MESLEKİ KONULAR > TDUB GENEL KURULU VE YÖNETİM KURULU SEÇİMLERİ
26 mayıs 2012 TARıHLı TDUB 3. OLAğAN GENEL KURUL RESMı OLMAYAN SEÇıM SONUÇLARI
A.Mesut TATLIPINAR:
Değerli ArkadaşlarIM,
1 ) 26.Mayıs.2012 günün ıstanbul Kongre Merkezi’nden yapılan TDUB 3. Olağan Genel Kurul Toplantı’sında 2012-2013 Yıllarında görev yapacak yeni Yönetim Kurulu seçimleri sonuçlanmıştır. Toplantıya, 416 meslektaşımız katılmıştır.
2) 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; en düşük değerleme ücreti nin 300.-TL olmasına karar verilmiştir.
3) Resmi olmayan seçim sonuçlara göre de;
SPK listesinden: Bekir Yener Yıldırım
Sorumlu Değerleme Uzmanları listesinden: Cem Gürpınar, Deniz Aslan, Mehmet Kasab
Sorumlu Olmayan Değerleme Uzmanları listesinden: şinasi Bayraktar, Nihat Yerci, Bilgin Koluaçık
Denetim Kurulu listesinden : Aykut Dilibal, Baki Budakoğlu, Ayşe Başkazancı seçilmişlerdir.
4) Kendi adıma; yeni Yönetim Kurulu’nda görev alan arkadaşlarımızı tebrik eder başarılar dilerim.
Bizlerin görevi; bundan böyle, yeni seçilen arkadaşlarımıza elimizden gelen her türlü yardım ve desteği sağlamaktır.
5) Maalesef bu seçim döneminde de; Çözüm Ortakları olarak, yönetime temsilci sokamadık. Lisanslı Değerleme şirketleri, önceden belirledikleri yönetim ve denetim kurulu adaylarını, hiç fire vermeden, blok halinde seçtirmeyi başardılar. Malum tablo, yine değişmedi.
Çözüm Ortakları’nın sesini yönetime taşımak iddiasıyla aday olduğum bu seçimlerde; Türkiye’nin dört bir yanından gelerek desteklerini esirgemeyen 79 cesur yürek arkadaşıma candan teşekkür ederim. Yedek listeyi delsek de, asil listeyi delmeyi başaramadık.
Seçilen yeni yönetim, elbette hukuki açıdan yüzde yüz meşrudur. Ancak, temsilde adalet ilkesi yine zedelenmiştir. Lisanslı Değerleme Uzmanları’nın yasal mesleki örgütü olan TDUB yönetimi, bu dönemde de; tümüyle Lisanslı şirketlerin denetimine girmiştir.
Tek sermayesi “ ınsan Emeği” olan, saygı, dürüstlük ve güven esasına dayanan değerleme mesleğini, gerçek “ insanlar” üzerine inşa etmediğiniz sürece, hiçbir sorun tam olarak çözülemez. Kısa vadede, bir avuç sermayedar büyük paralar kazansa da; orta vadede sistem top yekun çökmeye mahkumdur. Mevcut çarpık yapı, uzun süre sürdürülemez.
Mevcut sisteme ve klikleşmiş yapıya bundan sonra da itirazlarımızı sürdüreceğiz elbet. Meşru zeminler içinde kalarak, her türlü platformda, demokratik taleplerimizi hiç kimseden çekinmeden dile getireceğiz. Çünkü, 21. Yüzyılda, merkezinde “insan” olmayan ve insana değer vermeyen hiçbir sistem, hiçbir organizasyon, hatta hiçbir devlet uzun süre ayakta kalamaz.
Bir kere daha; ülkemizin dört bir yanından gelerek toplantıya katılan bütün meslektaşlarıma, tanımaktan gurur duyduğum, cesur yürek güzel insanlara teşekkür ederim.
En derin saygılarımla
A.Mesut Tatlıpınar
osmaz:
416 lisanslı uzmanın katıldığı bir genel kurulda 79 değerleme uzmanının sizi desteklemiş olması bence bugün için oldukça önemli bir rakamdır. Ciddi bir muhalefet gücüdür. Bu seçim herkes için hayırlı olsun.
