Gönderen Konu: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!  (Okunma sayısı 6095 defa)

AZT

  • YENİ ÜYE
  • STANDART
  • *
  • İleti: 32
SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« : Aralık 25, 2012, 05:02:05 ÖS »
Bu rapor fiyatlarıyla
herkes suç işliyor!!!!

 

« Son Düzenleme: Ekim 14, 2017, 11:49:06 ÖÖ Gönderen: AZT »

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #1 : Ocak 26, 2013, 11:16:14 ÖS »
Bankaların kredi lehdarı müşteriden 650 tl tutarında tahsil ettikleri ekspertiz ücretinden değerleme uzmanına kalan 100 tl birilerini çok mutlu ediyorki kimse sesini çıkarmıyor. Resmi kurumlar dahil.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #2 : Ocak 27, 2013, 12:45:21 ÖÖ »
Sevgili Onur,

Klasik sözdür: " Sistemden beslenenler, sistemi değiştiremezler!" 

2007 Yılında çıkarılan 5582 sayılı kanununda;  değerleme mesleğinin usul ve esaslarını belirleyen bölümü şekillendirilirken yanlış bir yola girildi. Mevzuatta hala ciddi boşluklar ve kopukluklar var. Değerleme Mesleği'nin vesayeteni elinde tutan SPK bürokratları; hala, gerçek kişi değerleme uzmanlarını yok sayarak,  bu işi sadece "naylon"sermaye şirketleri aracılığıyla yürütebilecekleri zannediyorlar. Yanılıyorlar... Er veya geç bu hatadan dönülecektir. 

Hiç bir sistem, sonsuza kadar alavare, dalavere, hile, hurda ve sahtekarlıkla yürümez. Bir yerde tıkanır, tökezler, patlar. Türkiye'de "taşınmaz değerlemesi" maskesi altında kirli bir oyun oynanıyor.  Birileri, göz boyama, manüplasyon, sahtekarlık ve aldatmaca üzerine inşa edilmiş bu kirli düzenden çok para kazanıyor olabilir.  Ama, A'dan Z'ye bir değerleme raporu hazırlayan uzmanın cebine net 60- 70 TL bile girmezken; vatandaşın cebinden 650-700 TL para çıkıyorsa bu işte  bariz bir NAMUSSUZLUK var demektir.   Bu namussuz soygun düzenine göz yuman herkes; bu namussuzluğa ortaktır.

Neredeyese; 100 yıldan fazla bir süredir, taşınmaz değerlemesinin ciddi bir  meslek olarak kabul gördüğü hiç bir medeni ülkede böyle bir sistem yok. Adı üzerinde; bahsettiğimiz konu "iş" değil " , " ticaret" değil.  Yüzde yüz emeğe, bilgiye ve liyakata dayalı  "kamu görevi" niteliğinde bir "meslek".  Ticaret şirketlerinin mesleği olmaz.

Meselenin arka planında hangi kirli pazarlıkların ya da rant oyunlarının döndüğünü bilmiyorum.  Ama, 5 yıldır, her gün sahaya çıkarak değerleme yapan bir yurttaş olarak  bildiğim ve gördüğüm; işlerin gün be gün sarpa sardığı, yozlaştığı,  insan kalitesinin düştüğü, her türlü sahtekarlığın kanıksandığı bir hale dönüştüğüdür.

Kapitalist sistemin de; kendi mantığı içinde bir ahlak anlayışı vardır. Bu denli bariz namussuzluğa, yaygın sahtekarlığa, haksız rekabete tahammülü yoktur.

Ben de; sevgili Azmi kardeşim gibi; bu ahlaksız soygun düzenine, namussuzluğa ve ahlaksızlığa ortak olmamak için yüksek sesle karşı çıkıyorum. farkında olmadan tarihe not düşüyor da olabilirim.  Yazdığım her kelimenin arkasındayım.  Her türlü merci karşısında yazdıklarımı ispat etmeye ve savunmaya hazırım.  Rakamlarla, istatistiklerle, muhasebe ile aram iyidir. Sistemin kirli yüzünü deşifre etmek için hafiye olmaya da gerek yok... Çok basit bir kaç soru ve araştırmayla pek çok sahtekarlık gün yüzüne çıkarılabilir.

Söyleyebileceğim tek söz, herkesin safını belirlemesidir.  Ya bu işi dünya standartlarında adam gibi yaparız ya da çelişkileri keskinleştirmek adına meydanı tümüyle "çakallara" bırakırız.

