LıSANSINI KıRAYA VERMEK ıSTEYENLER VE LıSANS KıRALAYANLAR DıKKATLı OKUSUN.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Bu  platformda olduğu gibi, Değerleme Mesleği’nin tartışıldığı  pek çok platformda; lisansını kiraya vermek isteyenlerle, kiralık  değerleme uzmanlığı lisans arayanlara sıkça rastlıyoruz. Öyle ki; bu pazarlıklar, herkesin gözü önünde ve ayrıntılarıyla yapılıyor. Bu yazımın amacı, genç arkadaşlara uyarı niteliğinde olup, kesinlikle “ihbar” kastı taşımamaktadır.
1. Verilen lisanslar, belli koşularda, belli bir işi yapmak için, gerekli yeterlilik ve  şartları taşıyan kişilere verilmiştir.  Hukuki ifadesiyle;  tasarrufu, münhasıran üzerinde adı yazılı olan kişiye aittir. Sürücü Belgesi, Avukatlık Ruhsatı, Doktorluk Diploması gibi  Değerleme Uzmanlığı Lisansı da 3. Kişilere devredilemez, satılamaz,  kiralanamaz.  Lisans, gayrimaddi bir hak değildir. ımtiyaz olarak nitelenemez.
1.1. AHLAKı BOYUTU:  Meslek ilkeleri  ve ahlakı açısından bakıldığında; bu eylemin yaptırımı, derhal lisansın ıptal edilerek lisansını kiraya verenin de meslekten atılmasıdır. Bu lisansı kullanan Lisansı şirketlerin de kurul listelerinden derhal çıkartılması icap eder.
1.2. CEZAı BOYUTU : Böyle bir işlemi gerçekleştiren gerçek ve tüzel kişilerin yetkili organları; SPK, BBDK tebliğlerinde yer alan ağır cezai müeyyidelere muhatap olacakları gibi; Türk Ceza Kanununun 157 ,158. Ve 235. Maddelerinde düzenlenmiş suçlardan  da ağır hapis ve para cezası alabilirler.
1.2.1. ımzada sahtecilik yapılarak  ve yetkisiz kişiler tarafından düzenleşmiş Değerleme raporları hukuken yok hükmündedir.   18. Yaşındaki Hasan’ı   53 Yaşındaki, Mühendis ya da Lisanslı Değerleme Uzmanı Mehmet’in adıyla değerlemeye gönderen şirketler ;  ödediği paradan, rapordan sonucundan ya da eksperin hal ve hareketlerinden  kuşku duyan herhangi bir kredi müşterisinin şikayetiyle;  her an, yukarıda ki müeyyidelerle yüz yüze gelebilir.
1.3. VERGı  BOYUTU:  Vergi kanunları gereği, ticari faaliyette bulunan bütün gerçek ve tüzel kişiler gelir ve/veya kurumlar vergisi mükellefi olmak zorundadırlar.  Bu tür muvazaalı işlemlerle, her türlü, gelir, gider ve para hareketi nin sonuçlarını etkileyeceği aşikardır. ışin, vergisel boyutunda da,  VERGı KAÇAKÇILIğI cezasının çıkması kuvvetle muhtemeldir.
2.  Bu olayın ucu;  MASAK’I ıLGıLENDıREN; BANKACILIK KANUNUNUN ıHLALı ve TEşEKKÜL HALıNDE SUÇ ÖRGÜTÜ OLUşTURMA,  KARA PARA aklamaya kadar uzanabilir.
3. SONUÇ:  Değerleme Uzmanlığı işi, bir anlamda 3 kuruş para karşılığında milyarlarca liraya kefil olmaktır. Masa başında değerleme uzmanlığı yapılmayacağı gibi,  lisans kiralamanın çok büyük maddi riskleri de olabilir.

