en büyük bankalarına, en büyük  (!) lisanslı şirketlerine hazırlanan raporların pek çoğunun altında yatan "dahiyane"  felsefe işte budur! 

TBMM kanun yapıyor, BDDK yönetmelik çıkarıyor, SPK tebliğler yayınlıyor... Hepsi hikaye...  Bugün itibariyle; Türkiye'de yapılan taşınmaz değerlemesinde gelinen nokta, "it, ite it de kuyruğuna buyurur" misalidir.

Sistemi, en başından yanlış kurar, işi fiilen yapacak insanları yok sayarak, 80-100 tane sermaye şirketiyle  bu işin altından kalkacağınızı zannederseniz, sonucu da  bu olur.


"Biz ..........'de bürosu bulunan birden fazla firma adına değerleme yapan değerleme uzmanlarıyız. şu anda büromuzda 5 kişi değerleme uzmanlığı yapmaktadır, işler yetiştirilememekte olup yeni değerleme uzmanlarına kapımız açıktır. Yeni başlayanlar veya tecrübesi olanları bünyemize katmak istiyoruz... Anadolu yakasında oturduğunuz ilçe neresi ise o bölge için toplu iş verebilme kapasitesine sahibiz... Bu şekilde  yakın bölgelerde fazla işi kısa zamanda yapabilme durumunuz var... Ayrıca  tapu ve belediye işlerinde  birbirimizle paslaşma durumu şeklinde zaman kaybını azaltacak bir sistem de kurabiliriz...  (yani kimin tapuda belediyede işi varsa diğer arkadaşların işini de görebilecek bir iş paylaşım sistemi kurmayı da düşünüyoruz) Yakın zamanda sırf değerleme raporu yazma görevini yapacak elemanlarımızı arttırmayı düşünüyoruz. Böylece eksperlerimiz raporları yazmayıp sadece son kontrol yapacak..  Düşünürseniz mail atın"

Neyi tartışıyoruz ki....

[onur85]

Aslında bilindiği gibi en doğrusu ne düşük ne de olduğundan yüksek yazmaktır. Doğrusu ederi ne ise onu subjektiviteden uzak şekilde objektif şekilde rayicini yazmaktır. En azından UDES böyle diyor.

Lakin birçok lisanslı değerleme şirketleri, ya mesleki sorumluluk sigortasının yaptırımından korktuklarından ya da yetkisiz korsan değerlemecileri HALEN ve ISRARLA sahada koşturduklarından ve onların değer takdirlerine inançsız kalmaktan dolayı mıdır bilinmez, birçok gayrimenkule olduğundan çok daha düşük değer biçiyor ve işi hakkıyla yaptığını zannediyorlar. Daha geçende bizzat ve nerdeyse bir tam günden fazla süren derin emsal araştırmalarım sonucu, bir yenileme ekspertizine konu olan, en az 750 bin TL'lik benzinliğe daha önce lisanslı bir şirketin 250 bin TL yazdığını ve işin içinden sıyrılmaya çalıştığını gördüm. Benzer komediler konutlar içinden karşıma daha önce çıkmıştı lakin bu ciddi uçurum iyice dikkatimi çekmişti. Ha bu arada, o eski raporu düzenleyen de lisanslı şirketin sahaya sürdüğü lisanssız bir şahıstı !...

Yorum sizin.

[asyadegerleme]

Onur Bey sektörde kurallar işlemeye başlamış
SPK ilk idari soruşturmalarını başlattı 35 ve 44 sayılı tebliğe aykırı ekspertiz yaptıran ve rapor düzenleyen 3 şirkete ve ve  sorumlu değerleme uzmanlarına ortalama 60.000TL idari para cezası kesmiş.SPK HAFTALIK BÜLLTEN 2013/9 SAYILI BÜLTEN

[A.Mesut TATLIPINAR]

 14.03.2013 TARıH   2013/9   SAYILI  SPK BÜLTENıNıN ıLGıLı KISMI EKTEDıR.

[A.Mesut TATLIPINAR]

iDARı PARA CEZASINA MESNET TEşKıL EDEN  "14. MADDE"  AşAğIDADIR

"Mesleki özen ve titizlik ilkesi

MADDE 14 – (Değişik: Seri: VIII, No: 53 sayılı Tebliğ ile)

Gayrimenkul  değerleme şirketlerinde çalışan değerleme uzmanları ile konut değerleme uzmanları;
değerleme görevinin planlanması, yürütülüp sonuçlandırılması ve değerleme raporunun
hazırlanması safhalarında gerekli mesleki özen ve titizliği göstermek zorundadırlar. Özen
ve titizlik, dikkatli ve basiretli bir uzmanın aynı koşullar altında ayrıntılara vereceği önemi,
göstereceği dikkat ve gayreti ifade eder. Gerekli özen ve titizliğin asgari kıstası,
değerlemeye ilişkin Kurul düzenlemelerine eksiksiz uyulmasıdır. Buna göre, değerleme
uzmanı ve konut değerleme uzmanı değerleme faaliyetini gerektiği şekilde planlamak,
program yapmak, yeterli miktarda, uygun nitelikte ve güvenilir bilgi ve belge toplayarak
inceleme yapmak, düzenli çalışma kağıtları hazırlamak ve görüşünü, özen ve titizlikle
düzenleyeceği değerleme raporunda açıklamak zorundadır."