Saygılarımla,

A.Mesut Tatlıpınar

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #3 : Ocak 27, 2013, 06:17:31 ÖS »
Sevgili Onur,

Klasik sözdür: " Sistemden beslenenler, sistemi değiştiremezler!" 

2007 Yılında çıkarılan 5582 sayılı kanununda;  değerleme mesleğinin usul ve esaslarını belirleyen bölümü şekillendirilirken yanlış bir yola girildi. Mevzuatta hala ciddi boşluklar ve kopukluklar var. Değerleme Mesleği'nin vesayeteni elinde tutan SPK bürokratları; hala, gerçek kişi değerleme uzmanlarını yok sayarak,  bu işi sadece "naylon"sermaye şirketleri aracılığıyla yürütebilecekleri zannediyorlar. Yanılıyorlar... Er veya geç bu hatadan dönülecektir. 

Hiç bir sistem, sonsuza kadar alavare, dalavere, hile, hurda ve sahtekarlıkla yürümez. Bir yerde tıkanır, tökezler, patlar. Türkiye'de "taşınmaz değerlemesi" maskesi altında kirli bir oyun oynanıyor.  Birileri, göz boyama, manüplasyon, sahtekarlık ve aldatmaca üzerine inşa edilmiş bu kirli düzenden çok para kazanıyor olabilir.  Ama, A'dan Z'ye bir değerleme raporu hazırlayan uzmanın cebine net 60- 70 TL bile girmezken; vatandaşın cebinden 650-700 TL para çıkıyorsa bu işte  bariz bir NAMUSSUZLUK var demektir.   Bu namussuz soygun düzenine göz yuman herkes; bu namussuzluğa ortaktır.

Neredeyese; 100 yıldan fazla bir süredir, taşınmaz değerlemesinin ciddi bir  meslek olarak kabul gördüğü hiç bir medeni ülkede böyle bir sistem yok. Adı üzerinde; bahsettiğimiz konu "iş" değil " , " ticaret" değil.  Yüzde yüz emeğe, bilgiye ve liyakata dayalı  "kamu görevi" niteliğinde bir "meslek".  Ticaret şirketlerinin mesleği olmaz.

Meselenin arka planında hangi kirli pazarlıkların ya da rant oyunlarının döndüğünü bilmiyorum.  Ama, 5 yıldır, her gün sahaya çıkarak değerleme yapan bir yurttaş olarak  bildiğim ve gördüğüm; işlerin gün be gün sarpa sardığı, yozlaştığı,  insan kalitesinin düştüğü, her türlü sahtekarlığın kanıksandığı bir hale dönüştüğüdür.

Kapitalist sistemin de; kendi mantığı içinde bir ahlak anlayışı vardır. Bu denli bariz namussuzluğa, yaygın sahtekarlığa, haksız rekabete tahammülü yoktur.

Ben de; sevgili Azmi kardeşim gibi; bu ahlaksız soygun düzenine, namussuzluğa ve ahlaksızlığa ortak olmamak için yüksek sesle karşı çıkıyorum. farkında olmadan tarihe not düşüyor da olabilirim.  Yazdığım her kelimenin arkasındayım.  Her türlü merci karşısında yazdıklarımı ispat etmeye ve savunmaya hazırım.  Rakamlarla, istatistiklerle, muhasebe ile aram iyidir. Sistemin kirli yüzünü deşifre etmek için hafiye olmaya da gerek yok... Çok basit bir kaç soru ve araştırmayla pek çok sahtekarlık gün yüzüne çıkarılabilir.

Söyleyebileceğim tek söz, herkesin safını belirlemesidir.  Ya bu işi dünya standartlarında adam gibi yaparız ya da çelişkileri keskinleştirmek adına meydanı tümüyle "çakallara" bırakırız.

Saygılarımla,

A.Mesut Tatlıpınar

Sevgili ve saygıdeğer Mesut Hocam,
Söyledikleriniz ve paylaşımlarınızın tamamına katılıyorum ve hepsi birebir karşılaştığım sorunların saptanmasına yönelik tespitler. Biraz özel olacak ama profilinizdeki mail adresinizden bu konularla ilgili aklıma takılan birkaç hususu şahsınza danışmak için mail yollayabilir miyim? Geçerli midir?