A.Mesut TATLIPINAR
Lisanslı Değerleme Uzmanı

[adanadegerleme]

2007 yılında yapılan konut değerlemesi 250TL+KDV(25 dolar) en fazla masraf gerektiren yakıt motorin 2250 kuruşiken
2011 yılında yapılan konut değerlemesi 220-230TL+KDV (13 dolar) motorin fiyatı  3860 kuruş
paranın reel anlamda değeri enflasyon ve dolar karşısında % 45 düşmüş yakıt ve diğer masraflar %50 artmıştır
şirketler ne yapacak en ucuz çözüm ortağı bulup %50 kar payı ile personel maaşlarını ve masraflarını karşılayıp kendi yaptıkları raporlardan gelen paralar ile büyütmeye ve rekabet güçünü artırmaya çalışacaktır.
Büyük kurumsal bazda çalışan 15 yakın firmaya bir şey olmaz çünkü gayrimenkül değerleme konusunda verği dairesine kayıt yaptırmayan ve gerekli evrakları tamamlamadan çözüm ortaklarını iş vermiyor ve zaman zaman aynı ildeki diğer çözüm ortaklarından bilği alarak denetliyor.
Çok sayıda firmada %50 kar payı ile büyüyeceğini zannediyor ama bir yılda 4-5 yanlış rapor ve tazminat şirketin sonunu getirmektedir.
Sahada çalışan 18-20 yaşlarında gençlerin çoğunluğu gençliğin getirdiği delikanlılıkla müşteriye etik olmayan davranışlarından dolayı müşteri bankayı arıyor 2-3 tekrarında o şirketin tüm illerdeki işleri kesiliyor.
Verği konusuna gelince çok sayıda çözüm ortağının %5 ile mimarlık bürolarına,haritacılara,şehir plancılarına fatura kestirip naylon fatura kestirip devlete ödemesi gereken kdv ve stopajı ödemediği mutlaka meydana çıkacaktır.
Bazı firmalar yıllık karlarının %1-2 sinden fedakarlık edip önceliği lisanslı arkadaşlara veriyor ve 12-15 arası lisanslı çalıştıran şu anda 6 firma var çoğuda spk listesine girince maaş ödeyemiyorum bankalardan iş alamıyorum bahanesiyle 2-3 lisanslı arkadaşları işten çıkartıp nasıl olsa 6 ay sonra eleman bulurum düşüncesine giriyor.bu şirketlerden ayrılanlar yeni kurulacak şirketlere geçiyor kısır döngü devam ediyor.
şirketler  lisanslı arkadaşlara öncelik verse özellikle emekli arkadaşlar aylık 15 işe razı olacaktır düşüncesindeyim.o zaman yeni şirket kurulamıyacak  daha sağlıklılı şirketler ortaya çıkacaktır.
DEeğerleme ücretleri bu inatlaşmalar sonucu 160-170 TL düşünce gerçekten şirketler 110 tl altında çözüm ortağı bulamaz şirketler kısa sürede krize doğru gideceği düşüncesindeyim.
Sektördeki spk şirketler ve birlik üyelerinin şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor buşekilde yeni 20-30 şirket kurulursa tahminim 150 TL kadar fiyatlar düşer bundan en çok bankalar karyı çıkar
Bankalar kendi değerleme şirketlerini kursa bile konut değerlemesini 200 tl den aşağı maliyeti olmaz.
şu anda değerlemenin %85 ni konut değerlemesi olduğuna göre ve 18-19 yaşındaki genç çocuklar bu işleri yapıyorsa  Lisanslı arkadaşlar niçin bu işi yapamaz şirketler göndereceği i işe göre örnek raporunu gönderir ve rapor kontrolünü tam yaparsa  hiç bir sorun olmaz

[A.Mesut TATLIPINAR]

