MESLEKİ KONULAR > DEĞERLEME ETİK KURALLARI TAKİP VE İZLEME PLATFORMU

FORUM KAHRAMANLIğINDAN GERÇEK KAHRAMANLIğA

(1/3) > >>

Halim Korkmaz:
Sayın değerleme uzmanı meslektaşlarım,
Öncelikle zor bir ülkede zor bir mesleği seçmeniz ve başarıyla yürütmeniz, tüm zorluklara rağmen başarılı değerleme raporları yapmanız takdire son derece şayandır. Tabi ki bu düşüncelerim işini düzgün yapan ve mesleğini titizlikle yürüten değeri ölçülemez "değerleme uzmanları"nadır.

Ancak görebildiğim ve takip edebildiğim kadarıyla forumda bir çok konudan "son derece şikayetçi"olan bazı meslekdaşlarım malesef "forum kahramanlığı yapmaktan öte bir şey yapmamakta bankaların ve kartelleşmiş şirketlerin burnunu sürtecek hiç bir eylemi gündeme getirmeyip sadece gaz alma babından şeyler yazmaktadır.

Sayfalarca yazı yazmaktansa yapılacak şeyi kısaca yazmayı tercih ederim. Yapılacak şey şudur;

Bu rapor fiyatlarının ve gerek şirketler gerekse tapu ve belediyeler nezdinde çalışma şartlarının; tüm muzdarip değerleme uzmanlarının tamamının katılımıyla işlerin en yoğun olduğu sonbahar vekış aylarında evvel emirde 3 gün iş bırakma, iş yapmama eylemini gerçekleştirmek, sâniyen bu eylemi 1 hafta boyunca tekrar etmek, şartların düzelmemesi halinde sâlisen iş yapmama eylemini şartlar düzelene kadar süresiz devam ettirmektir. Ancak bu söylediğim eylemler basının da dikkatini celbedecek şekilde "kredi alacaklar dikkat!!! kredileriniz zamanında yetişmeyebilir vs.." şeklinde haberlerle desteklenerek gerçekleştirilmelidir.

Yukarıda kısaca özetlediğim eylem planı tüm değerleme uzmanlarının katılımıyla ve eyleme destek verecek yeni fikirlerin ve eylemlerin oluşması halinde sevgili uzmanlarımız "forum kahramanlığından gerçek kahramanlığa adım atmış olacaklardır diye düşünüyorum.

Saygılarımla

auzgur:
Yapılmasının gerçek kahramanlık olacağını söylediğiniz eylemin, sektörün gerçekleriyle örtüşmediğini düşünüyorum.
Forum kahramanlığı yapanlar olduğu doğru ancak önerdiğiniz yöntemin de uygulanabilir dolayısı ile sonuç alınabilir olmadığı aşikar.

A.Mesut TATLIPINAR:
Sevgili Arkadaşım Halil,

Hak mücadelesini , sağlam bir fikri zemine oturtmadan, hedef belirleyip strateji  geliştirmeden , sokağa çıktığınızda sizi hamamböceği gibi ezerler. Bu haksık ve namussuz sistemden şikayetçi olan topu topu 70-80 kişiyiz. şirketlerde ücretli çalışanlar seslerini çıkartmıyorlar. Dün sahada olup bugün 3-5 kuruş para denkleştirerek şirket ortağı olan arkadaşalar saflarını belirlemek için bu hak mücadelesinin sonucunu bekliyorlar.

Taksim, Kızılay ya da Konak meydanında toplanmaya kalksak 13 kişi ya gelir ya gelmez. Sosyolojiik manada "adi kalabalık" bile olamayız. 3 gün işi bıraksak 4. gün aynı işi yine biz yapacağız. ınsanlar, ev almaktan vaz mı geçeçekler? Bu aşamada; değil sokağa, gerilla olup dağa  çıksak bile nafile. 

Yıllardır, yazıp çiziyoruz. Bizler, daha niye feveran ettiğimizi kendi meslektaşlarımıza bile anlatamadık.  3 günde Türk kamuoyuna mı anlatacağız? Vatandaşın tepkisi  eminim ki: " arpaları az gelmiş, aldıkları rüşvet yetmiyor" olacaktır.  Bugün itibariyle yaptığımız iş; vatandaşın gözünde "pezevenlikten" daha değersiz.  Nedenlerini herkes biliyor. 