ılgili husularla ilgili tarafınıza ulaşabilmem halinde yanıt kazanacak görüşlerimi yine bu platformda mesleştaşlarımla paylaşmaktan mutluluk duyacağım.

Saygılarımla,

Onur Güzel

Exper

  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 277
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #4 : Ocak 27, 2013, 08:18:38 ÖS »
Sevgili Onur,

Klasik sözdür: " Sistemden beslenenler, sistemi değiştiremezler!" 

2007 Yılında çıkarılan 5582 sayılı kanununda;  değerleme mesleğinin usul ve esaslarını belirleyen bölümü şekillendirilirken yanlış bir yola girildi. Mevzuatta hala ciddi boşluklar ve kopukluklar var. Değerleme Mesleği'nin vesayeteni elinde tutan SPK bürokratları; hala, gerçek kişi değerleme uzmanlarını yok sayarak,  bu işi sadece "naylon"sermaye şirketleri aracılığıyla yürütebilecekleri zannediyorlar. Yanılıyorlar... Er veya geç bu hatadan dönülecektir. 

Hiç bir sistem, sonsuza kadar alavare, dalavere, hile, hurda ve sahtekarlıkla yürümez. Bir yerde tıkanır, tökezler, patlar. Türkiye'de "taşınmaz değerlemesi" maskesi altında kirli bir oyun oynanıyor.  Birileri, göz boyama, manüplasyon, sahtekarlık ve aldatmaca üzerine inşa edilmiş bu kirli düzenden çok para kazanıyor olabilir.  Ama, A'dan Z'ye bir değerleme raporu hazırlayan uzmanın cebine net 60- 70 TL bile girmezken; vatandaşın cebinden 650-700 TL para çıkıyorsa bu işte  bariz bir NAMUSSUZLUK var demektir.   Bu namussuz soygun düzenine göz yuman herkes; bu namussuzluğa ortaktır.

Neredeyese; 100 yıldan fazla bir süredir, taşınmaz değerlemesinin ciddi bir  meslek olarak kabul gördüğü hiç bir medeni ülkede böyle bir sistem yok. Adı üzerinde; bahsettiğimiz konu "iş" değil " , " ticaret" değil.  Yüzde yüz emeğe, bilgiye ve liyakata dayalı  "kamu görevi" niteliğinde bir "meslek".  Ticaret şirketlerinin mesleği olmaz.

Meselenin arka planında hangi kirli pazarlıkların ya da rant oyunlarının döndüğünü bilmiyorum.  Ama, 5 yıldır, her gün sahaya çıkarak değerleme yapan bir yurttaş olarak  bildiğim ve gördüğüm; işlerin gün be gün sarpa sardığı, yozlaştığı,  insan kalitesinin düştüğü, her türlü sahtekarlığın kanıksandığı bir hale dönüştüğüdür.

Kapitalist sistemin de; kendi mantığı içinde bir ahlak anlayışı vardır. Bu denli bariz namussuzluğa, yaygın sahtekarlığa, haksız rekabete tahammülü yoktur.

Ben de; sevgili Azmi kardeşim gibi; bu ahlaksız soygun düzenine, namussuzluğa ve ahlaksızlığa ortak olmamak için yüksek sesle karşı çıkıyorum. farkında olmadan tarihe not düşüyor da olabilirim.  Yazdığım her kelimenin arkasındayım.  Her türlü merci karşısında yazdıklarımı ispat etmeye ve savunmaya hazırım.  Rakamlarla, istatistiklerle, muhasebe ile aram iyidir. Sistemin kirli yüzünü deşifre etmek için hafiye olmaya da gerek yok... Çok basit bir kaç soru ve araştırmayla pek çok sahtekarlık gün yüzüne çıkarılabilir.

Söyleyebileceğim tek söz, herkesin safını belirlemesidir.  Ya bu işi dünya standartlarında adam gibi yaparız ya da çelişkileri keskinleştirmek adına meydanı tümüyle "çakallara" bırakırız.