Değerli Kardeşim,

Ben de, bahsettiğiniz o büyük ve ciddi Lisanslı şirketlerin bir kaç tanesiyle sözleşmeli olarak çalışıyorum. 4 Yıldır,  rapor başına aynı ücretini aldığımız doğrudur.  Bu durumun, kısmen iktisadi konjontürden kısmen de; sektöre, kısa vadeli bir "rant alanı" olarak bakan, kiralık lisanslarla kurulmuş "paravan" şirketlerin "dangalakça" sürdürdükleri  rekabetten  kaynaklandığını biliyoruz. Bu, tartışılması gereken  ayrı bir konudur.  Her meslekte olduğu gibi, değerleme mesleğinde de; meslek mensupları, saygınlık ve itibarlarını zedeleyecek tutum ve davranışlara karşı "kesin" tavır almak zorundadırlar. Bir diğer husus ise; lisans kiralamanın,  neredeyse yasal bir hak ve meşru bir davranışmış gibi  algılanıyor olmasıdır. Lisans kiralamak, doğurduğu sonuçlar itibariyle; nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilebilecek ağır cezalık bir suçtur. Kiralık lisanslarla, kamu bankalarından iş alan lisanslı şirketler ise  "ihaleye fesat karıştırma" suçunu işlemiş olurlar. Bazı Lisanslı şirketler veya bu şirketlerin sözleşmeli olarak çalıştığı bazı çözüm ortakları,  lisansız veya  BBDK'nın tebliğine aykırı olarak niteliksiz ve tecrübesiz elemanları sahada çalıştırmaktadır. Değerleme mesleği; her şeyden önce yüksek ahlak, dürüstlük, tarafsızlık ve güvenirlilik gerektiren bir iştir. Bütün emek yoğun işlerde olduğu gibi; bu işte de para, ikinci planda gelir. Az para kazanmak veya rapor ücretlerinin düşük olması, hiç kimseye sahtekarlık yapma hakkını vermez!  Para kazanamayan işi bırakır.

[acar]

Piyasada lisanslı eksperler yerine 18 yaşında çocukların iş yaptığından bahsedilmekte. Benim merak ettiğim 18 yaşında iş yapan bu gençler lisanslı firmaların elemanları mı, yoksa lisanslı firmalara iş yapan çözüm ortaklarının elemanları mı? Lisanslı firmaların kendi bünyesinde 18 yaşında gençleri barındırıp iş yaptırmış olacağı çok akıllıca değil gibi. Uzun süredir bu piyasada aktif olarak iş yapan biri olarak, spk listesinde yer alan firmaların bünyesinde çalışan 18 yaşında gençlerin olduğunu düşünmüyorum. Resmi dairelerde karşılaştığınız 18 yaşındaki gençler benim izlenimlerime ve bir çok şahit olduğum vakaya göre çözüm ortaklarının yanında çalışan gençlerdir.
Lisanslı eksperler kendi başına bankalardan iş alsın yapsın deniyor ama şuan çözüm ortaklığı yapan lisanslı arkadaşlar aldıkları işleri 18 yaşındaki gençlere yaptırıp, kendileri yapmış gibi imza atıp iş aldıkları lisanslı firmalara gönderiyorlar. Lisanslı eksperler kendi başlarına iş almaya başlasa ortalıktaki 18'lik delikanlılar azalacak mı dersiniz. Bence tam tersi bu gençlerin sayısı dahada artacak.
bir çözüm ortağı ile lisanslı firma anlaştığında, çözüm ortağı kendi bilgilerini veriyor. Lisanslı olduğunu söylüyor. ıyi güzel diyorsunuz. Ama iş yapmaya başlayınca işle ilgili birşeyler sormak için aradığınızda anlaşma yaptığınız lisanslı eksperin işten haberi bile olmuyor. Çünkü yanında çalışan lise mezunu 18 yaşındaki çocuklara iş yaptırıyor. Çoğu zaman yapılan raporu kontrol bile etmeden firmaya gönderiyor. Bu cümleleri yazarken bu işi bu şekilde yapan en az 10 kişinin ismi aklımdan geçiyor şuan. Elime kalem kağıt alıp biraz düşünsem onlarca bu şekilde iş yapan lisanslı eksper yazabilirim.
şimdi bu durumda her fırsatta lisanslı firmalara suç atıp, lisanslı eksperlerin haklarını yediğinden bahsetmek bence çok etik değil.
Lisanslı eksper olarak çözüm ortaklığı yapan (tüm lisanslı eksperler değil tabiki yanlış anlaşılmasın ama azımsanmayacak kadar çok kişi var bu şekilde) ve bu şekilde yanlarındaki çocuklara iş yaptıran kişilere lisanslı firmaların yaklaşımını eleştirmek bence doğru değil.
Çözüm ortağından gelen basit bir daire raporunu bile kontrol etmek için 2-3 saat zaman ayıran bir firma ve bu zaman ayırmasına rağmen bin tane şüphe ile bankaya raporu göndermek zorunda kalan firmanın çözüm ortağına verdiği %50 para inanın çok çok fazla. Bunun yanında gerçekten kaliteli olarak sahtekarlığa girmeden piyasada iş yapan lisanslı çözüm ortakları da zaten %50 den daha fazla oranla firmalar ile çalışıyor. Benim tanıdığım ve çalışacağı lisanslı firmaları kendi seçecek duruma gelmiş çok kaliteli iş yapan ve %60-65 ile çalışan çözüm ortakları da var bu piyasada.
Lisanslı firmalar yattığı yerden %50 alıyor diyor bazı insanlar ama, lisanslı firmaların raporları kontrol etmesi için kaç eleman istihdam ettiğini ve kontrol yapacak nitelikli personelin ne kadar zor bulunduğunu ve yüksek ücretlerle çalıştığını düşünemiyorlar mı.
Ortalama ayda 1000 tane iş yapan bir firmada yaklaşık 9-10 tane kontrol elemanı, 4 tane finans muhasebe elemanı, 5 tane operasyon ve sekreterya elemanı, 5-6 tane yönetim ve iş geliştirme elemanı, 4-5 tane vb personel barındırdığı düşünmüyormu kimse. Bu personelin giderleri kabaca hesaplandığında lisanslı firmaların "yattığı yerde" aldıkları %50 yeterlimi sizce. (bu verdiğim örnekteki personel sayıları tamamen hayal ürünüdür. Hiç bir firma ile ilgisi yoktur. diyelim ne olur ne olmaz)
Sonuç olarak lisanslı eksperlerin tek başına bankalardan iş alabilmesi bundan sonrası için hayalden öteye gidemez bence. Az miktarda banka veya firma geçmişi olan birinin bunun farklında olmaması mümkün değil.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Değerli Meslektaşım,