[A.Mesut TATLIPINAR]

Soruşturmaya ve cezaya muhatap olan şirket yöneticilerine ve meslektaşlarımıza geçmiş olsun.
Konu, SPK  tarafından kamuoyuna ifşa edilip, aleniyet kazandığı için ben de burada paylaştım. 

Eğer, bir ülkede; karpuz ticareti yapan kabzımallar, taşınmaz değerlemesi yapan şirketlerden daha ciddi, daha organize  ve daha profesyonelce davaranıyorsa, o ülkenin finansal mevzuatında  ve kamu denetim mekanizmalarında ciddi bir sorun var demektir. Bu ise; her şeyden önce  hakkaniyet ilkelerine aykırı, iktisadi hayatı  ve  kamu düzenini tehdit edecek boyutta tehlikeli bir gidişattır. 

Hükümet kanun çıkarıyor, devletin ilgili kamu kurumları, yüzlerce sayfa mevzuat yayınlıyor, kurallar koyuyor; bu kurallar sayesinde "imtiyazlı  şirket" haline geliyorsunuz, sizden başka hiç bir şirket ya da şahıs, bu alanda çalışamıyor. Yine bu sayede hayallerinizin de  ötesinde para kazanıyorsunuz. Ama, iş " disiplin, dürüstlük,  iş ahlakı, ahde vefa ve kurallara uyma" faslına gelince  su koyveriyorsunuz. Böyle bir dünya yok! Bu saadet zinciri kopar.

02.04.2013 tarihi itibariyle bile;  ıstanbul'un orta yerinde , 15-16 yaşındaki çocukları " değerleme uzmanı kisvesi" altında sahaya çıkartan şirketler var.  Servet düşmanı değiliz, hiç kimsenin namusuyla  ve emeğiyle kazandığı parada gözümüz yok. Ama, hiç bir şirketin ya da şahsın; üç kuruş daha fazla para tamah ederek, bir mesleği ya da işi bu denli istismar etmeye, milleti dolandırmaya, sahtekarlık yapmaya  da hakkı yok. 

Değerleme adına,  sahada yaşanan kepazeliklere  her gün birinci elden şahit olan bir meslek mensubu olarak; şirket yöneticilerine nacizane tavsiyem; "ekspertiz çetelerinden" uzak durmalarıdır. Mevcut şartlarda, sıkı çalışan bir çözüm ortağı, günde en fazla 2,  hafta sonları da çalışırsa 3 adet rapor düzenleyebilir. Eğer, aynı kişiden haftada 10-15  adetten fazla miktarda rapor geliyorsa;  o raporların nesebi gayri sahihtir. O uzman (!) sahtekardır.  Başınız ciddi manada belada demektir. 

[maras46]

Mesut Bey,

Ticari amaçlı kredilerde yapılan yenileme işinde, trampa buluyorum. Eski raporda trampa yok.

Yılda 700 bin raporu kim nasıl denetleyecek? Sıkıntı burada yatıyor.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Üstad,

Zaten sorun da burada... Değerleme uzmanı denetlenmez.  Adı üzerinde  "EXPERT = UZMAN".  Bu saçma sapan düzen,  10 yılda binlerce rapor yazmış uzmanın raporunu, topu topu 3-4 ay sahada çalışmış çoluk çocuğa denetlettirmeye çalışıyor. Otobüste biletçi, minibüste muavin, genelevde peçeteci gibi rapor kontrolörlüğü de Türkiye'ye has uydurma bir pozisyondur.  Bu konuyu hiç açmayalım. 

Bu işi tam zamanlı meslek olarak gören bir  değerleme uzmanı; şayet, fahiş bir hata yaparsa meslekten men edilir.  Hatasından dolayı, 3. kişiler zarara uğramışsa bunun da bedelini  tazmin eder.  Son tahlilde; uzman denilen kişi, kanaatini belirtmiş imzasını atmıştır. Bunu neresini, kim denetleyebilir ki?  Bu işin doğrusu, tahkim yani hakemlik müessesidir. Rapora itirazı olan, ücretini ayrıca yatırır, tahkime gider.