Saygılarımla,

A.Mesut Tatlıpınar

Mesut Bey bu yazdıklarınızın altına imza atarım, ama artık düzelmesinin çok zor olduğunu düşünüyorum, ilk olarak değerleme işinin sadece lisanslı firmalar tarafından yapılması ve lisanslı uzmanların bu firmalara mecbur bırakılması bu çarkın temelini oluşturmakta, daha vahim olanı ise bu şirketlerin TDUB yönetimine ortak edilmesi ve geriye dönüşümün imkansız kılınmasıdır. Yani siz veya ben  toplantıda lisanslı uzmanların bireysel olarak iş yapabilmelerini ı ortaya atsak ve TDUB'un desteğini istesek anında afaroz ediliriz gibi hissediyorum. Diğer husus ise müşteriden alınan 500-650 TL alınan ekspertiz ücretinin firmalara 250-300 olarak aktarılması konusu. Konu hakkında çok yorum yapamıyorum çünkü orada olay çok farklı banka müşteriden oyle sabit 550-650 felan almıyor. TUTTURABıLDığı alıyor. Müşterilere soruyorum kimisi 300 kimisi 500 kimisi 650 hatta bir fabrika ekspertizinde adamdan 4000 TL alındığını duydum, oyle matah bir fabrika da değildi 3000 m2 felan, Bence kurulan fiyat oluşturma heyetinin müşteriden alınacak olan bedelide belirlemesi gerekir. Yada fiyat açıklanınca sonuç ta resmi gazetede yayınlanacak, vatandaş bankaya gidip kardeşim resmi gazetede yayınlanmış bir ücret var siz benden nasıl 600 TL talep edersiniz deyip şikayet edebilmeli

taskin

  • YENİ ÜYE
  • *
  • İleti: 3
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #5 : Ocak 28, 2013, 01:00:18 ÖÖ »
Benim kişisel fikrim vatandaşın,  bu fiyatlar konusunda bilgilendirilmesidir. Ekspertiz hizmeti için alınan meblağların hesabını bizden daha iyi soracaklarına eminim.. başka türlü bu işin düzeleceğine inanmıyorum... Basında hergün, geriye dönük bankalar tarafından alınan dosya ücretlerin, kredi kartı aidatları, vs....lerin  mahkemeler tarafından iade edilmesi gerketiğini okuyoruz lakin ekspertiz hizmeti ücretleri konusunda herhangi bir yazı çıkmıyor. Eğer bu olay basın tarafından gündeme gelirse devlet tarafından bi iyileştirme yapılabileceğini düşünüyorum...

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #6 : Şubat 11, 2013, 12:03:29 ÖS »
TEKRAR EDıYORUM!!!
Kral çıplak..........................
Neden????
Neden yukarıda yaptığım ihbarı................
şirket sahibi olarak itirafı(ZORUNLU SUÇUMUN) kimse bana sormuyor????
TÜRKıYE
Muz Cumhuriyeti olmasa idi!!!!!!!!!
Hukuk devleti olsaydı!!!
Yukarıdaki ve bu platformdaki bütün paylaşımları delil kabul edip.......
heman harekete geçerdi.
Nerede SPK???
Nerede BDDK?????
Nerede TDUB?????
Nerede SAVCILAR???
Tekrar ediyorum!!
HIRSIZ VAAAAAAAAAAAAAAAAAAR!!!
Değerleme sektöründeki bütün insanlar açık açık soyuluyor!!
ve bu soygunda zorla alet olarak kullanılıyorum.
DUYAN YOKMU???

Not: Bilmeyenler için. Benim adım Mimar Ahmet Ziya TOPSAKAL
AZT benim her yerde kullandığım kısaltılmış ismimdir.
AKTıF GD nin sahibiyim. Beni bilen bilir.
şirket sahipleri ve yöneticileri gerçeği söylediğim için beni sevmez.!!!!!

Ahmet Ziya hocam, bence ne savcı ne de üzerine alınmasını beklediğiniz Bddk, Spk yetkilileri bu forumu takip etmiyor. Bence tespit ettiğiniz hukuksuzlukları bizzat Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Konu eskale edilip hayırlara vesile olacak emsal dava ve kararlara gebe kalabilir.