Yukarıda yer alan gönderinin ana fikri; lisans kiralamanın suç ve ahlak dışı olduğu hususuna dikkatleri çekmekti. Namusuyla işini yapan ve bu haksız rekabetten zarar gören lisanslı şirketleri elbette tenzih ediyoruz. Olması gereken de bu...Ama ortada, her gün şahit olduğumuz, koskoca bir gerçek var.  Lisans kiralamaya tevessül edeceklerin veya etmiş olanların yakın bir gelecekte başlarının ciddi manada belaya gireceğini bir meslek mensubu olarak meslektaşlarıma hatırlatma ihtiyacı duydum. Zaten, sizin de haklı olarak  itiraz ettiğiniz  husus "Bazı Lisanslı şirketler veya bu şirketlerin sözleşmeli olarak çalıştığı bazı çözüm ortakları,  lisansız veya  BBDK'nın tebliğine aykırı olarak niteliksiz ve tecrübesiz elemanları sahada çalıştırmaktadır" diye yazıda belirtilmişti.

[acar]

Haklısınız ama lisans kiralayan firmalar; örnek olarak 4 lisansları var bir tanede dışarıdan birinin lisansını kiralayıp firma kurmuş olsunlar. Burada kiraladıkları lisanslı kişinin sgk sını yatırıp maaşını verdikten sonra ve bu kişiye hiç bir rapor imzalatmadıktan sonra bunun suç olduğunu kime nasıl anlatabilirsiniz ki. Sonuçta lisans sahibi biri elindeki lisanslı ile bir firmaya giriyor. bir iş yapmasa bile o firmada kadrolu olarak görülmüş olması da bir iş değilmidir. Bence bu durumun suç olduğu konusu tartışılır. Diğer taraftan lisanslısı kiralayıp, kontrol etmediği bakmadığı raporlara imza atan kiralık lisanslı uzmanların durumu çok farklı bence. Bu durumda ciddi bir risk almış oluyorlar mutlaka. Ama diğer türlü lisansını kiralayıp şirketin kadrosunda görünüp hiç bir rapora imza atmadan sorumluluk almadan maaş alan kişilerin yaptığı su olsa bile neyi nasıl ispat edebiliriz ki. Hiç bir şekilde bunun suç olduğu kanıtlanamaz bence.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Merak etmeyin. Herkesin, her şeyden haberdar olduğu bilgi çağında hiç bir şey gizli kalmaz. TDUB Disiplin yönetmeliği yürürlüğü girdiğinde; SPK ve BBDK'da muhtemelen düğmeye basacaktır. Bildiğim kadarıyla; bu hususla ilgili olarak,  SPK'ya, BBDK'ya ve TDUB'a ulaşmış çok sayıda ihbar ve şikayet var. Devletle şaka olmaz! Hepimiz, yasalara, yönetmeliklere, tüzüklere ve tebliğlere uymak zorundayız. Elbette, beğenmediğimiz, yanlış bulduğumuz yasa, kural ve uygulamalar olabilir. Hiç bir kanun ya da tebliğ kutsal metin değildir. Zamana ve ihtiyaçlara göre değiştirilir veya kaldırılır.   Bunun da  çözümü; sahtekarlık yapmak değil, demokratik  ve yasal yollardan kamuoyu oluşturarak,  yasanın ve yönetmeliklerin değiştirilmesini ve düzeltilmesini sağlamaktır. Sadece, bu form sayfasını  tararsanız en az 60-70 tane kiralık lisansa rastlarsınız.