Exper:
Hayırlı olsun toplantıya katılamadım ama sizi cesaretinizden dolayı kutlarım Mesut Bey, ilginç olan nokta şu ki değerleme sekteründe en büyüş iş veren bankalardan biri konumunda olan firma yetkilisi 2 seçimdir kurula girmeyi başarıyor. Bunu şuna benzetiyorum ben grev yapan işçi ile maaş pazarlığına sendika yetkilisi olarak işletme müdürünün gelmesi gibi
A.Mesut TATLIPINAR:
Değerli Kardeşim,
Yeni yönetimde; 1 SPK mensubu, 2 banka yetkilisi, 3 şirket sahibi, bir de TKGM'den emekli şinasi bey var. Genel Kurul süreci boyunca, hem bu platformda hem de başka platformlarda; talebimizi, çok net ve açık bir şekilde, dürüstçe ortaya koyduk. Hiç kimsenin aleyhinde konuşmadık. Gizli kapaklı blok liste hazırlamadık. Grup kurmadık. " Belden aşağı vurma" sayılabilecek hiç bir etik dışı tavır ve davranış içine girmedik. Biz siyasi parti mensubu değiliz. Değerleme Uzmanıyız. Herhangi bir rant, mevki ya da makam peşinde de koşmuyoruz. Bu nedenle; sadece mesleğimizi yaparken değil, hayatın her alanında dürüst ve adil davranmak zorundayız. Bundan sonra da; antidemokratik ve etik dışı sayılabilecek hiç bir davranış içine girmeyeceğiz. Yegane talebimiz; temsilde adalet ilkesi açısından, yeni seçilecek Yönetim'de ücretli ve çözüm ortağı olarak çalışanların da, en az bir kişi ile temsil edilmelerini sağlamaktı... Birlik Statüsü gereği; çarşaf liste ile seçime girilmesi, yani her adayın bireysel olarak, adil ve eşit koşullarda yarışması gerekirken; bazı odaklar tarafından gizli kapaklı olarak hazırlanmış blok liste karşılaştık. Gizlice hazırlanan bu listenin varlığından oy sayımı yapılırken haberdar oldum ve fotoğrafını çektim. Maruz kaldığımız bu bu tavır; objektif iyiniyet kurallarına aykırı, demokrasi kültürü açısından da etik dışıdır. Böyle bir "liste" hazırlanarak genel kurul iradesine ipotek konulmasaydı daha şık olurdu... Kendi adıma; yeni seçilen yönetimin, hukuki açıdan meşru olduğuna inanıyorum. Bu antidemokratik ucuz ayak oyunlarına tevessül edenleri elbette kınayalım. Hiç bir haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sessiz kalmayalım. Ama, her şeye rağmen; yeni yönetimde görev almış arkadaşlarımıza da elimizden gelen her türlü yardım ve desteği de verelim.
Sevgilerimle,
A. Mesut Tatlıpınar
acar:
Katılım sayısı yaklaşık 470 civarında olduğu söyleniyor. Kayıtlı üye sayısı bunun 3 katından daha fazla. Değerleme uzmanlarının 2/3'ü (özel sebeplerden gelemeyenler hariç) mevcut düzen konusunda şikayetleri, sorunları, istekleri, arzuları, beklentileri yok mu, diye kendime soruyorum. Bu forumda veya farklı ortamlarda sektör üzerine yorumlar yaparken, sektörde 1500'den fazla uzman var diye düşünmemek lazımmış diyorum.
Sektörde özellikle iş hacmi açısından belli bir sayının altında kalan lisanslı firmaların çok dertli olduklarını sanırdım. Fakat en basit olarak toplantıda firmalardan alınan katkı paylarıyla alakalı bir önerge (katkı payı miktarının iş sayısı veya ciro ile orantılı olması konusunda) sunuldu. Ama oylandığında kabul görmedi. Normal şartlar altında belli bir iş hacminin altında olan firmaların tam kadro olmasa da %60-70 katılımla oylamada bulunsalar ve kabul oyu kullansaydılar bu önerge kabul edilirdi. Bu önerge kabul edilseydi mevcut firmaların yaklaşık %70-80'i şuan ödedikleri katkı payından daha az harç ödeyeceklerdi birliğe. Demek ki iş hacmi az olan firmalar bile yıllık 3-5 bin lira birliğe harç ödeme konusunda bir rahatsızlıkları yokmuş. Demek ki yıllık 3-5 bin lira para çok anlam ifade etmeyen bir rakammış bir çok firma için. Demek ki aylık 7-8bin iş hacmi olan firma ile aylık 200-300 iş hacmi olan firma aynı katkı payını ödemesi gayet normalmiş.
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
Tam sürüme git