fikret8082

  • YENİ ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • *
  • İleti: 51
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #7 : Şubat 13, 2013, 05:50:01 ÖS »
Berberlik lisansı olmayan Berberlik veya kuaförlük yapabilirmi,şöför ehliyeti olmayan şöförlük yapabilirmi,Kabzımallık belgesi olmayan kabzımallık yapabilirmi,örnekler uzar gider tabiiki yapamaz çünkü meslek odaları müsaade etmez.
TDUB niçin SPK ya,Bankalar birliğine,BDDK na ve Rekabet kuruluna müracaat edip bizim lisanslı üyelerimiz yeterli iş bulumadıkları ve etik kurallara uyma mecburiyeti bulunduğundan sektörde vasıfsız ve lisanssız kişilerle rekabet edemediğini ve yasaklanmasını istemiyor.
şu an gerek bazı çözüm ortaklarının gerekse bazı basiretsiz şirketlerde çalışan Mimar mühendis veya lisanslı arkadaşlar maaşlarını alamamakta ve sürekli oyalanmaktadır.Bunun sonuçu sektörün YUMUşAK KARNI ise 10 yakın kurumsal şirket haricinde şirketlerin çoğunluğu çalışanlarının bankaya maaşlarını 2200-2500TL arasında yatırmakta,SGK ve GELıR ıDARESı BAşKANLIğINA ise bu kişilerin asgari ücretten beyannamesini yıllardır vermektedirler.
En küçük bir ihbar mektubunda ve ya şikayet dilekçesinde bankaya yatan maaş ile bodroda gösterilen asgari ücret arasındaki farkın sigorta kesinti primi ve gelir vergisi farkı usulsüzlük cezası,yasal faizini şirketler 300.00-500.000TL arasında ödenmiş sermayelerinin tamamını bu cezalara yatırsa devletten kendini kurtarması çok zor.
Kısa dönemde kazandım diyen kurumsal çalışmayan şirket sahipleri sadece emanetci şirket envanterindeki araç gereç bankadaki paraları ve tüm itibarları her an gidebilir bekleyip göreceğiz.

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #8 : Haziran 10, 2013, 05:39:35 ÖS »


Bu denli dürüst ve açık sözlü davrandığı için değerli meslektaşım sevgili AZT'ye teşekkür ederim.

A. Mesut Tatlıpınar

YORUMSUZ:

Bu rapor fiyatlarıyla
herkes suç işliyor!!!!
lisans kiralamayan şirket yoktur. olamazda.
maliyet analizi yapıldığında bu apaçık ortadadır.
kimse ne kendini nede başkasını kandırsın.
Bunu Bankalarda, SPK da BDDK da, TDUB de biliyor.
Ben şirket sahibi olarak açıkça söyllüyor ve ve ihbar ediyorum.....
suç duyurusu yapıyorum... ama bütün kurumlar kulak tıkıyor.
Herşey sizinde belirttiğiniz gibi yasalara uygun yürüse..!
herkes hakkını alır. en azından hakkı olana yakını alır......
VEEEE!! EN BASıT RAPOR ÜCRETı ASGARı 600TL OLUR!!!!!!
VE OLMALIDIR..
BUNU BENıM ıLKOKULDAKı ÇOCUKLARIM DAHı HESAPLAYABıLıR!!!!
AMA...........................................!!!!!!!!
Herkes kısa vadeli hesap ve çıkarlarla hem suç işliyor.... hem ......
Kamu kurumları tebliğ ve yasaklarla kendini koruyor!!! ben yasayı yazdım gerisine karışmam deyip işin içindebn çıkıyor!!
Banka ; ben taaaaaaki rapor patlayana kadar yasa masa tanımam. Ama rapor patladığında herkesi sorumlu tutarım diyor.
TDUB ;; ne yaptığını kendide bilmiyor!!!! kararsız tavırlarla.... aidat toplayıp çarçur etmekle meşgul!!!
şirketler gittiği yere kadar vurgun peşinde.!!!!!!
Lisans sahibi bireylerse;; yine günü kurtarma peşinde. Rastlarsa birilerinin büyük taleplerine cevap vererek ........??!!
Çözüm ortakları zaten sahada her türlü istismara açık.!!!!! Denetleme imkanım yok. En azından benim yok!!!!!
HER şEY AÇIK OLMASINA RAğMEN NEDEN KıMSE HAREKETE GEÇMEZ(SPK, BDDK, TDUB, SAVCILAR)
BEN HER PLATFORMDA FERYAT EDıYORUM!!!!!!!!!
AMA HEP DIşLANDIM.......
VERDığıM FıYATLARLA!!!!!!!
VE BANKALARA VERDığıM TEPKıLERLE!!!!!!!
Hep geri, hep geri,
Bir zamanlar bir banka yöneticisine şunu demiştim.......
Bu rakamlarla iş yapmak zorunda bıraktığınız benden ve diğer şirketlerden korkun!!!!!!!!!
çünkü bu rakamlarla beni, insanları ve bütün şirketleri sahtekarlığa sürüklüyorsunuz diye.
Ama 5 yıl oldu, o günkü rapor ücretinin altında rapor hazırlanıyor ve harç ücretinide şirket ödüyor.
Ben harç ücretini kabul etmedim diye bana iş göndermiyor.
BURADA SORUYORUM?!!!!!!
Bir şirket........
250TL ye
Bütün Lisansları yasal kullanarak,
Elemanlarına yasal ve hakkı olan ücreti vererek,
Tapu harcını kendisi ödeyerek,
Belediye harcını kendisi ödeyerek,
Çözüm ortağına %56 %60 ÖDEYEREK,
Her yıl sabit giderleri en az %10-25 arasında artmasına katlarak!!!!!!!
250 TL ye nasıl yazar?? hesap açık değilmi???
Tatlıpınar suç duyurusu yapmıyor..
ama ben şirket sahibi olarak yapıyorum...
BANA VE BÜTÜN şıRKETLERE BUNUN SORULMASINI ıSTıYORUM!!!!!!!
AMA YILLARDIR BUNU ıSTıYORUM.......
YILLARDIR NE BANA...
NEDE BAşKA şıRKETE BUNU SORAN YOK.............
ÇÜNKÜ.......KRAL ÇIPLAK.!!!!!!!!!
 