[A.Mesut TATLIPINAR]

Keşke, bütün bu sorunları TDUB'un sitesinde de tartışabilsek...ıster anonim şirket kurun, ister holding kurun, son tahlilde; değerleme mesleği, dünyanın her yerinde, bireysel olarak yapılan, emek yoğun bir serbest meslek faaliyetidir. Değerleme mesleğinin merkezinde; kurumlar, yani şirketler değil değerleme uzmanları, yani gerçek kişiler vardır. Emek yoğun bir sektörde; kurumsallık iddiası, beraberinde yaygın sahtekarlığı, dolandırıcılığı, haksız menfaati ve istismarı getirmektedir. Çünkü sermaye; tabiatı icabı kar maksimizasyonunu esas alır. Kar maksimizasyonunun esas alındığı yerde de; ne ahlak, ne ilke, ne de insana saygı kalır.  Yine Türkiye'de, hayatında eline çanta alıp sahaya çıkmamış, arşiv tozu yutmamış, bilfiil  tek bir değerleme yapmamış çok sayıda sorumlu değerleme değerleme uzmanı bulunmaktadır. Mevcut sistem; hala, yıl sayısını esas almakta, üretilen rapor sayısının ise kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır.  1. Temmuz 2012 'de yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu,  şirket kavramını kökten değiştirecektir. Tek kişilik şirketlerin kurulması mümkün olacaktır. Kanımca çözüm; değerleme mesleğinin yeniden ele alınarak, sistemin kökten değiştirlmesi, tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi; Türkiye'de de, sistemin merkezine şirketleri değil bizatihi uzmanları yerleştirmektir.

[Tumbleweed]

Arkadaşlar, yaklaşık 2 hafta kadar önce lisans kiralama ile ilgili olarak SPK'ya bir yazı gönderdim ve bu konuda bir bilgilerinin olup olmadığını sordum. Ne yazık ki yazıma bir cevap alamadım.

[A.Mesut TATLIPINAR]

ÖRNEK KARAR:  TSPAKB 'nin 2006 /48 no'lu  kararıyla yapılan lisans iptalleri ve gerekçeleri aşağıdadır.