Ulrike Meinof'un meşhur sözüdür. "Köleler, özgür olmak isteyenlerden nefret ederler." Değerleme camiasında, çatlak ses, vızıltı, oyun bozan damgası yiyerek en çok nefret edilen insanlar bizleriz. Biat etmiyoruz. Önümüze konan  haksız ve hukuksuz her  karara koyun gibi boyun bükmüyoruz. Kimilerine göre asiyiz, dik başlıyız.  Çünkü, her entelektüel gibi sorguluyoruz, gerektiğinde hesap soruyoruz. Üstelik bunu takma isimlerle değil, gerçek kimliğimizle yapıyoruz.  Dünyanın en tehlikeli  suçu olan düşünce suçunu işliyoruz. Çünkü bizler insanız ve düşünüyoruz.

Ben 56 yaşındayım, "dört yanımızın puşt zulası" olduğunu herkesen hatta sizden bile daha çok farkındayım.  Bu fikri mücadeleyi kendimiz için de yapmıyoruz. Bana her gün, haksızlığa uğrayan genç insanlardan  onlarca e.posta geliyor. Sahada, 3 kuruş paraya, hiç bir gelecek ve sosyal güvencesi olmadan günde 15-16 saat  köpek gibi çalıştırılan  gençlerin şikayetlerini dinliyorum.  Günde 2 rapor yazsam da olur yazmasam da olur. Cebime girecek 30-40 lira benim hayat standartımı zerre kadar değiştirmez. ıtiraf edeyim, bu sektörde aktif olarak çalışan en tuzu kuru insan belki de benim.

Bu, "ucuz kaharamalığın (!)" nedeni  para mücadelesi değil. Haysiyet ve onur mücadelesidir. Hukuk mücadelesidir. Bunun da meşru zemini fikir platformlarıdır. Sesimizi yükseltiyorsak; kimseden ulufe, cülus, bahşiş, lütuf beklediğimizden değil. Bu ilkeler ve değerler uğruna yapılan bir mücadeledir.  Ortada çok ciddi bir haksızlık ve hukuksuzluk var.

Bu fikri mücadeleyi küçümsemek, mücaledeyi sulandırmak anlamına gelir. Kusura bakmayın ama  ters köşeden provakasyondur.

Biz, sesimizi yükselten arkadaşalar "şimdilik" bu kadarını becerebiliyoruz. Buyrun, sokakları da siz örgütleyin. Katılmayan namerttir!

A.Mesut Tatlıpınar

 

Halim Korkmaz:
Sayın TATLIPINAR,
Öncelikle adım Halil değil Halim, ikincisi gerçekten büyük bilgi paylaşımına sebep olduğu için çok önemli bir görevi yerine getirdiğine inandığım bu değerli forumun üyesi olmak dışında herhangi bir arkadaşlığımız da bulunmamaktadır.

şunu belirtmek isterimki "forum kahramanlığı" derken ben sizi kastetmemiştim ancak madem üzerinize alındınız bende yazınızdaki çelişkileri paragraf paragraf açıklayayım.

Benim eylem planıma cevaben yazdığınız yazıyı irdelerken 2 kısma ayrımak uve staca saklanmış ifadelerle "ne şiş yansın ne kebap" tarzında bir yazı olduğunu daha iyi anlamaya çalışalım.

1- Yazınızda belirttiğiniz rakam ve sayılar malesef birbiriyle çelişmektedir. 1. paragrafta belirtilen şikayetçi olan 70 -80 kişilik topluluk 2. paragrafta meydanlara çıkınca bir anda 13 kişiye düşüyor, denebilirki ne var bunda insanlar gelmek istemeyebilirler. Ancak yazıda 70-80 kişilik hamamböceği olarak tarif edilen topluluk bir anda 13 kişilik "adi kalabalık"a dönüşmektedir. Sayın Tatlıpınar 5. paragrafta ise kendisine günde onlarca mail geldiğinden bahisle büyük bir fikri mücadele yaptığınızı yazmışsınız. bu onlarca maili size 13 kişilik adi kalabalık mı ? yoksa 70-80 kişilik böcek topluluğu mu atmaktadır. Size hergün gelen onlarca maili en az 6-7 farklı kişi atmakta olması lazım bu durumda da ayda 300 üzeri mail almakta sınız, nerden baksanız ayda 200 farklı kişi size mail atmakta olduğu anlaşılmaktadır. Yani burdan çıkan sonuç siz işinize geldiğinde rakamları eksik yada fazla göstererek "maniplasyon" üstadı olduğunuzu ispatlıyorsunuz.

