MESLEKİ KONULAR > DEĞERLEME ETİK KURALLARI TAKİP VE İZLEME PLATFORMU

MESLEğıMıZE DOğRULARI SÖYLEYEREK VE SESıMıZı YÜKSELTEREK SAHıP ÇIKALIM

(1/8) > >>

ankaraa:
Sektörde gayriahlaki ve gayrihukuku işlemlerin doğal hale getirildiğini görüyoruz.
Düzenleyici otoritelerin bu platformu takip ettiğini bilerek, bağcı dövmek değil üzüm yemek niyetiyle, genele sirayet etmiş hukuksuzluğun ve kural tanımazlığın ahlak kaybı dışındaki nedenlerinin ortadan kaldırlmasını rica ediyorum.
Peki nedir bu kural tanımazlıklar!
1- Değerleme kuruluşları, SPK mevzuatında düzenlenmesi gereken ve bizzat lisanslı değerleme uzmanı tarafından değerlemesi istenen/gereken talepleri karşılayabilmek için lisanslı olmayan personeli kullanıp, bünyesindeki herhangi bir lisanslı değerleme uzmanını, görmediği taşınmaza ilişkin başkası tarafından hazırlanan rapora, rapor hazırlayan kişi olarak imza atmaya zorluyor. Genellikle iş endişesi nedeniyle hedefine ulaşıyor. Bu ve benzeri haksız uygulamalarla,  değerleme kuruluşları, daha fazla lisanslı değerleme uzmanı istihdam etmekten imtina ediyor.
2- Çözüm ortakları yanlarında çalıştırdıkları birçoğu üniversite mezunu dahi olmayan ve çoğu zaman işten anlamayan birkaç personele tüm iş yükünü yıkarak,  daha karlı işlere koyuluyor. Bu durum sektöre bariz bir şekilde şöyle yansıyor: Birçok değerleme kuruluşu yetkilisi, anlaşma yaptığı çözüm ortağı ile çoğu zaman görüşme fırsatı bile bulamıyor. Neden? Çünkü o beyefendi çok meşgul ve değerleme kuruluşunda çalışan lisanslı değerleme uzmanı, onun yanında çalıştırdığı, emeğinin karşılığı da çoğu zaman verilmeyen personele nasıl olsa işi öğretmek zorunda! Eğer kendi biliyorsa tabi ve karşısındaki henüz "fiyat" ile "değer" kavramlarının farklı olduğunu bile bilmeyen biri iken varın başarı şansını siz değerlendirin.
3- Bu kuralsız yapı ile mücadele etmek isteyen lisanslı değerleme uzmanının ise piyasada hiçbir ayrıcalığı yok.
4- Böyle olunca sektör 1 rapor hazırlayana karşın en az 2 tane kontrol elemenı istihdamı şeklinde kurgulanıyor. Hazırlanan rapor, değerleme kuruluşunda istihdam edilen tecrübeli personel tarafından kontrol ediliyor. Banka yetkilileri bir kez daha kontrol ediyor. Sonuç: Kontrolü olmazsa olmaz bir yapı oluşturulmuş ve bu yapıda istihdam edilenler, eksiklerini örtbas etmek için sürekli birbirini kontrol ediyor. Komik doğrusu. Daha komiği standardı olmayan bir iş yapılıyor. Ve her isteyen, değerleme kuruluşuna istediği şekilde rapor düzenletiyor.
5- Peki bu kuralsız yapıda hata yapan ne oluyor dersiniz. ışten çıkarılıyor tabiki. Ne de olsa yeni mezun bir üniversite mezununu daha ucuza istihdam etmek daha avantajlı. ışi öğrenirse tecrübeli bir personel kazanır. ışi öğrenemezse ne hali varsa görsün. Eğitim almadı, mesleki yeterliliği yok, ancak hata yaparsa tüm ihale o yeni yetme personelin üzerine kalıyor. Neden! Ağababalar, alışmış bir kere adam harcamaya. Hiç derler mi? Biz haksızız, zamana yaygın bir eğitim programı düzenlemeliydik. Bu yeni yetme personele bu kadar iş yükleyip onun hataya düşmesine biz neden olduk diye.
6- Zulümle abad olunmaz. Yetki sahibi olanlar bu gidişe dur demezlerse onlar da bu işin vebalinde ortaktır.
7- Değerleme uzmanının ne uzmanlığı kalıyor mevcut sistemde ne de adamlığı. Bankadaki kontrol personeli arayıp diyor ki;  şu raporu şöyle şöyle yapacaksın. Neden! Bu isteğiniz aramızdaki yazılı metne aykırı diyorsunuz. Yok öyle değilmiş. Bu özel bir durummuş ve bu işe özel olarak böyle yapmalıymışız. Acizlik burada başlıyor. Tamam yapayım. Peki nasıl! Böyle yapmam gerektiğini içeren bir mesaj atın yapayım diyosunuz! Ne hale gelmiş bu meslek...
8- Bunlar genele ilişkin hakikatler, şühesiz böyle davranmayan işveren ve işçiler de var. Amacım kimseyi kırmak değil ancak malesef genel durum malesef böyle.
Vesselam.

onur85:
Birkaç ekleme:

9- Lisanslı değerleme uzmanlarına Sigorta Eksperleri ve Lihkab eksperlerinin aksine Anonim şirket kurmaksızın çalışma hakkı tanınmıyor ve şirketlerin kafesine hapsediliyor.