Taşınmazın değeri elbette tartışılır. En nihayetinde  "değer"  kanaate göre değişen izafi bir kavramdır.  Kendi içinde tutarlı bir argüman ortaya koyarsanız; artı ya da eksi %20 fark  makul kabul edilebilir. Ama, parsel konumu, blok konumu, bağımsız bölüm konumu  hatta metraj  spesifiktir. Bunlarda hata yapamazsınız. %100 doğrulukta tespit etmek zorundayız.

Türkiye'de, sistem; denetim görevini, sözde  "sorumlu değerleme uzmanına" yüklemiştir.  Ama uygulamada; neredeyse bütün lisanslı şirketler,  3-4 ay sahada dolaşmış, sınavlara girmeye bile tenezzül etmeyen  çocukları "rapor kontrolü" olarak üç kuruş maaşa istihdam edip  "sorumlu değerleme uzmanını"  devre dışı bırakmaktadır. Zaten, pek çok şirkette, sorumlu değerleme uzmanı demek "kiralık lisans" demektir. Sorumlulukla uzaktan yakından alakası yoktur.

Özetle, mevzuatta,  "rapor kontrolörlüğü"  diye bir mefhum yoktur. Bu pozisyonu, ucuz ve kalitesiz adamla çok iş yapıp, çok para kazanma  heveslisi şirket sahipleri uydurmuştur.

700,000 adet rapor için 2,000 uzman yeterlidir.  12 senedir, yukarıda belirtilen vasıflara sahip, sahada çalışacak 2,000 profesyonel  yetiştirilememişse; TDUB da, lisanslı şirketler de, bu mesleğin vesayetini elinde tutan SPK da kendini ciddi bir şekilde sorgulamalı ve özeleştiri yapmalıdır.

Sahada, bilfiil çalışacak uzmanın  ahlaki ve  mesleki kalitesini  artırmadan bin tane tebliğ yayınlasanız da, hepsi beyhudedir.

[seti]

Mesut Bey bir yazınızda günde üç - dört rapor yazdığınızı söylemiştiniz. Günde 3-4 rapor yazan uzmanın raporları malum kontrol edilmelidir.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Evet, cumartesi ve pazarlar da dahil, günde 18-20 saat çalışma karşılığında; geçtiğimiz Ocak 2013 ayı içinde günde 3-4 adet rapor yazdığım günler oldu. Ay sonu toplamı ise yine  60 adet  oldu.  Ama, hiç bir insanın beden  ve ruh sağlığı, 12 ay boyunca bu tempoda çalışmayı sürdüremez. Bu yüzden de; haftada en fazla, 10-12 adet diyorum. Tecrübeyle sabit. 

ışin, traji komik tarafı da şu: Bu fedekarlığı yaptığım lisanslı şirketle sözleşmemi şubat sonunda askıya aldım. Artık o şirketle çalışmıyorum. Aradan 3 ay geçmesine rağmen; hala Ocak 2013 mutabakatı gelmedi. Mutabakat için, en son verdikleri tarih 18 Nisan 2013.  Yani, faturamı henüz kesemedim ve paramın alamadım.

Başka sorunuz var mı? 

[onur85]

Kredi oranlarının düştüğü ve işlerin yoğunlaştığı bugünlerde, gündemdeki konu: "EN ıYı EKSPER EN ÇOK DEğER YAZAN EKSPER Mı". Ne yazık ki, sistemde denetim mekanizmasının olmaması, freni olmayan ve yokuş aşağı giden bir araç gibi hal aldı. Mesleğimizde kim en çok değer takdirini yapıyor ise, el üstünde tutuluyor. Hadi %5 belki %8-9 fark olabileceğini varsayılım. Ama %30-50 arasında fark var ise, bu konu çok düşündürücüdür.

SPK'nın hazırladığı tebliğ taslağından sonra, bazı şirketler hazırlıklarını yapıyor galiba. Sahada şu an lisansı olmayan uzman yardımcıları; lise mezunu uzman yardımcısının yardımsı kadrolarını genişletme çabasındalar. Bu çaba sonuç verdi. En çok değer yazan şu anda el üstünde tutuluyor.

 Bu ülkenin en zeki, IQ'su en yüksek insanları SPK ve BDDK'da çalışsın. Finans sisteminin sigortası olan değerleme mesleğini bir düzene sokamasınlar. Ben eskiden üzülüyordum. şimdi acımaya başladım.

şahsım adına, başbakandan başlayarak ilgili her kademeye durumu bildirdim. Sorumluluğumu yerine getirdim.

Allah göstermesin yokuş aşağı bu gidişte ınşallah frene ihtiyaç olmaz!..