2- 1. paragrafta hamambözeği gibi ezilebilecek olan topluluk 2. paragrafta "adi kalabalık" seviyesine yazınızın son bölümünde ise "sesini yükselten arkadaşlar" seviyesine yükselmektedir. Bu farklı tanımlamalar sizin yine işinize geldiğinde bu topluluğu farklı farklı görebildiğinizi kanıtlamaktadır.

3- ilk 3 paragrafta verdiğiniz mesaj sakın sokağa çıkmayın ezerler, mahvederler iş bıraksak bile 4. gün yine işi biz yapacağız ee madem yapacaksak niye bırakıyoruz anlamına gelen yani "ölümü gösterip sıtmaya razı eden" bir haleti ruhiyye içerisinde olduğunuzu gösteriyor. Ayrıca aman ha bu eylem yanlışını yapmamız halinde bunu basın yoluyla milletede anlatamayız arpaları az geldi diyerek zalimlere "öcü" postuda giydirmeyi ihmal etmemişsiniz.

4- 4 ve 6 arası paragraflarda ise hemen ezilenlerin safına geçip "onurlu mücadele veriyoruz o yüzden sevilmiyoruz" moduna giriyorsunuz. Ayrıca bu mücadeleyi kendin için değil o ezilen ve yazınızın il bölümünde farklı farklı tanımladığınız topluluk için yaptığınızı yoksa 30-40 lira için yapmadığınızı beyan etmişsiniz. Burada da bir rakam oyunu var günde 1-2 rapro yazan insan ayda en az 30 rapor yapar, çözüm ortağı olarak çalışan birisi 30x110 = 3.300 TL minimum kazanır. Bu rakam aylık olarak ciddi bir kazançtır. Bu durumda hayat standardınızı zerre kadar değiştirmeyecek 30 - 40 lira mı doğru yoksa aylık  3.300 lira mı?

5- Ayrıca TDUB yönetimine yedek üye olduğunuz ve karşılığında aldığınız huzur parasıda sizim hayat standardınızı zerre etkilemeyecek değilmi?

6- TDUB yönetimine bu kadar karşı yazılar yazarken aynı zamanda yönetimde olmak ve bu kararı alanlarla birlikte hareket etmek yazınızda ki ruh halinizin bir tezahürü olsa gerek

7- Yazının en son dölümünde sokakları örgütleyin katılmayan namerttir şeklindeki kısımda yine "ucuz forum kahramanlığı"nı elden bırakmadığınızın açık bir delili

Sonuç: Ben ilk yazımda belirttiğim gibi "sokağa çıkalım, eylem yapalım" falan demedim aksine " 3 gün sokağa çıkmayalım, rapor yazmayalım, bankalar o 3 günde para satamasın o zaman burunları nasıl sürtülüyor görsünler" dedim yani bankalar milletin parasını kendi paraları zannedip hem millete hemde millete hizmet edenler ettikleri zulmün hesabını versinler dedim bi de bu yolu deneyelim dedim o kadar.

Saygılarımla


A.Mesut TATLIPINAR:
Halim Bey,

Burası , herkesin eşit şartlarda fikir beyan ettiği bir tartışma platforumu. Herkesin fikri kendini bağlar. Bu tür gereksiz polemiklerle birbirimizi yıpratmayalım.  Hiç kimse, kimseye kendini beğendirmek zorunda değil.  Ya da kabul ettirmek zorunda değil. Söyleyecek sözü olan buyursun söylesin. 

Yapılmasını önerdiğiniz iş bırakma eylemi geçtiğimiz aylarda yapıldı. Yeterli katılım olmadı.  ışler falan da aksamadı. Sistemi disipline etmek  ve gaspedilen haklarımızı geri almak içib başka fikirleriniz varsa buyrun söyleyin...Ama, iş bırakma eylem fikrinizi beğenmedim. Kendi adıma desteklemiyorum. Destekleyenler varsa  elbette yapabilirsiniz.  Burası özgür bir ülke.

L ile m harflerini karıştırmam konusunda haklısınız. Bazen, hızlı okuma eğitimi almanın kurbanı oluyorum. Bu tür tapaj hataları  da yapıyorum. Kusuruma bakmayın. " Arkadaş " kelimesi konusundaki alınganlığınız ise anlamadım. Ben, değer verdiğim meslektaşlarıma, şahsen tanışmasak da  "arkadaşım" diye hitap ederim.  Benim için herhangi bir sakıncası yok. Size, Halim Bey diyebilirim.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git