A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #9 : Temmuz 31, 2013, 11:28:21 ÖS »
Sevgili AZT,

Gazan mübarek olsun:)  şahit, bilgi ya da belge ihtiyacınız olursa lütfen çekinmeden arayınız.

Günümüzden 2,500 yıl önce yaşamışı ünlü filozof Platon'un meşhur sözdür.  "Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer . Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü, kimin kimi yiyeceğine  suyun akışı karar verir"

Hak, hukuk ve adalet uğruna verilen her mücadele kutsaldır. Keşke, medeni insanlar gibi bir masa etrafına oturup makul, adil, hakkaniyetli kararlar alarak uygulayabilsek... Ama olmuyor işte... Karşımızda, aklı başında ve dürüst  muhataplar bulamıyoruz.  Kendimiz çalıp kendimiz oynuyor, kendi kendimize gelin güvey oluyoruz...

Bu kirli rant düzeninin mağduru da, faili de,  yani hemen herkes, korunaklı zannettiği bir siperin arkasına gizlenmiş  nefes bile almadan olup biteni seyrediyor...   

Kim bilir, belki de bu haram kazanç bazılarına çok tatlı geliyordur... Vatandaşın cebindeki üç kuruş paraya göz diken, hayata yeni atılmış genç insanların  emeğini ve alın terini, en ahlaksız, en vahşi, en sinsi, en acımasız vaatlerle iğfal ederek onların geleceklerini çalan  bu harami düzen, hep böyle sürsün istiyorlar... Ama, herkes şunu bilsin: Bu ahlaksız  soygun düzeni, sonsuza kadar sürmeyecektir! Hakkın ve hakikatin karşısında hiç bir şer ittifakı ayakta kalamaz!

ışte bu yüzden; hep birlikte, gözlerimiz kapalı, kulaklarımız tıkalı son sürat toslayacağımız duvara doğru yol alıyoruz...

A.Mesut Tatlıpınar

ÇÇR

  • STANDART
  • **
  • İleti: 31
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #10 : Ağustos 01, 2013, 03:41:19 ÖS »
    AZT ve Mesut Tatlıpınar'a teşekkürler.
    Değerleme Uzmanları  cephesinden bakıldığında sektörün  şu tarafı iyi diyebilen bir kişi varmı ?
    Ferdi olarak sorunlar dile getiriliyor.Muhataplar sağır ve dilsiz.
    Bankaların markajında, onlar işverenimiz  pozisyonundayız.Halbuki parayı veren vatandaş, işvrende  vatandaş olur.
    Sektörün yapılanması yeniden dizayn edilmelidir.ıl bazında değerleme büroları oluşturlmalı.Vatandaş bürolara müracatla değerleme işlemi başlamalı.
    Değerlemesini yaptığın her taşınmazın olumsuz durumunda kefili değerleme uzmanı oluyor.100-200 bin TL lik kefilliğe masraflar çıkıldığında 150
    TL'ye   benim garip değerleme uzmanım  kefil oluyor.O kadar ucuzmuyuz.Herkes hakkını aramaktan korkar olmuş.Çünkü iş göndermezler.Sert bir
     bakış,ağır  bir yumrukla seni perişan ederler. Sorunlar,bakan seviyesnde dile getirilmelidir.
     Bir siyasini dediği gibi yollar yürümekle aşınmaz sözü gibi iş bu forum siteside yazmakla dolmaz.
     Sorunların girdap olduğu,emeğin  yoğun, sorumluluğun çok, kefilliğin  ucuz olduğu ortamdan bir kısım değerleme uzmanları sektörden kaçmaktadır.
     Kırmadan ,dökmeden sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkalarına yapılmasınıda göz yummayaçaksın hakkı hukuku çiğnemeyeçeksin.
     Tüm A.ş leri, çözüm ortaklarını ucuz kefillikten kurtulmak için, birlik olmaya haklarını aramaya davet ediyorum