10- ışi başından sona kadar yoğun emekle götürüp sonlandıran çözüm ortağı sıfatlı lisanslı uzman %50 gibi komik bir orana tamah etmeye zorlanıp yalnızca Türkiye'de olan bu adaletsiz gelir paylaşımına maruz bırakılıyor.

11- Değerleme uzmanlarına haksız yere kin güden devlet kurumu çalışanları ve başta tapu müdürlükleri Ziraat Bankası ZULÜMÜNE, bir kamu görevi yapan biz eksperleri maruz bırakıp tatmin olmaktadırlar.

UZMAN01:
Söylediklerinizin bir çoğuna katılıyorum. Tespitleriniz için takdirlerimi sunuyorum.

Müsaade ederseniz ben farklı bir şey sormak isterim. Ben daha çok yazdıklarınızdan şu ifadenize takıldım:


--- Alıntı yapılan: ankaraa - Şubat 04, 2013, 11:22:32 ÖS ---
 Eğer kendi biliyorsa tabi ve karşısındaki henüz "fiyat" ile "değer" kavramlarının farklı olduğunu bile bilmeyen biri iken varın başarı şansını siz değerlendirin.


--- Alıntı sonu ---

Ne zamandır sormak istiyordum şimdi kısmet oldu.
 Ara sıra merak ediyorum acaba bu mesleği icra edenler bu iki kavramın birbirinden farkını hakkı ile biliyorlar mı?

Saygılarımla...

auzgur:
Sn. "çetingeç" ten alıntıdır:
"Sayın Meslektaşlarım görüşlerinize katılıyorum.Sektörde serbest çalışan yaklaşık 200 yakın lisanslı değerleme uzmanlarından 1 arkadaşımızı bile yönetime layık görmeyenlerden bir şey beklemiyoruz.Birliğe defalarca web sitesinde ıllerde serbest çalışan çözüm ortaklarını gösteren bölüm açılmasını istememize rağmen bize hiç faydası olmayan gereksiz bir sürü bölümler bulunmaktadır.Çünkü serbest çalışan arkadaşlar bir araya gelmesin örgütlenmesin diye düşünülüyor her halde.
Bazı arkadaşlarlardan etik olmayan şekilde şirketlerde ve çözüm ortakları yanında asgari ücretle çalışanların ekspertizde menfaat tespitine göre değer verdikleri konuşuluyordu inanmıyordum ama geçen hafta ekspertizine gittiğim ciddi bir emlak firması müdüründen genç arkadaşların 150 TL çorba parası yemek parası yol parası adı altında istenilen değeri yazdıklarını öğrenince şok oldum yıllarca devlet ve özel sektörde yönetici müdür v.s. olarak üst düzeyde görev yapmış emekli olmuş bizler  kalitenin düştüğü bu sektörde nasıl çalışacağız.
Tapu da ve belediyede görüyorum 18-20 yaşında lise mezunu bir genç elinde 15-20 taleple geliyor hiç bir inceleme yapmadan resimleri çekiyor,diğer bir akradaşı telefonla belediyeden imar durumları v.s. bilğileri alıyor,çalıştıkları çözüm ortaklarının bürosuna gidiyor verileri 2 yıllık tekniker arkadaşlarına veriyor ekspertizide 1-2 tekniker arkadaşlar yapıyor bürodada bilgisayarı iyi kullanan rapor yazan arkadaşlarıda raporu yazıp süslüyor ve gönderiyor bizlerin bunlar ile rekabet etme şansımız varmı,Bunlara iş veren SPK VE BDDK  listesindeki şirketlerde ayda nasıl oluyorda 100-150 rapor hazırlanıyor diye hiç merak etmiyor."
Konu ile ilgili olduğundan burada paylaşmayı uygun gördüm.

creacer:
Yazdıklarınızın tamamına katılıyorum, ama belirttiğiniz durumlar Lisanslı Değerleme şirketlerinin menfaatlerini zedeleyici özellik taşımamaktadır. Bu durumda TDUB'nin bu sorunları çözmek için çaba sarfedeceğini düşünmek mevcut yönetim yapısı düşünüldüğünde saftlıktan öteye gitmez. Yani kısacası TDUB için bahsettiğiniz konular vardır ama yoktur var gibi yok gibi bişey işte...

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git