Değerli Arkadaşlar,
Kendi adıma, değerleme mesleğine başladığım günden beri sektörün önde gelen şirketleri ile sözleşmeli olarak çalıştım. Halen de medeni ölçüler içinde ilişkilerimiz devam etmektedir. Mühendis, mimar, şehir plancısı kökenli değilim, bu hususta, şahsen her hangi bir ayrımcılığa maruz kalmadım...
Ancak, gerek bu platformda dile getirilen çok sayıda şikayet, gerekse e-posta adresime gönderilen çok sayıda mesaj; değerleme camiasında geçmişten gelen bir takım yanlış önyargılarla " meslek şovenziminin ve ayrımcılığının" devam ettiği ve bundan zarar gören çok sayıda genç arkadaşımın olması mesleğimiz adına beni üzmektedir.
Her ne kadar BDDK ve SPK tarafından yayınlanmış çok sayıda yönetmelik, tebliğ ve karar bulunmasına rağmen; bazı lisanslı şirketler, verdikleri iş ilanlarında değerleme uzmanlığı mesleği dışında bazı mesleklerin adını belirterek açıkca "ayrımcılık" suçu işlemektedirler.
Bu husus; şu ana kadar, ne yazık ki TDUB, LıDEBıR, DUD gibi meslek ve sivil toplum örgütlerinin gündeminde yer almamıştır. Yapılan, ciddi bir hak ihlalidir.
Karşılaştığınız ilanlarda ve/veya iş görüşmelerinizde; " 4 yıllık üniversite mezunu, 3 yıllık tecrübe ve değerleme uzmanı" ibarelerinden başka "yaş, cinsiyet , bir başka meslek adı, ırk, dil, din v.b gibi" ifadelerle karşılaşırsanız, lütfen bunu TDUB'a veya doğrudan savclılıklara şikayet ediniz.
Değerleme mesleğin düzenlendiği yasalarla, yönetmeliklerle ve tebliğlerle bağdaşmayan her haksız talep " ayrımcılık" suçunun konusunu oluşturmaktadır.
Bu konuyla ilgi bazı görüşler ve TCK 122. madde metni aşağıdadır.
ış Kanunu ve TCK'de ayrımcılık
“ış Kanunu'nda ayrımcılıkla ilgili bunun dışında bir madde bulunmuyor. Ancak, TCK'nın 122. maddesinde; bir kişinin işe alınmasını ya da alınmamasını dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din-mezhep vb. sebeplere dayandıran işverenin, 6 aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılması öngörülüyor.
TCK, fesih, terfi ya da ücret konusunda bu tür bir cezai yaptırıma gitmemişken, işe alım konusunu ayrımcılığın içerisine dahil ediyor. Örneğin, sadece bir cinsiyete yönelik ilanlardan kaçınılması gerekiyor. Tabi ki o iş yalnızca özel bir cinsiyeti gerektirmiyorsa.
Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikle birlikte, ayrımcılık, işverenin karşısına yeni bir yaptırımlar zinciri getirecek. Yasanın çıkışından bu yana uzun bir zaman geçmedi. Dolayısıyla da, henüz bu konuda yasal başvurular olmadığından, içtihat oluşmadı.”
Ayırımcılık
TÜRK CEZA KANUNU MADDE 122. - (1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan,
b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.