onur85

  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 208
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #11 : Ağustos 02, 2013, 12:13:31 ÖÖ »
Tüm görüşlere sonuna kadar katılıyorum, zaten sektörde alın teri döken ve işini hakkıyla yapan, hattâ yeri geldimi saha incelemesi-tapu-belediye incelemesi-emsal araştırması ve rapor yazımı işlerini sadece 1 iş için günde 12 saat çalışarak ancak tamamlayabilen, yani yoğun emek sarfeden ve karşılığında brüt 150 lira alan SPK lisanslı meslektaşlarımın hepsine gösterdikleri duyarlılık içinde teşekkür ediyorum.

Halihazır durumda bankalar mükemmel iş için minimim ücret politikasını uyguluyorlar. şirketlerde bu politikaya iş kaybetmemek için eksperi düşünmeden açıkça çanak tutuyorlar. Buna ilave olarak AZT kardeşimizin ve Mesut Bey'in ifade ettiği türlü çakallıklar ve sömürü düzeneğine karşı yargıda çeşitli sebeplerle mücadele veriliyor. Ayrıeten, yapılan negatif ayrımclık, haksız rekabet ve benzeri kul hakkı tecavüzüne daimi düzeyde devlet yetkili makamlarınca da destek verilmekte.

Bu iş için sarf edilen emek ve ciddiyet bu mesleğin hiçbir döneminde bu kadar yoğun ve üst seviye olmamasına karşın uzmanın eline geçen net ücret 5 sene öncesininde altında, temin edilen saygınlık ve kamu kurumlarında görülen muamele, bankaların eksperler hakkında düşündükleride yine aynı şekilde minimum düzeyde. Buna rağmen iş ahlakını, ciddiyetini ve UDES teamüllerini yaptığı çalışmalarda büyük bir titizlik ile muhafaza edebilen değerli meslektaşlarımıza "bu iş daha ne kadar bu düzende devam edecek Allah aşkına!" demekten kendimi alamıyor ve sevgilerimi sunuyorum.
« Son Düzenleme: Ağustos 02, 2013, 12:18:39 ÖÖ Gönderen: onur85 »

A.Mesut TATLIPINAR

  • A.MESUT TATLIPINAR
  • GOLD ÜYE
  • GOLD ÜYE
  • ***
  • İleti: 339
Ynt: SUÇ DUYURUSU!!!!!! KRAL ÇIPLAK!!
« Yanıtla #12 : Ağustos 02, 2013, 01:17:57 ÖÖ »
Değerli arkadaşlarım,

Zannetmeyin ki bizim burada şikayetçi olduğumuz sahtekarlıkları  ve düzenbazlıkları bizden başka  bilen ve gören yok... Bu sektörün en akıllı, en uyanık  insanları elbette bizler değiliz.  Bu işe, kıyısından köşesinden bulaşmış hemen herkes olup bitenin farkında.
 
Ama sorun şu:  Gelinen noktada; eğer bu iş, çağdaş normlarda, hakka ve hukuka riayet edilerek, yani yeryüzü standartlarında yapılmaya kalkışılsa, lisanslı şirketlerin belki de %90'ından fazlası kapanmak zorunda kalacaktır. Başkalarının sırtından kolay para kazanmanın yolu da kapanacaktır.

Yaptığımız iş;  büyük sermayelerle, pahalı makinelerle yapılmıyor. Bu işin tek sermayesi ve dinamosu ucuz insan emeğidir. Bu sektörde, ne sanayi çağının ne de içinde yaşadığımız bilgi çağının  üretim biçimi ve üretim ilişkileri geçerli değildir.
 