2006/48
Turyap Gayrimenkul Değerleme A.ş.’nin Seri:VIII, No:35 sayılı “Sermaye Piyasası Mevzuatı Çerçevesinde Değerleme Hizmeti Verecek şirketlere ve Bu şirketlerin Kurulca Listeye Alınmalarına ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (Tebliğ)”in “Listeden Çıkarılma” başlıklı 9. maddesinin (c) bendinde yer alan “değerleme sırasında yeterli inceleme yapılmaması, değerleme standartları ve değerleme mesleği ile ilgili düzenlemelere uyulmaması”, (e) bendinde yer alan “hatalı, eksik, yanıltıcı ve gerçeğe aykırı rapor düzenlenmesi veya bilgi verilmesi” hükümleri kapsamında işlemlerde bulunduğu ve “Sorumluluk” başlıklı 10’uncu maddesi ile “Mesleki Özen ve Titizlik ılkesi” başlıklı 14’ncü maddesi hükümlerine aykırı davrandığı tespit edildiğinden Tebliğ’in 9. maddesi çerçevesinde listeden çıkarılmasına,
- Değerleme Uzmanları Hasan Hüseyin DÖVEÇ, Ersan YILDIRIM, Serhat DEğERLı, Murat BERBEROğLU, Erdal TÜRKEKUL, Zehra (GÖBEKLı) ACAR ve Bilgin KOLUAÇIK tarafından hazırlanan ekspertiz raporlarının Seri:VIII, No:35 sayılı “Sermaye Piyasası Mevzuatı Çerçevesinde Değerleme Hizmeti Verecek şirketlere ve Bu şirketlerin Kurulca Listeye Alınmalarına ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ”in “Standart Rapor Bilgileri” başlıklı ekinde yer alan asgari unsurları taşımaması nedeniyle, Seri:VIII, No:34 sayılı “Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar ıçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya ılişkin Esaslar Tebliği”nin 20. maddesi çerçevesinde Değerleme Uzmanlığı Lisans Belgeleri’nin iptal edilmesine,

[gnh_100]

Sn Tatlıpınar.
Mümkün olduğunca forumlarda sizden gelen yazıları okumaya özen gösteriyorum. Bu bana  kendimi birde sizin bakış açınızdan bakarak sınama imkanı veriyor. Ancak şu iki sorunun cevabını merak ediyorum ve  sizden duymak istiyorum. Akıllı ve mantıklı  bir açıklaması olduğuna inanıyorum.
Yazılarınızda anladığım üzere şoven yaklaşımlara ve kapitalist düzenle alakalı bir çok konulara ince dokunmalarınız var. Hatta bir yazınızda  lisans kiralama konusunu usulsüzlük olarak değerlendirmiş bu işi yapanların meslekten atılmalarını , para cezası verilmesini ve hatta hapis cezası ile cezalandırılmasını belirterek, adamları resmen bitirmişsiniz.  Tabi ki Kamu Yönetiminden mezun olup, işletme konusunda  sizin gibi uzmanlaşmış bir kişinin Gayrimenkul Değerleme konusunda uzman açıklaması yapması gayet doğal değil mi? . Ki burası da Türkiye şaşırmamak gerekir.
Gelelim sorularıma. Bu sorularımı siz Bağımsız Çözüm Ortağı olarak çalıştığınız için soruyorum, öğrenmek adına tabi ki cahil bir Lisanlı Harita Mühendisiyim ben kusura bakmayın.Millet olarak bizim kalıtsal bir hastalığımız var ya. Bilmediğimiz bir  konuda bilgi sahibi olmasak ta herkesten daha fazla biliyormuş gibi hem yazarız hem de konuşuruz ya o açıdan ..

Soru1- Siz bağımsız olarak çalışan bir Uzman olarak ayda 30 rapor yapsanız kaç lira para kazanırsınız.

Cevabı Çok basit. günümüz şartlarında 30 raporun değeri 2500 TL.
Ancak olması gereken aslında  en az 6000-7500 TL doğrumu.Hatta birim iş için en az 300 TL'nin değerleme uzmanına kalmasını hakkaniyet çerçevesinde düşünürseniz bu meblağ 10.000 TL'lere ulaşıyor ve ay sonunda zar zor edinilen 2500 TL küfür yemek ile eş değer oluyor.

Değerleme uzmanları, hele hele işini sizin gibi ciddi ve özveri ile yapan kişiler kendini paralayıp ayda 30 iş yaptıktan sonra hakkettikleri ücreti alamadıklarından sektörden çekilmekte veya başka yollara yönelmekte haklılar. ınsan üstü emek vererek hak ettiğinin 3'te birini alacağına hiç ter dökmeden kiralama yoluyla şirketlerin verdiğinin bile yarısını alırım ve bu bana yeter deniliyor. En büyük sıkıntı verilen emek ile alınan ücret arasındaki orantısızlığın devasa olması. Emeğe önem veren bir kişi olarak sizin bence bu konu üzerinde yazılarınızı yazmanızı tavsiye ediyor ve umuyorum.