Hocam siz tespiti aylar önce yapmışsınız, bende başlık ölmesin, taze kalsın diye bugün başıma gelen ilginç (hatta çok da anormal olmayan) bir olayı paylaşayım. Bir konut ekspertizi talebi geldi. Allah'tan talebin geldiği konutun bulunduğu mahalle 17 senedir bilfiil içinde bulunduğum yöre ve evime çok yakın. Yani fiyatların tamamından haberdarım ve satışları zaten biliyorum. Daha güzeli, aynı sitede geçen sene emsal çalışma yapmıştım ve vicdanım oldukça rahat durumdaydı. Neyse, müşterinin işi için "yer gösterecek kişi" olarak bir "emlakçı" aracılık etmişti. Evi gördük, tabi evi görmeye giderken adam önüne gelen her çocuk ekspere yaptığı gibi ve kendi istediği değeri çıkarmam için yıkama-yağlama-rot balans ve sırt sıvazlama ayarını standart olarak icra etti. He he diyerek bunu savuşturduktan sonra, evi gördüm ve projeyi incedim, zaten fiyatı ve birim metrekare değerlerini çok iyi bildiğimi düşünüyordum yere giderken. Buna rağmen 2 farklı emlakçı ile yarım saatten fazla görüşme yaptım sırf emsal bölümü boş kalmasın diye. Görüşüm ve emsal beyanlar leblebi gibi birbirini teyit ediyordu ve raporu yazıp şirkete ilettim.

Ertesi gün "emlakçı" aradı, tabiri caizse ana avrat dümdüz saydırdıktan ve bilimum hakaretten sonra, kendisinin o bölgeden benim değer biçtiğim fiyattan 30-40 bin daha yükseğine satışlar yaptığını ve benimde bu değeri yazmam gerektiğini, benden önce gelen "çocuk" eksperlerin bu yönde değer çıkarttığını söyledi vs...Açıkça adam standart dolandırıcılık, kazık atma ve sahtekarlık konularında uzmanlaşmış birisiydi. Taşınmazın değerini "doğru ve olması gereken değer" değil, atılan kazık ve sahtekarlık üzerinden oluşan "rayiç emlakçı değeri" olarak görüyordu. En yüksek değeri yazan "çocuk" eksper en iyisidir diye düşünüyordu. Tabi hakaret kısmını geçiyorum. Bunların hepsine güldüm geçtim ama işin sonundaki sözü beni değilde bu sektörü derinden ilgilendiriyordu, dedi ki:

"ılkokul mezunları bile bu işi yapıyor, sen ne biçim iş yapıyorsun?".....

Gülmekten yarıldım ama bir o kadar da acınacak halimize güldüğümü anladım. Nerde devlet, nerde TDUB?

Takdir sizlerin.

Saygılarımla...

[creacer]

iDARı PARA CEZASINA MESNET TEşKıL EDEN  "14. MADDE"

"Mesleki özen ve titizlik ilkesi

MADDE 14 – (Değişik: Seri: VIII, No: 53 sayılı Tebliğ ile)

Gayrimenkul  değerleme şirketlerinde çalışan değerleme uzmanları ile konut değerleme uzmanları;
değerleme görevinin planlanması, yürütülüp sonuçlandırılması ve değerleme raporunun
hazırlanması safhalarında gerekli mesleki özen ve titizliği göstermek zorundadırlar. Özen
ve titizlik, dikkatli ve basiretli bir uzmanın aynı koşullar altında ayrıntılara vereceği önemi,
göstereceği dikkat ve gayreti ifade eder. Gerekli özen ve titizliğin asgari kıstası,
değerlemeye ilişkin Kurul düzenlemelerine eksiksiz uyulmasıdır. Buna göre, değerleme
uzmanı ve konut değerleme uzmanı değerleme faaliyetini gerektiği şekilde planlamak,
program yapmak, yeterli miktarda, uygun nitelikte ve güvenilir bilgi ve belge toplayarak
inceleme yapmak, düzenli çalışma kağıtları hazırlamak ve görüşünü, özen ve titizlikle
düzenleyeceği değerleme raporunda açıklamak zorundadır."

Bu kurallar sadece Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanlarını ve Lisanslı Konut Değerleme Uzmanlarını bağladığı sürece; TDUB, 1- "çocuk" eksperler, 2-lisanssız 4 yıllık üniversite mezunu olup Çözüm Ortaklığı yapanlar, 3- 4 yıllık üniversite mezunu olan ama ne Lisanslı çözüm ortağı tarafından sigortalı nede Lisanslı şirtket tarafından sigortalı olarak çalışan kendini uzman yardımcısı şeklinde tanıtan eksperler konusunda gerekli yaptırım kararları üretemediği sürece onur85 kardeşim  gülünç duruma düşmeye devam ederiz. Bu bağlamda, Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanları ve Lisanslı Konut Değerleme Uzmanlarının haklarını korumakla görevli 1. derecede sorumlu olan TDUB yönetimini görevlerini yapmaya davet ediyor, bu durumlardan haberdar olup kılını kıpırdatmayan TDUB yöneticilerini önce kendi vicdanlarına(tabi varsa) sonra Allaha havale ediyorum...