Türk değerleme sektöründe  egemen paradigma;  6,000 yıl önce  tarım devrimiyle ortaya çıkmış olan KÖLECı TOPLUM  düzenidir.  Sosyolojinin de kendi kanunları vardır.  %100 emeğe dayanan bir sektörde,  bir sanayi toplumu icadı olan şirketleşmeyi, devlet eliyle dayatırsanız ortaya bir ucubeden farksız KÖLECı ÜRETıM ıLışKıSı çıkar.
 
BÜTÜN SıSTEMı, KÖLECı ÜRETıM ıLışKıSı ÜZERıNE   ıNşA ETTığıNıZ  ZAMAN;  ARTIK ORADA HıÇ KıMSE   HAKTAN, HUKUKTAN  VE ADALETTEN  SÖZ EDEMEZ.  ÇÜNKÜ EFENDıLERıN OLDUğU YERDE,  VıCDAN, MERHAMET VE AKIL OLMADIğI GıBı KÖLELERıN SÖZ HAKKI DA YOKTUR. KENDıLERıNE,  KERAMETı KENDıNDEN MENKUL EFENDı ROLÜ BıÇENLER ,  BıAT ETMEYENLERı, HER TÜRLÜ HUKUK DIşI FAşıZAN YÖNTEMLERLE  SUSTURTURMAYI BıR  HAK OLARAK GÖRÜRLER…

Mübalağa etmeyeyim ama, şimdiye kadar bu  mesleğe heves etmiş, 2-3 ay sonra da vazgeçmiş yüzlerce genç insanla konuşma fırsatım oldu. Çalışma koşullarını ve ücretleri biliyorum.  Nihai kanaatim şudur:  MEVCUT SıSTEM, tıpkı taze kanla hayatını idame ettirebilen  vampirler gibi,  ancak genç  KÖLELERıN ucuz  emeğiyle  ayakta kalabilir... ış ilanları inceleyin,  bunu açıkça göreceksiniz. Ama bu  temel çelişki,  SPK’nın saygınlığı arkasına gizlenmiş değerleme sektörünü  her gün biraz daha bataklığa, namussuzluğa ve topyekun sahtekarlığa sürüklemektedir. Arzu etsek de etmesek de; bu sonuç kaçınılmazdır.  BU SıSTEMı YIKACAK OLAN DA, şıRKETLERı ıFLASA SÜRÜKLEYECEK OLAN DA UCUZ VE NıTELıKSıZ  ışGÜCÜ OLACAKTIR.

Bu sözleri “görülen lüzum üzerine” sarf eden bizler, akli melekeleri yerinde,  hukuken de temyiz kudretine haiz insanlarız. Üstelik, en az,  bizi susturmaya çalışan “sözde efendiler”  kadar mürekkep yalamış  ve  hayat tecrübesine sahibiz. Ama,   eşkiyanın hükümdar olduğu bir dünyada; ağzımızla kuş tutsak, dağları düz edecek kadar mucizeler yaratsak, yine de  sözümüzün bir ağırlığı olmayacaktır.  Çünkü, bu işin ucunda tatlı bir  rant var, haram kazanç var. Hiç kimse, eline geçirdiği yağlı kuyruğu kolay kolay bırakmak istemeyecektir.

 ıster şirket patronu, ister çözüm ortağı,  isterse ücretli olarak çalışalım, eğer bu adaletsiz sisteme karşıysak daha doğrusu  bu işin sürdürülebilir bir geleceğinin olmasını istiyorsak;  bu mesleği, modern çağın değerleriyle buluşturmayı kendimize misyon edinerek örgütlenmek zorundayız. Bu iş böyle yürümez! Yürümeyecektir de…

Ücretli çalışan arkadaşlarımız için;   ASGARı ÜCRET uygulaması bu yüzden önemli bir adım olacaktır. Sektöre, disiplin ve kaliteli insan gücü getirecektir.  Esasen, TDUB'un böyle bir kararı re'sen gündemine alması kanun gereğidir.  TDUB, patronlara  payanda olsun diye ihdas olunmamıştır.  Sadece  şirket patronlarının TDUB yönetiminde görev alması ise hepimiz için çok büyük bir ayıptır, üstelik  fevkalade komiktir.  Çünkü, TDUB'a  kanunla verilmiş asli  görev;  mesleğin  çağdaş değerlerle  donatılmasını temin ederek, meslek mensuplarının hak ve menfaatlerini gerekirse şirket patronlarına karşı da korumaktır.

A.Mesut Tatlıpınar