Soru-2.. Bu ülkede herkes her işi yapmalı mı yoksa .. Herkes üzerinde 4 yıl okuduğu, teknik bilgilerin gerektiği ve bunu lisansla süslediği işlerimi yapmalı. Bir bakkal aynı anda hem manav, hem tuhafiyeci hemde kuyumcu olur mu..?

Hah işte ası konuya geldik. Sorunun cevabı çok basit. Gıda mühendisi bile lisans almak için uğraşıyor ve bir şekilde ne yapıp edip sistemdeki açıkları da kullanarak lisansı alıyorlar. tecrübe ve bilgi eksiklikleri olduğu için uzman oldukları konuda çalışırken lisansını da kiraya vererek ek gelir sağlıyor kendine. Sektörde canla başla çalışıp, lisansı söke söke almış  bilgi ve tecrübeye sahip arkadaşlar ise maalesef işi bırakmaya kadar gidiyor.ınşaat Mühendisi kendi işini yapıyor ama Gıda Mühendisi bile kiraya veriyorsa bende veririm hem de uzmanlık alanımla ilgili çalışırım diyor.
 Konulara ve meselelere tek taraflı bakmamak ve insanların bu işleri neden yaptıklarının sorgusunu ve irdelemesini detaylı olarak yapmak, kafa kol kesmemek gerek bence.
ıyi çalışmalar diliyorum.

[AZT]

SEVGıLı TATLIPINAR,
çok ama çok doğru söylüyoresunuzda.......
bu rapor fiyatlarıyla
zaten herkes suç işliyor!!!!
lisans kiralamayan şirket yoktur. olamazda.
maliyet analizi yapıldığında bu apaçık ortadadır.
kimse ne kendini nede başkasını kandırsın.
Bunu Bankalarda, SPK da BDDK da, TDUB de biliyor.
Ben şirket sahibi olarak açıkça söyllüyor ve ve ihbar ediyorum.....
suç duyurusu yapıyorum... ama bütün kurumlar kulak tıkıyor.
Herşey sizinde belirttiğiniz gibi yasalara uygun yürüse..!
herkes hakkını alır. en azından hakkı olana yakını alır......
VEEEE!! EN BASıT RAPOR ÜCRETı ASGARı 600TL OLUR!!!!!!
VE OLMALIDIR..
BUNU BENıM ıLKOKULDAKı ÇOCUKLARIM DAHı HESAPLAYABıLıR!!!!
AMA...........................................!!!!!!!!
Herkes kısa vadeli hesap ve çıkarlarla hem suç işliyor.... hem ......
Kamu kurumları tebliğ ve yasaklarla kendini koruyor!!! ben yasayı yazdım gerisine karışmam deyip işin içindebn çıkıyor!!
Banka ; ben taaaaaaki rapor patlayana kadar yasa masa tanımam. Ama rapor patladığında herkesi sorumlu tutarım diyor.
TDUB ;; ne yaptığını kendide bilmiyor!!!! kararsız tavırlarla.... aidat toplayıp çarçur etmekle meşgul!!!
şirketler gittiği yere kadar vurgun peşinde.!!!!!!
Lisans sahibi bireylerse;; yine günü kurtarma peşinde. Rastlarsa birilerinin büyük taleplerine cevap vererek ........??!!
Çözüm ortakları zaten sahada her türlü istismara açık.!!!!! Denetleme imkanım yok. En azından benim yok!!!!!
HER şEY AÇIK OLMASINA RAğMEN NEDEN KıMSE HAREKETE GEÇMEZ(SPK, BDDK, TDUB, SAVCILAR)
BEN HER PLATFORMDA FERYAT EDıYORUM!!!!!!!!!
AMA HEP DIşLANDIM.......
VERDığıM FıYATLARLA!!!!!!!
VE BANKALARA VERDığıM TEPKıLERLE!!!!!!!
Hep geri, hep geri,
Bir zamanlar bir banka yöneticisine şunu demiştim.......
Bu rakamlarla iş yapmak zorunda bıraktığınız benden ve diğer şirketlerden korkun!!!!!!!!!
çünkü bu rakamlarla beni, insanları ve bütün şirketleri sahtekarlığa sürüklüyorsunuz diye.
Ama 5 yıl oldu, o günkü rapor ücretinin altında rapor hazırlanıyor ve harç ücretinide şirket ödüyor.
Ben harç ücretini kabul etmedim diye bana iş göndermiyor.
BURADA SORUYORUM?!!!!!!
Bir şirket........
250TL ye
Bütün Lisansları yasal kullanarak,
Elemanlarına yasal ve hakkı olan ücreti vererek,
Tapu harcını kendisi ödeyerek,
Belediye harcını kendisi ödeyerek,
Çözüm ortağına %56 %60 ÖDEYEREK,
Her yıl sabit giderleri en az %10-25 arasında artmasına katlarak!!!!!!!
250 TL ye nasıl yazar?? hesap açık değilmi???
Tatlıpınar suç duyurusu yapmıyor..
ama ben şirket sahibi olarak yapıyorum...
BANA VE BÜTÜN şıRKETLERE BUNUN SORULMASINI ıSTıYORUM!!!!!!!
AMA YILLARDIR BUNU ıSTıYORUM.......
YILLARDIR NE BANA...
NEDE BAşKA şıRKETE BUNU SORAN YOK.............
ÇÜNKÜ.......KRAL ÇIPLAK.!!!!!!!!!

[expert16]

Sorumlu değerleme uzmanları ile şirket bünyesinde istihdam edilecek değerleme uzmanları ve konut değerleme uzmanlarının vermesi gereken beyan'da;

"Gayrimenkul değerleme faaliyetinin yanı sıra Sermaye Piyasası Mevzuatı Çerçevesinde Gayrimenkul Değerleme Hizmeti Verecek şirketler ile Bu şirketlerin Kurulca Listeye Alınmalarına ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’de belirtilen faaliyetler dışında herhangi bir faaliyette bulunmadığımı,"

maddesinin altına imza atan değerleme uzmanının başka bir faaliyette bulunması SUÇTUR!

[yasinozkan]

Baska bir faaliyet degil!!! Baska faaliyetler de bulunabilir sadece listelenen bir kac faaliyet onun disinda hepsi serbestdir.

[expert16]

Değerleme şirketleri bünyesinde :
a-) Sorumlu Değerleme uzmanları,
b-) şirket bünyesinde istihdam edilecek değerleme uzmanları

bulunmaktadır.

Bu uzmanlar listeye alınma esnasında bir beyan imzalayarak dosyaya koymaktadırlar. Bu beyan'da;

"Gayrimenkul değerleme faaliyetinin yanı sıra Sermaye Piyasası Mevzuatı Çerçevesinde Gayrimenkul Değerleme Hizmeti Verecek şirketler ile Bu şirketlerin Kurulca Listeye Alınmalarına ılişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’de belirtilen faaliyetler dışında herhangi bir faaliyette bulunmadığımı,"

ifadesini imzalayarak Sermaye Piyasası Kuruluna ibraz ederler.

Bu ifadenin altındaki imzadan sonra herhangi bir faaliyette bulunmalarının hükmü disiplin hükümlerine tabidir. Uygulayıcı ise Değerleme Uzmanı yönünden Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsü, şirket tarafından ise doğrudan Sermaye Piyasası Kurulu'dur.

şirket ortakları ve sözleşme yapmak sureti ile çalışacak değerleme uzmanları ve konut değerleme uzmanlarından istenen beyanda ise;

" Emlak komisyonculuğu alanında faaliyet gösteren herhangi bir şirkete ortak olmadığımı veya herhangi bir unvanla görev almadığımı," ifadesi bulunmaktadır.

Bu nedenle lisansını kiraya veren, değerleme şirketlerinin sorumlu değerleme uzmanı, ya da şirket bünyesinde istihdam edilen değerleme uzmanı sıfatı ile faaliyet gösteren meslektaşlarımızı buradan uyarıyorum.

Halen herhangi bir denetim yapılmamış olması, yapılmayacağı anlamına gelmemektedir. şirketlerin sürekli bilgilendirme formlarında isimleri geçen arkadaşlarımızın değerleme dışında herhangi bir faaliyetleri var ise durdurmaları, ya da sürekli bilgilendirme formlarında yazılı olan görevlerinden istifa etmeleri kendi menfaatleri gereğidir.